Yazılar:
  • Revü Gülütü
  • Bilgi ve Düşünce Faaliyeti
  • Sırrı Fâş Eylemek
  • yekinen
  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi II
  • Batlamyus ve Bilimsel Gerçekler!
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050

İki Miras

Ahmet Özcan  |  07/05/2013  |  Kategori : Deneme   |  Okunma:2.843

Corboba_mezquita1

Ahmet Özcan,  altı ay yirmi dört gün sonra tekrar yazdı.

***

İki farklı medeniyet ve iki farklı kültür… Biri, bu yüzyıldan geriye doğru her bakılışında, özellikle entelektüel camia tarafından hayranlık duyulan bir Avrupa medeniyeti İspanya; diğeri ise değeri kendi mirasçıları tarafından bile geç algılanan Osmanlı… Bahsedeceğimiz konu ise; bu iki medeniyetin kendi kültürlerine ait bilgiler değil, devraldıkları sanat miraslarına nasıl sahip çıktıklarıdır.

21. yüzyılda bütün medeni kültürlerin sanat eserleri konusunda fikir birliği oluşturduğu ve artık uluslararası düzeyde bir öngörüye sahip olunan eserlerin korunması kavramı, artık uygar toplumların kıyas konusu olmuş durumda. Hal böyle iken biz tarih sayfalarında, geriye doğru ilerleyerek iki farklı medeniyetin devraldıkları iki büyük kültür mirasına nasıl sahip çıktıklarına bir göz atalım.

19.yüzyılın ortalarında Rus elçilik binasının yapım çalışmaları için Osmanlı topraklarına gelen Mimar Fossati kardeşler, 1847 yılında Sultan Abdulmecid’in emriyle Ayasofya Cami’nin sekiz farklı alanda onarımı için görevlendirilirler. Fossati Kardeşler,  mimari ve bezeme unsurlarını kapsayan bu onarımlar esnasında ise çok farklı bir hadiseyle karşı karşıya kalmışlardır. Bahsi geçen olaysa;  döneme ait figürsel bezemelerin -birçoğu mozaik- kazınmayarak veyahut tahrip edilmeyerek en başta koruyucu daha sonra örtücü vazife gören bir sıva ile kapatılmış olmalarıdır. Bu figürler içinde bir İslam ibadethanesinde bulunmaması gereken birçok figür ve temsili hadise yer almaktadır. Bu sanat eserlerine, 1453 yılında İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet bir karşı refleks almamış üstelik bu unsurları koruma altına almıştır. Ayrıca Hattat İzzet Efendi tarafından eklenen levhalarında ne denli nezaketle yapıya yerleştirildiği de önemlidir. Toplanma ve hazırlanma işlemi, yapıyı tahrip etmemek için, büyük bir titizlik ve incelikle yapı içinde gerçekleştirilmiştir. Buna göre sanatta Osmanlı Üslubu sadece bezeme ve mimari elementleriyle kendini göstermez;  bu işin harcında farklı bir akit yatmaktadır.

Ayasofya 2012

İstanbul’da, bir önceki medeniyetin mirasına bakış açısı bu şekildeyken, Avrupa’nın Rönesans’la tanışmaya başladığı bir dönemde, 15. yüzyıl sonların da,  İspanya’da bir başka medeniyetin aynı meseleye bakış açısı çok farklıdır. 785 yılında Kurtuba’da -şimdiki ismi Cordoba-  yapımına başlanan, son haliyle âdeta bir düşler diyarı yapısını andıran Endülüs Emevileri’nin 1419 sütunlu, altın minberli, fildişinden ağaç oymalarıyla göz kamaştıran Kurtuba Camii, 1492 yılında en basit tabiriyle İspanyol Haçlıları tarafından kademeli olarak tahrip edilmiştir. Emeviler’e ait bu nadide eser, âdeta bir öfke mabedi haline getirilmiş, uzun soluklu bir tahribata maruz kalmıştır. Eserin geçmişi, tahrip edilmeye başlandığı dönemden itibaren,700 yıla yaklaşmaktadır. Ayasofya ile bu bakımdan kıyası da önem arz eder. Bu tahribatın dönem olarak Rönesans’ın doğuş dönemine denk gelmesi, sanatsal ufkun, Avrupa’da ziyadesiyle parladığı zannedilen bu dönemde, aklımıza şu soruyu getirmektedir: Rönesans gerçekten hümanist, bağımsız bir devrim miydi, yoksa kısıtlı mimari gelişimlere dayanan bir süreç miydi? Çünkü Rönesans, sanatsal kavramların temelini oluşturan, özgürlük, hoşgörü, yenilenme gibi kuramlardan yola çıkan bir dönemin tetiklenmesi olarak aktarılır bize.  Bilinen, öğretilen veya aktarılanın aksine, medeni nezaket kalıplarının aslında nerede oluşturulduğu sorusunu bir kez daha tahlil etmek gerekir.

