Yazılar:
  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi III
  • Sezai Karakoç'un Hatıraları - 2
  • Edebifikir Kitap Pusulası: Hatırat
  • Revü Gülütü
  • Bilgi ve Düşünce Faaliyeti
  • Sırrı Fâş Eylemek
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050

Ne ki Babası, O ki Sıpası!

Feyyaz Kandemir  |  09/04/2019  |  Kategori : Deneme   |  Okunma:1.717

1

Müstesna Deyimler Defteri – Beş

Ne ki babası o ki sıpası: Celâl Kuru’dan duyduğum deyimdir. Deyimin üç farklı hikâyesi var. Şifahen anlatılagelen bu hikâyeler şöyle:

Rivayet olunur ki, bir vakitler, kaynanası ile kavga etmiş olan bir kadın, durumu kocasına biraz mübalağa ederek anlatmış. Kocası da kadının dediklerine inanarak kendi annesine karşı tavır almış. Ancak daha sonra kaynana-gelin arasına girilmemesi gerektiğini düşünmüş adam; tıpkı karı-koca arasına girilmemesi gerektiği gibi. Ayrıca bu küslükten en fazla zarar görenin kendisi olduğunu anlamış ve güçbela anacığının gönlünü alabilmiş. Aradan yıllar geçmiş, bu karı-kocanın oğlu evlenmiş. Bir gün gelin ile kaynana münakaşaya tutuşmuşlar. Gelin cazgır; kaynanaya pabuç bırakacak gibi değil. Eşi vasıtasıyla durumdan haberdar olan oğul soluğu anasının yanında almış. Başlamış anasına veryansın etmeye. Kadın ne dese kabahatin gelinde olduğuna oğlunu inandıramamış. Oğul anasının yanından hışımla ayrılırken o sırada babası da eve girmesin mi? Kocasına dik dik bakan kadın “Ne ki babası, o ki sıpası!” deyivermiş.

Bir başka rivayete göre ise bu deyimi oğlanın annesi değil, babası söylemiştir. Oğlunu hışımlı, karısını ise ağlamaklı bulan adam, “Hayrola hanım, ne bu hâlin?” diye sormuş. Oğlan o sıra babasına çarçabuk bir baş selamı vererek kapıyı vurup çıkmış. Karısı da “Bak hele edepsizin ettiğine!” diyerek oğlunun ardı sıra söylendikten sonra, “Senin bu hayırsız oğlun dünkü geline beni tercih ediyor bey, ben ağlamayım da kim ağlasın!” diye cevap vermiş kocasına. Bunun üzerine adam daha önce kendi düşmüş olduğu durumu hatırlayarak, “Eeee” demiş, “Ya ne bekliyordun hanım? Ne ki babası o ki sıpası işte!” deyivermiş.

Üçüncü rivayet biraz tafsilatlı… Köylük bir yerde ergenlik çağlarında olan haylaz bir çocuk varmış. Bir süredir çocuğun haylazlıkları boyunu aşmış, pek çok kişiye de zararı dokunur olmuş. Çünkü köyün tıfılları da bu çocuğun tesiri altında haylazlık, serserilik etmeye başlamışlar. Evhamlı annesi çocuğunun bu hâllerinden dolayı pek muztaripmiş.

Bir gün birkaç çocuğu etrafına toplayan bu haylaz “Bugün ziyafet yapacaz arkadaşlar” demiş. Çocuklar “Hayırdır, ne ziyafeti?” diye sormuşlar merakla. Çocuk, “Hep beraber bizim bağa pikniğe gidiyoz” demiş, “Tavuk pişirip yiyecez” Çocuklar şaşırmışlar tabiî, öyle ya, tavuğu nasıl bulup pişirecekler? Arkadaşlarının merakını sezen çocuk, “Tavuk pişirip yiyecez ama” demiş, “Önce avlanmamız gerek” Çocukları kaplamış bir heyecan. Av lafını işitince biraz da tırsmışlar hâliyle. Hâlbuki evcil hayvandan av mı olur? Laf işte! İçlerinden biri “Kimin tavuğunu avlayacaz ki?” diye sorunca, haylaz oğlan “Köyde bir sürü tavuk var oğlum, hiç olmadı bizim tavuklardan birini boğazlarız, dert ettiğin şeye bak” demiş.

Birkaç tavuğu sapanla vurmaya çalışsalar da başaramamışlar. Nihayet allem edip kallem edip bir tavuğu yakaladıktan sonra piknik yapacakları yere gitmişler. Fakat yakaladıkları tavuğu hemencik öldürmeye cesaret edemediklerinden bir çuvala koymuşlar ilkin. Bağda bir gölgelik bulup ateşi közledikten sonra haylaz oğlan “Artık şu tavuğun hakkından gelelim, çuvalı getirin bakıyım” demiş. Tam çuvaldan çıkardıkları sırada tavuk can havliyle mısırların dikili olduğu bölgeye doğru kaçmasın mı? Paniğe kapılan çocuklardan biri köz karıştırırken kullandığı sopayı birden tavuğa doğru fırlatıvermiş. Iskalamış tabiî. Çocuklar hep birden tavuğu kovalamaya başlamışlar. Onlar tavuğu yakalamaya çalışırken ucu köz tutmuş olan sopa yerdeki mısır koçanlarını tutuşturmuş, birkaç dakika sonra oracıkta ufaktan bir duman görünmüş. Dumanı fark eden çocuklardan biri “Koşun la koşun mısırlar yanıyoooo” diye feryat etmiş. Ter içindeki çocuklar tavuğu kovalamayı bırakıp pikniğe gelirken getirdikleri iki şişe suyu gölgelikten kaptıkları gibi ufarak yangını büyümeden söndürmüşler. Köylük yer bu, akşamına hadise ayyuka çıkmış.

Akşam evde babası haylaz oğlunu azarlayıp bir iki tartakladıktan sonra “Şimdi zıbar yat ulan eşek sıpası, bir daha vukuatını duyarsam gebertirim seni ha!” diyerek çocuğu odasına yollamış. Adam tabakasını çıkarıp tütün sardığı sırada karısı, “Bu oğlan benim kalbime indirecek bey. Bir değil, iki değil bu. Daha geçen gün ahırda yediği nane… İneklerin kuyruklarını birbirine bağlamıştı hani, hayvanların böğürtüsüne ahıra girince gördüydüm, haberin var ya! Keşke zararı yalnız bize olsa… Ahalinin çocuklarını da yoldan çıkarır oldu. Ne etmeli de bu oğlanı yola getirmeli, bilmiyorum ki, ne etmeli!” diye yakınmaya başlamış. “Ya Rabbi! Sen bu çocuğa mukayyet ol” diyerek dua da ediyormuş bir yandan. Adam yaktığı tütünden birkaç duman çekince öfkesi durulur gibi olmuş; evhamlı karısını teskin etmek için “Çocuktur hanım çocuk. Kanının deli aktığı vakitlerdir, büyüdükçe düzelir. Biz de çocukken yaptık böyle haylazlıklar” demiş. Kadın da ana nihayetinde, evladına düşman değil; istiyor ki oğlu iyi olsun. İstiyor ki oğulcuğuna bakıp göğsü kabarsın. “İnşallah düzelir, inşallah” demiş kadın bir ümit, derince bir iç çektikten sonra da “Bilmem ki kime çekti bu çocuk” diye eklemiş. Dumanın verdiği keyifle o an adamın aklına bir hinliktir düşmüş. Biraz şaka yollu, “Eee hanım, oğlan dayıya kız halaya çeker derler, bilmez misin?” deyivermiş. Şaka yollu demiş ama adam da kayınçosunu pek sevmezmiş hani. Kadın bunu biliyor elbet, altta kalır mı? “Tabiî” demiş, “Kendine hiç bakma da kardeşime laf et! Demincek oğluna eşek sıpası diye gürlüyordun ya.. Haklısın valla! Ne ki babası, o ki sıpası!”


Feyyaz Kandemir

Müstesna Deyimler Defteri – Bir: Birader-i can-beraberim
Müstesna Deyimler Defteri – İki: Yazarın Kanı, Okurun Teri
Müstesna Deyimler Defteri – Üç: Varın Gerisini Siz Hesap Edin!
Müstesna Deyimler Defteri – Dört: Anadolu İrfanı Nedir?

Tweet

1 Yorum

  1. dikkat okur var 05.05.2019 00:54:04

    “ucu köz tutmuş olan sopa yerdeki mısır koçanlarını tutuşturmuş”

    sayın yazar, koçan; mısır tanelerinin altındaki sarımtırak gövdeye denir.
    anladığım kadarıyla bahçede mısırların dikili olduğu bir alan var, çocuğun attığı ucu közlü sopa o alana düşüyor. şu hâlde közlü sopa, mısır yapraklarını tutuşturmuş olabilir. tabii oradaki koçanlar, daha önce bahçeye dadanmış olan kargaların veya domuzların afiyetle yedikleri mısırlardan kalan koçanlar da olabilirler, bilemiyorum. yine de yaprak denilse daha makul olurdu sanki. velhasıl diyeceğim o ki daha dikkatli olun, gözüm yazdıklarınızda, ben buralardayım.

    Cevapla

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Sor

Sonraki Yazı

Kayıp Yolcu

İlgili Yazılar

  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi III

    Bilal Can
    Bizi buraya sıkıştırdılar, bizi...
  • Sezai Karakoç’un Hatıraları – 2

    Sizden Gelenler
    “O güne kadar İslam, içimizde...
  • 2

    Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi II

    Bilal Can
    Dünyanın bu yakasındaki çocukların...
  • Sezai Karakoç’un Hatıraları – 1

    Sizden Gelenler
    Cemal Süreya'nın biz yazmayı ondan...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Son Yorumlar

  • Bana Verilen Armağan için dönem bitiyor ve ben
  • Şimdi ya Sonra Belki de Dün için Ketebet
  • En Sevdiğimiz Kitap İsimleri için Ambrosia
  • Sırrı Fâş Eylemek için Nagehan
  • Revü Gülütü için Nesnâs
  • Revü Gülütü için Yarı donuk hevesimi ellerine veriyorum
  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi II için Kardeş
  • Sırrı Fâş Eylemek için Meclis-i Mebusan
  • Bir Başka Açıdan “Yedinci Gün” için zeynep
  • yekinen için m. fatih

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi III

    Bilal Can
    20.01.2021

  • Sezai Karakoç’un Hatıraları – 2

    Sizden Gelenler
    19.01.2021

  • Edebifikir Kitap Pusulası: Hatırat

    Abdurrahman Mıhçıoğlu
    18.01.2021

  • Revü Gülütü

    Sizden Gelenler
    16.01.2021

  • Bilgi ve Düşünce Faaliyeti

    Salih Mirzabeyoğlu
    15.01.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • İletişim
  • Suyum Unum Buğdayım

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • Batı Korosu

    By Sezai Karakoç
    Hızırla Kırk Saat adlı, kırk...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...