Ne Evin İçindeyim Ne de Evin Dışında Büsbütün Kiracıyım İşte

Nihâyet Bilal Can okulunu bitirdi. Bitirir bitirmez öğrencilik sonrası psikolojisini yazdı. Yazı bizi çok derinden etkilediği için kendisine bir teklifimiz var: “İstanbul’a gel, işin hazır. Tanıdığımız bir makarna fabrikası var.”

***

Bu sefer size öğrencilikten artık terfi etmiş, makarna yemenin sığındığı limanı terk etmiş, bir mezun olarak sesleniyorum. Geçtiğiniz köprüden bir daha geçemeyecek olmak, insan psikolojisinin parolalarını da unutturuyor. Artık okul bittiğine göre ben de işsizler hanesine bir rakam olarak eklenebilirim.

Rakam demişken gayri safi milli hasılaya düşen rakamlar bizim hanemize hiç uğramıyor, fakirlik ile açlık sınırlarının konuşulmasına dair cümleler biriktirmek için yorgunum. Beynim kuram çerçeveyle kolonize edilip işgal edilmiş, artık ne söylersem söyleyeyim beynimin hangi lobuna sığdırırsam sığdırayım artık  “o eski halimden eser yok şimdi”.

Mezun olma psikolojisinin öğrencilikteki bohem hayat tarzına vurursanız ve hâlâ bekârsanız değişen pek bir şey yok. Üstüne üstlük daha bin beter durumlara düşebilirsiniz. Önceden bir tabaka örneği sergilerdiniz, şimdi ise beyaz yakalısınız fakat bu beyaz yakayı temiz tutacak çamaşır suyunu edinemeyebilirsiniz.

Mezun olamayan arkadaşlar üzülmesin, biz o köprüden geçtikten sonra pek bir hava değişikliği yok, işiniz yoksa daha kötü durumdasınızdır. Burslarınız kesilmeye başlar, evdeki durumlar değişir. Kiracılık devam eder,  tutacağınız ev için artık öğrenciyim diyemezsiniz. Velhasıl mezun olma psikolojisi çok farklı azizim.

Mezun olunca bir müddet kendine “Ben şimdi mezun mu oldum?” cümlesini sorarsınız. Çünkü üzerinizde vize ve final gecelerinin o yorgun, o bitkin, o sivilceli, o saçları dağılmış, şaftı kaymış hal sinmiştir ve bunu atlatabilmeniz zaman alacaktır.

Hele ki mezuniyet programından sonra arkadaşlarınız teker teker şehri terk ediyorsa ve siz orada kalmaya devam ediyorsanız “ne oluyor burada” demekten kendini alıkoyamazsınız.

Patolojik çıkarımları bir yana bırakıp artık hayatın gerçeğiyle yüzleşme vakti gelmiştir. Okul yıllarında öğrendiğiniz felsefe “yolda olmak demektir” sözünü artık uygulamaya geçirme sürecine girmişsinizdir ve ne yapsanız da kendinizi bu “yolda olmak” durumundan alıkoyamazsınız. Her ne kadar kendi mezuniyetinizi ilam etmeseniz de durumunuz ortadadır. Acı gerçekle yüzleşmek her ne kadar mutluluk verici bir iş olmasa da kendinize bu gerçeği söylemekten çekinmeyin.

Hayatınız boyunca topladığınız sertifikalara, belgelere artık yeni bir belge daha katılmıştır. Diplomanız. Diplomanızı almakta acele etmeyiniz. Okul onu sizden daha iyi muhafaza eder. Bir müddet geçtikten sonra alıp çerçeveletmenizi ve duvarınıza asmanızı ısrarla talep ederiz.

Artık bir üniversite mezunusunuz. Evlerinize döndüğünde, işsizlik denen o yağlı urganı boğazınızda hissettiğinizde sakın üzülmeyin. Sizin gibi nice delikanlılar, nice bıyığı terlememişler var. Okul hayatı boyunca biriktirdiğiniz dostluklar, kitaplar, tecrübeler yanınıza kâr kalacaktır.

DİĞER YAZILAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir