Yazılar:
  • Ah Kılıcı - II
  • İlk Taşı Kim Atsın?
  • O Belde
  • Nutellanâme
  • Balığın Karnı
  • Sorgulama Dosyası: Gökdelenler
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050

Eylül

Sizden Gelenler  |  15/08/2013  |  Kategori : Deneme   |  Okunma:

3

Yusuf Duru, umudu haykırıyor. Sahi umuttan başka neyimiz var?

***

Bir eylül gününde
“Yesrib gülüşlü” bir güzele vurulduğumuz,
Can pazarına met’a olarak atıldığımız,
Aleme rüsvay olduğumuz,
Kendimize sessiz kaldığımızdır.

Hazanın sarıya boyandığı, aşkın kapıya dayandığı mevsimdir eylül.

Sabaha karşı, bir başıma şehrin, akşamın alacasından sonra büründüğü ve sabahın ilk ışıklarına kadar gizlendiği kimsesizliğine “kim” olmaya çalışırcasına adımlıyorum kaldırımları. Gece bekçileri bile gecenin kuytularına çekilmiş, kim bilir hangi hülyanın işveli, cilveli ve şuh girdaplarına kapıl(an)mışlar.

Gün ağarmak üzere, ortalığı velveleye verecek olan ışığa yeni bir yüzle çıkılacak ve güneşin aydınlığında, tüm sıkıntılar, karabasanlar, gece saklananlar şehrin kalabalığına karışıp kaybolacaklar. Ben yine sessiz, yine sensiz…

Bu sessizlik ve sensizlik, bu bir başınalık artık yük olmaya başladı yüreğime. Ayaklarım, her an yeni bir isyana doğru beni çekip sürükleyebilir, her an yeni bir başkaldırıya, yüreğim olur diyebilir. Gelmesi beklenen, ya da gelip peronunda bekleyen trenlerden inmeyeceğini bile bile kaç sabaha kan çanağı gözlerle, bekleme salonlarının soğumaya yüz tutmuş soba başı yalnızlıklarında  ulaştım biliyor musun? Ve kaç eylül gecesi yalnızlığında, kaybolmuş hayatlarının, taşımakla, sürüklemek arasında hamallığını yapanların boş, anlamsız, bazen korku, bazen tedirginlik kokan, çokça tehdit dolu bakışları ile paylaştım saçak altlarını haberin var mı?

Kaçışıma bakma, sen bana bakma… Ben hep böyleyim. Yanımda yöremde kim var(sa). Varlıklarının farkında olmayan yokluğun elçileri. Bu gecelerle olan bağım korkutmasın seni. Meczup sanma sakın. Ben senin delinim, sende kaybolmuş özümü, yine sana ait adımlarda arayıp bulmaya çalışıyorum. Hani hep kendinden utanan, ama asıl âlemin kendisinden utanması gereken teslim olmuşların en iyisi “Zâkir” vardı ya. İşte o misal. Bir “Zâkir” olamadım ya ona yanarım…

Hep bir ses bana şöyle seslenir;  “Sen hiç değişmeyecek(mi)sin?” değişmeyi isteyen kim a gönül çelenim! Her gün geceye doğru süzülürken nazlı kanatlarıyla, ben avare sokaklara vururum kendimi. Kime ne kavrulmuş saçlarımın günlerdir su yüzü görmediği, kime ne yaz kış yarıya kadar açık gömlek düğmelerimden, kahverenginin en koyu tonundaki yanık tenimin üşümesi, kime ne ayaklarımın yalın, başımın açık olması.

Maveraya kadar uzanan bu çılgın yürüyüşün nerede biteceğini kimse bilmiyor. Ama ben biliyorum Yesrib’lim, ben biliyorum.  Kendi kendime inandırdığım “bir gün geleceği yere gidiyorum” soranlara da böyle söylüyorum. Nereye geleceğini sorduklarında, eylül sarısı, hazan sızısı, yaprak düşüşü umutlarımla bakıyorum uzaklara, çok uzaklara.

