Yazılar:
  • Ah Kılıcı - II
  • İlk Taşı Kim Atsın?
  • O Belde
  • Nutellanâme
  • Balığın Karnı
  • Sorgulama Dosyası: Gökdelenler
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050

tarikat ve cemaatler devlete bağlanınca kâfirler sevinecek mi?

Mehmet Raşit Küçükkürtül  |  31/08/2018  |  Kategori : Deneme   |  Okunma:

12

(dör döküntü defteri – 22)tarikat ve cemaatler devlete bağlanınca kâfirler sevinecek mi? kâfirleri tanımlayalım: bugün içerisinde yaşamaya icbar edildiğimiz teknoloji gelişmesine müstenit, “borçlandırılmış insanı” imâl eden, küresel tefeci ekonomik sistem. küfrü hâkim kılan ve böylece ayakta duran bir sistem olduğu için onlara kâfirler diyoruz. hıristiyan takvimine göre 1924 senesinde halifeliğin ilgâsından sonra müslümanların nasıl bir siyasî organizasyon kuracakları meselesi tartışılan, bir karara bağlanamayan bir konu olarak ortaya çıktı. “islam devleti” gibi nevzuhûr tâbirler de bundan sonra ortaya çıktı. hindistan’da bir hilâfet hareketi ortaya çıktı. hilâfetin temsiliyetinin bilinen şeklinden çıkması, müslümanları siyasî olarak bir karmaşaya soktu. modern unsurların günden güne hayatlarına girmesiyle müslümanlar, kendilerine ait kamusal, sosyal varlıklarını da kaybetmeye başladı . bir araya gelmek, bir müslüman topluluğu olmak isteyen kimselerin motivasyonu da bu sıkıntılı siyasî ve sosyal boşluğa veya karmaşaya cevap vermeye yönelik oldu. bolca da istismar edildi. türkiye’deki manzaraya bakılınca müslümanların modern usûlleri ve müesseseleri kabullendikçe hassasiyetlerinin yara aldığı, bocaladıkları, bozuldukları müşâhede edildi. meselâ dün dergâhta herkesin müşterek adı “ihvân” iken dernek kurulunca birisi “sayın başkanım”, öbürü “sayın ikinci başkanım” oldu. ihvân sıfatına gölge düştü. parayla imtihanlarının yozlaştırıcı olduğu örnekler görüldü. velhâsıl modern örgütlenme usûlleri, bünyelerini tahrip etti. başaramadılar. birçoğu kendilerine ne olduğunu anlamadı bile. herhalde kâfirler de bu işi seyredip uzaktan kıs kıs güldüler, alay ettiler müslümanlarla.

arnold toynbee’nin nerede yazdığını hatırlamıyorum ama batı medeniyeti için dediği şuydu: “laiklik ve demokrasi kokuşmuşluk getirdi.” laiklik ve demokrasinin getirdiği vasattan ötürü, batı’da envai çeşit kilise meydana geldi. alev alatlı’nın röportajından öğrendiğime göre tv yıldızı olan bir kadının aynı zamanda kilisesi varmış. teşbihim biraz ağır sayılabilir ama son on beş-yirmi yılda türkiye’de de böyle bir yapı oluştu. youtube kanalı açan martin luther’lerle doldu türkiye. eskiden “mehdi’yim” diye ortaya çıkan olurdu, şimdi modernist-mealci-akılcı-antikapitalist gibi muhtelif sıfatlarla öne çıkan birçok “fenomen” -hatta bazısı “şovmen”- pürtledi. bunların müşterek tarafı şu: müslümanların mâziden getirdikleri örgütlenme, buluşma, sosyalleşme şekillerine karşı çıkıyorlar. “filanca cemaatin holdingleşmesi ne kötü be birader! aaa bu arada, benim yeni kitabım çıktı, avm’lerde, parıltılı kitapçılarda var!” ne yapacakmışız? bu arkadaşın ismi cafcaflı kitabını gidip avm’den alacağız ama bir mahallede dergâhta satılan yâsin cüzünü veya ilmihâl kitabını almayacakmışız. bana soracak olursanız gâvurların işine gelir bu. kendilerinin kurduğu iletişim ağlarına, alışveriş ağlarına dahil olan bir müslümanlığı severler. ama kendi kurdukları dergi-kitap dağıtım ağının dışında bir yâsin cüzü, bir dinî derginin olması işlerine gelmez.

