Yazılar:
  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır
  • Yenileyen Yenilgi
  • Gölgeler Âlemi ve Yenilgi
  • "Başkalarının Talihsizlikleri Baldan Tatlıdır"
  • Müsâbaka
  • Yenmek(!) = Yenilmek(?)
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi

Şimdi Üzülmeyeceksin de Ne Yapacaksın?

İbrahim Halil Aslan  |  29/11/2016  |  Kategori : Buz Gibi Ofsayt!   |  Okunma:2.854

2

Geçtiğimiz günlerde dostlarla bir ortamda muhabbet ediyorduk. Misafirlerimiz de vardı. Nasıl olduysa söz Amerika’ya geldi ve benim sinirlerim bozuldu. Zaten Amerika denince sinirleri bozulmayan gitsin İsrail büyükelçisi olsun, daha da bir şey demem. Bu arada Amerika’nın A’sını büyük yazmam bu zihniyete değil; dönüştürülmüş de olsa Türkçe’ye olan saygımdandır. Gördüğünüz gibi Amerika dedik, yazının gidişatı bozuldu. Besmele çekip devam edelim.

Mevzu o kadar hızlı değişiyordu ki; ortamdaki dostlarımdan özür dileyerek belirteyim, kendimi bir an kıraathanede sandım. Yarım yamalak bilgilerle daldan dala atlamalar, hep ama hep eleştirmeler ve bir eleştiri bitmeden ötekine başlamalar, arada sesini yükseltip ortamı etkilemeye çabalamalar vesaireler. İşin kötü tarafı Amerika’yla ilgili bir mevzunun övülmesi vardı ortada. “Onlarda şöyleydi de bizde böyleydi. Biz zaten şu zamandan beri şöyle olabilme yetimizi kaybettik.” Övüleni meydana getiren sebeplerden haberlerinin olmamasına mı kızayım, yoksa sebebinin çok alakasız bir şey olduğunu iddia edip onun neden bizim ülkemizde olmayışını eleştirmelerine mi, bilemedim. Bilemeyişimle kalmayı da beceremedim bir yerden sonra ve “Onun sebebi şudur efendim” diye bir giriş yaptım. Ben cümleme noktayı dahi koyamadan bir başkası başladı ve yine aynı şeyleri farklı kelimelerle sıralamaya başladı.

Bundan birkaç ay önce pek beceremediğim bir şey yaptım ve bir karar aldım. Kendi işimi iyi yaptığımdan emin olana dek kimsenin işine karışmayacak, kimseyi eleştirmeyecektim. Kendi işini iyi yapmanın da bir ölçüsü olmadığına göre uzunca zamanı kapsayan bir karar almış bulunuyordum. Bu zamana kadar da gayet iyi getirdim. Bunun verdiği kafa rahatlığı “Greensleeves” dinlerken edinilen rahatlığa eşdeğer.

Mimariden siyasete, sosyolojiden tarihe birçok yarım ve yanlış bilgi tek bir medeniyet havanında dövülmeye çalışılıyor fakat ortaya ne olduğu belirsiz bir malzeme çıkıyordu. Zaten bu tarz ortamlarda bilenlerin daha çok sustuğuna şahit oldum hep. Böyle durumlar insanda bir kırılganlık meydana getiriyor. Ülkeden ümidi kesmekten bahsetmiyorum. Ümidin bu konuda yabancı bir kelime gibi karşılıksız kaldığını düşünüyorum. Yine de mevzu bu değil. Üzülüyorum çünkü bu insanlar kalemlerini kullanarak ülkeyi gözü kapalı dört nala koştuğu uçurumdan geri çevirmek, medeniyeti tekrar inşa etmek iddiasında olan insanlar. Her ne kadar medeniyeti yeniden inşa etmenin artık kabuktan ibaret kaldığını düşünsem de yine mevzu bu değil. Sorun şu ki; bu inşâ işi için ellerindeki tek malzeme çok kıymetli bir yazarın düşüncelerinden ibaret. Her cümlede kendisinden bir söz, bir duruş mutlaka var. Zaten bu kadar kaygan bir zeminde giden konuşmayı ayakta tutan tek şey bu sözlerdi. Ancak başka bir şey yoktu. Bilgileri olmadığı gibi kendilerine ait fikirleri de neredeyse yoktu. Şimdi üzülmeyeceksin de ne yapacaksın?

Kendilerini pek tanımasam da farklı vesilelerle adlarını duyduğum bu insanların kendi işlerinde iyi olduğuna dair müspet bir düşüncem var. Zaten bu alanlarda konuşsalar gayet saygıyla ve ilgiyle dinleyecek hatta istifade edecektim. Peki kimse kendi işinden başkasına karışmasın mı? Karışsın efendim, bir konuda fikir belirtmek için okulunu okumak ya da o işle iştigal etmek şart değil. Bunlar olmadan da herhangi bir şeye ilgi duyulabilir. Ancak biraz okusun, araştırsın.

Ümidin, ülkeyi bir uçurumdan kurtarmak için yabancı bir kelime gibi karşılıksız kaldığına değinmiştim. İşte kastım budur. Ülkeyi yönetenler halkın taleplerine cevap verebilmek için mimarın işini iyi yapmasını bekliyor, mimar siyasetçiyi eleştiriyor. Edebiyatçıların eser üretmesini bekliyor, edebiyatçılar mimarları eleştiriyor. Öğretmenlerin öğrencileri eğitmesini bekliyor, öğretmenler edebiyatçıları eleştiriyor. Liste uzayıp gidiyor. Sonra herkes siyasetçileri eleştiriyor. Sonra herkes herkesi, herkes her şeyi eleştiriyor. İş yapanlar ya bu gürültüde sessizliği tercih ediyor ya da seslerinin tınısı kuru gürültünün bozuk notaları arasında kayboluyor. Kalabalık olan hâkim oluyor. Bir şekilde dertli olanlar ellerinden önce dillerini kullanmayı tercih ediyor. Harareti en yüksek olanımız ezberlediği birkaç cümleyle slogan atmaktan öteye gitmiyor. Şimdi üzülmeyeceksin de ne yapacaksın?

İbrahim Halil Aslan

Tweet

2 Yorum

  1. H.K. 29.11.2016 21:33:49

    Keşke bir ağaç olsaydım.üzülünce yapraklarım dökülürdü.
    Halbuki beton yığını tenimle hüznümü dâhi bilemedim ki.dökülmesin boş yere kelimeler.
    Üzülün. Ama çok olsun.

    Cevapla
  2. bahadir dadak 29.11.2016 11:19:33

    Dünyanın özü gitti bulanıklığı kaldı. “Ölüm her Müslüman için hediyedir” buyurmuş Abdullah ibn Mesud hazretleri. Etliye sütlüye karışmadan ölümü beklemek tercihlerden bir tercihtir. Üzülme. Olacak olan olur ölecek olan ölür…

    Cevapla

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Meşhur Yazar Davut Bayraklı Temalı Absürt Test

Sonraki Yazı

Uzayan Kuyrukların Yasası

İlgili Yazılar

  • 4

    Ernesto Che Guevara Aldatmacası

    Davut Bayraklı
    Tarih, içinde barındırdığı...
  • Kültürün İktidarı Şiirin Piyasası

    Ali Sözer
    Ali Sözer, Alper Görmüş’ün...
  • 1

    Hitler’in Sahte Günlükleri

    Davut Bayraklı
    Tarihte sahte belgeler konusunu her...
  • 4

    Bul İsveç’i Al Nobel’i!

    Adem Suvağcı
    Nobel Edebiyat Ödülleri, 1896...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Edebifikir Radyo

Son Yorumlar

  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır için Obsidyen
  • Gölgeler Âlemi ve Yenilgi için Periferi
  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır için Ömer asaf
  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır için okur
  • Sermest Gezegeni Radyo Programı için .
  • Sermest Gezegeni Radyo Programı için Feyza
  • Sermest Gezegeni Radyo Programı için Abdullah
  • Mihrinaz için buradayımhep
  • Yenmek(!) = Yenilmek(?) için genel okuyucu
  • Dut Ağacı için hayri pıtır

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır

    Celal Kuru
    27.02.2021

  • Yenileyen Yenilgi

    Mehmet Emir
    26.02.2021

  • Gölgeler Âlemi ve Yenilgi

    Davut Bayraklı
    25.02.2021

  • “Başkalarının Talihsizlikleri Baldan Tatlıdır”

    Sulhi Ceylan
    24.02.2021

  • Müsâbaka

    Ömer Can Coşkun
    23.02.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Derin Yapılanma
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • istanbul günleri – 8

    By Mehmet Raşit Küçükkürtül
      (bugünlerde...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...