Yazılar:
  • Revü Gülütü
  • Bilgi ve Düşünce Faaliyeti
  • Sırrı Fâş Eylemek
  • yekinen
  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi II
  • Batlamyus ve Bilimsel Gerçekler!
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050

Kötü Bir Tatar Şakası: Kara Veba

Davut Bayraklı  |  27/10/2016  |  Kategori : Deneme   |  Okunma:3.276

1330’lu yıllarda dünyada iklim değişikliği yaşanınca bozkırlarda yaşayan kemirgenler yok oldu. Böylece hem kuru rüzgâr hem de sıcaklar, bakteri taşıyan pireleri bozkırlarda hayat süren Moğolların yaşam alanına taşıdı. Vebayı taşıyan bu pireler Moğollarla birlikte koca İpek Yolu’nu dolaştı. Böylece Çin, Hindistan ve Asya’nın belli bölgelerinde salgınlar baş göstermeye başladı. 25 milyon insanın canına kasteden veba, Anadolu üzerinden Akdeniz kıyılarına ulaşıp buradan, Polonya, İngiltere, Almanya ve Fransa’ya yayıldı. Hastalık çok ölümcüldü ve bu yüzden de “kara ölüm” adıyla anılmaya başlandı. Ancak veba sadece insanları öldürmekle kalmamış Avrupa’nın sosyal hayatını, toplumsal dokusunu da ölümün eşiğine getirmişti. Girdiği coğrafyada milyonlarca insanın ölümüne neden olan hastalık Avrupa’nın ekonomik ve kültürel yapısını da değiştirdi. Sosyal ve siyasî olaylar, yıllarca süren savaşlar bile bu kadar büyük bir iz bırakmamıştı.

Tatarlar Cenevizlilere Kızınca

Salgın büyük bir hızla yayılıyor ve bir türlü durdurulamıyordu. 1346 yılında Hindistan’dan Suriye’ye kadar her tarafın cesetlerle dolduğu söyleniyordu. İpek Yolu kervanlarının taşıdığı veba 1346 yılında Rusya’ya hâkim olan Tatarlar arasında da yayılmaya başladı. O dönemde Kefe şehrinde yaşayan Cenevizliler, Tatarlar tarafından veba salgınının baş sorumlusu olarak görüldü. Tatarlar, salgından kurtulmak için Cenevizlileri ortadan kaldırmak gerektiğine karar verdiler. Ancak Tatarlar, vebaya yenilmeye başlamışlar ve ordu salgından dolayı perişan olmuştu. İşte tam burada Avrupa’nın kaderini belirleyecek bir şey oldu. Tatarlar, kendilerini perişan eden veba hastalığını Cenevizlilere bulaştırmak için vebadan ölen askerlerin cesetlerini mancınıkla Kefe’ye fırlattılar. Görünüşte şehri alamayan bir ordunun kızgınlıkla yaptığı öfkeli bir hamle gibi duran bu olayın sonucunu belki de Tatarlar da düşünmedi. Peki, sonra ne mi oldu? Tatarların saldırılarından kurtulmak isteyenler, gemilere hücum ederek Akdeniz’e doğru hareket ettiler. Ancak gittikleri her limana Tatarlardan aldıkları vebayı da götürüyorlardı. Çaresiz bir şekilde sürüklenen Cenevizliler, salgını da gittikleri her limana taşıdılar. Tedavinin faydasız olduğu salgın İtalya’yı kasıp kavurdu; şehirlerde yaşayan insanların yarıdan çoğu öldü.

Mezarlığa Dönen Şehirler

Fransa ve İspanya’ya yayılan veba, sanki ses hızında ilerliyor, geçtiği her yeri harabeye çeviriyordu. 1348’de salgın İngiltere’yi sardı. Bazı yerlerde cenazeleri kaldıracak rahip dahi kalmamıştı. Ölenler günah çıkarma görevini yerine getiren ruhban sınıfı vebaya yakalanırken tüccar ve asiller vebadan kısmen kurtulabildiler. İngiltere’de nüfusun üçte biri vebaya yenik düşerken salgından nasibini köpekler, kuşlar ve inekler de aldı. Sokaklar köpekler, kediler, domuzlar tarafından parçalanmış cesetlerle dolmuştu. Eğer şehir deniz kıyısındaysa, cesetler sandala koyulup açığa götürülüyor, imkân varsa ateşe veriliyordu. Kokuşmuş cesetler yüzünden şehirler aç kurtların saldırısına uğruyor, gökyüzü akbaba sürüleriyle dolup taşıyordu. Ölülerin sayısı bu kadar çok olunca cesetler, büyük çukurlar kazılarak toplu gömülüyordu. 15 bin cesedin gömüldüğü çukurlar bile vardı. 

Nereden Çıktı Bu Veba?

