Yazılar:
  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi III
  • Sezai Karakoç'un Hatıraları - 2
  • Edebifikir Kitap Pusulası: Hatırat
  • Revü Gülütü
  • Bilgi ve Düşünce Faaliyeti
  • Sırrı Fâş Eylemek
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050

Eşeğinin Ayağında Nal Yok, Hasan Dağı’na Oduna Gider

Bahadır Dadak  |  26/11/2019  |  Kategori : Deneme   |  Okunma:2.882

2

Üvey Vatandaşlar İçin Teselli Şarkıları – IX

* Bizler insanız. Sırf güzel olduğu için bir çiçeğin belini kırarız. Sonra güzel olduğunu düşündüğümüz kristal bir vazoya hapsederiz onu. Karşısına geçer, yavaş ve ağrısız ölümünü izleriz. Pekâlâ, tüm bu süreç yüzlerce arının çaresizliğini de içine alır. Üstelik içten içe biliriz. İnsanın temas ettiği alanda estetik, mutluluk ve yaşam mücadelesi amorf kavramlardır.

O vakit, insanın dünyaya atılmış bir varlık olduğuna delil arayan, toprak saksılara çiçek eken kadınlara baksın.

* Zihnî tekâmül için kümülatif bilgi şart değil, asgari düzeyde bilgi yeterli. Haza bilgi zehirdir. Bugün bilgi, aydınlar hiyerarşisinde övüncün, kapital düzende piyasanın nesnesi.

Zihnî tekâmülün güçlenmesi için sezgilerimizin ve düşünme yöntemlerimizin, bunun sonucu olarak idrakimizin gelişmesi gerekiyor. Bu ise ancak tabiatımızda olan hata ve kusurla, iğdiş edilmiş tarih bilinciyle, devletle, bürokrasiyle, kul kültürüne ve toplumsal tapınma ihtiyacına göre tasarlanan mabetlerle ve bizzat dilin imkânlarıyla yüzleşmek ve hesaplaşmakla mümkün.

* Büyük Türk şiirine inanmıyorum. Esasen şiire de inanmıyorum. Anın bilgisine dair idrakimize sunulan kurtarılmış anlara, o anların harf kabilinden bir takım sembollerle ifade edilme çabasının her defasında boşa çıkmasına, nihayet dil denilen çopurlaşmış evrenin kişinin duyguları karşısındaki çaresizliğine inanıyorum.

* Hedefini bulan önyargının koşulu odur ki, failleri iyi birer okurdurlar. Kitap okur gibi niyet okurlar. Hayatta öyle şeytanlar gördüm, insanın tâ içine bakarlar. Tiksinti veren keskin zekâları insan psikolojisini anlamaya dönüktür. Onlar için geleceğin sevgisi bir aklık olarak başlayıp, boz-bulanık bir karanlığın uçurumlarında sona erer. Her devirde toplumun sınırlı bir çoğunluğu tarafından onanır ve sevilirler. Çünkü beyazdırlar. Hayat onlardan razıdır.

Saramago’nun o meş’um “körlüğü” işte buradan başlıyor.

* Bir müteahhit, inşaattan artan kumlarla mahallemize istemsizce bir tepe inşa etti. Sonra bahar geldi ve tepenin üzerinde yeşillikler peyda oldu. Şimdi bazı çocuklar ve kiremitler onu bir dağ zannediyorlar.

* Distopyalar tüm o ahlaksız, insanı buhrana sevk eden kokuşmuş senaryolarına rağmen okura arz edilen kurgu metinleri olmaları itibariyle estetik bir dille varlar. Oysa gerçek dünya, atan bir kalp için kendi gerçekliğinin bile istisnasıdır. Bizzat insan tarafından daha mide bulandırıcı bir dünya tasarlanamazdı.

Bana kalsa bu dünya, ya dili tahrif edilmiş bir distopya metni, ya tümüyle gölge mesabesinde bir heyuladan ibaret. Yahut ben, an itibariyle yüz kişilik balık istifi düzeninde, 11ÜS denilen garabete hapsolmadım ve yetmiş yaşındaki engelli ihtiyara yer vermeyen kalın suratlı ergenle bilinmeyen bir uzaya doğru yolculuk etmiyorum.

