Yazılar:
  • Ölüm Var!
  • Üç Yüz Yirmi Altı Adım
  • Hal Bu ki
  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince...
  • Ah Kılıcı - II
  • İlk Taşı Kim Atsın?
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050

Şiir Sürgün Edilir

Bilal Can  |  08/10/2016  |  Kategori : Deneme   |  Okunma:

Yazının başlığını atarken aklımdaki şiir süsündeki bombalar bir bir patlamaya başladı. Şiirin bazen tahammülü aşan sesinin kulağı tırmalayan ve huzursuz eden sesini tozlu sayfalar arasından zihnimin aydınlığına çıkardım. Şiir, en çok şiir sürgün edilir. Çünkü şiir bir eylem biçimi ve şairin devirmek istediği şeylerin göstergesidir.

Her sabit düşünce, sahibi için zindandır. (Nietzsche)

Söz devingenliğini şiirde buldu, şiir tüm heybetiyle kelimelerin ezberini bozarak beklenmeyecek biçimde anlamlar, şekiller, düşünceler üretip dünya gündeminde yer edindi. Devingenliği ve dinamikliği içinde barındıran şiir, kelime anlamlarının farklılaşmasının nasıl olduğunu gösterir ve kendi rüştünü ispat eder. Diğer türlerle olan ilişkisi bakımından en kıskanç olan şiir, şairlerin zihinsel durumlarından içsel badirelerine, geçmiş yaşantılarından gelecek hakkındaki öngörülerine kadar psikoloji, sosyoloji, tarih, sanat, kültür, medeniyet, ideoloji, müzik gibi birçok sanat ve bilim dalıyla yakından alakalıdır. Bu yüzden şiiri sadece kelimeler, cümleler bütünü olarak görmek çok büyük yanlıştır. İçinde bir devingenlik vardır ve bu devingenlik şiir için çok özgür bir alan oluşturur.

Köksal Alver editörlüğünde hazırlanan Edebiyat Sosyolojisi kitabı edebiyatın toplumsal bazdaki yerine dair şu önemli çıkarımları sunmaktadır: “Bir toplumun üyesi olan, belli bir toplumsal ilişki ve iletişim ortamında kimliğini ve dilini bulan yazarın varlığı, edebiyatın sosyolojik okumaya imkân tanıdığını göstermektedir. Çünkü edebiyat kendi başına var olamamaktadır; onu yazan bir el, ona konuşan bir dil gerekmektedir. Her iki faktör de doğrudan toplumsal ortam ile ilgilidir.” (syf 13)”[1]

Her yazınsal eserin bir yazıcısı vardır. Yazan el, yetiştiği kültürün, büyüdüğü geleneğin etkisinden istese de sıyrılamaz. Çünkü yazan el gül demişse bu gül buraların gülüdür, bülbül demişse yine aynı şekilde buraların bülbülüdür.

Özkan Mert Şiirine Bakış

Kuracağız Her şeyi Yeniden isimli ilk şiir kitabı 1968 de yayınlandı. O dönem toplum olarak çalkantılı bir dönemdeydik. Özkan Mert bu ilk kitabıyla o dönemin koşullarını ve kendi ideolojisini şiirlerine işleyerek dönemin şahitliğini yapmıştır. Eser Protesto Şiirleri alt başlığıyla yayınlanmıştır. Bu eserde yazılan tüm şiirlerdeki ortak tema “rahatsızlık ve protesto”dur. Aynı dönemde büyük bir şairin de aynı temalı şiiri kendini göstermektedir. İsmet Özel’in Evet İsyan isimli eseri de ilk baskını yapmıştır.

Şiirin toplumsal koşullardan ayrı bir dal olduğunu söyleyenler büyük bir yanılgı içindedir. Çünkü şair, yetiştiği toplumun olumlu ve olumsuz her şeyini zihnine alan bir kara kutudur. Şair zihnine işlediği tüm olay ve olguları bakışı açısıyla şekillendirir ve yorumlayarak şiirine aktarır.

Sürgün Edebiyatı ve Şairlerin Yurt Özlemi

“Sürgün” kavramı birçok şiir, roman ve hikâyeye konu olmuştur. Sezai Karakoç’un “sürgün ülkeden başkentler başkentine’’ Metin Altıok’un “kendine sürgün bir garip kişiyim’’ şiiri sürgün temalı şiirlerden sayılabilir. Refik Halit Karay romanlarında geçen ana unsurlardan biridir sürgün. Ülkesinden herhangi bir nedenle sürgün edilmiş şair ve yazarlar bir şekilde bunu dillendirir ve yurt özlemlerini dile getirirler. Özkan Mert de sürgün şairler arasından biridir.

