Yazılar:
  • Ah Kılıcı - II
  • İlk Taşı Kim Atsın?
  • O Belde
  • Nutellanâme
  • Balığın Karnı
  • Sorgulama Dosyası: Gökdelenler
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050

Edebiyatımızda Roman – 2

Adem Suvağcı  |  30/03/2020  |  Kategori : Deneme   |  Okunma:

Modernleşme – Batılılaşma Çabaları

“Modernleşme” kelimesi, geleneğe bağlı olanın yerine konulan ve yeniyi niteleyen durum anlamına gelen “modern” kelimesinden türetilmiştir. Yani, geleneğe bağlı bulunan toplum yapısından modern toplum yapısına geçişin ifadesidir. Batı’da geleneksel hayattan modern hayata geçiş yaklaşık 4-5 asır sürmüştür. Bu modernleşme süreci, Batı’nın kendi doğal akışı içerisinde ve iç dinamiklerine dayalı bir şekilde gerçekleşirken, Batı dışındaki toplumlarda bu süreç, çok kısa bir zamanda yapay etkilerle ortaya çıkartılmıştır.

Türk kültür hayatı ele alındığında, yabancılaşmanın daha çok Tanzimat’tan sonra hızlanan süreç içerisinde Batılılaşma meselesi ile ortaya çıkan sosyal bir durum olduğu görülür. Batı tarzındaki okullar ve kültürel ilişkiler neticesinde toplumdan uzak, kültüre ve içinde bulunduğu topluma yabancı; ama aynı zamanda da Batılılaşma adına taşıyıcı, aktarıcı, yönlendirici bir görev icra eden insan tipleri ortaya çıkar. Bu tipin yeni değerleri, tutum ve davranışları geleneğe bağlı toplumun temelleriyle uyuşmayınca, yabancılaşma, içinde bulunulan toplumla bir çatışma meydana gelir.

Gazete, tiyatro, hikâye, roman gibi türler, beraberinde Batılı bir insan hayat tecrübesini de kültür hayatımıza aktarır. Özellikle roman, yeni değerlerin, düşüncelerin, yaşam tarzlarının inşâsı ve yaygınlaşması, okura da daha rahat ulaşması açısından Tanzimat edebiyatçıları tarafından iletişim aracı olarak seçilmiştir. Bu edebiyatçıların gayesi Şinasi’nin ifade ettiği gibi, “Garb’ın fikr-i bikri ile Şark’ın akl-ı pîrânesi”ni birleştirerek bir senteze ulaşmak. Fakat bu sentezin iki ayrı değerler sütununun üzerinde olması, modernleşmeyi bir çeşit yabancılaşma olarak karşımıza çıkarır.

Dünyanın sürekli içinde bulunduğu değişim, şartları ve 19. yüzyıldaki batılılaşma hareketleri, Batı edebiyatları içinde ortaya çıkan roman türünün edebiyatımıza girmesine yol açar. Romanın sosyal bir fonksiyonunun olması bunda birinci derecede etkilidir. Bu durum, Tanzimat’ın Batılılaşma zihniyetiyle paralellik gösterir. Çünkü Tanzimat döneminin hem idarecileri hem de edebiyatçılar gibi düşünen insanları, medenî olmanın ancak halkı aydınlatmakla, Batılı bir toplum olmakla mümkün olacağına inanmaktadırlar. Etkileyiciliğinin fazla olması hasebiyle halka ulaşmayı sağlayacak her türlü eser de bu amaç kullanılmak istenmektedir.

Çevirilerle edebiyat hayatımıza giren ve bunlara benzetilerek üretilen yerli romanlar, Batı’daki örneklerine gerçek anlamda ulaşamasa da edebiyatımızın çehresini değiştirmede, toplumda Batılı değerlerin yer etmesinde, Tanzimat’ın esasını oluşturan yeni bir insan tipi ve yeni bir toplum anlayışının temellerinin atılmasında önemli rol oynamıştır. Yeni bir toplum kurma isteği, beraberinde Türk toplumuna liderlik yapacak, topluma yol gösterecek, tercihler sunacak, yeni düşünceleri ifade edebilecek bir kahraman/tip ihtiyacını da beraberinde getirir. Yapaylıktan uzak bir şekilde Batılılaştırılmak istenen toplumda bu rolü, Batı aydınına benzeyen özellikler taşıyan yerli aydınlar yüklenir. Bu kahraman artık eğitimi, kültürü ve dünyaya bakış açısı bakımından Batı kaynaklıdır. Yazar, bir taraftan roman aracılığıyla halkı bilgilendirmeye çalışırken, öbür taraftan Batılılaşmış bir aydın olarak yine romanı kullanarak kendi tipinin devamını sağlamak ister.

Tanzimat sonrası romanlar ele alındığında, Batılı insan gibi davranan ve onun gibi düşünen insan tipleri, gerçek hayattaki okuyucu için bir model olmaya başlar. Yani gerçek yaşantıda henüz canlılık bulmamış insan ve insan tecrübesi edinmemiş bir hayat öne çıkar romanda. Bu hayatlar, olumlu ve olumsuz örnekleri sunan kahramanların hayatlarıdır. Bazen geleneğe bağlı bir hayatın temsilcisi olarak bazen de yanlış Batılılaşma örneği olan alafranga kahramanı olarak belirir. Prototip kahraman ve yanlış Batılılaşma örneği olan alafranga kahraman, yazarlarının fikirleri doğrultusunda modernleşmenin doğru ve yanlış modellerini sunarlarken aynı zamanda bir yabancılaşmayı da yaşarlar. Yani yabancılaşma, bir kısım kahramanlarda olumlu, bir kısım kahramanlarda ise olumsuz bir modernleşme tarzı olarak belirginleşir.