* Ellili yaşların sonuna yaklaşan bir adam karşısına aldığı gence şöyle dedi:

Evladım, bizden önceki nesil yoklukla olan imtihanı kazandı, sizler varlıkla olan imtihanı kaybediyorsunuz.

* Sağa ve sola dair yüksek sesle konuşmayanlar, sanıldığının aksine basınca dayanamayıp kendilerine “ortada” bir yer tayin etmiyorlar. Bilakis onların ciheti “yukarıya” doğru…  Sanıldığının aksine eylemsizler, dilsiz şeytan değiller. Eşyanın bilgisi, konfor alanını terk eden onlar için, kendi hakikatleriyle tenakuz oluşturmuyor. Nitekim burası dünya, yukarıya çıktıkça, basınçla beraber oksijen de azalıyor.

* İktibas Günlüğü, 1985, Yılanların Öcü Filminden Bir Replik:

“Sen Hacemmiye ne bakıyon Kara Bayram! Eşeğinin ayağında nal yok, Hasan Dağı’na oduna gider”

* Annem “mübarek olsun” terkibini bir kalemde, bir fiil biçiminde “mübareklemek” olarak kullanıyor. Yıllardır konu komşu zehrini dökmek, biraz olsun ağlayabilmek için mütemadiyen onun kapısını aşındırır durur. O da kendi lisanınca mübarek olsun der. Düğüne derneğe de, amansız hastalığa da mübarek olsun. Eski toprakların hemen hepsi böyle. İlimlerinin azlığına rağmen itikatları o kadar güçlü, kaba lehçelerine rağmen şefkat kanatları öylesine geniş ki, bize tebarüz eden “dilin” noksan olduğuna hükmediyorum.

* Kalp kırılır ten içinde kalır.

* Hangi ağaç sormuş, dibinde akan nehre bugün durgunsun diye? İçten içe bilmez mi ağaç, nehir kuruyup gitse kendisi de kuruyacak. İşin sonunda, ağaç gibi insan da kendi derdine düşecek. Üzülünce yapraklarımızın dökülmesi bu sebepten. Yoksa nehir dediğin akmakla, insan dediğin ölmekle malul.

Bu yüzden öteden beri ağaç insanı, su, zamanı ve tümüyle hayatı imliyor.

* Aldatan mı, aldanmış olan mı olmak isterdiniz? Aldanan kişinin korkularına, zaaflarına ve ahmaklığına dervişlik hırkası giydirmesi mi, aldatan kişinin nefretine, işgüzarlığına ve kinine sarılıp uyuması mı daha aşağılıkça?

* Şairlerin diğer insanlara nispeten derin hislerle yaşamakla cezalandırıldıkları zannedilir. Söz söyleme kabiliyetiyle cezalandırılmış olma ihtimallerini kimse düşünmez.

Peki, o zaman soruyorum. Kat’i hükümlerin konforuna sarılıp susmak mı, zatî yargıların şehvetine kuşanıp konuşmak mı daha aşağılıkça?

* Kaybetmeyi bir kazanım olarak görmeyen insan, teselliyi tecelli zannetmekte haklıdır. Ağzında köpüklerle, kuduz köpekler gibi haklıdır. Tacı elinden alınmış firavunlar gibi, yedikçe daha obur, konuştukça daha riyakâr… Ama haklıdır. Zira her an yeni bir zafere koşan insan mutlak manada haklı olmak zorundadır. Eskimeyen bir yenilgi biçiminde.

İnsan olmak zor. İnsan kalmak daha zor.

* Damarlarımızda sinsi bir ifrit dolaşıyor, onanma ihtiyacı. İlim erbabı istisna, çoğumuz bu ihtiyacı karşılamak için yazarız. Bu öyle bir ifrazat ki, akıttıkça insanın içine zerk olur. Bu mel’un ifrit İslamlık olmadığı müddetçe kibir ve sözde tevazu arasında mekik dokumaya devam edeceğiz.

* Ne kadar ilginç, ne kadar etkileyici, ne kadar rahatsız edici bir isim… Ağlasam mı gülsem mi bilemedim. Karşımda duran kitabın ismini diyorum:

“Cengiz Han’ın Ölümsüzlük Arayışı”

* Kendi bunalımını çağın bunalımı zannediyor insan. Zaaflarını, hatalarını, o nakıs varlığını dünyanın çilesi onasın istiyor. Umutsuzluk, artık umut biçimini almadığında, vicdanın hicap perdeleri yırtılacak oysa. Belki ölüm, gülümser yüzüyle gelecek. O gün gelmesin istiyor.

