Yazılar:
  • "Başkalarının Talihsizlikleri Baldan Tatlıdır"
  • Müsâbaka
  • Yenmek(!) = Yenilmek(?)
  • Sabahattin Âli’yi Kimler Öldürdü?
  • Sermest Gezegeni Radyo Programı
  • Göğü Delen Adam
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi

Buralar Bembeyaz

İbrahim Halil Aslan  |  18/02/2013  |  Kategori : Deneme   |  Okunma:2.186

İbrahim Halil Aslan neden yazmadığını yazdı. Halbuki üzerine Rusya yağıyordu.

***

Bugün baktım da editör son yazımın üstüne “İbrahim H. Aslan 49 gün sonra tekrar yazdı” diye not düşeli altmış yedi gün olmuş. Diyorum ki; şimdi uyusam ve uyandığımda altmış yedi gün geçmiş olsa. Aynı sayıda geçmiş olan ve geçecek olan günlere tam orta noktadan bakınca aralarındaki mesafe farklıymış gibi geliyor ve zamanın bu ironisi beni mutlu ediyor.

Bu kadar gün ne yaptım diye düşününce artık klişe bile denemeyecek kadar tekrarlanan “hiç anlamadım nasıl geçtiğini” kalıbını sonuna kadar çürütecek kısa mesafeli hatıralar geçiyor gözlerimin önünden. Mutluluklarımı, hüzünlerimi ve geri kalan her şeyi dibine kadar hissede hissede yaşadığımı anımsıyorum ve bu da ayrıca mutlu ediyor beni.

Yoğun, stresli ve uzun bir sınav dönemi geçirdim. Uyuyamadığım zaman uykusuzluğun, uyuduğum zaman uykunun hakkını verdim. Arada dönüp dönüp sevdiğim kitapları okudum. Zaman zaman hiçbir şey yapmadan durup dünyanın dönüşünü ve değişimleri izledim. Kendimdeki değişimler dâhil. Kesin bir milâdım olmamakla beraber, olaylara bakış açılarımı önce ve sonra diye ayırdığımda önceden kesin bağlarla inandıklarımla şimdi onların yerine koyduğum fikirlerin farkını sevdim. Buna rağmen onlara da kesin kez inanamayacağımı, bir gün mutlaka onların da yerine yenilerinin geleceği ihtimalini… En çok da geleneklerin, üzerlerine tuz ruhu dökülmüş gibi eriyişini ve onlardan geriye kalan boşluğu sevdim.

Hayatın dahi kesin bir amacı olması gerektiğini söyleyen bir düşünce âleminde, yaptığım her şeyin önce amacı olması gerektiği gibi idealist ve aklı başında tavırları bir kenara bırakıp amaçsız şeyler yaptım. Öylesine dışarı çıkıp gezmek mesela… Bu örnek ne kadar basitse, hayata o kadar basit bakmanın cazibesini ve rahatlığını yaşadım, yaşıyorum. Yanlış olduğunu bildiğim ve göz göre göre yaptığım yanlışları ‘her şey doğru olmak zorunda değil!’ diyerek savundum ve belki de ilk kez hataların sadece pişmanlık duyulması gereken davranışlar olmadığını gördüm.

Bu arada Sergey’le tekrar görüştüm. Ninoçka’yı bulmuş sonunda. Kazananı ve kaybedeni olmayan bir savaştan çıkmış bir süvari yorgunluğu ve mutluluğu vardı gözlerinde. İlkin, selam vermeden, adını bile söylemeden, “Bütün o acıları gözlerinin rengine dokunabilmek için çektim” demiş. Arada görüşüyoruz. Güzel şeyler anlattı. Bir gün yazarım belki.

