Yazılar:
  • Ölüm Var!
  • Üç Yüz Yirmi Altı Adım
  • Hal Bu ki
  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince...
  • Ah Kılıcı - II
  • İlk Taşı Kim Atsın?
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050

Seni Sana Çağırıyorum

Bilal Can  |  07/01/2013  |  Kategori : Deneme   |  Okunma:

2

 Bilal Can, o içimizde var olan ve kurumayan damara sesleniyor. Okumaya cesaretiniz var mı?

***

Seni sana çağırıyorum

Yağmuru bekliyorduk, yağmur dileyen gözlere. Yağınca selamete erdirecek. Bir selamı barındırıyorduk. İçimizde, Mostar’da yankılanan sestik, Neretva’nın çığlığıydık, Nil’e boyun eğmeyen Musa’nın sözlerini büyütüyorduk içimizde.

Bir tecessüs içinde gelişen iç acılarımızı kelimenin boynunu eğdirerek anlamlar üretiyorduk. “Hakikat’in raptolduğu cevher” i ilmik ilmik büyütmek için gönül kilimini ve sermek için iyiye, suları dinlendiriyorduk.

Yoğunduk, aklımızın ermediğine: aklımız ermiyor diyebiliyorduk.

Bir su, sessizliğe nükseden ağrıya halka halka sirayet ettiğinde bilirdik suyun sızladığını.

Anlam sıkıştırılarak canlanır. Yorum açılarak genişler. İçimizi keşfe çıkartan niyet atlasların yön göstermesinden değildi. Pusulaların Batı’yı ulaşılması gereken hedef olarak göstermesi bir yanılgıdır. Bu bize sahih kaynaklarla bildirildi. İçsel sıkıntılarımızı dışsal mülahazalarımıza kattık. Kattık ve bekledik. Öze dönüş biletlerini gişelerde satmıyorlardı.

Öze dönüşü dillendirmek için özümüzü kuşandık. Hakikatin ışığı iyinin ve doğrunun neye işaret ettiğini bilmekle başlar. İyi ve doğru. Tüm etimolojilerin, hermeneutiklerin içinden kılıcını kuşanarak çıkmanın verdiği cesaret. Bu öyle bir cesaret ki şiirin neye delalet ettiğini bildirmek için topladığımız kelimelere öfkemizi yedirdik. Parnesyen düşüncelerin sembollerle yüklü anlam katmanlarından uzak hiçbir lafı esirgemedik kendimizden. Zihnimizin kirlenmeye yüz tutmuş tarafından çıyanları temizledik. Çıyan. İçimize bir kurt gibi düşüp uykusuzluğumuza bulaşarak bizi gecenin dingdonglarına boğan şey. Sıkan, boğan. Cesaretimiz vardı; sabahın keskin saatlerine “nerdesin” demek için. Uyku kollarını şehrin üzerine salarken ve sonra çekerken izledik şehrin uykuya bulanmış gözlerini. Kış mevsiminde sisli örtüsünü çekmişken üzerine öten kuşların seslerindeki neşeye şahit tuttuk şehirdeki parçamızı.

Söz söylemek için en uygun olan mekânsızlığı ve zamansızlığı seçmektir. Hiçbir mekân ve hiçbir zaman düşünce katmanlarına bulaşmamalı. Mekânsızlık, bu aklın bulunduğu yere bağlı kalmayacağının göstergesi. Zamansızlık, süreyi ölçmek, geçene üzülürken gelene tedirgin olmak… Tay-i zamanı arıyorduk, Tay-i mekânı.

Geçmişin içimizde kalan mekânı ciğerlerimizden sökün eden, yaralarımıza kabuk bağlatan o geçirgenlik. O süresizlik. O evrenini içinde arayan nida. Kendi semeresini yoğun çaba ile elde etmeyi arzuluyor zihnimiz. Çabasız bir şey muğlâktır. Esamesini okumak için çaba gerekir.

Sözün cibilliyetini bilmek! Asıl maksada bir vurgu taşır bu.

Zamanın yel değirmenlerine saldırmak ancak kelimelerin anlamlarını bilmekle olur. Yel değirmenleri, zamanın artık put yapımevleri, insan yapımı Babil kuleleri. İnsanı yücelten, insanın değerini haddinden fazla yücelten imgeler. Kuleler insanı Allah’a yaklaştırmaz. Gökyüzüne uzandığı kadar Allah’tan uzaklaştırır.

