Yazılar:
  • Edebifikir Kitap Pusulası: İstanbul
  • Üç İstanbul Tek Devrim
  • Yalnızlığın Mabedi
  • Geçmiş Zaman Sancısı
  • Küçüklüğümün Sayrılarevinde Yangın
  • Peri Masalı Felakete Dönüşürse
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi

Saçlarımın Sırma Kaderi

İbrahim Halil Aslan  |  10/10/2012  |  Kategori : Deneme   |  Okunma:2.219

 

Kendimi bildim bileli saçlarım uzundur. Hatta beni hiç kısa saçlı görmemiş bir sürü insan var çevremde. Genelde, saçımı neden uzattığımı sorarlar. Şimdiye kadar bir sebebi olmak zorundaymış gibi, sebep aradım. Diğer insanların neden saçlarını uzattığını düşündüm hep. Kimisine çok yakışıyordu, kimisi seviyordu, kiminin saçları çok güzeldi ve bu yüzden uzatmamak zaten hakaret olurdu. Gel gör ki bunların hiçbiri benim için geçerli değil.

‘Uzun saç bakım ister’ palavrası galat derecesinde klasiktir. En az futboldan konuşurken ki tavrımız kadar eminizdir bu konuda. Bence hiç gerek yok. Kendi haline bırakınca da her saçın varoluşsal yolculuğunda yaptıklarını yapıyor. Böyle dediğime bakmayın,  çok da insafsız değilimdir. Yaşaması için ne gerekiyorsa yaparım. Hiç utanmam, sıkılmam marketlerde şampuanları,  saç kremlerini incelerim. Bal özlü, sütlü, canlı durması için e vitaminli, aero şeyli, kabarmaması için bilmem neyli vs… Tek tek inceler sağlıklı büyümesi için hangisi gerekiyorsa ondan alırım. Her gün yıkar, özenle tararım. Hatta bazen bağlarım bile. İnsan içine çıktığımda onu mahcup etmemek için taç taktığım dahi olmuştur.

Ancak çoğunlukla anlaşamayız. Zaman zaman dönüp ‘Nedir bu saçlarımdan çektiğim?’ diye feryat eder, onun; ‘Asıl benim senden çektiğim nedir?’ tepkisiyle sus pus olurum. Kıymetini bilmediğim zamanlar aşırı kıvırır, kabarır, milletin içinde hem beni hem kendisini rezil rüsva eder, böylece intikamını alıp, gönül rahatlığıyla uykuya dalar.

Çok dökülür, çok çok dökülür. Kendi temizliği yetmiyormuş gibi bir de ortalığı temizlemek zorunda bırakır beni. Ne kadar ders çalışıyorsam, en az iki katı kadar vaktimi alır. Anlayacağınız hem cebime hem vaktime zarar. Ama vazgeçemiyorum ondan.

Vaktiyle uzun uzun düşündüm neden saçlarımın uzun olduğunu. Mutlaka bir anlamı olmalı dedim. Anlamsız geldi çoğu zaman. Tabi ki saçlarımı böyle seven insanların önüme koyduğu ve ona güzel bakmam halinde mutlu bir gelecek vadettiği de doğrudur. Asıl problem de burada başlıyor zaten. Onlara güveniyorum, evet, dediklerinden zerre-i miskal şüphem yok. Peki, olay böylesine basitken neden uykularım kaçıyor bu kadar?  -Bak yine kaşınmaya başladı kafam, bu sorular aramızda kalacakmış.-

‘Sorgulama, tara gitsin’ diyen arkadaşlarımı dinlemeyi deniyorum fakat yine olmuyor. Neyse ki vaktiyle aynı sıkıntıyı yaşamış insanlar var diyerekten, testi dolusu ümitlerim olmuştu bir zamanlar. Bunlardan bazısı hakikati bulamamış; kestirmiş saçlarını. -Yoo, hayır; bunu tabii ki yapmayacağım.- Kimisi ise buldum, kurtuldum diyor. İyi de arkadaş nasıl bulduğunu az anlatsaydın keşke.

Bir de her saçın yapısı farklı ya, anlatsa da aynısı olmayacak galiba. Mesela benim saçım –kıvırcık iddialarına bin bir yeminle inat- dalgalıdır. Aynı zamanda kalın tellidir. En yakın saç yapısı kimde vardır, bu insanlar, merak etmişler midir neden saçlarını uzattıklarını diye uzun uzadıya o katalog senin, bu magazin dergisi benim okuyup durdum. Bulmasına buldum da aslında, ama belli ki konuşmaya niyeti yok. Diğer taraftan ‘Hadi gel bakalım yakışıklı, nedir senin derdin?’ diyerek huzura çağırır diye de korkmuyor değilim. Nasıl sorarım ki? Daha kendime adam akıllı anlatamıyorum problemin tam olarak ne olduğunu… Gerçi vaktiyle O da düştüyse demek ki merkepten, saçlarıma bakınca bir çırpıya gerek kalmadan anlayıverir.

