Yazılar:
  • Sezai Karakoç'un Hatıraları - 2
  • Edebifikir Kitap Pusulası: Hatırat
  • Revü Gülütü
  • Bilgi ve Düşünce Faaliyeti
  • Sırrı Fâş Eylemek
  • yekinen
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050

Yalnızlık Senfonisinden Hıçkırışlar

Nihat İlhan  |  29/10/2013  |  Kategori : Deneme   |  Okunma:4.577

4
seref bilsel

Nihat İlhan aylar sonra aramıza geri döndü, ellerinde yalnızlık senfonisi…

***

“Canım sıkılıyor” dedi. “Yüzyılın yalnızlığını sanki üstümde taşıyorum. Bileklerimde yaşamaktan yorgun düşmüşlüğün acısı… Yürek diplerinde ise belli belirsiz bir ıstırap. Kimseden bir şey beklemediğim ve kimseden bir şey istemediğim için bütün bu çektiğim acılar. Ama her şeyin bir sonu vardır ya işte, bununda olmalı diyorum. “Bugün geçmedi ama yarın geçecek diyorum” kendi kendime. Hem daha nereye kadar sürebilir ki? Ancak ölümden sonrası bilinmez, ama ölümden öncesinin de bir sonunun olmadığını anlıyorum. Çünkü yalnızlığın son durağının civarına geldiğimde hep “İşte, buraya kadar” diyorum, “daha nereye gideceksin?” Ama sonra yalnızlık öyle bir hal alıyor ki; “Beni öldürecek” diyorum “daha ne kadar hazmedebilirim ki bu gerçeği?”

Cümleler yazmaktan başka elimizden bir şey gelmiyor. Tarifi imkânsız duygular liman kentleri kadar ufku dar ama uçsuz bucaksızlığı geniş mi geniş kâğıtlara yayılıyor. “Dur” diyoruz, “yaşamak için biraz daha zaman var.” Ama üstümüzden şu ölü toprağını silkip atmalıyız. Yeni bir dünya düzeni kurmalıyız kendimize. Kimsecikler sırnaşmasın ve kimsecikler istemesin bizim yollarımızdan geçmeyi. Biz, kendimizle de var oluruz. Hem yaşamak için kimseye muhtaç olmadık. Düşkünlüklerimiz, hep kendimize uydurduğumuz bahanelerden meydana geldi. Şartlanmalardan kaçtık. Huzursuz ve mutsuz olduk. Hüzün her yerimizi kapladı ama nereye kadar? Düşünceler ürpertti bizi. Hissetmekten başka bir arzumuz olmadı. “Peki, hissetmek ne demekti?” dedik kendimize. “Gerçekten, hissetmek ne demekti?” Yokuşlarda kaldı hep sözümüz. Hem söz neydi ki? Yalnızca yaşayamayan bir insanın hayatını anlamlandırmak istemesinin sonucu olarak ortaya çıkan zihniyet sembolleri değil miydi sözcükler? Yoksa yaşamak isteyen insan yaşayamamanın verdiği ezaya karşı belli belirsiz duraklarda şöyle bir durup dinlenmek mi istedi? Aslında sözümüz öyle olsun ki dedik, kendimizi tarif edelim. Yaşamaktan yana hep sıkıntılı olduk ve düşündük ki kendimizden başka kimseler kalmasın yanımızda. Ne çıkar! Allah’ın olduğu yerde yaratılanın sözü biter ve mukavemet başlar. Söz inciye dökülür. Koyulur dertlerimize bir bardak çay. Üstümüze tüneyen dertlerin bize ilacı olarak yalnızca yıllanmak düşer. Dökülen kanlarımız ki, içimizde bir yaradır sinelerimizi sarmalayan. Ve dörtnala koşarız kendimizden uzağa. Kendimiz, umurumuzda bile değildir. Zaten şu yaşamak sanrısı vücuttan ruhlarımızı söküp atmak ister. Keyfe keder bir utanç büyütürüz toynaklarımızda. Ölüm bizi gelir ve alır.

Düşüncelere dalarız, acılı kafiyelerden.

“Yalnızlık bir sübyan gibi büyüyor sokaklarda. Ve biz kendimizi avutuyoruz, geçinebiliriz insanlarla diye. Kendimizde olabiliriz bir köşede savrulduğumuz. Yüzyıllar samimiyetlerimize gebe. Düşünce biçimimizi okyanuslar kadar derin eyleriz. Yepyeni salıncaklar beller ruhumuz. Her elimizi attığımızda acı yeni bir mutluluk salgılar bünyelerimizde. Bünyelerimiz, acıyla saklambaç oynayıp diz çöker bildiğiniz, ebe ben olayım diye. Çünkü körebe bitti. Yaşam saklanmayı kaldırmıyor artık. Kalk da bir fiil üzere ol, bir eylem yap, bir isim getir ki, onu kırıp atayım deriz. Fiiller de ne kadar sakin oluşun sembolleridir. Hâlbuki bir fiil fikirsiz nedir ki diye düşünürüz. Ama fikirsizlik buhrana sürükledi, farenjit olmuş bir medeniyeti. Koskoca bir çöplük hortladı sinelerimizden. Sinelerimiz, esrik düşünememezliğin bir ürünü olarak koskoca medeniyetler doğurup canlarını aldı. Kaçıncı neslimizdi bu arkamızdan büyüyüp gelen? Kaçıncı ceddimizdi insanlığımızın büsbütün eriyip gittiği? Şimdi, kaldırımlarda bir çaresizliğin kimyasını arıyoruz.

Düşüncelerimizi örttüler. İsmimiz bir kalıptan ibaret. Kaçıncı limandır gel-gitlerimizi har vurup harman savurduğumuz? Kaçıncı uykudur, kaçmak için acıdan uyanmamazlığını koşturduğumuz?”

“Hey gidi dağlar” dedi sonra “devran oldu seneler. Ve küçük çocuk uykusundan uyandı. Şimdi, düşünceler beyninde tümör. Sanki yaşamak için adım atılmış, ama kıblesi kabul edilmemiş. Hey gidi seneler” dedi “şimdi, geri verin buraya gelemeyişlerimi.”

 

 

 

Tweet

4 Yorum

  1. nisansiz 31.10.2013 23:02:21

    Hickiris nasil bir kelimedir, istes mi yani karsilikli biriyle mi hickirdinz bu yaziyi yzarken? Ya haykirislar olmali ya da hickiriklar. Isn’t it?

    Cevapla
    • Niğde Gazozu 01.11.2013 03:34:09

      hıçkırık olunca bebekleri tutan hıçkırık gelirdi aklımıza. hatta ‘hıçkırışlarda’ bile aklıma ilk o geldi. zor defettim.

      Cevapla
  2. visal 31.10.2013 21:31:42

    ‘Yalnızca yaşayamayan bir insanın hayatını anlamlandırmak istemesinin sonucu olarak ortaya çıkan zihniyet sembolleri değil miydi sözcükler?’
    Bu site ve buradaki yazarlardan şikayetciyim kardesim tam hislerimi kagida dökme vakti derken…Burada yazılanlar hislerime tercüman oluyor yalnız tercüman olsa o da iyi ifade edemediklerimi bile yazıyor..Siz nasıl insansız?Nasıl bi yürek bu taşıdığınız?Nasıl bi kalem tuttugunuz?Söyleyin yetmez mi satırları sayfaları ağlattıgınız?

    Cevapla
  3. Raşit Ulaş 29.10.2013 13:50:34

    Nihat İlhan okurken zevk aldığım bir adam.
    O da modern dünyanın sancısını iliklerine kadar titreyerek çekiyor ve bunu da bediî biçimde bize sunuyor.
    İyi, gayet iyi.

    Cevapla

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Beni Düş Kırıkılığına Uğratmaya Hiç Hakkınız Yoktu!

Sonraki Yazı

Dünya Kazası

İlgili Yazılar

  • Sezai Karakoç’un Hatıraları – 2

    Sizden Gelenler
    “O güne kadar İslam, içimizde...
  • 2

    Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi II

    Bilal Can
    Dünyanın bu yakasındaki çocukların...
  • Sezai Karakoç’un Hatıraları – 1

    Sizden Gelenler
    Cemal Süreya'nın biz yazmayı ondan...
  • Zamana Muhalif Bir Mekân: Irgandı Köprüsü

    Muhammed Furkan Kâhya
    Köprü denilince akla, iki yeri...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Son Yorumlar

  • Bana Verilen Armağan için dönem bitiyor ve ben
  • Şimdi ya Sonra Belki de Dün için Ketebet
  • En Sevdiğimiz Kitap İsimleri için Ambrosia
  • Sırrı Fâş Eylemek için Nagehan
  • Revü Gülütü için Nesnâs
  • Revü Gülütü için Yarı donuk hevesimi ellerine veriyorum
  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi II için Kardeş
  • Sırrı Fâş Eylemek için Meclis-i Mebusan
  • Bir Başka Açıdan “Yedinci Gün” için zeynep
  • yekinen için m. fatih

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Sezai Karakoç’un Hatıraları – 2

    Sizden Gelenler
    19.01.2021

  • Edebifikir Kitap Pusulası: Hatırat

    Abdurrahman Mıhçıoğlu
    18.01.2021

  • Revü Gülütü

    Sizden Gelenler
    16.01.2021

  • Bilgi ve Düşünce Faaliyeti

    Salih Mirzabeyoğlu
    15.01.2021

  • Sırrı Fâş Eylemek

    Sulhi Ceylan
    14.01.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • İletişim
  • Suyum Unum Buğdayım

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 3

    Ben Eskiden Yalnızlıktım

    By EdebiFikir
    Karşıdan gülümseyerek geldi ve...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...