Hakikate murat etmek. Aramak. Arayış sende bir haysiyet meselesi olmalıdır. Tüm silahlarını kuşan, uzun bir yolculuğa çıkmaya niyet etmişsen silkelen, üzerine sinen bu kasveti kaldırmalısın.

Çağdaş yalanlar sana kitaplardan fısıldar.

Her esrarlı sessizlik bir doğumu gerçekleştirmez. Düşüncenin çıkmazlarında düşüncenin gideceği yöne hâkim olmak sana silahlardan daha fazla yarar sağlayacaktır. Kalk ve kendi gör, kendin kendine bu kadar uzakken kendini kuşanmanın imkânı yok. Kalk ve kendini uyar, ikaz et, asabiyetin buna nâzır bir sesi barındırıyor.

Her şeyi endüstrileştiren modern, sanattan doğduğunu iddia eden modernizm, bir dünyevileştirme çabasını önemseyen modernlik… Tüm kavramlarıyla seküler sesler yaratmaya çalışıyor. Çağdaş yalanlar sana kalın kitaplardan fısıldıyor. Zihninin artığını sana yedirmeye çalışarak büyütüyor yalanlarını yazanlar. Yazmak oysa netameli bir aya tutkunluktur. Güzel olanı itidalliği, doğru olanın itidalliğine oluşturan. Doğru olan güzeldir, güzel olan doğru olmayabilir. Sana yanılgılarını göstermek için “sadeliğini” duymaya çağırıyorum.

Ey akrebi, yelkovanı zaman iziyle imleyen zihin

Ey kahır çekip bunu en güzel sestir diye bekleten kalp

Ey çarmıha gerilip de bunda bir gönüllülük arayan

Ey sen. Kendi keşfine çıkmış bir gemi asla geri dönemez. Tüm gemilerini yaktın geri dönüşünün. Çıktığın yolun değerini bilecek misin? Çıktığın yol. Keşfinin ve özünün yolu. Sana seni çağıran, seni sana çağıran, seni senden alan önce, seni sana ulaştıran…

Yola çıkmak bir cesareti gerektirir. O cesareti barındırıyor musun?

 

Tweet

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

“Müzik sayesinde insanlar birbirlerinin ruhunu kucaklıyor.”

Sonraki Yazı

Kadıköy Sokaklarını Adımlarımızla Dövüyorduk

İlgili Yazılar

  • 1

    İlk Taşı Kim Atsın?

    Sulhi Ceylan
    1. İnsan ve günah (suç) arasındaki...
  • “Yazıyor Yazıyor” Demenin Dünü Bugünü

    Ferhat İnan
    Hâlâ Gazete Okuyor musunuz? Geçen...
  • Göle Maya Çalarken Eşeğe Ters Biniyor ve Bindiğim Dalı Kesiyorum

    Feyyaz Kandemir
    Göle Maya Çalmak Nasreddin...
  • 3

    Peki Ne Olacak?

    Sulhi Ceylan
    Telefonum çaldı. Arayan Bülent...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Son Yorumlar

  • Ufacık Tefecik İçi Dolu Öykücük için Tarık Günersel
  • Ölüm Var! için Serhad
  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince… için vefati
  • Üç Yüz Yirmi Altı Adım için Sağlık ocağı
  • Üç Yüz Yirmi Altı Adım için Birsen T.
  • Ankara Beni Bulsun! için General
  • Hal Bu ki için Biryolcu
  • Ah Kılıcı – II için serhat
  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince… için Peder bey
  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince… için Tahir Tarık

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. İbrahim Orhun Kaplan
  11. Mehmet Emir
  12. Mehmet Erikli
  13. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  14. Mücahit Emin Türk
  15. Muhammed Furkan Kâhya
  16. Muhammet Emin Oyar
  17. Ömer Ertürk
  18. Ömer Can Coşkun
  19. Şadiye Sare Kaplan
  20. Sizden Gelenler
  21. Süleyman Mete
  22. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Ölüm Var!

    Tahir Tarık Balıkçı
    20.05.2022

  • Üç Yüz Yirmi Altı Adım

    Bilal Bahadır Kuzucuk
    19.05.2022

  • Hal Bu ki

    Ömer Can Coşkun
    18.05.2022

  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince…

    EdebiFikir
    17.05.2022

  • Ah Kılıcı – II

    EdebiFikir
    15.05.2022

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Genel
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sâdî Şirâzî
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sokağın Nabzı
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 5

    Rüzgâra Tutulmuş Günler – 31

    By Sulhi Ceylan
    4 Mart 2020 – Çarşamba İnsan neyi...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...