Yazılar:
  • Ölüm Var!
  • Üç Yüz Yirmi Altı Adım
  • Hal Bu ki
  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince...
  • Ah Kılıcı - II
  • İlk Taşı Kim Atsın?
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050

Aynadaki Ses

Onur Peyk  |  06/08/2013  |  Kategori : Deneme   |  Okunma:

3
aynadaki yalan

Onur Peyk, karşısına bir ayna koymuş ve gördüğü ile konuşmaya başlamış.

***

Kısa zaman önce biriyle karşılaştım. Uzun suratlı, yeşil gözlü, buğday tenli biri. Boyu uzunca, bedeni zayıftı. Anlamlandıramadığım bir samimiyet vardı üzerinde. Konuşması sıcak, duruşu mülayim…

Üsküdar Valide Cami’nde oturuyordum. Çoktan akşam olmuştu. Bir taraftan martı sesleri, bahçede bekleşen kediler, diğer taraftan caminin kendine has havası… Burayı her vakit sevmişimdir. Ne zaman burada otursam, tanımlayamadığım bir hissin kanımda usulca dolaştığını hissederim.

Benim oturduğum banka gelip oturmuştu. Üzerinde bol bir ceket, gri kumaş pantolon, sırtında kahverengi bir çanta vardı. Pejmürde bir tarzı olduğunu söyleyemem. Özenle seçilmiş, seçilirken üzerinde düşünülmüş kıyafetleri vardı. İtiraf etmeliyim ki bu tarzı kendisine çok yakışıyordu.

Kendimi tanımaya başladığım yıllarda zihnimi o kadar çok koşturdum ki yorulmuştum. Benliğimi bir kalıba sokmaya çalışıp varlığımın nedenini sorgularken bir ara soru ve cevaplar birbirine girmişti. Ben ki annemi neden sevmem gerektiğini yıllarca kendime sormuş, cevap aradığım zaman boyunca da annemi sevmeyi unutmuştum. Artık kendimin yakasını bırakmıştım. Bu halim hoşuma da gidiyordu. Mutluydum. Sorulacak soru da, bulunacak cevap da yoktu.

Tek bir kelam etmiyordu. Adını dahi bilmiyordum. Gariptir ama o kadar benden, o kadar candan bir hali vardı ki ha ben, ha o. Bir farkımız yok gibiydi. Nefesinin burnundan genzine, oradan ciğerlerine nüfuz edişine yakinen şahitlik ediyordum. Ne bileyim, gördüğünü görüyor, duyduğunu duyuyordum. Ona baktıkça gözümün önünde mürdüm çiçekleri açıyordu.

Kendini kovalamak ne kadar zorsa, kendinden kaçmak da bir o kadar yıkıcı oluyor. Sessizleşmiştim. Kendimden kaçarken her şeyden de uzaklaşmıştım.

Şimdi anlıyorum ki aslında eskiden de mutlu değilmişim. Belki biraz zihnim rahatlamıştı, kendimi mutlu hissetmiştim o kadar. Bilemiyorum. Meğer insanın kendini tanıması ne elzem, ne alengirli, ne hastalıklı bir işmiş. Ben bana yetmiyormuşum gibi kendimden biri daha karşımda öylece bekliyordu. Ağzımda mora çalan, hatta içinde mavilik barından bir rengin tadı oluşmuştu. Kendimi hatırlatan birinin karşımda öylece beklemesi…  Bense genelde siyah ve beyazı severim.

Ne çok oturmuştum burada. Kalktım. Evin yolunu tuttum. Efsunlu arkadaşım mı? Kendimden bir kere daha kaçmıştım. Her ramazan yaptığım gibi, yalnızlığıma inat fırının önünde sıcak pide sırasına girdim. Evde bir bardak çayla, koca bir pideyi yavan olarak yedim. O eski, o ailece iftar yaptığımız, yemekten sonra herkesin suratına yapışan o muzip yüz ifadelerini bir kere daha yâd ettim.

 

 

Tweet

3 Yorum

  1. TembelFikir 24.01.2014 19:49:10

    Yazıyı okumaya üşendim ve yenmiş armut beni çok duygulandırdı.

    Cevapla
  2. Vîsal 16.08.2013 03:50:43

    “Kendini kovalamak ne kadar zorsa, kendinden kaçmak da bir o kadar yıkıcı oluyor.”
    O kadar benden bir parça gibi ki cümleler..

    Cevapla
  3. Sophia 09.08.2013 03:04:21

    “Sesimin rengi hangi renge benzerki
    Korkayım ve saklayayım kılıncımı
    Ben olmaktan başka deneyebileceğim bir şey yok
    Kendi mezarımdan başka, hangi mezar kabullenir ki beni “

    Cevapla

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Kitap Hediye Ediyoruz

Sonraki Yazı

Ve Karar Gününe Bir Gün Kaldı!

İlgili Yazılar

  • 1

    İlk Taşı Kim Atsın?

    Sulhi Ceylan
    1. İnsan ve günah (suç) arasındaki...
  • “Yazıyor Yazıyor” Demenin Dünü Bugünü

    Ferhat İnan
    Hâlâ Gazete Okuyor musunuz? Geçen...
  • Göle Maya Çalarken Eşeğe Ters Biniyor ve Bindiğim Dalı Kesiyorum

    Feyyaz Kandemir
    Göle Maya Çalmak Nasreddin...
  • 3

    Peki Ne Olacak?

    Sulhi Ceylan
    Telefonum çaldı. Arayan Bülent...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Son Yorumlar

  • Ufacık Tefecik İçi Dolu Öykücük için Tarık Günersel
  • Ölüm Var! için Serhad
  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince… için vefati
  • Üç Yüz Yirmi Altı Adım için Sağlık ocağı
  • Üç Yüz Yirmi Altı Adım için Birsen T.
  • Ankara Beni Bulsun! için General
  • Hal Bu ki için Biryolcu
  • Ah Kılıcı – II için serhat
  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince… için Peder bey
  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince… için Tahir Tarık

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. İbrahim Orhun Kaplan
  11. Mehmet Emir
  12. Mehmet Erikli
  13. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  14. Mücahit Emin Türk
  15. Muhammed Furkan Kâhya
  16. Muhammet Emin Oyar
  17. Ömer Ertürk
  18. Ömer Can Coşkun
  19. Şadiye Sare Kaplan
  20. Sizden Gelenler
  21. Süleyman Mete
  22. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Ölüm Var!

    Tahir Tarık Balıkçı
    20.05.2022

  • Üç Yüz Yirmi Altı Adım

    Bilal Bahadır Kuzucuk
    19.05.2022

  • Hal Bu ki

    Ömer Can Coşkun
    18.05.2022

  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince…

    EdebiFikir
    17.05.2022

  • Ah Kılıcı – II

    EdebiFikir
    15.05.2022

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Genel
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sâdî Şirâzî
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sokağın Nabzı
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • Mecnunlara Leylî Gerek

    By EdebiFikir
    Yine bir Çarşamba akşamı kendimizi...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...