* Türk Dil Kurumu’ndan çıkan kitaplarda, Et ve Balık Kurumu’nda satılan ürünlerdeki fayda ve ucuzluğu aradığımı fark ettim. Sanat, bilim ve düşünce, ismen dahi olsa kurumsallaştığı zaman insan bilinci fayda-maliyet analizine yöneliyor.

Demek Kemal Tahir haklıymış:

“Devlet bizde babadır. Almaz. Verir.”

* Senelerdir kendime şu soruyu soruyorum. Cevabını bulabilmiş değilim. Niçin sosyal demokratlar ve cumhuriyetçiler daha hayvan severler ve sağcı-muhafazakârlara nispeten hayvan haklarına daha duyarlılar?

* Her şeye rağmen değil, asla! Sevgiyle var olan, sevgiye rağmen körlük. Görmeye dair umudumuzu, unutkanlığımıza rağmen af istencimizi diri tutan bu olmalı.

Körlüğe rağmen, körlüğün haymesinde yeşeren sevgi.

Tükenmeyen, biricik sermayemiz.

Bahadır Dadak

Üvey Vatandaşlar İçin Teselli Şarkıları 8
Üvey Vatandaşlar İçin Teselli Şarkıları 7
Üvey Vatandaşlar İçin Teselli Şarkıları 6
Üvey Vatandaşlar İçin Teselli Şarkıları 5
Üvey Vatandaşlar İçin Teselli Şarkıları 4
Üvey Vatandaşlar İçin Teselli Şarkıları 3
Üvey Vatandaşlar İçin Teselli Şarkıları 2
Üvey Vatandaşlar İçin Teselli Şarkıları 1

Tweet

2 Yorum

  1. Kedileri salın 14.06.2020 19:08:05

    Sosyal demokrat, kediyle yatıyor. Muhafazakar, kediyi kapıda besliyor. Muhafazakar, kediye saygılı. Demokrat, kediden menfaatli.

    Cevapla
  2. Talebe 27.11.2019 11:59:28

    Elinize sağlık

    Cevapla

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Fıçı Recep’in İçine Baktığıdır

Sonraki Yazı

Bir İstikamet Dergisi: Yedi İklim

İlgili Yazılar

  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi III

    Bilal Can
    Bizi buraya sıkıştırdılar, bizi...
  • Sezai Karakoç’un Hatıraları – 2

    Sizden Gelenler
    “O güne kadar İslam, içimizde...
  • 2

    Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi II

    Bilal Can
    Dünyanın bu yakasındaki çocukların...
  • Sezai Karakoç’un Hatıraları – 1

    Sizden Gelenler
    Cemal Süreya'nın biz yazmayı ondan...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Son Yorumlar

  • Bana Verilen Armağan için dönem bitiyor ve ben
  • Şimdi ya Sonra Belki de Dün için Ketebet
  • En Sevdiğimiz Kitap İsimleri için Ambrosia
  • Sırrı Fâş Eylemek için Nagehan
  • Revü Gülütü için Nesnâs
  • Revü Gülütü için Yarı donuk hevesimi ellerine veriyorum
  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi II için Kardeş
  • Sırrı Fâş Eylemek için Meclis-i Mebusan
  • Bir Başka Açıdan “Yedinci Gün” için zeynep
  • yekinen için m. fatih

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi III

    Bilal Can
    20.01.2021

  • Sezai Karakoç’un Hatıraları – 2

    Sizden Gelenler
    19.01.2021

  • Edebifikir Kitap Pusulası: Hatırat

    Abdurrahman Mıhçıoğlu
    18.01.2021

  • Revü Gülütü

    Sizden Gelenler
    16.01.2021

  • Bilgi ve Düşünce Faaliyeti

    Salih Mirzabeyoğlu
    15.01.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • İletişim
  • Suyum Unum Buğdayım

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 5

    Yok Ağlamadım, Gözüme Tost Kaçtı

    By İbrahim Halil Aslan
    Şu sitede evli yazarların çektiğini,...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...