Yazılar:
  • Üç Yüz Yirmi Altı Adım
  • Hal Bu ki
  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince...
  • Ah Kılıcı - II
  • İlk Taşı Kim Atsın?
  • O Belde
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050

Bedenle Mantık Arasına Sıkışmış Hayatlar

Onur Peyk  |  02/01/2013  |  Kategori : Deneme   |  Okunma:

Onur Peyk, modern sahiplenmeleri yazdı.

Sâhi bedenimiz kime ait?

***

Ağustos ayının tam ortasıydı. Nefes alıp verdikçe yorulduğumu hissediyordum. Her nefeste göğsüm biraz daha büyüyordu sanki. Güneş, ateş gibi değdiği her yeri kavuruyordu. Dudaklarım kuruduğu için birbirine yapışık haldeydi. Ter içindeki bedenimden rahatsız oluyordum. Açıkçası köşeye sıkıştırılmış kedi gibi tedirgindim.

Otobüste sıkış tepiş yol alıyorduk. Hınca hınç insan doluydu. Üstüne üstlük havasızdı, ter kokuyordu ve uğultu dinmek bilmiyordu. Pencereye yakın olup yüzünü temiz havayla temas ettirebilen kişi kendini dünyanın en şanslı insanı sayıyordu. O kalabalıkta burnunu pencereye uzatmak şehrin kalabalığından doğaya sığındığım anları hatırlatır. Aklıma, Boğaz’a karşı içtiğim bir bardak çay gelir. Bir iki yudumda bitirdiğim, ardından bir tane daha söylediğim anlar…

Tutunmak için profesyonel beden eğitimi almak gerekirken kızın biri telefonla konuşuyordu. Hem telefon kullanıp hem de birilerinin üzerine düşmemesi saygı uyandıracak bir yetenek olmakla beraber, kendi özel hayatına bütün otobüsü dâhil etmesini yadırgıyordum. Vurdumduymaz biriydi. Etrafındaki kimseye aldırış etmiyordu. Bulgurlu’ya gelin gidecekmiş gibi heyecanlıydı. Konuştuğu her kimse pek kızmış olmalı ki ağzından fütursuz kelimeler çıkıyordu.

Yüksek sesle konuştuğu için herkes gibi ben de kulak misafiri olmak zorunda kalıyordum. Kelimeleri yuvarlaya yuvarlaya; “bırakacaksan bırak, artık yoruldum” dedi, “böyle ilişki mi olur?” Belli ki telefondaki, gel-git kişilikli biriydi. Kıza karşı sahip olduğu hissin heves mi, sevgi mi olduğunu kestirememiş olmalıydı. Doğal olarak bu durum karşı taraf için yıkıcı, hatta onur kırıcıydı.

“İstesem başkasını bulabilirim. Kendini ne zannediyorsun? Bu son olsun, anladın mı? Son…” deyiverdi genç kız. Her söylediği söz bedenine ağır geliyordu. Konuştukça başı aşağıya eğiliyor, boğazı şişiyor, sırtı iki büklüm oluyordu. Kelimelerle kavga ediyordu. Telefondaki kişiyi başkasını sevmekle tehdit etmişti. Lafta da olsa sevgisinden vazgeçiyordu aslında.

Gözüm, yalpalamamak için oturduğu yerde bastonuna tutunmuş bir amcaya kaydı. Kızla kurduğum empatiden kaçmak isterken amcanın hali beni kızın dünyasına daha çok itti. 70’i devirmiş gibi duruyordu. Bacaklarının arasında tuttuğu bastona elini, çenesini de eline dayayarak oturuyordu. Bir gözü diğerine nazaran kısık bakıyordu. O gözler kaç nesli süzmüştür, Allah bilir. Kıza bakıyordu. “Bizim zamanımızda sevgi değil otobüste, sevgiliyle bile paylaşılmazdı!” dediğini duyar gibiydim. Kıza üzülüyor mu, yadırgıyor muydu? Anlayamıyordum.

Kız, kan ter içinde, üzerindeki bakışlara aldırmadan sevdiğine, daha doğrusu sevgisine sahip çıkmak için çırpınıyordu. Kız bu haldeyken, üzerindeki gözleri merak ettim. Birbirine bakıp sırıtan iki kız arkadaş; şehvetli gözlerle “ah, bende böyle bir sevgili yok!” diyen erkekler…  Tam bu anda, sevgilisine serzenişe devam eden kızın kurduğu cümle kendini dışarı atmak için aklımın duvarlarını zorlayan cinstendi: “Bedenin bana ait, ben izin vermeden bir şey yapamazsın!”

Aklım kendini dışarı atmadan, en yakın durakta kendimi otobüsten zor attım. Ah bu modern sahiplenmeler, gözü kör olacası ne yaptığını bilmez şizofren duyular, etle mantık arasına sıkışmış hayatlar… İnsana özgürlük diye güdülerine serbest dolaşım hakkını öğretenler, insanı böyle çırılçıplak sokağa atıverdi işte!

Tweet

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Ölüler ve Gölgeler

Sonraki Yazı

Ah Teoman Sen Ne Yaptın!

İlgili Yazılar

  • 1

    İlk Taşı Kim Atsın?

    Sulhi Ceylan
    1. İnsan ve günah (suç) arasındaki...
  • “Yazıyor Yazıyor” Demenin Dünü Bugünü

    Ferhat İnan
    Hâlâ Gazete Okuyor musunuz? Geçen...
  • Göle Maya Çalarken Eşeğe Ters Biniyor ve Bindiğim Dalı Kesiyorum

    Feyyaz Kandemir
    Göle Maya Çalmak Nasreddin...
  • 3

    Peki Ne Olacak?

    Sulhi Ceylan
    Telefonum çaldı. Arayan Bülent...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Son Yorumlar

  • Ankara Beni Bulsun! için General
  • Hal Bu ki için Biryolcu
  • Ah Kılıcı – II için serhat
  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince… için Peder bey
  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince… için Tahir Tarık
  • Ah Kılıcı – II için A.b
  • Ah Kılıcı – II için ca-hill
  • Ah Kılıcı – II için Yolcu
  • Ah Kılıcı – II için gizli örgüt
  • Ah Kılıcı – II için Dıngıl Osman Tezvaran

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. İbrahim Orhun Kaplan
  11. Mehmet Emir
  12. Mehmet Erikli
  13. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  14. Mücahit Emin Türk
  15. Muhammed Furkan Kâhya
  16. Muhammet Emin Oyar
  17. Ömer Ertürk
  18. Ömer Can Coşkun
  19. Şadiye Sare Kaplan
  20. Sizden Gelenler
  21. Süleyman Mete
  22. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Üç Yüz Yirmi Altı Adım

    Bilal Bahadır Kuzucuk
    19.05.2022

  • Hal Bu ki

    Ömer Can Coşkun
    18.05.2022

  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince…

    EdebiFikir
    17.05.2022

  • Ah Kılıcı – II

    EdebiFikir
    15.05.2022

  • İlk Taşı Kim Atsın?

    Sulhi Ceylan
    13.05.2022

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Genel
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sâdî Şirâzî
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sokağın Nabzı
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • ‘Aşkın Okunmaz Kıyıları’

    By Arif Akbaş
    Şeyh Galip, şüphesiz edebiyatımızın...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...