aslına bakacak olursanız tarikatların “devletleştirilmesi” işini vaktinde osmanlı devleti denemiş: müddei değilim ancak vakıf sistemi aracılığıyla birçok tekkenin, tarikatın devlet sistemi içerisinde yer alarak sivil vasfından uzaklaştırıldığı intibaım var. bu mesele üstüne okumaya çalışıyorum. osmanlı devri vakıf sistemi ve tarikat pratikleri üzerine yapılmış araştırmalar var. bunları okumaya gayret ediyorum. meselenin çok alt başlığı, çok meselesi var. hepsini burada bir çırpıda değerlendirmek mümkün değil. ancak bizim devletimizin, bu konuda tecrübeleri var, bunu görüyoruz. “tarikat ve cemaatler devlet tarafından denetlensin!” diye bağıranların hepsi, osmanlı tecrübesinden haberdâr olarak bu lafları söylüyor değil. ama her halükârda netice devlet meselesi filân değil. ortada dönen numara şu: ne dediğini bilmeden bağıran bu insanlar eliyle müslümanların kendi aralarında, inanış ve anlayışlarına göre bir sosyal râbıta kurma imkânlarına zarar vermek. şöyle itiraz edilebilir: “iyi de kardeşim, az yukarıda sen demedin bu adamların modern hayat karşısında mağlup olduklarını, bunların müslümanca bir sosyalleşmeleri mi kalmış, hepsi dünyevileşmiş işte!” böyle bir itiraza yekten karşı durmam ve tamamen reddetmem. bu itirazı getirecek olan arkadaşlara şunu hesaba katmalarını tavsiye ederim: artık nihat hatipoğlu örneğinde karikatürleştirilmiş yapının karşısında sinek kaydı tıraşı, beyaz gömleği, felsefe ve fizik soslu, “avrupaî” bir caner taslaman “imkânı” var küresel tefeci ekonominin.

yani üniversiteye gelmiş fakir, babası işçi, kara kuru, kaybeden, muhalif bir delikanlı mısın? seni ihsan eliaçık reyonuna alalım.

yani üniversiteye gelmiş babası memur, muhafazakar bir ailenin çocuğusun. modern bilime meraklısın. kantinde kızlarla oturmaya uygun bir hayatgörüşü mü lazım? seni caner taslaman reyonuna alalım.

yani üniversiteye gidememiş, markette çalışan, taşralı, muhalif bir genç misin? seni alparslan kuytul reyonuna alalım?

yani üniversiteye gelmiş, baban gibi risâle-i nûr okumak istemeyen, ilmen kendini geliştirmek isteyen, metropolde hayat kurmak isteyen bir genç misin? seni mustafa islamoğlu reyonuna alalım. şurada abdülaziz bayındır reyonumuz var, buna ne dersin?

buyrun, işte marketimizin reklam kitapçığı. cemalnur sargut’tan, emre dorman’a, mehmet okuyan’dan ebu hanzala’ya birçok reyonumuz hizmetinizdedir. yine bekleriz.

mehmet raşit küçükkürtül

(19 zilhicce 1439 – ağustos 2018)

Tweet

12 Yorum

  1. İhsanbul 05.09.2018 21:43:08

    Yazdığın yazı okunur, söylediğin söz dinlenir, demledigin çay içilir. Nasıl demlenir söz iyi bilinir.

