Sene 922, O Zaman Gencim Tabiî…

hatira

 

Edebifikir dergisini ilk olarak 1922 yılında basmıştık. Maddi imkânsızlıklar yüzünden 104 sayı çıkarabilmiştik. O yıllarda derginin başında ağabeylerimizden Faruk Nafiz Çamlıbel vardı. Üstad Muharrem Cezbe, Faruk Nafiz Bey’i severdi. Arada istihfafla ona yazdığı bazı şiirleri hatırlatırdı: “Ahbese şiir yazana ahım tutar Faruk!” Davut Bayraklı ise Faruk ağabeyimizden pek hazzetmezdi. Sonradan 27 Mayıs darbesiyle Türkiye’ye çok büyük bir kötülük yapılmışken Faruk ağabey, zindana düşmüş Yassıada mahkemelerinde muhakeme edilmişti. Üstad Muharrem Cezbe “Dedim size, ahım tuttu, ah Faruk!” dese de bu zor günlerde ona ve ailesine çok destek olmuştu.

Dergi Türkçe olarak çıkıyordu, zira “Harf Devrimi” denen o bela henüz başımıza gelmemişti. Bugün ise “olmayan bir Türkçe” ile edebiyat yapmaya çalışıyoruz. Türkçeyi geri alacağız! Mustafa Çolak ikinci evliliğini yeni yapmış ve badem bıyığını kesip yazı işleri müdürlüğünü Ömer Ertürk‘ten (çünkü evlenmişti) devralarak nafakasını kazanmaya başlamıştı. Dediğine göre iki kadını baş başa bırakıp büroya kaçıyormuş. Davut Bayraklı ise bekâr bekâr girer büroya, bekâr bekâr gülümseyip sonra da masaya son yazdığı yazıyı bekâr bekâr bırakırdı. Davut Bayraklı’nın savruk, dağınık ve rotasız hayatını düzene koyması için Üstad Muharrem Cezbe ve Onur Peyk çok gayret ederlerdi.Bilal Can, bodrum kattaki küçük çay ocağının başında işini en güzel şekilde yapıp ağızlarımızı tatlandırıyordu. (Yazıya bulaşmadığı o günler, gerçekten insanlığın altın asırlarından biriydi.)

Sulhi Ceylan torunlarının elinden tutup her hafta ziyarete gelir ve her dakika kasanın önünde dergi satışından elde edilen hasılatı sayan Aydoğan K‘yı ziyaret eder ve Sayın K’nın ” Bu ayda zarar ettik Sulhican, dergi batmak üzere. Yani nasıl desem…” cümlesini duyar duymaz cebinden bir kese çıkarıp masaya bırakırdı. Sulhi bir puro yakar ve torununa da ikram eder, sonra da derginin en son sayısına şöyle bir göz attıktan sonra atlıkarıncaya binmeye giderdi. Neyse işte o dergi o zaman kapandı.

Aydoğan K, kendini hakikatin suskun diline adadığı için şimdilik Edebifikir’de yok ama diğerleri tam kadro mevcut ve Bilal Can da çaycı değil artık. Keşke hep çaycı kalsaydı. Kıyamet alâmetleri hep bunlar.

 

Edebifikir’in ilk baskıları için:

http://www.nadirkitap.com/hayat-edebi-fikir-dergisi-4-sayi-eksigiyle-takim-1-104-57-58-90-96-yoktur-m-emin-erisirgil-faruk-nafiz-camlibel-dergi1348448.html

 

 

 

 

DİĞER YAZILAR

1 Yorum

  • yahya sezai tezel , 18/04/2020

    onur peyk kim?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir