Buz Gibi Ofsayt: M. Ali Meriç II

Mücahit Emin Türk, bu sefer Kırk Ambar’a reva görülen müdahaleleri dile getirdi.

*** 

Türk fikir dünyasının nadide fikir işçilerinden birisi olan Cemil Meriç hakkında daha önce Jurnaller isimli eseriyle alâkalı bir yazı yazmıştık. Biz, o yazıyı kaleme alırken; Meriç’e karşı bir gönül borcunun yerine getirilme gayesini taşıdığımızı ifade etmiştik.

Bugün bu yazıyı kaleme almamıza neden olan sebep ise yıllardır rahatsızlık duyduğumuz bir konunun tekrar gündemimize girmesidir. Artık bazı şeylerin değişmesi gerektiğine olan inancımdan yola çıkarak, Cemil Meriç’in külliyatı üzerinde yapılan oynamalara bir son verilmesini istiyorum. Üstadın bugüne kadar oğlu Mahmut Ali Meriç tarafından yayınlatılan ve İletişim yayınlarından çıkan tüm eserleri âdeta Cemil Meriç’e darbe vurmak için bilerek yapılan bir oyunun varlığını akıllara getiriyor. Acaba neden Meriç’in eserleri aslına sadık kalınarak basılmıyor?

Bu meseleyi anlamaya çalıştığım yıllar içerisinde aklıma hep başka sorular da geldi: Yeniden bir düzenleme için mücadele edilmesi ne kadar eleştirilir bilemem ama düzenleme adına eseri katletmek ya da orijinalitesini bozmak her halükârda tartışılacak bir olgudur. Şurasını açıklığa kavuşturmak gerektiği kanaatindeyim: Cemil Meriç, hayatını Türk kültür ve irfanına adayan münzevi bir aydın olarak tüm Türk halkına ait bir değerdir. Mahmut Ali Meriç’i bir yere kadar anlayabilirim ancak neden kendisinin bizleri yani “Bu Ülkenin Çocuklarını” anlamaya çalışmadığını da sormak isterim.

Mahmut Ali Meriç’in, yıllardır Cemil Meriç’in kitaplarında yaptığı çalışmalar tartışılmış ve bu konuda hem kendisi hem de ilgili yayınevi birçok tepki almıştı. Ancak her ne hikmetse bu haklı tepkiler hiçbir zaman dikkate alınmamıştır. Bunun en son örneği de Meriç’in yıllardır yayınlanmayan “Kırk Ambar 2. Cilt, Lehçe’t-ül Hakayık” isimli kitabın baskısıyla oldu. İlk baskısında, tek cilt halinde olan kitap daha sonraki yıllarda ikiye bölünmüş ancak birinci cildin ardından uzun zaman geçmesine rağmen bir türlü ikinci cildi basılmamıştı. Nihayet kitabın ikinci cildi çıktığında, yine eski bir problemle karşı karşıya olduğumuzu fark ettik. Doğal olarak yıllardır hasretle beklediğimiz bu eserin basımına sevinemedik ve içimizde bu baskının olması gerektiği şekliyle ilgili hayallerimiz, ortaya konan çalışmayla yerini hayal kırıklığı ve iç burukluklarına bıraktı.

Cemil Meriç, bu ülkede kitap okuyan her insanın hayatına bir şeyler katmış bir aydın olarak bizim ortak değerimiz ve ortak noktamızdır. Onun hayatını ve gözlerini feda ederek kaleme aldığı yazılarını korumak için; onunla usta-çırak ilişkisi dışında bir değer ya da yakınlık aramanın doğru olmadığı kanaatindeyim.

Netice olarak kimsenin art niyetle bir şeyler yaptığına inanmıyoruz. Ancak hassas konularda böylesine duyarsız tavır takınılması bizi üzüyor. Bu nedenle de bir şeyler yapma düşüncesi bizi yukarıdaki sıkıntıları dile getirmeye sevk ediyor.

DİĞER YAZILAR

1 Yorum

  • abuzer , 10/02/2013

    meriç’in daha sansürlenen ne kadar eseri yazısı var merak ediyorum. daha düne kadar mehmet akif meal yazmamıştı diyorlardı geçenlerde yayınlandı.

abuzer için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir