Yazılar:
  • Üç Yüz Yirmi Altı Adım
  • Hal Bu ki
  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince...
  • Ah Kılıcı - II
  • İlk Taşı Kim Atsın?
  • O Belde
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050

Aidiyet İhtiyacı

Sulhi Ceylan  |  18/08/2021  |  Kategori : Deneme   |  Okunma:

6

Ait olmaya ihtiyacımız var. Kabullenilmek diye bir derdimiz var. Onay almamız gerekiyor. Var olduğumuzu hissetmemiz… Yokluğumuzun fark edilmesini beklemek de cabası… Sevmenin yanında sevilmemiz de gerekiyor. Değerli olduğumuzun hatırlatılması… Kısaca “Ben varım!” narasını atmanın derdindeyiz. Kendimizi göstermenin ve büyük resimde yer edinmenin…

Değersizlik duygusundan aidiyet duygusuna doğru bir seyir içindeyiz. Bunun için gerekirse haksızlık ve adaletsizlik yapabiliyoruz. Aidiyet zincirimizin önüne geçen herkesi bir şekilde eliyoruz. Belki de aidiyetlerimiz tarafından çekiliyoruz. Cezbeye tutulma hali bizimkisi. İster istemez yürüyor, yeri geliyor koşuyoruz. Bu koşturmaca halindeyken omuz attığımız, kırdığımız kişilerin farkında olamıyoruz. Çünkü ilerlememiz gerekiyor. İlerlemek içinse önümüze bakmak. Asla geriye değil. Geriye bakmayı gerilemek sanıyoruz. Ne de yanılıyoruz!

Sürekli alt kimlikler üretiyoruz. Gün geçtikçe alt kimliklerimiz asıl kimliğimizi unutturuyor. Bir şekilde kendimizi ifade etmek zorundayız. Bir yerlere eklemlenmek… Birilerini de kendimize eklemek… Eklemlenerek çoğalıyor ve kimliklerimizin insaniyetimizin önüne geçmesine sebep oluyoruz. Bütünün parçası olmak zorundayız. Malum, bütün, parçaların toplamından öte bir mana ifade ediyor. Ne diyordu Cevdet Karal: “Bir yağmur damlasıydım / Düşecek insan içi aradım.”

Zaman geliyor alt kimliklerimiz benimizin önümüze geçiyor. Bizi tanımlayan zâtî kimlikler halini alıyor. Bir millete ait olmak, bir takımın taraftarı olmak, bir sivil toplum kuruluşunun üyesi olmak insan olmanın önüne geçiyor. Gün geçtikçe de alt kimliklerimiz hayatımızı dizayn ediyor. Öncelikle bizden olanlar ve olmayanlar diye bir ayrımın içinde buluyoruz kendimizi. Düşüncemiz, kendimizi içinde bulduğumuz alt kimliğin esiri oluyor. Farklı düşüncelere kapılar kapatılıyor, pencereler sürgüleniyor. Hakikati cebimizde hissetmenin kolaylığı ve konforu ile dünyaya bakar hale geliyoruz. Haliyle dünya, biz kendisine baktığımızda baştan oluşuyor. İdrakimiz ile sınırlı olan bu bakış açısı ise ister istemez dogmaları doğuruyor. Bize çizilen sınırların üzerinden geçiyor ve böylece sınırları daha sağlam hale getiriyoruz. Emniyet ve güven hissi elimizden tutuyor.

Fakat burada da duramıyoruz. Alt kimliklerimiz bizi ele geçirdiği için kopya hayatlar yaşamaya başlıyoruz. Aynı şeyleri düşünüyor ve farklılıklardan nefret eder hale geliyoruz. Bizim gibi gülmeyen ve bizim haz aldığımız şeylerden haz almayan insanları küçümsemeye başlıyoruz. Elimizdeki “yaşam rehberine” uymayanları ötekileştirerek kendi durduğumuz yeri sağlamlaştırıyoruz. Durduğumuz yer sağlamlaştıkça hayatımızın bir alışkanlık zinciri olduğu gerçeğine karşı körleşiyoruz. Herkesin körleşmesini istediğimizin ise asla farkına varamıyoruz.

Seneler birbirini kovalıyor, nüfus kâğıdımız eskiyor ve günlerin birbirine benzediğini düşündüğümüz anlar oluyor. Bir şeyleri yanlış yapmış olabileceğimiz aklımıza geliyor ama bunun ne olduğunu bir türlü göremiyor ve hemen başkalarını suçlayarak rahatlıyoruz. Suçu ve suçluyu sürekli dışarıda aradığımızın ayırdına bir türlü varamıyoruz. Başkalarını otopsi masalarına yatırıyor, kesiyor ve biçiyoruz. Elimiz kana bulandıkça ferahlıyoruz. Hayır hayır diyoruz, yanlış bir şey yok. Ve şair ses veriyor: “İnsan yaşardı aslında / Bir şey onu çok önceden öldürmemiş olsa.”

Sulhi Ceylan

Tweet

6 Yorum

  1. acımasız okur 20.08.2021 14:05:05

    şöyle deniyor: ait olmak kabullenilmek sevilmek esasında çocuklukta ihtiyaç olan şeylerdir. insan büyüyünce kimseye muhtaç olmadan yani kimseye öyle bağlanmadan ayrık bir varlık olarak yaşamasını bilmeli. yani hep söyleniyor ki: insan ayrılma ile birey haline gelir. kendini gerçekleştirir. vs vs vs. İnsanın kendi dışında bir şeye sıkıca bağlanması ait hissetmesi zayıflık olarak görülüyor. Bireyselliğin övüldüğü bir dünya. Bir olmanın ayrık olmanın. Esasında gizliden gizliden bize sanki şunu itiraf ediyor herkes: Bak dostum, bu dünyanın insanları sadece adilik bilir o yüzden sen kimseye asla güvenme, bağlanma. Sen hep kendini geliştirmeye bak. Kendin olmaya. Kendi etrafında dönmeye. Kendini izlemeye. Herkesin seni terk etmesine hazır ol. O kadar güçlü ol, çok güçlü.

    İnsanlar birbirlerini o kadar yalnız bırakıyorlar ki, yalnız kişi, insani bağdan yoksun kalan yanlarını bir şeylere kancalanarak tamam etmek için didiniyor. Yalnız ve sevgisiz insanlarız hepimiz. Hepimiz karşımızdakinin tutunduğu dalı kesmeye ant içmişiz. “Hırtlık” işte, başka da bir şey değil.

    Cevapla
  2. YUNUS DOKUMACI 19.08.2021 15:40:34

    alışkanlıklar çoğumuz için konfor alanıdır. yormaz beyni düşünceyi ve en önemlisi fikirleri

    Cevapla
  3. Murat 19.08.2021 08:14:39

    Hepimiz birer duygusal kördüğümüz…

    Cevapla
  4. A.b 18.08.2021 23:47:55

    http://www.edebifikir.com/deneme/bir-kez-daha-vazgeciyorum.html

    Ben hala burdayım.

    Cevapla
  5. Ruveyda 18.08.2021 17:25:23

    Hep başkaları…Kendimizi otopsi masasına yatıracağımız farkındalık olsun. Bu yazı da ona farkındalık…

    Cevapla
  6. Feyyaz Kandemir 18.08.2021 16:29:54

    “hangi insan?” sorusu, birçok insan tanımını beraberinde getireceğinden, insan olmanın en üst kimlik olarak kabul edilmesi, aslında bir kimliksizliktir. türkçe konuşan müslümanlarız. en büyük talihimiz de bu, en büyük talihsizliğimiz de.

    Cevapla

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

İslâm’ın Vâdettikleri

Sonraki Yazı

Devran

İlgili Yazılar

  • 1

    İlk Taşı Kim Atsın?

    Sulhi Ceylan
    1. İnsan ve günah (suç) arasındaki...
  • “Yazıyor Yazıyor” Demenin Dünü Bugünü

    Ferhat İnan
    Hâlâ Gazete Okuyor musunuz? Geçen...
  • Göle Maya Çalarken Eşeğe Ters Biniyor ve Bindiğim Dalı Kesiyorum

    Feyyaz Kandemir
    Göle Maya Çalmak Nasreddin...
  • 3

    Peki Ne Olacak?

    Sulhi Ceylan
    Telefonum çaldı. Arayan Bülent...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Son Yorumlar

  • Hal Bu ki için Biryolcu
  • Ah Kılıcı – II için serhat
  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince… için Peder bey
  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince… için Tahir Tarık
  • Ah Kılıcı – II için A.b
  • Ah Kılıcı – II için ca-hill
  • Ah Kılıcı – II için Yolcu
  • Ah Kılıcı – II için gizli örgüt
  • Ah Kılıcı – II için Dıngıl Osman Tezvaran
  • Ah Kılıcı – II için A.b

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. İbrahim Orhun Kaplan
  11. Mehmet Emir
  12. Mehmet Erikli
  13. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  14. Mücahit Emin Türk
  15. Muhammed Furkan Kâhya
  16. Muhammet Emin Oyar
  17. Ömer Ertürk
  18. Ömer Can Coşkun
  19. Şadiye Sare Kaplan
  20. Sizden Gelenler
  21. Süleyman Mete
  22. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Üç Yüz Yirmi Altı Adım

    Bilal Bahadır Kuzucuk
    19.05.2022

  • Hal Bu ki

    Ömer Can Coşkun
    18.05.2022

  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince…

    EdebiFikir
    17.05.2022

  • Ah Kılıcı – II

    EdebiFikir
    15.05.2022

  • İlk Taşı Kim Atsın?

    Sulhi Ceylan
    13.05.2022

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Genel
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sâdî Şirâzî
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sokağın Nabzı
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 9

    Hâlâ Canımız Sıkılıyor

    By EdebiFikir
    Ne mi oldu? Öncelikle hâlâ canımız...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...