Yokluğun gurbetimdir. Kavuşmam hayal. Her seher vakti duaya durmuş ihtiyarlar görürüm cami önü yalnızlıklarında bu şehrin. Ellerini açmış büyük bir şevkle sonlarının hayrına dua ederler. Ve ısınır yürekleri ihtiyarların. Umuda sarılmış, duanın sıcaklığını hissederek daha bir ısıtır onlara bakan gözleri. Heveslenirim, çökerim yanlarına iki diz üstü. Açarım bende ellerimi. Duam “sen”lidir, yakarışım “sen” yüklüdür. Yanaklarımdan iki damla yaş süzülür arkası kesilmeyen. Yine düşersin aklıma, yine vurursun yüreğime deli deli. Günlerdir, aylardır sessizliğinin sorgusu bir murç gibi yüreğime çakılıverir ansızın. Pervasız kaldırırım başımı, açarım gözlerimi fütursuz, sanki yanımdaki ihtiyarın dua kokan avuçlarında seni görmek istercesine bakarım… Ama…

Aylardan eylül, mevsim ölümdür. Ölüm kurtuluş…

Ah eylül! Gelişin her seferinde bir ayrı sancıdır, gidişin hazan. Ardından dökülen tüm umutlar, birileri tarafından süpürülür, toplanır ve götürülüp şehrin metruk yerlerine kurulmuş umut çöplüklerine, çürümeye bırakılır.

Kim bilir, çürümeye bırakılmış umutlar hiç beklenmedik bir anda filizleniverir, yeşerir ve taptaze bir fidan olarak yeniden boy verir.

Ne dersin Yesrib bakışlım? Yeşerir mi umutlarım?

Yusuf Duru

Tweet

3 Yorum

  1. Yusuf DURU 16.09.2014 15:09:52

    Ne güzel bak. BÖyle bir yazıyla bile sizi güldürebildi isem buda bir başarıdır. Hz. Mevlana’ya arkadaşları sesleniyordu. “Celaleddin gel seninle damdan dama atlama oyunu oynayalım” diye. Celaleddin “Onu bağdatın köpekleri de yapar, gelin sizlerle göklere ağalım ne dersiniz” diyordu… Eee. Biz hâlâ damdan dama atlama oyunu oynuyoruz, siz göklere ağıyorsunuz demekki, mübarek olsun…

    Cevapla
  2. Vîsal 16.08.2013 03:22:09

    Ne olursa olsun metinin ruhu var..

    Cevapla
  3. yusuf kandahar 16.08.2013 00:53:40

    bu görüşe iştirak etmemek mümkün değil. yusuf duru bunu nasıl yapar? kelâmın edebini o bilir diye düşünmüştük.

    Cevapla

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Can Kulağıyla

Sonraki Yazı

Tütün ya da Kitap

İlgili Yazılar

  • 1

    İlk Taşı Kim Atsın?

    Sulhi Ceylan
    1. İnsan ve günah (suç) arasındaki...
  • “Yazıyor Yazıyor” Demenin Dünü Bugünü

    Ferhat İnan
    Hâlâ Gazete Okuyor musunuz? Geçen...
  • Göle Maya Çalarken Eşeğe Ters Biniyor ve Bindiğim Dalı Kesiyorum

    Feyyaz Kandemir
    Göle Maya Çalmak Nasreddin...
  • 3

    Peki Ne Olacak?

    Sulhi Ceylan
    Telefonum çaldı. Arayan Bülent...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Son Yorumlar

  • Ah Kılıcı – II için A.b
  • Ah Kılıcı – II için ca-hill
  • Ah Kılıcı – II için Yolcu
  • Ah Kılıcı – II için gizli örgüt
  • Ah Kılıcı – II için Dıngıl Osman Tezvaran
  • Ah Kılıcı – II için A.b
  • 15 Maddede Ali Emîrî Efendi için Seçil
  • Ahmet Haşim: Müslüman Saati için Seçil
  • Ahmet Haşim: Müslüman Saati için Burak
  • Ankara Beni Bulsun! için serdar

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. İbrahim Orhun Kaplan
  11. Mehmet Emir
  12. Mehmet Erikli
  13. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  14. Mücahit Emin Türk
  15. Muhammed Furkan Kâhya
  16. Muhammet Emin Oyar
  17. Ömer Ertürk
  18. Ömer Can Coşkun
  19. Şadiye Sare Kaplan
  20. Sizden Gelenler
  21. Süleyman Mete
  22. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Ah Kılıcı – II

    EdebiFikir
    15.05.2022

  • İlk Taşı Kim Atsın?

    Sulhi Ceylan
    13.05.2022

  • O Belde

    Tahir Tarık Balıkçı
    12.05.2022

  • Nutellanâme

    Adem Suvağcı
    10.05.2022

  • Balığın Karnı

    Sizden Gelenler
    09.05.2022

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Genel
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sâdî Şirâzî
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sokağın Nabzı
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • İçimdeki Felsefe Kendini Çürütüyor IV

    By Bilal Can
    Dünyayı tanıma ve anlamlandırma insana...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...