Yazılar:
  • Kültürün İktidarı Şiirin Piyasası
  • Radyo Dersleri: Hikem-i Atâiyye Şerhi
  • Aşkar’ın 57. Sayısı Çıktı
  • Edebifikir Radyo
  • Kendini Kandırmak Yahut Bir Şehrin Uyandırdıkları
  • Hitler’in Sahte Günlükleri
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050

İktisadî Kölelik ve Ötesi

İsmet Özel  |  23/07/2013  |  Kategori : Deneme   |  Okunma:3.048

capitalism

“İktisadî kölelik ağırdır” diyor Andre Malraux, “ama iş onu yıkmaya gelince insan siyasî, askerî yahut dinî köleliği güçlendirmek zorundadır.” Sonra da soruyor: “Öyleyse benim için ne önemi var karşı çıkmanın?” (Köleliğe karşı çıkmanın.) Batılı adam şartları gereği, soruyu hep yanlış noktadan kalkarak sorduğu için verdiği cevap da bir başka yanlışı dile getirmekten ibaret kalıyor.

Batı’nın temel hatalarının başında tarifini getiremediği bir kavramı insana has kabul ederek, onun çerçevesinde bir efsane oluşturması geliyor. Bu kavram tahmin ettiğiniz gibi hürriyet kavramıdır. Eğer bu tarifsiz hürriyet anlayışına sahip olmasaydı, Malraux da yukarıdaki sözünde ortaya çıkan çaresizliğe düşmezdi.

Batı her ulaştığı yere iktisadî kölelik götürmekle kalmıyor, bu köleliğe karşı kullanılacak silâhı da peşin olarak veriyor. Böylece her kim batılı manada bir köleliğe karşı çıkma durumunda kalırsa yine batılı manada bir hürriyet anlayışıyla bu savaşa girişsin, netice olarak da kendi yürüttüğü harekete karşı da bir güvensizliği yedeğinde bulundursun.

Batı toplumu içinde zalim ve mazlum öyle şeytani bir denge kurmuşlardır ki adına bugün kapitalizm dediğimiz yarın belki sosyalizm diyeceğimiz toplum yapısı temel mantığı itibarıyla sağlamlığını korumaktadır.

Batılı adam soruyu yanlış soruyor dedik. Neden iktisadÎ köleliği karşı çıkılacak ilk kölelilk olarak görüyor. Demek ki onun ilk korunmaya değer olan varlıkları iktisadî. Bu yüzden de kolayca askerî, siyasî, dinî (batıl dinler anlamında) köleliği kabulleniyor. Köleliğin (kula olan kulluğun) insanı ağırlık altında bırakan yanı getirdiği maddî yıkım yahut maddî mahrumiyetlerde mi yoksa insanın gelişmesine engel olmasında mı? İktisadî köleliği reddederken yalnızca karnımızın doymasını mı düşünüyoruz yoksa iktisadi köleliği haysiyetsizliğin bir çeşidi olarak gördüğümüz için mi reddediyoruz?

İktisadi kölelik şüphesiz gerek toplum içinde gerekse toplumlar arası münasebetlerde bir vakıa olarak göze çarpmaktadır. Ancak ne iktisadî köleliği doğuran sebepler, ne de bu köleliğin sonuçları iktisadî sınırları içinde kalmaktadır.

Bugünün dünyasında iktisadî kölelik öyle ustalıkla teşkilatlanmış durumda ki maddî refaha doğru atılan her adım maddî köleliğin kıskacını biraz daha daraltmaktadır. Öyle ki emperyalizmin standartlarına göre tok kabul edilen bir toplum iktisadî köleliği derinden yaşarken, aynı standartların yarı aç kabul ettiği bir toplum iktisaden daha bağımsız kalabilmektedir.

Demek ki iktisadi hürriyet iktisadi refahla açıklanabilir bir kavram değil. Üstelik iktisadî köleliği yıkmak üzere girişilen hareketin varacağı nokta da bu anlaşılmaz iktisadî hürriyet olmayacak. İktisadî kölelik ancak iktisadiyattan daha üstün değerlerin harekete getirildiği insanların darbelerine muhatap olursa ortadan silinebilecek. Malraux iktisadi köleliği yıkmak için askerî, siyasî köleliği güçlendirmek zorunda olduğunu ifade etmekle bize Batı kafasının gediklerinden birini işaret ediyor. Çünkü aşırı ferdiyetçi Batı kafası insanların dayanışmasını ve aynı anlayışta birleşmelerini kabul edemiyor. Bir baskı mekanizmasını kırmak için mutlaka bir başka baskı mekanizması icat edilebileceğine aklı eriyor. Belki hadise Batıda hep böyle cereyan etti de ondan.

 

16 Haziran 1977 – Yeni Devir

İsmet Özel  

 

 

Tweet

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

İstanbul’da Osmanlı Mezarlıkları ve Mezar Taşları

Sonraki Yazı

Tetris

İlgili Yazılar

  • Kendini Kandırmak Yahut Bir Şehrin Uyandırdıkları

    Muhammed Furkan Kâhya
    Gece yaptığım seyahatlerdeki kadar...
  • 2

    Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi III

    Bilal Can
    Bizi buraya sıkıştırdılar, bizi...
  • 1

    Sezai Karakoç’un Hatıraları – 2

    Sizden Gelenler
    “O güne kadar İslam, içimizde...
  • 2

    Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi II

    Bilal Can
    Dünyanın bu yakasındaki çocukların...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Edebifikir Radyo

Son Yorumlar

  • Rüzgâra Tutulmuş Günler – 35 için Mesti bezm-i elest
  • Edebifikir Radyo için okur
  • Edebifikir Radyo için nagehan
  • Edebifikir Radyo için nagehan
  • Edebifikir Radyo için nagehan
  • Edebifikir Radyo için .
  • Edebifikir Radyo için Ayşen
  • Edebifikir Radyo için nagehan
  • Edebifikir Radyo için nagehan
  • Edebifikir Radyo için EdebiFikir

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Kültürün İktidarı Şiirin Piyasası

    Ali Sözer
    25.01.2021

  • Radyo Dersleri: Hikem-i Atâiyye Şerhi

    Sulhi Ceylan
    23.01.2021

  • Aşkar’ın 57. Sayısı Çıktı

    EdebiFikir
    23.01.2021

  • Edebifikir Radyo

    EdebiFikir
    22.01.2021

  • Kendini Kandırmak Yahut Bir Şehrin Uyandırdıkları

    Muhammed Furkan Kâhya
    22.01.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • İletişim
  • Suyum Unum Buğdayım

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • Batı Korosu

    By Sezai Karakoç
    Hızırla Kırk Saat adlı, kırk...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...