Niye yazmadığıma gelince; bu, kesin çizgileri olan bir tercih meselesi değildi ve halen değil. Yazamadım da demek istemiyorum. Sadece yazmadım demek yeterli geliyor bu durumu -en azından kendime- açıklamak için. Arada bir ‘ne yana baksam hayat bir başka intihar ediyor’ gibi cümleler içeren hikâyeler geldi aklıma. Ya da ‘bir yaprağın dalından düşmesi gibidir yârin elleri; öylesine zarif, öylesine mağrur ve mahzun…’ gibisinden şeyler. Bir körle bir âmânın hikâyesine şahit oldum. Bir gün belki onu da yazarım. Yazmak istediğim ama yaz-a-madığım onlarca satırın sarmal bir döngüyle nakış nakış işlenişini izledim zamanın akışına. İlkokul dördüncü sınıfta duyduğum ama hangi yazara ait olduğunu bir türlü hatırlayamadığım ve çok aramama rağmen de bulamadığım “Kitabım hazır, bir tek yazması kaldı” sözünü bu durumuma kılıf yapıp zaman zaman hatırladıkça tebessüm ettim.

İşte böyle yaşıyoruz. Ve yaşamak da sana dair uzayıp giden bir özleme dönüşüyor diyeceğim biri olsun isterdim şu an yanımda. Olsun, böylesi de güzel.

Bu arada Edebifikir’in yeni arayüzü pek güzel olmuş. Sezai Karakoç dosyası ise ayrı bir güzellik kattı bu değişime. Emeği geçenlerin gönüllerine sağlık.

Son olarak, vaktiyle, buranın en çok nesini sevdiğimi sormuştu biri. O zaman cevap verememiştim. Buranın en çok beyazını sevdim. Pencereden baktığımda gördüğümü, beyazın derinliğini ve insanların hayran olduğu bütün renkleri kalbinde saklamasını sevdim. Beni sormak isterken çekinen ve ‘oralar nasıl?’ diye sorana ‘buralar bembeyaz’ derken gözlerimi kapattığımda hissettiklerimi sevdim.

Tweet

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Yalnızlık

Sonraki Yazı

Ellerimizde Yenilgi Değil Umut Büyütüyoruz

İlgili Yazılar

  • 2

    Sabahattin Âli’yi Kimler Öldürdü?

    Davut Bayraklı
    “Sağlığında nice ehl-i...
  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi V

    Bilal Can
    I. İçimizde mayalanan her hüzün,...
  • Şehrengîz

    EdebiFikir
    Meslek ve esnafların tanıtıldığı,...
  • 1

    Kitap, daima kitap, her zaman kitap…

    EdebiFikir
    İsmail Kara tarafından yazılan bu...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Edebifikir Radyo

Son Yorumlar

  • Yenmek(!) = Yenilmek(?) için genel okuyucu
  • Dut Ağacı için hayri pıtır
  • Yenmek(!) = Yenilmek(?) için Cüneyd Dal'ı Okur
  • Yenmek(!) = Yenilmek(?) için Sühan perver
  • Yenmek(!) = Yenilmek(?) için Feyyaz Kandemir
  • Yenmek(!) = Yenilmek(?) için Celâl Kuru
  • Dut Ağacı için Eksi Beş Karış Miyop
  • Sermest Gezegeni Radyo Programı için sıkı can iyidir
  • Sermest Gezegeni Radyo Programı için EdebiFikir
  • Sermest Gezegeni Radyo Programı için yayını kaçırmış kişi

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • “Başkalarının Talihsizlikleri Baldan Tatlıdır”

    Sulhi Ceylan
    24.02.2021

  • Müsâbaka

    Ömer Can Coşkun
    23.02.2021

  • Yenmek(!) = Yenilmek(?)

    Cüneyt Dal
    22.02.2021

  • Sabahattin Âli’yi Kimler Öldürdü?

    Davut Bayraklı
    20.02.2021

  • Sermest Gezegeni Radyo Programı

    EdebiFikir
    19.02.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Derin Yapılanma
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 9

    Sam Amcanın Gittiği Yolda Harâbat Ehli Koyun Güder

    By Bahadır Dadak
    Bizler, Edebifikir ailesinin yüksek...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...