Nar Kırmızısı
Kördüm, Benden öncekilerin Düştükleri çukura Ben de düştüm. Gövdemi rüzgâra tutup Ruhumun dikişlerini söktüm. Sonra bir ses: Tak tak! Karşımda
Kördüm, Benden öncekilerin Düştükleri çukura Ben de düştüm. Gövdemi rüzgâra tutup Ruhumun dikişlerini söktüm. Sonra bir ses: Tak tak! Karşımda
1. “Mutlu aşk yoktur.” Çünkü her aşk sona ermekle hükümlüdür, doğası bunu gerektirir. Aşkın bitmesi ise gözün açılması ve daha
“Üz”, eski Türkçede kesmek, koparmak anlamına geliyor. Üzmek kelimesi bu köke dayanır. Üzmek kesip koparılmışlığı, kırılmışlığı ifade eder. Üzülen kişi
varlığım yok dünyaya saçtığım kelimelerden başka yarım yamalak bir yığın dosya, bilgisayarımda ensemde fanilik mührü yüzümde uyuyakalmış yıllar unuttuğum anlardan
Bazen kalbimi bir yılan kemirir Seyirlik bir insan acısı olur tarihim Kıyına vurur, toprağına karışır Düşlerimi tüketirim gece nöbetlerinde. Kolay
Haftalardır mektup yazamadım sana. Üzgünüm. Çok… Ama sürekli aklımdasın. Zihnimde sana mektuplar yazıyorum, sadece harflere dökülmüyor. Bazen yazmanın herhangi bir
Platon, sonsuz iyiye ulaşma arzusunun bir göstergesi olarak “dostluk”a çok önem verir. Hatta “Çocukluğumdan beri benim arzuladığım bir şey vardır;
Felsefe tarihinin vurucu cümleleri var. Bunlardan biri de “Dil varlığın evidir” sözü olup Martin Heidegger’e ait. Filozofun neyi kastettiğini bilmek
El-aman! Ben ki,Annemden hiç masal dinlemedimSevdiysem, sensin diye sevdim.Hiç şirk koşmadım, put edinmedimLeyla’yı Leyla olarak görmedim. Dehlizlerimden sürekli sana çıktım.Zamanın
“Gönül ve aşk meselelerinde akıl, bataklığa düşmüş eşek gibidir, çırpındıkça daha da batar.” Ömer Tuğrul İnançer Sana, her pazar
Hep ayrılık, keder ve hüzünden bahsedecek değilim ya! Biraz da erenlerin hallerinden anlatmak istiyorum sana. Onların görklü nazarından… Bilginin güç
İçimde tarif edemediğim bir acı var. Tarif edemiyorum çünkü sebebini bilmiyorum. Sadece hissediyorum. Belki de yokluğunla başlayan sürecin bir sonucu
1. İnsan, bekleyerek olgunlaşan, kendinin farkına varan bir varlık… Ama bu bekleme iradi (bile isteye) olmalı ve niyet-amaç içermelidir. O halde
Bazen sohbetlerimizde sana İbn Sina’dan bahsederdim. Büyük filozofun, Ebu Said hazretlerinin müridi olduğunu söylediğimde çok şaşırmış ve olmaz öyle şey