İlk Şiir:  Diren Ey Kalbim ve Direniş Şiiri

“Diren! Ey Kalbim
Diren! Hayâsızlığa
Namussuzluğa
Diren! Kötüye
Çirkine, yanlışa
Diren! Yenilme.”

Genel olarak 1960 kuşağını yaşamış yazar ve şairlerin toplumsallıkla içli dışlı oldukları ve o dönem yaşananlara karşı bir rahatsızlık duymaları gayet normaldir. Siyasî kutuplaşmalarla birlikte ülkenin gündemini oluşturan siyaset, bir kuşağın toplumsal olarak nasıl felce uğradığının göstergesidir. İsmet Özel Evet İsyan derken, Özkan Mert Diren! Ey Kalbim demiştir.

Şiire, Atilla İlhan yönetimindeki Yeni Asır Gazetesinde başlayan Mert’in ilk şiirlerindeki kapalılık gitgide açık, anlaşılır bir hale girmiş, şiirlerindeki sertlik kaybolarak daha çok aşk, sevgi, kadın ve içki temalarına doğru kaymıştır. Bu Yeryüzü Şarkıları isimli eserinde açık bir biçimde görülmektedir.

Bir röportajında şiir ve direnişi dillendirirken şöyle der: “Şair için önemli olan insandır. Her zaman ‘ben savaşçı değil gül yetiştiricisiyim’ derken de ‘diren ey kalbim’ derken de aynı militanlıkla söyledim. Dünyalı olmak önemli benim için. Ama şunu da söyleyeyim. Konyalı olmadan, Vanlı olmadan dünyalı olamazsınız. Türkiye’yi hem içerden hem dışarıdan görme olanağım oldu. Sürgün edebiyatı diye bir edebiyat var dünyada. Türkçe yazıyorsunuz ama başka bir ülkede olduğunuz için Türkçeyi yeniden keşfetmek durumunda kalıyorsunuz. Bu çok önemli bir sorun. Dilsel uzayı yakaladığımı düşünüyorum”[2]

Özkan Mert’in ilk şiir kitabı olan Kuracağız Her şeyi Yeniden isimli eseriyle sürgün temasını öne çıkarmış ve hayatını da bir sürgün olarak yaşamıştır.

Bilal Can


[1] Edebiyat Sosyoloji, Köksal Alver, Hece Yayınları
[2] Zeliha Demirel, Özkan Mert ile şiir evreni üzerine röportaj
Tweet

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Bir Çıkış Yolu Olarak Senden Bahsetmek

Sonraki Yazı

Aklı Kullanma Kılavuzu

İlgili Yazılar

  • 1

    İlk Taşı Kim Atsın?

    Sulhi Ceylan
    1. İnsan ve günah (suç) arasındaki...
  • “Yazıyor Yazıyor” Demenin Dünü Bugünü

    Ferhat İnan
    Hâlâ Gazete Okuyor musunuz? Geçen...
  • Göle Maya Çalarken Eşeğe Ters Biniyor ve Bindiğim Dalı Kesiyorum

    Feyyaz Kandemir
    Göle Maya Çalmak Nasreddin...
  • 3

    Peki Ne Olacak?

    Sulhi Ceylan
    Telefonum çaldı. Arayan Bülent...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Son Yorumlar

  • Ufacık Tefecik İçi Dolu Öykücük için Tarık Günersel
  • Ölüm Var! için Serhad
  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince… için vefati
  • Üç Yüz Yirmi Altı Adım için Sağlık ocağı
  • Üç Yüz Yirmi Altı Adım için Birsen T.
  • Ankara Beni Bulsun! için General
  • Hal Bu ki için Biryolcu
  • Ah Kılıcı – II için serhat
  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince… için Peder bey
  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince… için Tahir Tarık

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. İbrahim Orhun Kaplan
  11. Mehmet Emir
  12. Mehmet Erikli
  13. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  14. Mücahit Emin Türk
  15. Muhammed Furkan Kâhya
  16. Muhammet Emin Oyar
  17. Ömer Ertürk
  18. Ömer Can Coşkun
  19. Şadiye Sare Kaplan
  20. Sizden Gelenler
  21. Süleyman Mete
  22. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Ölüm Var!

    Tahir Tarık Balıkçı
    20.05.2022

  • Üç Yüz Yirmi Altı Adım

    Bilal Bahadır Kuzucuk
    19.05.2022

  • Hal Bu ki

    Ömer Can Coşkun
    18.05.2022

  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince…

    EdebiFikir
    17.05.2022

  • Ah Kılıcı – II

    EdebiFikir
    15.05.2022

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Genel
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sâdî Şirâzî
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sokağın Nabzı
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 1

    Taklitten Tekâmüle IV: Güzelin Tazesi, Eskinin Yenisi

    By Feyyaz Kandemir
    Bir şeyin yeni olup olmadığına dair...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...