Yazılar:
  • Üç İstanbul Tek Devrim
  • Yalnızlığın Mabedi
  • Geçmiş Zaman Sancısı
  • Küçüklüğümün Sayrılarevinde Yangın
  • Peri Masalı Felakete Dönüşürse
  • Yahyâ’ya Mektup - 4
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi

Melankolik Bireylik

Sizden Gelenler  |  28/09/2020  |  Kategori : Deneme   |  Okunma:1.497

1

Tecrübeli bir psikolog hocam bir dersinde şu cümleyi kurmuştu: “Kızlar karşıma geçip hocam canım çok sıkılıyor dediklerinde kafayı yiyorum arkadaşlar.” Can sıkıntısından yüzü gülmeyen, babasının prensesi, İstanbul’un zengin muhafazakâr semtinde oturan kızlardan bahsediyordu.  Konu buraya gelmeden önce terapi seanslarında dinlediği bazı insan hikayelerini paylaşmıştı bizimle. Anlattığı hayatlar dinleyenlerin “doğru mu duydum ben” dediği türdendi.

Yani diyordu ki, kendinize gelin, hayatınız, küçük dünyanızın küçüklüğü yüzünden sürekli aynı şeyleri yaşamanın verdiği tadı kaçmış bir hayat sadece. Hocamın bu düşüncesine o gün içimden şu karşılığı vermiştim: Nasıl olur da bir psikolog, bir insanın içsel bunalımını -ya da adı her neyse- başka insanların hayat tecrübesiyle kıyaslayıp küçümser? Şimdi ise bu yazıda o günkü düşüncemin aksini iddia edeceğim. O gün yanılmıştım çünkü can sıkıntısını tabiri caizse kutsayan edebi metinler boyamıştı gözümü.

Bu yazıyı okuyan kıymetli okuyucu da dediğime katılacaktır diye düşünüyorum. Çünkü Edebifikir’de bu türden, yani “canı sıkılan has kardeşlerimiz ve diğerleri” gibi bir ayrıma gittiğini gördüğüm bir yer. Sitenin müdavimi olan ben acının kıyaslanabilir bir şey olmadığına dair bir kanaate sahip olmuştum.  Çok şükür değiştim. Anladım ki acının büyüğü küçüğü vardır, bazılarının imtihanı ağır geçer. Anladım ki biz yüklediğimiz anlamla gerçeğin önüne perde çekeriz ama hakikati değiştiremeyiz. Tabi bu demek değil ki bizim hayata bakışımızın, anlamlandırmalarımızın bir değeri, hesaba katılır yanı yok. Aksine bu mesele o kadar hayâtî ki herhalde bütün bir ömrümüz Müslümanca anlama yetisine sahip olmak çabasıyla geçiyor.

Ancak biraz önce kurduğum acının kıyaslanabilir olduğuna dair cümle sığ bir anlam ifade ediyor. Bir büyüğümden öğrendiğim “sıradan insanlar” ve “sıra dışı insanlar” ayrımı üzerinden yapmaya çalışacağım bir karşılaştırma belki bu sığlığı giderebilir. Şöyle ki; oluş çilesi çeken sıra dışı insanların yürek yangınları çevrelerine de sirayet ediyor ve bu insanların muttali oldukları duygusal durum ya da ruh hâli dediğimiz şeyin bize yansımasını melankoli olarak okuma hatasına düşebiliyoruz. Tanımadığımız için tanımlayamadığımız şeylere indirgemeci bir tavırla yaklaşmak gibi bir huyumuz var çünkü. Ve bu tavrımız da kendimizi benzetme yoluyla onlardan biri saymamıza sebep olabiliyor. Yani şekli uydurduk da ruhu uydurmayı beceremedik diyorum. Bilinçli olmayan bir şekilde kendimizi o insanlarla kıyaslayıp, kendimizi onların yanına yakıştırdığımız için mi canımız bu kadar sıkkın acaba? Yoksa gerçekten biz de oluş çilesi mi çekiyoruz? Bunların dışında bir sebep de olabilir elbette, sahi bizim canımız neden sıkılıyor?  Ahmet Murat’ın Kuşlarla Sohbetin Şartları kitabından aktardığım şu kısa bölüm bu sorulara cevap vermemizi sağlamasa da konuyu iyi bir sona bağlayacak diye düşünüyorum:

Bir İngiliz’in, Kuzey Afrika’da karşılaştığı bir derviş topluluğu hakkındaki şu ifadesini hiç unutmadım: “Ölçülü bir neşe içindeydiler.”

Yine Kuzey Afrikalı bir kılavuz olan Udde bin Tunus hazretleri dervişanına, “Evet, öyleyiz” cevabını almayı umarak, sıkça şu soruyu sorarmış: “Mutlu musunuz?”

Ayşegül Karahan

Tweet

1 Yorum

  1. Karî 28.09.2020 21:08:41

    Hem “evet” hem “hayır”, “Bu ‘evet’ ve ‘hayır’ arasında ruhlar yerlerinden, boyunlar cesetlerinden fırlar”

    Cevapla

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

“Sonra Herkes Kendi Yanlışı Peşi Sıra Gitti”

Sonraki Yazı

Bir Avuç Beyaz Leblebi

İlgili Yazılar

  • Yalnızlığın Mabedi

    Sulhi Ceylan
    1. Edip Cansever’in “İdris’le...
  • 1

    Edebiyat

    Orhan Veli Kanık
    Birçok yazarımızın bir türlü...
  • 1

    Olay Şöyle Oldu!

    İbrahim Orhun Kaplan
    Günlerden bir gün can...
  • Mevziden Uzak Düşler

    Bilal Can
    İnsanın yalnızlık nedeni Gecenin...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Edebifikir Radyo

Son Yorumlar

  • Geçmiş Zaman Sancısı için İhsanbul
  • Yahyâ’ya Mektup – 4 için körlük
  • Midye Karanlığı için Bilmesendeolur
  • Mutlu Olma Sakın için bu havaya bir attar dükkanı
  • Midye Karanlığı için EdebiFikir
  • Midye Karanlığı için sümeyye
  • Midye Karanlığı için Dilşad
  • Kitap Ödüllü Absürt Test için Galip
  • Edebifikir Anketi: Yunus Emre Özsaray için Abdullah Yalın
  • Kitap Ödüllü Absürt Test için ihsan

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Türkçe Sözlükleri
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Üç İstanbul Tek Devrim

    EdebiFikir
    15.04.2021

  • Yalnızlığın Mabedi

    Sulhi Ceylan
    14.04.2021

  • Geçmiş Zaman Sancısı

    Sizden Gelenler
    09.04.2021

  • Küçüklüğümün Sayrılarevinde Yangın

    Sizden Gelenler
    08.04.2021

  • Peri Masalı Felakete Dönüşürse

    Adem Suvağcı
    07.04.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Türkçe Sözlükleri
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Niçin Sevdiniz?
  • Derin Yapılanma
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Genel
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 1

    Felsefeye Giriş

    By EdebiFikir
    Künye: Felsefeye Giriş, Prof. Dr. Ahmet...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...