Dönemin edebiyatçıları, bu dönemde oluşan düalizmin etkisiyle gerek kendi yaşantılarından gerekse romanlarında yer alan kahramanların yaşantılarından kendilerini alamamışlardır. Bu durum Ahmet Hamdi Tanpınar’ın, “19. Asır Türk Edebiyatı Tarihi” adlı eserinde şöyle ifade edilir; “…bu düalite bir tarafıyla geleneğe, kendi toplumuna bağlı oluş; diğer tarafıyla ise yabancılaşmış olmaktan, yani bir tarafıyla ilahi merkezli olmaya çalışan bir algı kalıbına…” dayanmaktadır. Tanzimat romanında daha ileri bir yabancılaşma örneği olan alafranga kahraman ise bütünüyle toplum dışına itilir ve bunlar yabancılaşmanın psikolojik boyutu olarak sunulan normsuzluk, güçsüzlük, anlamsızlık gibi özelliklerini de sergilemeye başlar.

İlk dönem Türk romanlarında temel sorun modernleşme veyahut Batılılaşmadır. Batılılaşma, bazı olgular çerçevesinde çözümlenmeye çalışılır. Alafranga züppe tipi en çok başvurulan olgudur. Alafranga züppe tipinden hareketle Türk toplumunun Batı karşısındaki tutumu ve Batılılaşma deneyimine dair ilk tepkiler açıklığa kavuşturulmaya çalışılmıştır. İlk dönem Türk romanında çok sayıda züppe tipi bulunmaktadır. Felatun Bey, Bihruz Bey, Şöhret, Efruz Bey, Seniha gibi tipleri öyküleştiren yazarların ana problemi Batılılaşmanın Türk toplumunda algılanışı ve ona karşı alınan tavırlarıdır.

Toplumsal bir figür ve tip olarak züppe, modernleşme çabalarının yoğunlaştığı dönemlerin ruhunda kendini bulur. 19. yüzyılla beraber züppe gerek sanat ve edebiyatta gerek gerçek hayatta bir üslup, hayat tarzı ve düşünme biçiminin adı hâline gelir. Çünkü züppe, sadece bir karakter, görüntü, imaj değil aynı zamanda modernleşmenin, Batılılaşmanın, bir düşüncenin, davranışın, üslubun ve tutumun tezahürüdür.

Adem Suvağcı

Edebiyatımızda Roman – 1

Tweet

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Modern Türkiye’nin Oluşumu

Sonraki Yazı

Konuşan Şehir Trabzon

İlgili Yazılar

  • 1

    İlk Taşı Kim Atsın?

    Sulhi Ceylan
    1. İnsan ve günah (suç) arasındaki...
  • “Yazıyor Yazıyor” Demenin Dünü Bugünü

    Ferhat İnan
    Hâlâ Gazete Okuyor musunuz? Geçen...
  • Göle Maya Çalarken Eşeğe Ters Biniyor ve Bindiğim Dalı Kesiyorum

    Feyyaz Kandemir
    Göle Maya Çalmak Nasreddin...
  • 3

    Peki Ne Olacak?

    Sulhi Ceylan
    Telefonum çaldı. Arayan Bülent...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Son Yorumlar

  • Ah Kılıcı – II için A.b
  • Ah Kılıcı – II için ca-hill
  • Ah Kılıcı – II için Yolcu
  • Ah Kılıcı – II için gizli örgüt
  • Ah Kılıcı – II için Dıngıl Osman Tezvaran
  • Ah Kılıcı – II için A.b
  • 15 Maddede Ali Emîrî Efendi için Seçil
  • Ahmet Haşim: Müslüman Saati için Seçil
  • Ahmet Haşim: Müslüman Saati için Burak
  • Ankara Beni Bulsun! için serdar

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. İbrahim Orhun Kaplan
  11. Mehmet Emir
  12. Mehmet Erikli
  13. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  14. Mücahit Emin Türk
  15. Muhammed Furkan Kâhya
  16. Muhammet Emin Oyar
  17. Ömer Ertürk
  18. Ömer Can Coşkun
  19. Şadiye Sare Kaplan
  20. Sizden Gelenler
  21. Süleyman Mete
  22. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Ah Kılıcı – II

    EdebiFikir
    15.05.2022

  • İlk Taşı Kim Atsın?

    Sulhi Ceylan
    13.05.2022

  • O Belde

    Tahir Tarık Balıkçı
    12.05.2022

  • Nutellanâme

    Adem Suvağcı
    10.05.2022

  • Balığın Karnı

    Sizden Gelenler
    09.05.2022

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Genel
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sâdî Şirâzî
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sokağın Nabzı
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 3

    OkunMAyacak Kitaplar

    By EdebiFikir
    “Okunacak Kitaplar”dan bahseden pek...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...