Yazılar:
  • Ah Kılıcı - II
  • İlk Taşı Kim Atsın?
  • O Belde
  • Nutellanâme
  • Balığın Karnı
  • Sorgulama Dosyası: Gökdelenler
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050

Ayrılık Çeşmesi

EdebiFikir  |  29/08/2013  |  Kategori : Deneme   |  Okunma:

20051222dc4

Beşir Ayvazoğlu hem kınıyor hem de tebrik ediyoruz.

Tebrik ediyoruz çünkü Türkçemize sahip çıkıyor. Kınıyoruz çünkü Ayrılık Çeşmesi durağının arka planında yatan ayrılık tohumunu göremiyor. Beşir Ayvazoğlu’nun düşünmesini istiyoruz: Ayrılık Çeşmesi durağında inen bir çiftin bir daha bir araya gelmesi mümkün mü? İsmin müsemma üzerindeki etkisini yok mu sayalım? Söz sadece anlam mı taşır, bilakis anlamın kendisi değil midir?

Bu konu ile ilgili eylem hazırlıklarımız devam ediyor. Ayrılık Çeşmesi durağını açtırmayacağız. Bizi takip edin.

***

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Metro’nun Anadolu yakasındaki duraklarından biri olan Çayırbaşı Durağı’na “Ayrılıkçeşme” ismini vererek uzun zamandır Natüllüs isimli bir AVM’nin işgal ettiği İbrahim Ağa Çayırı’nın ve bu çayırın ayrılmaz bir parçası olan Ayrılık Çeşmesi’nin hatırasını yaşatmak istemiş. Ne güzel, değil mi?

Güzel de, Ayrılık Çeşmesi, niçin Ayrılıkçeşme kılığına girmiş, anlayamadık. Türk kültürünün meseleleriyle yıllardır haşir neşir olan ve onlarca çalışmaya imza atan Sabri Koz da anlayamamış ve Beyaz Masa’ya defalarca müracaat ederek “Ayrılıkçeşme” söyleyişinin Türkçe olmadığını, dolayısıyla Ayrılık Çeşmesi diye değiştirilmesi gerektiğini ifade etmiş, fakat her seferinde red cevabı almış. Efendim, Paşabahçe, Fenerbahçe, Kadıköy, Valideçeşme deniyorsa, Ayrılıkçeşme de denebilirmiş. Bu ne demektir? Sabri Koz’un ifadesiyle, “yanlışın sayısı sürekli artsın, dilimizde, hayatımızda her gün daha fazla ağırlık hissettiren galat sözlere bir yenisi eklensin.”

Çaresiz kalınca, Twitter yoluyla “Ben yenildim: İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ayrılık Çeşmesi demeyi doğru bulmadı, Ayrılıkçeşme’de ısrar ederek yanlışa arka çıktı” notunu yayan Sabri Bey’in şu sözleri de insanın içini acıtıyor: “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde sözü dinlenir edebiyat insanlarının, Türkçe sevdalılarının sayısı hiç de az değil, ama herkes kendisine ‘sağır’ rolü biçerse ben de göğsümü gere gere ‘yenildim’ derim.”

On altıncı yüzyıl sonlarında Kapıağası Gazanfer Ağa tarafından yaptırılan ve 1741 yılında Kapıağası Ahmed Ağa tarafından tamir ettirilen Ayrılık Çeşmesi, Reşat Ekrem Koçu’ya göre, “Müslüman İstanbul’un tarihinde zengin hatıraları olan” bir çeşmedir. Koçu’nun İstanbul Ansiklopedisi’nde anlattığına göre, her yıl, hacca gidenler, çocukları, akrabaları, dostları ve komşuları tarafından bu çeşmeden uğurlanırlardı. Sadece hacılar değil, İmparatorluğun Asya yakasında herhangi bir yere herhangi bir vesileyle gidenler, Ayrılık Çeşmesi’nden geçirilirlerdi. Yolcular, çeşmenin yanında şimdi mevcut olmayan namazgâhta da İstanbul’daki son namazlarını kılar, yola öyle çıkarlardı. Vali olarak tayin edilen vezirlerin de bu çeşmenin bu alanda yola çıkmadan muhteşem alaylar düzenledikleri biliniyor. Mesela Cabi Said Efendi, Vekayiname’sinde, Sivas’a vali olarak tayin edilen Baba İbrahim Paşa’nın Sultan II. Mahmud’un da seyrettiği muhteşem alayını uzun uzun tasvir etmiştir.

Bu bilgiler, eskilerin tarifiyle Haydar-paşa’dan İbrahim Ağa’yı kıvrılırken sağda kalan tarihî çeşmeye niçin Ayrılık Çeşmesi isminin verildiğini açıklıyor.  Evet, Ayrılık Çeşmesi… Doğrusu budur. Fenerbahçe, Paşabahçe, Valideçeşme, Kadıköy söyleyişleri de Türkçe değil. Eski İstanbullular Fenerbahçesi, Paşabahçesi, Valideçeşmesi, Kadıköyü vb. derlerdi. Bir dilin grameri, sentaksı, mantığı, estetiği yerli yerinde duruyorsa, başka dillerden ne kadar kelime alınırsa alınsın, o dil kendisini korur. Asıl tehlikeli olan Ayrılık Çeşmesi’ni Ayrılıkçeşme yaparak dilin aslî yapısına müdahale etmektir.