Osmanlı’nın devraldığı mirasa bakış açısı, Ayasofya gibi tarihi bir devin, bütün unsurlarıyla ayakta durmasını sağlamıştır. Tarihi sadece hikâyelerle, kalıplarla tanımamak, tarihe dokunmak içinde bir fırsattır bu miras. Bir nevi tarihin pratiği bu sayede sağlanır, her şey teorilere sıkışmaz. Aksi durumda yaşatılmayan veya yaşatılamayan yapılarla, tarihi duyguyu aktarmak bir o kadar zorlaşmaktadır. Bir kısmı ayakta olduğu halde büyük oranda tahrip edilmiş Kurtuba Cami, üzerinde altı asır boyunca yapılan ilavelerle, geçirdiği dönemlerin mimari üsluplarını da yansıtmaktaydı, hakeza ayakta duran kısımlar az da olsa dönemdeki gelişimi görmemizi sağlar.

Biz, medeni bakış açısının, hoşgörünün, nezaketin temellerinin,  Avrupa’da bu dönemde oluştuğu zannıyla nesil nesil hayatımızı idame ettirirken, anlatılanların aksine, dibimizdeki tarihi hoşgörü duvarlarını bilmeden yaşıyoruz. Biz fark etmiyor olsak da tarih tekerrürden ibarettir ve yıkmakta-yapmakta medeniyetler için bir alışkanlıktır.

 

Tweet

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Yüzümdeki Eşik

Sonraki Yazı

Lanetli Sınıf

İlgili Yazılar

  • 1

    Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi II

    Bilal Can
    Dünyanın bu yakasındaki çocukların...
  • Sezai Karakoç’un Hatıraları – 1

    Sizden Gelenler
    Cemal Süreya'nın biz yazmayı ondan...
  • Zamana Muhalif Bir Mekân: Irgandı Köprüsü

    Muhammed Furkan Kâhya
    Köprü denilince akla, iki yeri...
  • Postmodern Babil Efsanesi: Dilin Yeniden İnşası

    Mehmet Erikli
    İçinde bulunduğumuz dönem,...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Son Yorumlar

  • Sırrı Fâş Eylemek için Meclis-i Mebusan
  • Bir Başka Açıdan “Yedinci Gün” için zeynep
  • yekinen için m. fatih
  • Kütüphanemizde duran ama okumadığımız kitaplar bize ne öğretir? – 5 için kütüphanesinden uzak üniversiteli
  • yekinen için Meclis-i Şuara
  • Birilerinin Suyu ve Ateşi Olmak için Nesnâs
  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi II için Halil Kütahyavi
  • Konuşan Tarih 4 için ihsan
  • Gerçek Kesit için google---
  • Birilerinin Suyu ve Ateşi Olmak için Muhtaç

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Revü Gülütü

    Sizden Gelenler
    16.01.2021

  • Bilgi ve Düşünce Faaliyeti

    Salih Mirzabeyoğlu
    15.01.2021

  • Sırrı Fâş Eylemek

    Sulhi Ceylan
    14.01.2021

  • yekinen

    Feyyaz Kandemir
    13.01.2021

  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi II

    Bilal Can
    12.01.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • İletişim
  • Suyum Unum Buğdayım

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • Schopenhauer’dan Aforizmalar

    By Arthur Schopenhauer
      Genç olduğumuz sürece, bize...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...