Fecaatin diğer yüzü, ilk soru bir zaman sonra unutulup gidiyor. Bu sefer farklı sorular peşi sıra gelmeye devam ediyor. Zaman zaman dönüp doğru yolda olduğuma inandırmak için kendimi, en başından başlıyorum; ama ne yazık ki bu sefer cevaplar ezberden oluyor ve bu şekilde aynı yolu dönüp duruyorum.

Ben uzun saçlarımın anlamını sorguladıkça o da rahat durmuyor yerinde. Elinden gelen bütün çirkefliğini seriyor meydana.  Sırf bu yaptıkları yüzünden insanları sıktığımı düşünüyorum ve pek çıkmıyorum odamdan. –bunun tek sebebi benim saçlarımmış gibi bir imajla onlara haksızlık etmek istemiyorum, diğer insanların saçları da onlardan fersah fersah kaçmama yeterli oluyor bazen-  Odamdan çıkmayınca da saçlarımla baş başa oturup gönül rahatlığıyla kavga ediyorum. Ben onu ihmal ediyorum, taramıyorum mesela ya da krem sürmüyorum, o da kökleriyle beynimi kazıyor resmen. Baş ağrıları, uykusuzluk bitmiyor bir türlü.

Arada bir oturup arkadaşlara dert yanıyorum, onlar da yine tara gitsin, düşünme bu kadar deyip duruyorlar.

Mevzu böyle dostlar. Bitiremedim aslında. O kadar çok sorunumuz var ki; anlat anlat bitmiyor. Günün birinde sorularıma cevaplar bulabilirsem, o zaman daha güzel tararım belki saçlarımı. Daha bir anlamlı olur. Aynanın karşısına geçtiğim zaman nazlı nazlı gülücükler atarım saçlarıma. O zaman, dönüp dolaşacağım yer… Neresi olduğunu, ya da en azından benim öyle ümit ettiğimi tam söyleyecekken beynimin dibine dibine vurmak suretiyle sırrımızı ifşa etme diyen saçlarımın korkusundan burada bitiriyorum. Yok böyle olmayacak,  şöyle yapalım o zaman; siz söyleyin, ne olacak bu işin sonu? Cevabı olup da susanın saçları fön tutmasın!

Tweet

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

İkindiye Düşülen Yalnızlıklar

Sonraki Yazı

Dikkat! Âşık Olabilirim!

İlgili Yazılar

  • Yalnızlığın Mabedi

    Sulhi Ceylan
    1. Edip Cansever’in “İdris’le...
  • 1

    Edebiyat

    Orhan Veli Kanık
    Birçok yazarımızın bir türlü...
  • 1

    Olay Şöyle Oldu!

    İbrahim Orhun Kaplan
    Günlerden bir gün can...
  • Mevziden Uzak Düşler

    Bilal Can
    İnsanın yalnızlık nedeni Gecenin...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Edebifikir Radyo

Son Yorumlar

  • Edebifikir Kitap Pusulası: İstanbul için Muhammed Furkan
  • Edebifikir Kitap Pusulası: İstanbul için Künhüne vâkıf birisi
  • Geçmiş Zaman Sancısı için İhsanbul
  • Yahyâ’ya Mektup – 4 için körlük
  • Midye Karanlığı için Bilmesendeolur
  • Mutlu Olma Sakın için bu havaya bir attar dükkanı
  • Midye Karanlığı için EdebiFikir
  • Midye Karanlığı için sümeyye
  • Midye Karanlığı için Dilşad
  • Kitap Ödüllü Absürt Test için Galip

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Türkçe Sözlükleri
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Edebifikir Kitap Pusulası: İstanbul

    Muhammed Furkan Kâhya
    16.04.2021

  • Üç İstanbul Tek Devrim

    EdebiFikir
    15.04.2021

  • Yalnızlığın Mabedi

    Sulhi Ceylan
    14.04.2021

  • Geçmiş Zaman Sancısı

    Sizden Gelenler
    09.04.2021

  • Küçüklüğümün Sayrılarevinde Yangın

    Sizden Gelenler
    08.04.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Türkçe Sözlükleri
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Niçin Sevdiniz?
  • Derin Yapılanma
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Genel
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 10

    Mecnunum, Leylamı Dövdüm

    By İbrahim Halil Aslan
    Kaç zamandır içli bir öykü yazma...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...