Sadece Tatarların, Cenevizlilere kızıp vebalı cesetleri kötü bir şaka gibi mancınıklarla atması yüzünden mi işler içinden çıkılmaz bir hale gelmişti? Avrupa, sekizinci yüzyılda 25 milyon nüfusa sahipti ve elindeki doğal kaynaklar bu nüfusu bakabilecek bolluktaydı. 13. yüzyıla gelindiğindeyse nüfus 75 milyon olmuştu. Derken bu kadar kalabalık bir nüfusu besleyecek kaynaklar tükenmeye başladı. İnsanlar da beslenme kaygısıyla ormanları yok edip bataklıkları kurutarak otlakları tarlaya dönüştürdü. Hayvanlar yerlerinden edilince gübre miktarı azaldı. Ekim alanlarının artmasına rağmen üretimde bir artış görülmedi. İklim değişiklikleri baş gösterdi, havalar gittikçe soğudu, göller dondu, otlaklar buzullarla kaplandı. 1308-1332 yılları arasında kıtlık yaşandı. İnsanlar da bu kıtlık döneminde ısırgan otundan kediye, köpeğe varıncaya kadar ne buldularsa yediler. Mutfak kültürü, damak tadı dediğin şey bu kıtlık zamanında rafa kalktı. Yani koruyucu kalkanların düştüğü, insanların en zayıf olduğu bir noktada salgın başladı ve yayılması da bu zayıflıklar nedeniyle daha hızlı oldu.

Vebadan Önce Vebadan Sonra

Vebadan önce işsizlik oranı yüksekti ancak vebayla birlikte Avrupa’nın neredeyse üçte biri ölünce, işçi ücretleri arttı. İki gün çalışmak, bir ayı kurtarmaya yetiyordu. 14. yüzyılda yok edilme aşamasına gelen ormanlar veba salgınıyla bu tehlikeden kurtulmuş oldu. Din adamları arasında ölüm oranlarının yaygın olması yüzünden Latince bilenlerin sayısı azaldı. Latince bu yüzden güç kaybedince Latince bilmeyen mahalli dil sahibi insanlar kilisede görev aldılar. Latince bilen neredeyse kalmadığı için eski filozofların klasik eserleri her ülkenin kendi diline tercüme edildi. Bu arada vebaya karşı hiçbir şey yapamayan kilisenin otoritesi zayıfladı, kilise insanların güvenini kaybetti. Dinî bilgisi olmayanların kiliseye doluşması ve sahtekârlık yapmaları da kilisenin kalan itibarını yerle bir etti. Bu nedenlerin sonunda da reform hareketleri ortaya çıktı.

Yahudilerin Çilesi

Avrupa’da vebanın nedeni olarak Yahudiler görüldü. Bunun üzerine Yahudilere saldırılar başladı. İnsanlar, Yahudilerin yok edilmesiyle vebanın biteceğine inanıyorlardı. 1348 yılında ilk katliamlar Güney Fransa’da başladı. Narbonne ve Carcasone’deki Yahudilerin tamamı öldürüldü. Basel’de bu öldürme olayları biraz da hayal gücüyle yapıldı. Ahşap evlere doldurulan Yahudiler ateşe verildi. Bavyera ve Erfurt’ta 15 bin Yahudi öldürüldü, Strasburg’da 2 bin Yahudi diri diri yakıldı. Tüm bunlar öfkelendiği için vebayı gönderen tanrıyı yatıştırma adına yapılıyordu. Avrupa’nın her yerinde bu tarz şiddet olayları görülüyordu. Bazı yerlerde Yahudiler, bu insanların eline geçmemek için kendilerini yakıyorlardı. Çünkü bazı yerlerde kazığa geçiriliyorlar ya da fıçıların içine balık istifi yapılıp nehirlere atılıyorlardı. Kaçmayı başaranlar Rusya ve Polonya’nın yolunu tutmuşlardı.

Davut Bayraklı

Tweet

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Edebifikir Söyleşileri

Sonraki Yazı

“şimdi müebbet yoksulluk var”

İlgili Yazılar

  • 2

    Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi II

    Bilal Can
    Dünyanın bu yakasındaki çocukların...
  • Sezai Karakoç’un Hatıraları – 1

    Sizden Gelenler
    Cemal Süreya'nın biz yazmayı ondan...
  • Zamana Muhalif Bir Mekân: Irgandı Köprüsü

    Muhammed Furkan Kâhya
    Köprü denilince akla, iki yeri...
  • Postmodern Babil Efsanesi: Dilin Yeniden İnşası

    Mehmet Erikli
    İçinde bulunduğumuz dönem,...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Son Yorumlar

  • Sırrı Fâş Eylemek için Nagehan
  • Revü Gülütü için Nesnâs
  • Revü Gülütü için Yarı donuk hevesimi ellerine veriyorum
  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi II için Kardeş
  • Sırrı Fâş Eylemek için Meclis-i Mebusan
  • Bir Başka Açıdan “Yedinci Gün” için zeynep
  • yekinen için m. fatih
  • Kütüphanemizde duran ama okumadığımız kitaplar bize ne öğretir? – 5 için kütüphanesinden uzak üniversiteli
  • yekinen için Meclis-i Şuara
  • Birilerinin Suyu ve Ateşi Olmak için Nesnâs

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Revü Gülütü

    Sizden Gelenler
    16.01.2021

  • Bilgi ve Düşünce Faaliyeti

    Salih Mirzabeyoğlu
    15.01.2021

  • Sırrı Fâş Eylemek

    Sulhi Ceylan
    14.01.2021

  • yekinen

    Feyyaz Kandemir
    13.01.2021

  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi II

    Bilal Can
    12.01.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • İletişim
  • Suyum Unum Buğdayım

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 5

    Bir Kez Daha Vazgeçiyorum

    By Sulhi Ceylan
    Bir gece daha sonlandı yine. Yine sabaha...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...