Yazılar:
  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi III
  • Sezai Karakoç'un Hatıraları - 2
  • Edebifikir Kitap Pusulası: Hatırat
  • Revü Gülütü
  • Bilgi ve Düşünce Faaliyeti
  • Sırrı Fâş Eylemek
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050

Vize Tatbik Edilemez

EdebiFikir  |  09/05/2013  |  Kategori : Deneme   |  Okunma:2.161

paris-ecekent-enis-batur
Vize Tatbik Edilemez

Uygarlık tarihini kentlerden uzak durarak, koparak kaleme almak olanaksızdır: Ninova, Lût, Sodom ve Gomorra; Çin, Mâçin, Hindeli; Aztek, Maya, İnka şehirleri; Atina ve İskenderiye, Roma ve Konstantinopolis. Venedik ve Londra, Kyoto ve Kahire, Petersburg ve New York, VIII. yüzyıl Kurtuba’sı, XIII. yüzyıl Bağdat’ı, XVI. yüzyıl Floransa’sı ve Benjamin’in damgasıyla: XIX. yüzyılın başkenti Paris.

O dönemeçten başlayarak, Paris’in her yerde olduğu gibi bizde de, önce hayâl gücü perdesine yansıdığını biliyoruz. Ahmet Mithat Efendi, şehri görme olanağını bulmadan yıllar önce, imgelemindeki Paris’i kâğıda dökmüştü — ama bunu yapan ilk sarhoş değildi, sonuncusu da olmayacaktı.

Benim kuşağıma gelindiğinde, koşullarda uzunboylu bir değişim göze çarpmıyordu. Baudelaire’den değilse Hugo’dan ya da Nerval’den kenti tanıyor, içimizde yola koyulmuş küçük ateşi günden güne harlıyorduk. Ben, ilk kez 1971′de geldim Paris’e, Les Halles yıkımına hazırlanılan günlerde etraf toz dumandı: Kayboldum, başım delirmiş bir atlıkarıncadan güç belâ inmişim gibi dönüyordu dolaşırken, sonra döndüm ve Paysan de Paris‘yi, Nadja’yı okudum peşpeşe, ne yapıp edip yaşayacaktım girdabın ortasında, 1973 yılı başında indim Orly’ye, dört yılı aşkın bir süre, burada, hayatımın en delişmen dönemini geçirecektim.

Paris’e, yurda dönüş sonrası, 1986’ya dek gelemedim — on yıl boyunca ülke dışına çıkma olanağım olmadı. Bir şubat gecesi, tek başıma, onca zamanın ardından Seine kıyısında yürümeye başladığımda gövdemin her zerresinin zonkladığını unutamam: Pont-Neuf’e vardığımda kendimi tutamamıştım. Gece Kurda Aittir — Resimli Paris Kılavuzu‘nu yazmaya o seferde koyulduydum — ben ki duygularına kapılarak şiir kurulmaması gerektiğini düşünür, bilirdim.

O tarihten bugüne Paris, yaşamımdaki ikinci kent olma durumuna oturdu, yerleşti. 1970’lerin ortasında, İstanbul ile Paris’i ortak bir kitapta buluşturmayı düşünmüştüm: “Çifte Şehr’enis”, aynı sayfada karnıyarık düzeniyle akacak bir yazının içinden koşutlukları, kopuklukları izleyecekti, ‘bazı kitaplar bazı yaşları bekler’ hikâyesi, olmadı. Tasarım, donduğu yerde, zaman içinde ikiye bölündü: İstanbul’a bakan kitabıma (küçük bir bölümü Cinlerin İstanbul’u başlığıyla yalnızca Fransa’da yayımlandı) başladığımda, talih beni yedi ay kalmak üzere Paris’e uçurdu, bu kitaba 1996 güzünde açılmaya karar verdim.

Kitabın içeriğine ilişkin kimi kaygılar zaten içinde — onları burada yinelemek istemiyorum. Paris, son yüzelli yıla bakılacak olursa, üzerinde en çok yazılmış, en yaygın ve ayrıntılı araştırmalara sahne olmuş kenti yerkürenin, bu durumda yapılacak iş, kişinin alabildiğine öznel bir yazıya yönelmesi. Böyle bir girişimin yalnızca gözlemlere, duygulara, izlenimlere dayanması eşyanın mantığı gibi görünebilir, değil: Bir şehirle, ama Paris ama İstanbul, ilişkiye girmek, bir yandan da onunla tanışmayı sürdürmektir: Bunu biliyordum, bunu yanlış biliyormuşum, bunu bilmezdim — avâre ruhun avâre yazısı yolda donanır.

Nesnel olsalar da sayılsalar da, kaynaklardan süzülüp gelseler de, Paris, ecekent’in bilgisel cephesine fazla güvenmemek gerekir — benimkisi bir poetika denemesi‘dir. Onca rehberi varken, Paris için başvurulabilir bir kılavuz kitabı yazmanın benim gözümde hiçbir anlamı yoktu. Gelgelelim, başvurulabilir bir yanı da yok değil kitabımın: Şehirlerde kaybolmayı seçenler, sevenler için. Fotoğraflarım açısından da geçerli bu durum: Bütünüyle öznel, bütünüyle amatör bir objektiften geçen kadrajlar, anlar, kesitler onlar.

Paris, ecekent‘in ilk bölümleri 1996-97′den; sonrasında, 2003 Ağustos’una denk gelen son bölüme dek aynı tutumu sürdürdüm: Paris’te yazılmamış hiçbir parça yoktur kitapta. Dolayısıyla bir tür günlük olarak görülebilir pekâlâ, akan giden metinlerde kurulan — uyarmak isterim: Paris, ecekent’le eşzamanlı biçimde günlük tutmayı sürdürdüm hep: Yabancı Hemşeri (1996-97 günlüğü), başka kentleri de kapsayan Pasaport Damgaları (1987-2003 günlüğü — şimdilik) ileride günışığına çıktığında iki yazı formatının ayrılıkları açıklık kazanacaktır.

Serüvenimi yakından izleyen ‘sokulgan’ okur bilir, alışmıştır: Benim kitaplarım, yayımlandıklarında bitmezler genellikle; genişletilmiş, fevkalâde genişletilmiş basımlar gelir arkadan; bazan küçüldükleri, daraldıkları olsa da, çoğu zaman büyür, yayılırlar. Yapmadım ama aklımdan geçirdim: Paris, ecekent‘in giriş sayfasında, soğan mürekkebiyle, “genişleyebilir ilk baskı” yazdığını varsayabilirsiniz:

Bitmez böyle kitaplar. Bir çerçeve, sınır çizmemişsinizdir onlara, baştan, sizinle birlikte sürüp gitmelerine izin vermişsinizdir; şimdi, burada duracağım demekle olsaydı, olabilseydi, olmaz, o sizde devamını arayacak, bulacaktır.

Paris’i tanıyan, bilen çok; onların hemen farkedebileceğini şehri görmemiş olanlar için baştan belirtmeliyim: Burada işlenen harita alabildiğine dardır — görmediğim mahallesi yoktur Paris’in, gelgelelim benim güzergâhıma girmez çoğu: Tekrar tekrar aynı sokaktan yüzlerce kez geçerim de bazılarına hiç dönmem, yazı sarmalına da yansır o tekrarlar, esgeçmeler: Herkesin kendine göre bir Paris’i olur, onun nasıl gelişeceğini bir tek rastlantı bilir.

Paris, ecekent‘in açılışına “Gece Kurda Aittir”i yerleştirmek isterdim. O şiir, konusu kadar ritmi, temposu açısından, içinde selâmladığım birkaç şaire, ama özellikle Cendrars’a peşin peşin borçluydu. Bu kitabın borçlarını saymak içinse ona dev bir kaynakça eklemek gerekecekti: Otuz yılı aşkın bir süredir Paris’le ilgili sayısız metin okudum, fotoğraf ve film gördüm, ezgiler dinledim — onlardan bana katılanı, karışmış olanı ölçebilecek bir aygıt olduğunu sanmıyorum. Paris, ecekent‘in ilk satırından son satırına her gün yanımda olan Fatma Tülin’in en az benim kadar kente tutkun olduğunu, bütün bu zamana yayılan konuşmalarımızda onun sözlerinden benim harflerime pek çok notanın geçtiğini vurgulamak isterim — ben ki, Nietzsche gibi, ilişkinin “uzun bir konuşma” da olduğunu düşünmüşümdür.

Bana pek çok kitap veren bu şehre artık kitabını verebilirim.

 

 

Kaynak: Paris, ecekent, Enis Batur, Remzi Yayınevi, giriş bölümü

 

Tweet

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Babalar Bir Kere Sevildi mi Hemen Kısalıp Ölüyor

Sonraki Yazı

Edebifikir Anketi: Yusuf Bal

İlgili Yazılar

  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi III

    Bilal Can
    Bizi buraya sıkıştırdılar, bizi...
  • Sezai Karakoç’un Hatıraları – 2

    Sizden Gelenler
    “O güne kadar İslam, içimizde...
  • 2

    Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi II

    Bilal Can
    Dünyanın bu yakasındaki çocukların...
  • Sezai Karakoç’un Hatıraları – 1

    Sizden Gelenler
    Cemal Süreya'nın biz yazmayı ondan...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Son Yorumlar

  • Bana Verilen Armağan için dönem bitiyor ve ben
  • Şimdi ya Sonra Belki de Dün için Ketebet
  • En Sevdiğimiz Kitap İsimleri için Ambrosia
  • Sırrı Fâş Eylemek için Nagehan
  • Revü Gülütü için Nesnâs
  • Revü Gülütü için Yarı donuk hevesimi ellerine veriyorum
  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi II için Kardeş
  • Sırrı Fâş Eylemek için Meclis-i Mebusan
  • Bir Başka Açıdan “Yedinci Gün” için zeynep
  • yekinen için m. fatih

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi III

    Bilal Can
    20.01.2021

  • Sezai Karakoç’un Hatıraları – 2

    Sizden Gelenler
    19.01.2021

  • Edebifikir Kitap Pusulası: Hatırat

    Abdurrahman Mıhçıoğlu
    18.01.2021

  • Revü Gülütü

    Sizden Gelenler
    16.01.2021

  • Bilgi ve Düşünce Faaliyeti

    Salih Mirzabeyoğlu
    15.01.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • İletişim
  • Suyum Unum Buğdayım

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 2

    Ürpertici Kaygılarını Koynunda Saklayanlar

    By Sulhi Ceylan
    Seni severken çok şey...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...