    Cevapla
  2. HASAN EJDERHA 03.09.2018 14:53:12

    Ömrüne bereket Raşit KÜÇÜKKÜRTÜL

    Cevapla
  3. Tahir Sami 01.09.2018 17:48:11

    Raşit bey bu hususlara yöneliyor. Allah kalemini kavi kılsın. Lakin Selçuklular ilmi kurumsal tırmık tam sonra olanlar ne olacak ? Raşit bey , bizim devletle olan bağlılığımızı mı sorguluyor? Mesele yine bir yanda tıkanıyor. İyi hoş ama çözüm kısmında tıkanıklık var. Ya da bir şekilde bu yazılar tıkanıyor. Raşit beyin bazı hususlarda hala fikirlerinin çarpıştığını düşünüyorum ;)

    Cevapla
  4. İbrahim Orhun Kaplan 01.09.2018 15:35:55

    Anlaşılan Raşit abi tarikatların devlete bağlanması mevzusunu detaylandirmalidir. Şeyhleri ve yarenleri devlet mi atayacak sorusu da beni düşündürüpduru.

    Cevapla
  5. naazeniin 01.09.2018 09:45:18

    Kaleminize kuvvet Allah razı olsun aklım erdi Ereğli aklımın ermefiği bir durum var bu ülkede… Neden din ve devlet işleri ayrı ve devlet İslamın hükümleriyle yönetilmediği halde devlet din işlerine karışıyor hadi devlet karışsa devletten başka o saydıklarınız da din işlerine karışıyor? İkincisi tarikatlern devlete bağlanırsa o zamen tarikat mensubu kişiler mayışa da bağlanacak mı? Ve son aklıma takılan: tarikat devlete bağlanırsa devlet de tarikata bağlanmış olmayacak mı? Söyleyeceklerim şimdilik bu kader….

    Cevapla
  6. Kevser 01.09.2018 01:34:49

    Büyük bir kitlenin çığlıklarına ses olmuşsunuz.Gerçekten çok haklısınız.Lakin okurken şumu düşündüm.Bahsetmiş olduğunuz hoca müsvettlerini yetiştiren devlete tarikatları ve cemaatleri nasıl bağlayacağız?Devletin kurumları tarafından diploma ve hizmet etme imkanı sunulan bu kişiler tarikatlar ve cemaatler denetim altına girince hizmetleri elinden mi alınacak?Bu neden şimdi yapılamıyor?

    Cevapla
  7. Raşit 31.08.2018 20:19:15

    Derdimize bir nebze derman oldun.Diline saglik.Daha acısı ise bu kişilerin tedrisinden birkaç kitap okuyup güya icazet almış kişilerin etkileri o kadar fazla ki… Sanki ilmi dayanakları ve muktesabatlari varmış da
    kendilerince Kur’an savunucusu olmuşlar…

    Cevapla
  8. tacettin 31.08.2018 20:10:08

    günden güne fark ediyorum ki bütün planlarım, bütün düşünce ve projelerim bir şekilde devlet veya onun fonksiyonlarıyla iltisaklı. gerçekten herhangi bir mesele için millete başvuracağım, yine milleti direkt temsil eden bir kurum veya organizasyon(lar) yok. bundan dolayı kişinin bir şey yapmak istediği zaman devletten veya sermaye çevrelerinden başka başvurabileceği bir yer kalmıyor. bir şeyler yapmak isteyen kişi devletin açtığı muhtelif temalarda proje teklif çağrılarına başvurmak zorunda bırakılıyor, kaynağı ‘dışarıda’olan bu hibe çağrıları ile de gavurun kılıcını sallamaya o kişiye fark ettirmeden memur kılıyor. Açıp bakın, ancak Ulusal olup hiç bir şekilde milli olmayan o ajansın desteklediği projelerin metinlerinde bir çok yerde “Yukarıda yer verilip gerekçelendirilen proje faaliyetleri Avrupa Birliği Uyum Sürecinde istihdaf edilen gayelere ulaşma amacı taşır” yazar.

    İşin ne dereceye ulaştığını geçtiğimiz gün anladım. Ankara’da bir dernek üyesiyim ve geçtiğimiz gün aynı dernekten bir arkadaşım ” Ankara’daki en etkin dernek biziz, son bir yılda yaptığımız lobinin haddi hesabı yok” dedi. Sivil Toplum örgütleri bile artık devlet için çalışıyor.

    Cevapla
  9. el insaf 31.08.2018 18:36:41

    hayır, müslümanlar sevinecek. müslümanlar nihayet huzur bulacak. allah ile aldatılmaktan kurtulacaklar.

    Cevapla
    • Mehmet Rıfat Börekçi 31.08.2018 20:14:57

      ve sen de “devletin müslümanı” olacaksın. anlayamayağın için allah ile aldatılma mevzusuna ise hiçbir şey demiyorum. allah hidayet versin.

      Cevapla
  10. Erkan Terzi 31.08.2018 12:54:02

    Kırmadan, incitmeden ayrıştırmak ve sonra onarmak…

    Her dem okunası bir yazı.

    Cevapla
  11. Feyyaz Kandemir 31.08.2018 12:18:03

    Yine önemli bir yazı ve yine aynı imza. Mehmet Âkif manzum olarak yazıyordu, Mehmet Raşit de böyle yazıyor. Allah kalemini kavi eylesin.

    Cevapla

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Üvey Vatandaşlar için Teselli Şarkıları-VI: “Yüzü Çilli Bir Çocukluk”

Sonraki Yazı

Fantom Ağrısı Yahut Batı Trakya

İlgili Yazılar

  • 1

    İlk Taşı Kim Atsın?

    Sulhi Ceylan
    1. İnsan ve günah (suç) arasındaki...
  • “Yazıyor Yazıyor” Demenin Dünü Bugünü

    Ferhat İnan
    Hâlâ Gazete Okuyor musunuz? Geçen...
  • Göle Maya Çalarken Eşeğe Ters Biniyor ve Bindiğim Dalı Kesiyorum

    Feyyaz Kandemir
    Göle Maya Çalmak Nasreddin...
  • 3

    Peki Ne Olacak?

    Sulhi Ceylan
    Telefonum çaldı. Arayan Bülent...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Son Yorumlar

  • Ah Kılıcı – II için A.b
  • Ah Kılıcı – II için ca-hill
  • Ah Kılıcı – II için Yolcu
  • Ah Kılıcı – II için gizli örgüt
  • Ah Kılıcı – II için Dıngıl Osman Tezvaran
  • Ah Kılıcı – II için A.b
  • 15 Maddede Ali Emîrî Efendi için Seçil
  • Ahmet Haşim: Müslüman Saati için Seçil
  • Ahmet Haşim: Müslüman Saati için Burak
  • Ankara Beni Bulsun! için serdar

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. İbrahim Orhun Kaplan
  11. Mehmet Emir
  12. Mehmet Erikli
  13. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  14. Mücahit Emin Türk
  15. Muhammed Furkan Kâhya
  16. Muhammet Emin Oyar
  17. Ömer Ertürk
  18. Ömer Can Coşkun
  19. Şadiye Sare Kaplan
  20. Sizden Gelenler
  21. Süleyman Mete
  22. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Ah Kılıcı – II

    EdebiFikir
    15.05.2022

  • İlk Taşı Kim Atsın?

    Sulhi Ceylan
    13.05.2022

  • O Belde

    Tahir Tarık Balıkçı
    12.05.2022

  • Nutellanâme

    Adem Suvağcı
    10.05.2022

  • Balığın Karnı

    Sizden Gelenler
    09.05.2022

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Genel
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sâdî Şirâzî
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sokağın Nabzı
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • Ne Evin İçindeyim Ne de Evin Dışında Büsbütün Kiracıyım İşte

    By Bilal Can
    Nihâyet Bilal Can okulunu bitirdi. Bitirir...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...