Bir zamanlar İstanbul’u Osmanlı tarihine ve kültürüne bağlayan her şeye düşmanlık hisleriyle dolu olanlar, mahalle ve sokak isimlerini de değiştirmişlerdir. Tarihî dokuları büyük bir hızla yok edilen şehirlerimizde isimler de değiştirilirse, bütünüyle tarihsizleşmiş olacağız. İsimler, dağları, nehirleri, şehirleri, semtleri, sokakları tarih ve kültürle irtibatlandırır. Defalarca değiştirilmiş sokak isimleri var. Düşününüz, doğduğunuz sokağa bir gün gidiyorsunuz, bakıyorsunuz ismi de, şekli de değişmiş. Bu değişiklikler bazen öylesine cahilce yapılıyor ki, kahrolmamak mümkün değil. Mesela Sultanahmet Camii’nin arkasındaki sokaklardan biri olan Karacehennem Sokağı’nın bu sokakta oturanların protestosu yüzünden Kutluğun diye değiştirildiğini Semavi Hoca’dan dinlemiştim. Sadece sokak sakinlerinin değil, Belediye yetkililerinin de, Karacehennem isminin Vak’a-i Hayriye sırasında Yeniçeri kışlalarını topa tutan İbrahim Ağa’nın lâkabı olduğunu bilmedikleri anlaşılıyor. Beyoğlu’ndaki Şehbender Sokağı’nın ismini de, “şehbender”in konsolos anlamına geldiğini bilmeyenler, “Bu olsa olsa Şeyh Bender’dir!” diyerek değiştirmişlerdi. Yanlıştan dönüldü mü, bilmiyorum.

Yeni oluşan semtlere, sokaklara, yapılara, kurumlara vb. verilen isimler, ayrı bir yazının konusu olabilir. Küçükçekmece Belediyesi’nin Halkalı’da yaptırdığı gösteri merkezine Arena-mega isminin verilmek istenmesi (Arena ismini taşıyan başka gösteri merkezleri de var) bu konuda da gerekli hassasiyete sahip olunmadığını gösteriyor. Arena-mega’ya Küçükçekmece’yi on yılda ayağa kaldıran ve kültüre, sanata çok ciddi yatırımlar yapan Aziz Yeniay Bey’in de pek sıcak bakmadığını biliyorum. Başbakanımız Recep Tayyip Bey’in açılışta yaptığı uyarı, eminim, yakında sonuç verecek, bu muhteşem gösteri merkezine yerli bir isim bulunacaktır. İnşaallah, yeni isim, Ayrılıkçeşme gibi, ilk bakışta Türkçe gibi görünen, fakat kuruluş itibarıyla Türkçe olmayan bir isim olmaz!

Büyükşehir Belediyesi de, “Ayrılıkçeşme” ısrarından vazgeçmeli ve İstanbul’daki mekân isimlerini tarihçilerle ve kültür adamlarıyla irtibata geçerek gözden geçirmeli, bütün yanlışları düzeltmelidir.

 

Beşir Ayvazoğlu

 

Kaynak: Zaman Gazetesi, 22.08.2013

 

 

Tweet

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Elmanın Hayatı

Sonraki Yazı

Perçemli Sokak Önsözü

İlgili Yazılar

  • 1

    İlk Taşı Kim Atsın?

    Sulhi Ceylan
    1. İnsan ve günah (suç) arasındaki...
  • “Yazıyor Yazıyor” Demenin Dünü Bugünü

    Ferhat İnan
    Hâlâ Gazete Okuyor musunuz? Geçen...
  • Göle Maya Çalarken Eşeğe Ters Biniyor ve Bindiğim Dalı Kesiyorum

    Feyyaz Kandemir
    Göle Maya Çalmak Nasreddin...
  • 3

    Peki Ne Olacak?

    Sulhi Ceylan
    Telefonum çaldı. Arayan Bülent...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Son Yorumlar

  • Ah Kılıcı – II için A.b
  • Ah Kılıcı – II için ca-hill
  • Ah Kılıcı – II için Yolcu
  • Ah Kılıcı – II için gizli örgüt
  • Ah Kılıcı – II için Dıngıl Osman Tezvaran
  • Ah Kılıcı – II için A.b
  • 15 Maddede Ali Emîrî Efendi için Seçil
  • Ahmet Haşim: Müslüman Saati için Seçil
  • Ahmet Haşim: Müslüman Saati için Burak
  • Ankara Beni Bulsun! için serdar

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. İbrahim Orhun Kaplan
  11. Mehmet Emir
  12. Mehmet Erikli
  13. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  14. Mücahit Emin Türk
  15. Muhammed Furkan Kâhya
  16. Muhammet Emin Oyar
  17. Ömer Ertürk
  18. Ömer Can Coşkun
  19. Şadiye Sare Kaplan
  20. Sizden Gelenler
  21. Süleyman Mete
  22. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Ah Kılıcı – II

    EdebiFikir
    15.05.2022

  • İlk Taşı Kim Atsın?

    Sulhi Ceylan
    13.05.2022

  • O Belde

    Tahir Tarık Balıkçı
    12.05.2022

  • Nutellanâme

    Adem Suvağcı
    10.05.2022

  • Balığın Karnı

    Sizden Gelenler
    09.05.2022

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Genel
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sâdî Şirâzî
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sokağın Nabzı
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 8

    Ağzımda Cümle Olmamak İçin Direnen Kelimeler

    By Sulhi Ceylan
    Aydoğan, burada havaya sağlam bir...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...