Çocuğun Gözlerine Zeyl

Bu bir zeyldir düşelim yaşamak kitabına: yaşamak sınırları bu dünyayla çizilmiş bir eylem değildir.

Koştu çocuk. Bir çocuk arkasına arkadaşlarının kalabalığını alınca, tüm dünya karşısında olsa da koşardı, gördüm. Koştu çocuk. Bir çocuk, adım adım bir ülkeden mülteci bir anavatan yaptı, gördüm. Koştu çocuk, Fatih’in atını İstanbul’a doğru sürüşünün taşlaşmışlığına aldırmadan, hayallerinde Şam’a, Hama’ya Halep’e dört nala atını sürdü, bildim. Koştu çocuk, okumasını bildiğim ama anlamaya aklımın yetmediği bir dilde çağırdı arkadaşlarını, şarkılar söyledi, duydum. Durdu çocuk, durdum. Saraçhane parkında rüzgar bile esmedi bir an, anavatanımın ürkekliğini içimde… Terliklerini çıkardı çocuk. Çıplak parmak uçları değdi ülkemin toprağına. Samimiyetimiz kadar yapay çimlerde yer buldu oturmaya. Evine girmeden ayakkabılarını çıkaran tüm çocukları, çocukluğumu yanına alarak oturdu, çimden evine, çocuk. Yer bulamadım ellerimi, kollarımı, gözlerimi koymaya. Çıplak parmak uçlarımı değdirdim şah damarıma. Ölüm yerli yerindeydi, yokladım. Dedim “Rabbim, merhametine talibim, kavmim ancak sana emanet.”

Gözlerimi buldu çocuk. Çocuğun gözlerinde intifada… Sandım, bir taş aldı attı zalimi, beni buldu. Bir çocuk bir taşla en büyük devrimi başlattı, hatırladım. Yara aldım da kanamadım. Âh çocuk! Dizlerimin dermanından vermedim ya sana, onca yolu bu ayaklarınla nasıl geldin? Âh çocuk! Hangi çiçeğin ismini versem şimdi sana? Hangi şelalenin suyuyla yaralarını yıkasam? Hangi türkü şifa olur duyduklarına, hangi masal gördüklerini unutturur? Şimdi senin gözlerinden sonra beni hangi adam avutur? Ben ki senin karnını doyuracak lokmayla kibrini doyuran adamların sofralarına oturdum, doydum, duydum, dinledim, konuştum, yumruğumu sıktım, bağırdım, slogan attım, sustum. Dedim “Rabbim şahitliğine talibim, kavmim ancak sana emanet.”

Bakışlarını benden öteye çevirdi çocuk. Bir çocuk yalnız bakışlarıyla bir adamı tam gönlünden vurdu, hissettim. Adımlarımı çocuktan öteye çevirdim. Çocuğun çimden evine basmadan, gönlümü karış karış arşınlayarak yürüdüm, gönlümde bir adım yol gidemedim. Hiç uyanmadığım Mezopotamya sabahlarını özledim birden. Köklerine bir damla su vermediğim zeytin ağaçlarını… Hasankeyf’i, Mardin’i özler gibi özledim çocuğun ülkesini. Dedim, bana ellerini ver çocuk! Sana yirmi iki yıllık yaşlanmışlığımla geldim, tüm fakirliğimle neşeden yana. Yalvarırım esirgeme yüzünün güneş yanığını yüzümden, saçlarının doğu rüzgarını esirgeme. Sana gelen taşların önünde durmadım diye, duamdan amini esirgeme, âh çocuk! Duymadı çocuk, gözleri gözlerimi bir daha bulmadı. Acziyetimi bildim. Çocuğun elinden tutup Saraçhane’den öteye gidemedim. Evin etrafını çevirmeyen dört duvar yıkıldı, altında kaldım. Ülkemin toprağını Taif sandım, Zeyd’i aradım bulamadım.

Dedim “Rabbim Taif sabrına talibim, kavmim, aczim ve çocuk ancak sana emanet.”  

Elif Bayır

DİĞER YAZILAR

8 Yorum

  • hediye , 06/08/2015

    Kalbime dokundu… Yetmedi aldi kalbimi devr-i alem yapti. Ne diyeyim… Kalemine saglik.

  • . , 20/03/2015

    Ben arama motorlarına Elif yazdıktan sonra Şafak değil Bayır çıksın istiyorum!

  • Edebiokur , 20/01/2015

    Edebiyatın kendisine izafe olduğu bir yazar daha.Okudum ve takdirimi takrir ettim.Yazılarının devamını temenni ederim.

  • fatıma , 13/01/2015

    Açıp açıp okuyorum… Çok beğendim, içime işledi.. Rabbim razı olsun..

  • takipci , 26/12/2014

    Elif Bayir i sürekli edebifikir de bir yazar olarak gormek istiyoruz.

    • okur , 01/01/2015

      Elif Bayır’ı yazar kadroya almak lazım artık, kalemi kuvvetleniyor gittikçe.Beğenerek okuyoruz.

      – Büyüyünce ne olacaksın?
      – Edebifikir yazarı.

      :)

  • Ahmed , 25/12/2014

    Allah hepimize yardım etsin. Amin. Yazı edebi ve açık olmuş. Güzel de olmuş zira bazı şeyleri daha iyi anlamamız gerekiyor. Bir de okuduğumuzun kalbimizin bir yerinde bir karşılık bulması gerekiyor ki bu yazı tam o mahiyette olmuş.

  • çiçek abbas , 25/12/2014

    sizden gelenler içinde, en iyi gelen.

fatıma için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir