Yazılar:
  • Distopyadan Ütopyaya
  • Kahraman Öldüğünde
  • Zihniyet ve Din
  • Eski Bir Dosttan Gelen Mektup
  • Kısa Bir Anın Fotoğrafı Yahut Modern Babil Efsanesi
  • Mezar Saati
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050

Kaygı Sandalı

Sulhi Ceylan  |  19/10/2021  |  Kategori : Deneme   |  Okunma:

2

Kaygının geleneğimizdeki adı tasa ya da keder. Kaygı, her zaman bir korkuyu barındırır: “Ne olacak?” Kötü, yıkıcı ve neşeyi giderecek bir korkudur kaygılanmayı tetikleyen. Kaygı, bir daralmayı getirir doğal olarak. Duyulan korkunun büyüklüğü insanın daralmasının da büyüklüğünü belirler. Bazen kaygının sebebi bilinmez. Nedensiz bir korku ve endişeye sebep olur. İnsan tanımlayamasa da bu korkuyu yoğun bir şekilde hisseder. Kaygının oluşmasında bir başka âmil ise belirsizlik ve amaçsızlıktır. Hayatında bir amaç olmayan insanların kaygıya düşmesi son derece normaldir. Kaygı insanın kendi güçsüzlüğünden beslenir. Korkularımızın kaynağını dışarıda aramanın gereksiz ve hatta bir kaçış olduğundan bahsediyorum. İnsanın yarım kalmışlığı, bir türlü bütünlüğe erememesi de kaygıyı oluşturan sebeplerdir. Ama kim bütünlüğe ermiş ki şu hayatta! Hatta hayat serüvenini kişinin bütünlüğe eremediğini anlama süreci olarak ifade edebilirim. Burada yarın korkusunun, kaygının ana sebebi olduğunu ifade etmeliyim. İnsan için bir an sonrası gayptır. Gayb ise karanlık. İşte bu karanlıktan doğar kaygı. Eğer kaygıya karşı bir ilaç varsa bir bahsi diğer olarak bunun tevekkül olduğunu söyleyebilirim.

Kaygı genelde umutsuzluk anlarında kendini gösterir. İstediğimiz bir şeye ulaşamayacağımızı anladığımızda kendimizi kaygı limanında buluruz. Kaygının şiddetine göre limanda bekleme süresi uzar ya da kısalır. Her hâlükârda kaygıda muhatap insanın kendisidir. Çünkü beklentilerimizin olumsuz sonlanacağını anladığımız anda kaygı da kendini gösterir. O halde beklentilerini azaltan kaygılarını da azaltmış demektir ki böyle kişiler hür sıfatını almayı hak eder.

Kaygının, anlamsızlıkla da bir ilişkisi var. Anlamsızlığın olduğu her yerde kaygı da vardır. İnsan çevresinde olup bitenlere anlam veremediğinde ya da kendi ben’inin varlığına dair sorulara cevap bulamadığında kaygıya kapılır. Tamam kaygının insanı hayata bağlayan ve nefes almasını sağlayan bir yönü vardır. Çünkü farkındalık doğurur ama aşırı kaygı da hayatı yaşanmaz kılar. Her varlık, bir soru işareti olarak kendini gösteriyor ve cevaplar da yüzünü saklıyorsa yaşamak iyice zor bir hal alır.

Kaygının hiç mi olumlu bir yönü yok diye soracak olsanız sanırım Heidegger’dan ilhamla “bireyselleşme” derim. Kaygı, insanın kendi içine dönmesine sebebiyet verir. Kendi içine dönen ise zamanla bireyleşir. Böylece kendi imkânları ile ne yapabilirim sorusuna cevap aramaya başlar. Gizli yetilerinin farkına varabilir. Ama burada -ebilmek durumu sözkonusudur. Olmayabilir de yani!

Dervişler ise kaygı şehrine hiç uğramazlar. Allah Teâlâ’yı görür gibi ibadet ettikleri ve varoluş açısından bir anlamsızlık yaşamadıkları için kaygı ile işleri olmaz. Tevekkül ehli oldukları ve nihilistler gibi dünyaya fırlatıldıklarını düşünmedikleri için kaygıya sığınmazlar. Bilakis her an O’nun kendilerini gördüğünün bilincinde olan ve düşen bir yaprağın bile bir izin dâhilinde kendini rüzgâra bıraktığını bilen kişide kaygının olmasını beklemek tam bir gaflettir.

Sözün özü kaygı, insanın kendinden ve beklentilerinden doğan bir ateştir. Ne diyordu Hâfız; “Mecusi bin yıl ateş yaksa / İçine düştüğünde ateş yine onu yakar.” Peki beklenenin gelmeyişi, sevgilinin yüzünü saklaması ve ayrılık? İşte burada kaygı değil bir deprem sözkonusudur. Kaygının hiçbir tonu sevgilinin yokluğunu ifade etmeye yetmez.

Sulhi Ceylan

Tweet

2 Yorum

  1. Meşşai nasırı 20.10.2021 15:58:49

    Yazı yarım kalmış gibi bir his uyandi bende kaygıdan bahsolunurken son paragrafta başka bir konuya gdçilmiş ama sadece bir giriş halinde olduğu için bu şekilde hissettim sanırım

    Cevapla
  2. depreme ramak kala 19.10.2021 15:31:33

    Aklıma Atâullah İskenderî’nin (ks) “Ümidini kestiğin şeyden hürsün.
    Tamah ettiğin şeyin ise kölesisin.” sözü geldi. Peki o zaman bize düşün görev beklentilerimizi azaltıp sadece elimizden gelenleri yapıp gerisini ummamak mı? Çünkü bir derviş değiliz ve bugün, yarın, bir sonraki gün karanlıklarla dolu. Ve içimizde yanan ateş diğer günleri aydınlatmıyor.

    Cevapla

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Tesbih Hakkındaki Yazılı Kaynaklar ve Video Kayıtlar

Sonraki Yazı

Edebiyat Yazıları I

İlgili Yazılar

  • Distopyadan Ütopyaya

    Cüneyt Dal
    Kasvetli bir dünyada açtım...
  • 2

    Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi VII

    Bilal Can
    Bize gösterilen kapılardan,...
  • İthaf

    EdebiFikir
    Halide Edib’e - Çok yıl önce...
  • 2

    tivıtırı nasıl kullanıyorum?

    Mehmet Raşit Küçükkürtül
    (hatıra eskiz defteri-1) 2009...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Son Yorumlar

  • Kahraman Öldüğünde için hasna para
  • Kahraman Öldüğünde için H. G.
  • Mezar Saati için A.
  • Örümcek Adamın Bundan Haberi Var mı? için Padavra
  • Kısa Bir Anın Fotoğrafı Yahut Modern Babil Efsanesi için can
  • Eski Bir Dosttan Gelen Mektup için A.b
  • Eski Bir Dosttan Gelen Mektup için #TTB
  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi VII için Tahir Tarık
  • Kısa Bir Anın Fotoğrafı Yahut Modern Babil Efsanesi için KöstekliSaatKösteği
  • ben bugün düşüyorum için Derya

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. İbrahim Orhun Kaplan
  11. Mehmet Emir
  12. Mehmet Erikli
  13. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  14. Mücahit Emin Türk
  15. Muhammed Furkan Kâhya
  16. Muhammet Emin Oyar
  17. Ömer Ertürk
  18. Ömer Can Coşkun
  19. Şadiye Sare Kaplan
  20. Sizden Gelenler
  21. Süleyman Mete
  22. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Distopyadan Ütopyaya

    Cüneyt Dal
    01.07.2022

  • Kahraman Öldüğünde

    Sizden Gelenler
    30.06.2022

  • Zihniyet ve Din

    EdebiFikir
    29.06.2022

  • Eski Bir Dosttan Gelen Mektup

    Tahir Tarık Balıkçı
    28.06.2022

  • Kısa Bir Anın Fotoğrafı Yahut Modern Babil Efsanesi

    Mehmet Erikli
    27.06.2022

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Genel
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sâdî Şirâzî
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sokağın Nabzı
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • Ahlâk – Yeni Bir Yaklaşım

    By EdebiFikir
    Künye: Ahlâk – Yeni Bir Yaklaşım,...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...