Yazılar:
  • Sezai Karakoç'un Hatıraları - 2
  • Edebifikir Kitap Pusulası: Hatırat
  • Revü Gülütü
  • Bilgi ve Düşünce Faaliyeti
  • Sırrı Fâş Eylemek
  • yekinen
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050

Cehennemin Keşfi ya da Çocukluğun Kaybı

Sizden Gelenler  |  10/10/2012  |  Kategori : Deneme   |  Okunma:2.027

 

Bir ikindi serinliğinde kırlangıçların şarkısıyla adımlıyorum yollarda. Bilmediğim bir şehirde hiç bilmediğim kadar yalnızım. Rüzgâr bir koku getirdi burnuma hanımeli gibi ya da ıhlamur. Bilmiyorum adını. Bilmediğim koku bana çocukluğumun geçtiği ahşap evin avlusunu hatırlattı. Dut ağacının gölgesinde oynadığım oyunlar, üç tekerlekli mavi bisikletim, saçları olmayan et bebeğim, karanlığından korktuğum akşamlar, odalarında yürüdükçe gıcırdayan yorgun ahşap ev. Kendine has bir kokusu vardı evin, ahşabın eşyalara sindirdiği bir koku bir duruş. Her şey yerlerinde uyum içindeydi. Gevezelik ettiğimde koltuktan koltuğa zıplardım ev sallanır, karanlıktan korktuğum zamanlardaki gibi olurdu içim. Hemen yerime otururdum. Yaşlanmış eve eziyet etmemeliydim.

Bazı akşamlarda karanlıktan korkardım, kimseye bir şey söylemeden bir şeyler bahane eder, ağlardım. Annem şefkatli kollarında avutmaya çalışırdı beni ama yine de ben her seferinde karanlıktan korkar ve ağlardım. Babam hep bilmediğim uzaklara giderdi. Anneme babamın neden gittiğini sorduğumda çalışmaya gittiğini söylerdi, kabullenirdim. Babamın gittiği yerlerden getireceği hediyeleri beklerdim büyük bir umutla. Babamın yokluğunda oyunlar oynardım, geceleri annemle uyurdum, avluda üç tekerlekli mavi bisikletime binerdim, onunla her yere gidebileceğimi sanırdım. Hayallerimde giderdim de. Benim bilmediğim ama babamın gittiği o uzaklara gidip babamla buluşurdum, birlikte uçurtmalar uçurur elma şekerleri yerdik sonra ben eve dönerdim.

Tam akşam oluyorken gökyüzünün kızıllığında gelirdi babam gittiği şehirlerden. Uzak şehirlerden getirdiği torbalarda mutluluk olurdu, bir ömür yeteceğini sandığım kadar çok mutluluk… Bir de babamın gelirken getirdiği kartpostallar vardı. Her şehirden bir kartpostal… Annem o kartpostalları büyük bir özenle albümün ilk sayfasına yapıştırırdı. Babamın gittiği yerler diye düşünüp gururlanırdım. Babam yokken o kartpostallara bakardık büyük bir özlemle. Babamı güzel şehirlerde düşünmek bana iyi gelirdi. Annem albümü dolabın en üst gözüne saklardı, haklıydı da içinde onca mutlu anı durduran, geçmişi unutturmayan bu sadık eşyaya hürmet etmemek haksızlık olurdu. Albüm bir misafir geldiğinde dolaptan çıkarılır fotoğraflar tek tek anlatılır gülümsenir, kederlenilirdi. Benim için o albüm büyülü bir dünyaydı. Her görüşümde, her elime aldığımda ruhumun derinliklerine kadar hissettiğim çocukluk mutluluklarımdan biriydi.

O zamanlar dünyada bu kadar acı, bu kadar yalnızlık ve kötülük olduğunu bilmiyordum. Çok küçüktüm ama ruhum kocamandı ve her yere ulaşabiliyordu. Avluda oyuncaklarımla oyuna dalardım, hep karanlık olduğunu fark ettiğimde içime çöken karabasanları kimseye anlatamaz anneme koşardım. Şimdi annem koşsam da yetişemeyeceğim kadar uzaklarda. Ahşap evimizin avlusunda kalan çocukluğum bir yaz yağmurunun ıslattığı oyuncaklarıma ağlıyor şimdi. Koşup koşup düştüğüm avlu hayli yorgun gözüküyor. Merhametli dut ağacı bizi gölgesinde avuttuğu günleri unutmuş, yaşlanmış, bunamış… Tıpkı çocukluğumdaki gibi bir uçak geçiyor başımın üstünden, avluda bir oraya bir buraya koşup uçağa sesimi duyurmak istiyorum ama yapamıyorum. Çünkü ben de bu kirli dünyanın bir parçası oldum ve o günler çok gerilerde kaldı. Masumiyetimi ve çocukluğumu yitireli yüzyıllar oldu…

 

Tweet

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Edebifikir Liseli Şairleri Destekler

Sonraki Yazı

İstanbul Yazılır Özlem Okunur

İlgili Yazılar

  • Sezai Karakoç’un Hatıraları – 2

    Sizden Gelenler
    “O güne kadar İslam, içimizde...
  • 2

    Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi II

    Bilal Can
    Dünyanın bu yakasındaki çocukların...
  • Sezai Karakoç’un Hatıraları – 1

    Sizden Gelenler
    Cemal Süreya'nın biz yazmayı ondan...
  • Zamana Muhalif Bir Mekân: Irgandı Köprüsü

    Muhammed Furkan Kâhya
    Köprü denilince akla, iki yeri...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Son Yorumlar

  • Bana Verilen Armağan için dönem bitiyor ve ben
  • Şimdi ya Sonra Belki de Dün için Ketebet
  • En Sevdiğimiz Kitap İsimleri için Ambrosia
  • Sırrı Fâş Eylemek için Nagehan
  • Revü Gülütü için Nesnâs
  • Revü Gülütü için Yarı donuk hevesimi ellerine veriyorum
  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi II için Kardeş
  • Sırrı Fâş Eylemek için Meclis-i Mebusan
  • Bir Başka Açıdan “Yedinci Gün” için zeynep
  • yekinen için m. fatih

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Sezai Karakoç’un Hatıraları – 2

    Sizden Gelenler
    19.01.2021

  • Edebifikir Kitap Pusulası: Hatırat

    Abdurrahman Mıhçıoğlu
    18.01.2021

  • Revü Gülütü

    Sizden Gelenler
    16.01.2021

  • Bilgi ve Düşünce Faaliyeti

    Salih Mirzabeyoğlu
    15.01.2021

  • Sırrı Fâş Eylemek

    Sulhi Ceylan
    14.01.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • İletişim
  • Suyum Unum Buğdayım

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 29

    Yağmur Altında İsyan Şiirleri

    By EdebiFikir
    Masa başı şairlerinin façasını...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...