Yazılar:
  • Ah Kılıcı - II
  • İlk Taşı Kim Atsın?
  • O Belde
  • Nutellanâme
  • Balığın Karnı
  • Sorgulama Dosyası: Gökdelenler
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050

Hepimiz Ölüyoruz Bir Sen Kalıyorsun

Davut Bayraklı  |  14/09/2020  |  Kategori : Deneme   |  Okunma:

2

Sema’ya… 

Yokuştan aşağı inerken gökyüzü ve yeryüzü bize eşlik ediyordu. Her günkü aydınlık yerini anlamsız bir loşluğa bırakmıştı ama bizim bunu düşünecek halimiz yoktu. Zihnimizde fırtına, ayaz, tufan vardı. Her durakta, her uykuda yalnızlığın resmini çekiyor ve konuşmadan ilerliyorduk.

Yolları adımlarken adımlarımızı saymak gibi çocukça bir oyun içerisine girmiştik. Birlikte yürüyorduk ama ikimizde yalnızdık. Ruhlarımızı kendimize destek, kendimize payanda yapmıştık. Çünkü biliyorduk ki yalnızlık bir yankıdır ve arzın içinde bir aksi seda arar kendine.

Her gece, aynı gibi görünen geceler ve karanlıklar bizim için başkaydı ve en güzel şarkıyı bir kurşun kadar bir rüzgâr da söyleyebilirdi. Her uykuda bir sürgün bulduğumuz dem, oradan oraya savruluyorduk. Tâ ki ruhlarımızdaki hasretin sancısı uykularımızı bölene kadar…

Gün, gözlerinde doğuyordu onun ve benim ellerimde batıyordu güneş. Kızıllıklar en çok onun saçlarına yakışıyordu ve benimse üstümdeki beyaz gömleğe.

Sürgün bir ülke oluyordu sonra birden bire gözlerimiz bize. Yine gün doğuyor, yine gün batıyordu. O gurbette oluyor bir an için, ben ise ruhumda merhem kabul etmeyen bir yara.

Aydınlık, en güzel karanlıktır. Fırtınaya, ayaza hep yalnızlık fısıldadığımız için uçan kuşlarla geliyor yalnızlığın yankısı bize. Geliyor ve bizi her dem yeniden buluyor. Bulmakla kalmıyor, her dem bizi yeniden fethediyor.

Yokuştan aşağı iniyoruz. Ne kadar da uzun yokuşmuş bu diyoruz dudaklarımızın kenarında beliren yarım yamalak bir gülüşle. Gülmek, ağız dolusu olmaz çünkü. Gözleri gülerse mutlu olur insan, eski bir efsaneden biliriz bunu.

Yan yana yürüyoruz ama ikimiz de yalnızız ve ruhumuzda darp izleri var. Yaralarımızı sarmaya yeltenmiyoruz bile. Yokuş yaralarımıza iyi geliyor, yaralarımız yokuşu sarıyor. Derken konuşmaya yelteniyoruz ama sonra nedensizce hemen vazgeçiyoruz.

Yalnızlık uçurumdan düşmek değildir, biliyoruz. Yalnızlık, uçurumdan düşerken umutsuzca tutacak bir el aramak ama bulamamaktır. Biz de bulamıyoruz. O yüzden yokuştan aşağı inmiyor, düşüyoruz.

Geceleri karanlık yollarda yürürken korkuyu bastırmak için türkü söyleyen dudaklar geliyor aklımıza. Bir türkü de biz söylemeye başlıyoruz, yalnız yürümenin korkusunu bastırmak için.

Biliyoruz aslında dert anlatandan daha çok derdi dinleyen dertlidir. Dert dinliyoruz ama sahibini bilmiyoruz. Zaten derdin sahibini bilmek değil, kendisini bilmek ve dinlemek erdemdir diye öğrendiğimizi hatırlıyoruz. Unuttuklarımızın hafızamızı oluşturduğunu fark ettiğimizden beri unutmanın ve sonra tekrar hatırlamanın erdemine dair hayaller kuruyoruz.

Tüm bunlar, bize yapılanlar bir haksızlık mı diye düşünüyoruz bir an! Sonra geceyi yaratan aklımıza geliyor, geceyi ve gündüzü… Gece için bize verdiği mumu hatırlayınca duaya duruyoruz. Mumun aydınlığında ateşin titremesi gibi ruhlarımız titriyor. Bu öyle güzel ki, anlatmaya gerek yok.

Taştan yapılmış aynalara bakıp en öldürücü zehirleri en güzel tiryaka dönüştürmenin sevdasına düşüyoruz. Biz kimiz ve biz kaç kişiyiz diye de sormuyoruz. Sayılar kemmiyet ifadesidir zira. Sonra parmak ile sayılmayacaklardan olma arzumuz depreşiyor birden. Ardından kırılarak tükenmeyi kabulleniyoruz gönüllüce. Çünkü gönülsüz iş yapmanın Rahman’ı üzeceğini biliyoruz. Kırılırken de gönüllüce kırılmanın güzelliğini taştan aynalara baktığımızda görüyoruz.

Yaklaş!

