Yazılar:
  • Yeni Kitaplar, Yeni Ufuklar...
  • Mutlu Olma Sakın
  • Reel Politiğin Kâhini: Carl Schmitt
  • Tarih Nedir?
  • Yedi İklim - Mart 2021
  • Yunus Emre Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi

Derisini Değiştiren Yılanın Hayreti 15

Sulhi Ceylan  |  24/02/2018  |  Kategori : Deneme   |  Okunma:1.795

5

Hepimiz çocukken dünyayı değiştirmek isteriz ve bu gücü de kendimizde buluruz. Ama yaş ilerledikçe dünyayı değiştirmenin hiç de kolay olmadığını, en az birkaç neslin bu işe canhıraş çalışması gerektiğini anlarız. Ve yaşımız arttıkça bu dünya küçülür. Ülke, şehir, ilçe, mahalle, apartman, aile ve en son ben. Yani kişi en son ben’ini eğitmesi ve terbiye etmesi gerektiğini anlar ama ne yazık ki bu anlama dönemi genelde kişinin yaşlılık yıllarına rastlar. Bu durumdaki insanın bir elinde koskoca bir ben ve diğerinde ise sadece birkaç yıl vardır. İşte insanın trajedisi!

***

Seneca “Yaşamın Kısalığı Üzerine” kitabında bütün korkularımızın ölümlülerin duyduğu korkular; ama bütün arzularımızın ölümsüzlerin arzuları, olduğunu söyler. Günübirlik korkularla geçen bir ömür ve arzuların kıyılarında dolanan bir ölümsüzlük isteği… Son derece basit korkular hayatımıza yön veriyor. İşten atılma ihtimali sebebiyle patronuna yaltaklanan ve bir başkası gibi görünen bir insan ne zaman kendisi olabilir ki? İş yerinde yükselmek için her türlü riyakârlığı yapan birinin kendi beniyle arasındaki mesafeyi kim ölçebilir? Örnekler arttırılabilir ama konunun özü, hepimizin büyüttüğümüz küçük korkuların gölgesinde bir hayat yaşıyor olmamız. İşin garibi bir türlü bu korkuların bitmemesi. Biri bitse diğerinin hemen kendini göstermesi.

***

Bazen hayatın binlerce bekleyişten ibaret olduğunu düşünüyorum. Ölümün nihayete erdirdiği binlerce bekleyiş. Sanıyorum bu yüzden olsa gerek Epikuros “Yaşamımızı bekleyişten bekleyişe tüketiyoruz” der. Her bekleyiş aslında bir tükeniştir. Gerçi bekleyiş umudu diri kılar. Hayatta kalmamızı sağlar. Ama bir yandan da içimizde bir şeyleri öldürür. Tamam bazı bekleyişler biter, beklediğimize kavuşuruz. Ama kavuşur kavuşmaz daha büyük bir beklemeye gebe kalırız. Kavuşmanın huzurunu yaşayamadan koskoca bir bekleyiş bize uzaktan gülümsemektedir. Çünkü her bekleyiş aslında sessizce arkamızdan bizi takip eden ölüm kümesinin elamanlarından biridir ve bekleyiş kümesinin dolması aslında doğduğumuzda andan itibaren beklediğimiz ölümün gelişidir. Evet Godot hiç gelmez. Çünkü saçma ve anlamsız hayatlarımız Godot’nun gelmesine engel olur. Çünkü hiçbir zaman beklememiz iradi değildir. Şartlar ve menfaatler bizi bekleme istasyonunda bir yolcu kılar ve bu sebeple Godot gelmez. Ama ne yapar eder zorunluluklar sebebiyle geldiğimiz istasyona kendi isteğimizle geldiğimize kendimizi inandırırız. Halbuki insan en çok kendini kandırmak için bekler de bekler.

