Yazılar:
  • Üç İstanbul Tek Devrim
  • Yalnızlığın Mabedi
  • Geçmiş Zaman Sancısı
  • Küçüklüğümün Sayrılarevinde Yangın
  • Peri Masalı Felakete Dönüşürse
  • Yahyâ’ya Mektup - 4
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi

Hasat Mevsimi

Sizden Gelenler  |  13/05/2014  |  Kategori : Deneme   |  Okunma:2.556

9c94f118f66e32bfbc53d8920e33fddc

İsmim Ayhan Güral. 13 Nisan 1951 İstanbul doğumluyum. Ailem göçmenmiş. Hayat hikâyemizin benden önceki sayfalarını,  annemin ben yatmadan önce fısıldamasını dilerdim. Dedem ve anneannemin hikâye ve himayeleriyle büyüdüm. Ben ailemi hiç görmedim.

Çok hikâye dinledim dedemden. Ama ne zaman annemi ve babamı sormak, dinlemek istesem ağlamaklı olurdu. Ben, bazı duyguları idrak edemeyecek yaştaydım o zamanlar. Birkaç yıl sonra da göz pınarlarımın kuruduğunu öğrendik. Suni gözyaşı tarımı gibi bir operasyon geçirdim. Sonra pek de lazım olmadı zaten ağlamak. Toplumun bana ‘büyüdün’ mesajını verdiği yaşımda, ben zaten yeterince tecrübeliydim yaşamaya.

Az hasarlı bir çocukluk geçirdim. Sokak hayatım azdı. Az koştum ve az düştüm. İlk yara izlerim, bir diz kanamasından fazlasıydı. Anneannemi mutfakta izler, dedemin bulmaca çözüşüne hayran kalırdım. Dedem, bilge bir adamdı benim için. Boru sesi ‘ti’ idi mesela. Eski dilde öpücük ‘buse’ ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin kısaltması ‘BAE’.

Meşguliyetlerimden şikâyet edecek değildim. Ama parka gitmek istemeyi belki isterdim. Çağın bir çocuk için gerektirdiği hiçbir şeye meylim yoktu. Belki inanmayacaksınız ama bulduğum ansiklopedilerden -ki okumayı erken yaşta dedemden öğrendim- bilinmedik varlıkların Latince isimlerini ezberliyor, sokakta kendi kendime, yeni bir dil bulmuş gibi sayıklıyordum.

Zamanla sokağımıza alıştım. Top sahası olarak kullanılan ufak bir arsa vardı. Benimsemiştim. Tüm pencereleri gazete ile kaplanmış, tek katlı bir ev vardı top sahamızın ilerisinde.  Korku ile uzaktan baktığımız, her peri masalında hatırımıza gelen bir ev. Terkedilmiş olması muhtemeldi. Çünkü bugüne kadar, penaltılara giden maçlar boyunca dahi oraya giren ya da çıkan hiç kimseyi görmemiştik. Futbolla pek aram yoktu ama yaşıtlarımın bir amaç için koşuşturmasını izlemek hoşuma gidiyordu. Pazardan dönen teyzeler ve anneannemle dedem de buradan geçiyordu bazen. Ben işte küçüklükten, seyrederek ve dinleyerek sıyrıldım.

23 Temmuz 1986’da dedem ve anneannem çoktan ölmüş, ben mahalleye mühendis olarak dönmüştüm, bir iş gereği. Çocukluğumuzun perili köşkünün yerine, bir apartman dikmek için. Top sahamız yerini Burçak Sitesi sakinlerine bırakmıştı ve hatta bir de halı sahası vardı içinde. Bizim çocuklar görse sevinirlerdi. Ben pek sevinemedim. Anneannem ve dedemin pazardan elleri dolu döndüğü yol artık asfalttı. Benim oturup dünyanın dönüşünü seyrettiğim yer ise kaydırak.

Köhne kalmış bir tek perili köşk vardı etrafta. Kısmet ki, burayı betonlaştırmak benim görevimdi. Korkmakta pek de haksız sayılmazdık küçükken. Etrafı ulu ağaçlarla kaplı, bahçeli ve tek katlı bu evde hiç bir yaşanmışlık belirtisi yoktu. Ve artık anılarımı bir kenara bırakmalıydım.

Bahçe kapısından içeri girdiğimde, belki elli yıllık bir salıncak karşıladı beni kapıda. Bu anı daha önce yaşamış gibi oldum. Yangından ve bakımsızlıktan zor ayakta duran bir evdi bu. İçeri girdim. 3 odası vardı. Bir yandan çatıdan bir şeyler düşmeyeceğinden emin olmak için yukarı bakıyor, diğer yandan odaları dolaşıyordum.  Dış kapıya en uzak odaya yöneldim, içeri girdim. Adımımı attığım anda bir cam kırıldı ayağımın altında, bir çerçeve. Eğildim, çerçeveyi yerden aldım. Annem ve babamın resmini cebime koyup evden çıktım.

Gözyaşı tarlama hasat mevsimi gelmişti.

 

Bilal Taş

 

 

Tweet

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Zehir

Sonraki Yazı

Acemi Yolcu

İlgili Yazılar

  • Yalnızlığın Mabedi

    Sulhi Ceylan
    1. Edip Cansever’in “İdris’le...
  • 1

    Edebiyat

    Orhan Veli Kanık
    Birçok yazarımızın bir türlü...
  • 1

    Olay Şöyle Oldu!

    İbrahim Orhun Kaplan
    Günlerden bir gün can...
  • Mevziden Uzak Düşler

    Bilal Can
    İnsanın yalnızlık nedeni Gecenin...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Edebifikir Radyo

Son Yorumlar

  • Geçmiş Zaman Sancısı için İhsanbul
  • Yahyâ’ya Mektup – 4 için körlük
  • Midye Karanlığı için Bilmesendeolur
  • Mutlu Olma Sakın için bu havaya bir attar dükkanı
  • Midye Karanlığı için EdebiFikir
  • Midye Karanlığı için sümeyye
  • Midye Karanlığı için Dilşad
  • Kitap Ödüllü Absürt Test için Galip
  • Edebifikir Anketi: Yunus Emre Özsaray için Abdullah Yalın
  • Kitap Ödüllü Absürt Test için ihsan

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Türkçe Sözlükleri
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Üç İstanbul Tek Devrim

    EdebiFikir
    15.04.2021

  • Yalnızlığın Mabedi

    Sulhi Ceylan
    14.04.2021

  • Geçmiş Zaman Sancısı

    Sizden Gelenler
    09.04.2021

  • Küçüklüğümün Sayrılarevinde Yangın

    Sizden Gelenler
    08.04.2021

  • Peri Masalı Felakete Dönüşürse

    Adem Suvağcı
    07.04.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Türkçe Sözlükleri
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Niçin Sevdiniz?
  • Derin Yapılanma
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Genel
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 1

    Kan Damlayan Giysiler

    By Adem Suvağcı
    1960 yılında Amerika'da satılan...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...