Uzakta durma!

Bu dinlediğin bir şarkının içinde geçen acıların ifadesidir.

Korkma!

Umutlu ol!

Çünkü ölüm var ve ölüm insana umut verir.

Toprağı yaratana sığınmanın güzelliğini anlayınca ölümün toprak olmak olmadığını kavrıyoruz. Dünyanın tüm renklerini anlamsız kılmaya çalışmak değildir bu. Buğulanan gözlere yeni bir ufuk ve yeni bir umut ışığıdır.

Ürkme!

Yaşamak acıya göğüs germektir. Çoğalmak korkularını azaltmaz, çünkü çoğaldıkça azalırsın ve azaldıkça kendinden uzaklaşırsın.

Sonra ellerimizi havaya kaldırıyoruz, sanki birilerini selamlamaya çalışıyor gibi bir halimiz var görenlerce. Aslında biz, kendimizi selamlıyorduk. Kendi şarkımızı mırıldanırken, dışımızdaki dünyayı unutuyorduk.

Yalnızlığın bir yanılsamasıydı bu… Sonra birden kendi yalnızlığımın yankısına yine kendimin kapıldığını fark ediyordum. Derken amansız bir rüzgâr esiyor ve toprağımdan senin kokun geliyor. Ardından herkes ölüyor, hepimiz ölüyoruz ve sadece sen kalıyorsun.

 

Davut Bayraklı

 

 

 

Tweet

2 Yorum

  1. yağmur taşıyıcısı 25.09.2020 22:33:21

    Ağabey, insanın insana tutunamayacağı düşüncesi ilmek ilmek işlendi zihnimize. Yalnızlığın belirli dozlarda alınması yararlı dendi. Dert anlatamadık, dinleyemedik bazen. Uzaklaşmanın çaresini bulamadık. Ne olacak bu hal diye diye kendimizi beklemeye aldık. Eylemsizlik yasasına tabi olmuş gibi durma halimizi sürdürüyoruz. Ne kurşuna davranıyoruz, ne rüzgarın şarkısını duyabiliyoruz. Çoğul konuştuğuma bakmayın, buradaki öznenin “ben” oluşu biraz ağır geldi. Dualarınızda yer verirseniz bu yalnızın göğü biraz olsun genişleyebilir. Allah’ın rahmeti üzerinize olsun.

    Cevapla
  2. Bi-hûde 15.09.2020 16:26:00

    Davut bayraklı nam üstad hüzün ve mutluluğu mezc etmiş ölümün keyfiyetine rabtedince ortaya enfes bir metin çıkmış evet ölüm varsa umut vardır. Kemmiyetsizlere toprağa, semaya ve baktıkça cuşa getiren mumun aydınlığına selam olsun.

    Cevapla

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Edebifikir Anketi: Bilal Can

Sonraki Yazı

Siz Sordunuz Biz Cevapladık – 1

İlgili Yazılar

  • 1

    İlk Taşı Kim Atsın?

    Sulhi Ceylan
    1. İnsan ve günah (suç) arasındaki...
  • “Yazıyor Yazıyor” Demenin Dünü Bugünü

    Ferhat İnan
    Hâlâ Gazete Okuyor musunuz? Geçen...
  • Göle Maya Çalarken Eşeğe Ters Biniyor ve Bindiğim Dalı Kesiyorum

    Feyyaz Kandemir
    Göle Maya Çalmak Nasreddin...
  • 3

    Peki Ne Olacak?

    Sulhi Ceylan
    Telefonum çaldı. Arayan Bülent...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Son Yorumlar

  • Ah Kılıcı – II için A.b
  • Ah Kılıcı – II için ca-hill
  • Ah Kılıcı – II için Yolcu
  • Ah Kılıcı – II için gizli örgüt
  • Ah Kılıcı – II için Dıngıl Osman Tezvaran
  • Ah Kılıcı – II için A.b
  • 15 Maddede Ali Emîrî Efendi için Seçil
  • Ahmet Haşim: Müslüman Saati için Seçil
  • Ahmet Haşim: Müslüman Saati için Burak
  • Ankara Beni Bulsun! için serdar

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. İbrahim Orhun Kaplan
  11. Mehmet Emir
  12. Mehmet Erikli
  13. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  14. Mücahit Emin Türk
  15. Muhammed Furkan Kâhya
  16. Muhammet Emin Oyar
  17. Ömer Ertürk
  18. Ömer Can Coşkun
  19. Şadiye Sare Kaplan
  20. Sizden Gelenler
  21. Süleyman Mete
  22. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Ah Kılıcı – II

    EdebiFikir
    15.05.2022

  • İlk Taşı Kim Atsın?

    Sulhi Ceylan
    13.05.2022

  • O Belde

    Tahir Tarık Balıkçı
    12.05.2022

  • Nutellanâme

    Adem Suvağcı
    10.05.2022

  • Balığın Karnı

    Sizden Gelenler
    09.05.2022

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Genel
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sâdî Şirâzî
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sokağın Nabzı
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 1

    Kendimle Konuşmalar

    By EdebiFikir
    Künye: Kendimle Konuşmalar, Salah...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...