***

İnsan ölümü nerede taşır? Rilke, içinde diyor. İnsan ölümü içinde taşır. Belki insanın ölümü içinde büyüttüğünden bahsediyordu Rilke… Yavaş yavaş, kendini ürkütmeden. Hatta mümkünse unutturarak. Ölüme makyaj yaparak. Çünkü her insan profesyonel bir oyuncudur. Biteviye makyaj yapar. Kendini kanıtlamak ve varlığından haberdar etmek için biteviye makyaj yapar. Duygularına, fikirlerine, fiillerine ve dahi yüzüne. Çünkü insan için en önemli şey varlığını devam ettirmek ve bu varlığa toplumda yer edindirmektir. Yani her insan aslında başkaları için yaşar. Başkaları için nefes alır, giyinir, çalışır. Çünkü insan Allah’ın kendisinden razı olup olmadığını bilemediği ve bu çetin yola katlanamadığı için soluğu hemcinsinde bulur. Başkaları tarafından sevilmek, saygı duyulmak ve başkaları üzerinden varlığını hissetmek insanın aslında “ben” değil de “biz” olduğunun kanıtı değildir de nedir!

Sulhi Ceylan

Tweet

5 Yorum

  1. Sen 27.02.2018 23:32:13

    “Beklemek, var olmanın dayanılmaz sancısını taşımanın belirsizliğidir.”

    Cevapla
  2. Edebibeyin 25.02.2018 15:06:35

    Bu yazıyı ben yazıp edebifikir ‘e gönderseydim. Kabul edilmezdi … Burada yazı paylaşılmak için Sulhi Ceylan ismini mi taşımak lazım.

    Cevapla
    • Edebikalp 26.02.2018 08:27:47

      Haklısınız efendim, zannımca tanımam kendilerini ama burada yazı paylaşmak için Sulhi Ceylan’ın kalbini taşımanız gereklidir. Vesselam.

      Cevapla
      • biziz 08.07.2018 21:12:10

        Hayır, haklı değil. Edebibeyin rumuzlu Hanımefendi/Beyefendi’nin bu yazıdan daha iyi bir yazı ortaya koyup koyamayacağını elbette ki bilmiyorum fakat bu yazıyı değil yazmak okuyup anlamak için bile belli bir talim gerekiyor.

        Cevapla
  3. Fettah Paşa'nın 4. Nesli 24.02.2018 11:52:29

    Bence insan, ömründe her ne kadar Allah’ın kendisinden razı olup olmadığını bilmeden, çetin yollarda soluğu hemcinsinde arasa da içinde zerre ama dipdiri olan bir umudu vardır. Yani Sulhi’nin “Birbirine Küs Kelimeler” adlı denemesinden bir cümle ile olayı bağlayayım:

    “Hayat bazen dipdiri bir umut, sönmez bir meşale, keskin bir kılıç ve aktif bir yanardağ olarak belirir. Böyledir, Allah kulunu terk etmez.”

    Cevapla

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Cemil Meriç ile Sohbetler

Sonraki Yazı

muhtasar vatandaşlık bilgisi

İlgili Yazılar

  • 2

    Sabahattin Âli’yi Kimler Öldürdü?

    Davut Bayraklı
    “Sağlığında nice ehl-i...
  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi V

    Bilal Can
    I. İçimizde mayalanan her hüzün,...
  • Şehrengîz

    EdebiFikir
    Meslek ve esnafların tanıtıldığı,...
  • 1

    Kitap, daima kitap, her zaman kitap…

    EdebiFikir
    İsmail Kara tarafından yazılan bu...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Edebifikir Radyo

Son Yorumlar

  • Sermest Gezegeni Radyo Programı için EdebiFikir
  • Sermest Gezegeni Radyo Programı için Nagehan
  • yekinen için furkan
  • Hayat Denen Soru İşareti için bu fotoğraflar
  • Bu Yazı Sadece Öğretmenler İçin Yazılmadı! için canevinden
  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır için Reel okur
  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır için Obsidyen
  • Gölgeler Âlemi ve Yenilgi için Periferi
  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır için Ömer asaf
  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır için okur

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Yeni Kitaplar, Yeni Ufuklar…

    Cüneyt Dal
    05.03.2021

  • Mutlu Olma Sakın

    Sulhi Ceylan
    04.03.2021

  • Reel Politiğin Kâhini: Carl Schmitt

    Muhammed Furkan Kâhya
    03.03.2021

  • Tarih Nedir?

    EdebiFikir
    02.03.2021

  • Yedi İklim – Mart 2021

    EdebiFikir
    02.03.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Derin Yapılanma
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 1

    Tarihî Gerçekliği Kurguya Feda Etmeyen Bir Yazar: Mehmed Niyazi Özdemir

    By Davut Bayraklı
    Türkiye’de tarih yazımı üzerine bir...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...