Yazılar:
  • Radyo Dersleri: Hikem-i Atâiyye Şerhi
  • Aşkar’ın 57. Sayısı Çıktı
  • Edebifikir Radyo
  • Kendini Kandırmak Yahut Bir Şehrin Uyandırdıkları
  • Hitler’in Sahte Günlükleri
  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi III
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050

Hüzün, Görmek İstemediğine Dua Etmektir!

Sevil Kuzu  |  10/10/2012  |  Kategori : Deneme   |  Okunma:3.280

 

Bakın bayım; hüzün ne yaşamaktan vazgeçmek ne de doyasıya acı çekmektir, yanılmayın!

Hüzün, bunalımlı bir halde gezinip yüze ağlamaklı bir ifade yerleştirmek hiç değildir.

Bakın bayım, başkasının acısını küçümseyerek kendi acınızı büyütemezsiniz ki zaten böyle yaparak acılar denizi içinde benliğinizi kaybetmişsiniz. Benlik derken bencilliği de getirmeyin aklınıza sakın. Bencilliktir ki asıl acıların temeli, banisi.

Beni çokça gülümserken görüyorsunuz. Gezmeyi, giyinmeyi seviyorum ya hani; ah be bayım nereden bileceksiniz ki giyindiklerime özendiğini düşündüğüm onca insana karşı ne kadar mahcup olduğumu. Geçelim bu kadın meselelerini mi diyorsunuz? Haklısınız. O zaman şöyle diyeyim size; nereden bileceksiniz ki cepleri dolu olduğundan emin olsam da yabancılara el açan, küçücük çocukları bu soğukta kucağında aç bırakan annelere bile kötü bir nazarla bakamadığımı.

Mesela, düşünsenize yolda karşılaştığınız bir insan, sadece herhangi bir insan… Onun gözünden hüznü okuyabilirsiniz mesela.  Ama siz değil, hayır siz anlayamazsınız!

Bakın size biraz daha açık anlatayım; gerçi beni ciddiye alarak dinleyeceğinizi hiç sanmıyorum. Belki bir süre ruh kılığıma girip beni anlamak için sahte bir anlayış haline bürüneceksiniz ama nafile ben sizi tanıyorum. Neyse… Artık beni anlayacağınızdan da ümidim yok. “Niye benim seni anlamamı önemsiyorsun?” sorusunu mu soracaktınız yoksa? Hiç şaşırmadım.

Bakın bayım, sizin derdiniz nedir mesela? Asıl dert sahipleri kimdir, asıl dertler nedir biliyor musunuz?

Bu soru aklınızın bir köşesinde dursun. Bir sorum daha var.

Niye kabul etmiyorsunuz? Durun acele etmeyin, devamı var. Sizin dertlerinizin aslında dünya kadar büyük olmadığını, Rabbe vardıran acizliğin ne kadar güzel bir acziyet hali olduğunu ya da insan acılarını küçültüp unufak ettiğinizde bunun size iyi gelmediğini…?

Biliyor musunuz, geçen yolda küçük bir çocuk gördüm. Eminim o, ne tek sıkıntısı yarınki sınavı olan ne de sahip olmayı istediği pahalı oyuncaklar için büyümeyi bekleyen mutlu bir çocuktu.  Sorma kim diye, maalesef onunla sohbet etme imkânı bulamadım. Hem zaten şehir insanlarının şaşırtıcı bakışlarına maruz kalırdım eminim. O değil de küçük bir çocuğun hayal kırıklığı olmak istemedim. Neyse…

Biraz düşündüğünüzde anlayacaksınız; gülümsemeler arasında saklanan hüznü, kalplerin nefret barındıramayacak kadar güzel yaratıldığını ve hüznün, çoğu zaman kavuşulamayan fâni bir sevgilinin sebep olduğundan çok önce kalbe misafir olabileceğini…

Bakın sizi yargılamıyorum!

Sadece üzülüyorum, doğru anladınız size. Niye şaşırdınız ki? Ben insanlara çoğu zaman üzülürüm, bakın işte onca şey yazdım ama eğer okumak istemezsiniz tek cümlede özetliyorum şimdi: Hüzün tanımadığına, öfkelendiğine, görmek istemediğine dua etmektir!

“Peki ya neymiş senin adına hüzün dediğin” mi diyorsunuz hâlâ?
Artık size diyecek tek lafım var; hüznü hak etmiyorsunuz!

Hüzün hak edene ait olmalı…
Tweet

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Hiçlik Zirvesi’ne Tırmanmak

Sonraki Yazı

Ben Yaşıyorum, Beni Duyan Yok Mu?

İlgili Yazılar

  • Kendini Kandırmak Yahut Bir Şehrin Uyandırdıkları

    Muhammed Furkan Kâhya
    Gece yaptığım seyahatlerdeki kadar...
  • 2

    Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi III

    Bilal Can
    Bizi buraya sıkıştırdılar, bizi...
  • 1

    Sezai Karakoç’un Hatıraları – 2

    Sizden Gelenler
    “O güne kadar İslam, içimizde...
  • 2

    Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi II

    Bilal Can
    Dünyanın bu yakasındaki çocukların...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Edebifikir Radyo

Son Yorumlar

  • Radyo Dersleri: Hikem-i Atâiyye Şerhi için Hamdullah
  • Radyo Dersleri: Hikem-i Atâiyye Şerhi için Tacettin
  • Radyo Dersleri: Hikem-i Atâiyye Şerhi için Sümeyye
  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi III için lamekan
  • Edebifikir Radyo için Hep Hiç
  • Edebifikir Radyo için eski bir radyocu
  • Edebifikir Radyo için Nazenin
  • Edebifikir Radyo için yemen illerinden
  • Edebifikir Radyo için Bilmesendeolur
  • Edebifikir Radyo için .

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Radyo Dersleri: Hikem-i Atâiyye Şerhi

    Sulhi Ceylan
    23.01.2021

  • Aşkar’ın 57. Sayısı Çıktı

    EdebiFikir
    23.01.2021

  • Edebifikir Radyo

    EdebiFikir
    22.01.2021

  • Kendini Kandırmak Yahut Bir Şehrin Uyandırdıkları

    Muhammed Furkan Kâhya
    22.01.2021

  • Hitler’in Sahte Günlükleri

    Davut Bayraklı
    21.01.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • İletişim
  • Suyum Unum Buğdayım

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 2

    “İnsan Saati” Dergisi ve Yazarları Hakkında

    By Mehmet Raşit Küçükkürtül
    Soldan sağa: Murat Karakoyun, İsmail...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...