Edebiyat Yapma Pahasına

– Selamun aleyküm abi.

-Aleyküm selam. Hemen bir yazı yaz gönder.

– :)

Ne yazayım abi? Benim için şiir yazamadıktan sonra yazmanın pek bir önemi yok. Ki şiir bile esasında yazılan değil söylenen bir şey. Ne yazayım?

Şiir olamamış metinlere çeşitli adlar takılmış: Hikâye, roman, deneme vs… Bütün bunları ve şiiri ifade etmek için “edebiyat” terimi kullanılıyor. Şiir edebî bir eser olarak algılanıyor. Değil. Bizde şiir vardı fakat edebiyat yoktu. Edebiyat yanlış hatırlamıyorsam 19. asırda uydurulmuş bir terim. Orhan Okay hocanın “Batılılaşma Devri Türk Edebiyatı” adlı eserine bir daha bakmam lâzım. Kendi sağlamamızı Batı’ya göre yaptığımızdan, onlarda olan bir şeyin bizde olmamasını gerilik alâmeti olarak görmüşüz. Hikâyenin, romanın bizdeki karşılığını aramışız. Bulamayınca yazmışız.

Şiir başlı başına bir disiplindir, edebiyatın bir türü veya kolu olarak kabul edilmesi yanlış. Aksine edebiyat şiirin bir türevidir. Şiir edebiyatın atasıdır; edebiyat daha dünkü çocuk. “Her şiir ayrı bir eserdir.” Bir şair şiirlerini kitaplaştırdığında aslında eserlerini bir araya getirmiş olur.

Bizim insanımızda şiir dışındaki türlerin nasıl bir tesir uyandırdığı deyimler üzerinden görülebilir: Halk, “edebiyat yapma” der, “hikâye anlatma” der, “böyle şeyler romanlarda (veya filmlerde) olur” der. Edebiyatı ve edebî türleri menfî, küçümseyici mânâda deyimleştirmiştir. Buna mukabil, herhangi bir şeyin güzelliğini vurgulamak istediğinde ise “şiir gibi” der. Deriz. Şiir gibi kız, şiir gibi manzara… Bu niye böyledir? Çünkü asırlardır kendimizi şiir vasıtasıyla ifade etmişiz. Şiiri pekiyi hazmetmişiz. Güzel bir şeyi şiire benzetirken aslında kendimize, kendimizden bir şeye benzetmiş oluyoruz. Hikâye, roman bize ait değil. Niye? Bir kere bizim için fazla uzun ikisi de. Biz kısa ve yoğun (az ve öz) sözü severiz. Severdik. Edebiyat yapma derken, “kısa kes!” demeye getiririz. Şiir bizim sedâmız olmanın ötesinde edâmız olmuş; sesten levendâne bir tavra, zarifâne bir tarza dönüşmüş. Şâirane bir millettik çünkü. Belki hâlâ öyleyiz. Şiir nedir? Buna cevap aramaya uğraşmamış, “mazmun ve mukaffa söz” deyip geçmişiz. Şiir sırlardan bir sırdır. Mumyaları bozulmaktan koruyan sır gibi bir sır. O sırrın ne olduğu merak edilip mumya aralandığında ceset bozulmaya başlar çünkü mumya işlevini yitirir. Şiir de böyledir. Şiirin karanlıkta kalması, aydınlatılmasından yeğ. Ne olduğunu, ne olmadığına bakarak anlamak kâfi. Şiir ne değildir? Edebiyat değildir dedik. Başka birçok şey değil fakat uzatmaya gerek yok.

Yaz diyorsun. Ne yazayım abi? Şiir dedim, sır dedim. Kendimi ifşa mı edeyim? Büyüsü kaçmış bir dünyadayız. Mumyalar aralanmış, Firavun’un cesedi teşhir edilir olmuş. Bizde kanat, bizde gizem bırakmamışlar. Her yerde izleniyoruz. Her şeyi izliyoruz. Takip et, takip edil. Meselemiz bu olmuş. Kulaklarıyla gören insan kalmış mıdır? Hüsameddin Arslan da vefat etti. Allah makamını âlî eylesin. Ne yazayım?

İşte yukarıda bir iki paragraf yazılı duruyor. Okuyanlar kim bilir ne anlayacak. Şiiri kutsamış, edebiyatı horlamış. Öyle mi yapmışım gerçekten? Niyetim o değildi ama varsın öyle anlaşılsın.

Bundan sonra daha sık yazacağım, söz veriyorum. Senin için yazacağım. Sana “Hani yazı yazmadın mı?” gibi sorular sordurtmayacak kadar sık yazacağım. Bu tür sorular karşısında hep benzer cevaplar alıyordun. Hep aynı cevap veriliyorsa soruyu değiştirmek gerek. “Niye yazmıyorsun?” yerine “Neyi susuyorsun?” diye sormanı çok bekledim ama artık bir önemi yok.

Buyur işte yazdım. Senin beklentini boşa çıkarmaktan yorulduğum için. Edebiyat yapma pahasına yazdım.

Feyyaz Kandemir

DİĞER YAZILAR

9 Yorum

  • Asreman , 26/11/2018

    Edebiyat yapma pahasına şiir yazanlara ne demeli?

  • Fettah Paşa'nın 4. Nesli , 13/10/2018

    Türkçe, Türk Şiiri ve Diriliş nesli ölmüş mü ki ADAM türbedarlık yapıyor? Burası da kafa karıştırıcı açıkçası.

  • Madak , 13/10/2018

    Ah!

  • zeynep k. , 12/10/2018

    Feyyaz Kandemir, Türkçe’nin ve Türk şiirinin de türbedarıdır. Tekrardan hoş geldin Feyyaz abi.

  • Ayşe , 12/10/2018

    ben de kendimi hep neden suçlu hissediyorum diyordum

  • Ebedifikirli , 12/10/2018

    Feyyaz Kandemir diriliş neslinin türbedarıdır.

  • memento mori , 12/10/2018

    Israrına sağlık Sulhi abi, sayende Feyyaz kardeş dertlenmiş de dertleşmek için bu güzel yazıyı dökmüş kâğıda.

  • Çaylak Hekim , 11/10/2018

    bu olmuş Feyyaz hocam

  • Fettah Paşa'nın 4. Nesli , 11/10/2018

    Şiir gibi anlatmış derdimizi. Helal olsun.

Fettah Paşa'nın 4. Nesli için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir