Yazılar:
  • Düşün Düşüşü
  • Kültürün İktidarı Şiirin Piyasası
  • Radyo Dersleri: Hikem-i Atâiyye Şerhi
  • Aşkar’ın 57. Sayısı Çıktı
  • Edebifikir Radyo
  • Kendini Kandırmak Yahut Bir Şehrin Uyandırdıkları
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050

Zamanın Nasıl Geçtiğini Dönem Sonu Transkriptine Baktığında Anlayan Gencin Bir Günü 5

Muhammet Emin Oyar  |  29/03/2014  |  Kategori : Deneme   |  Okunma:3.067

1

Muhammet Emin Oyar, can sıkıntısının ilacını hukuk öğrencilerine sataşmakta bulmuş…

***

Can sıkıntısı insana neler yaptırır? Genelde pek bir şey yaptırmaz. Ama bir şey yapmadan da can sıkıntısı geçmez. Birçok nedenden dolayı değil de sebepsiz yere canımız sıkılıyor. Sıkıntımızı gidermek için ya hayatımızda bazı değişiklikler yapıyoruz ya da gereksiz faaliyetlerle zamanı öldürüyoruz. Ben bu faaliyetlerin arasına yeni bir şey daha ekledim. Eğlence, adrenalin, hırs vs. içinde ne ararsanız var. İşte o faaliyet, başka fakültede rastgele bir derse girmek. Bunun öğrencilik hayatı boyunca mutlaka denenmesi gerektiğini düşünüyorum. Kendi derslerinizde uyuyorken bu farklı ortamda tanımadığınız hocayı pür dikkat dinliyor ve sınıfta sürekli gözlem yapıyorsunuz. Düşünsenize dersle ilgili hiçbir kaygınız yok. Etrafınızdaki öğrencilere “Not alın, sizi gidi sefiller” bakışı atmanın paha biçilemezliğini tadıyorsunuz.

Havacılık öğrencisi olarak hukuk fakültesinde bir derse girdim. Annem hukuk okumamı çok istemişti ama anneannemin “Hukukçu olup da ne yapçen onlar hep yalançı oluyo” sözü beni o kadar etkilemiş olmalıydı ki bu bölüme karşı hiç sempati besleyemedim.  Rastgele bir sınıfa girdim. Daha doğrusu amfiye girdim. İlk defa bir amfide ders dinleyecektim. Bizim mevcudumuz az olduğu için sınıflarımız da küçük haliyle.

Derken hoca içeri girdi ve hocanın içeri girmesiyle amfideki yaklaşık yüz elli kişinin kitaplarını açmaları bir oldu. Sadece benim önümde kitap yoktu. Ben de çantamdan Salah Birsel’in Boğaz İçi Şıngır Mıngır’ını çıkardım. Rastgele bir sayfasını açtım ve öylece masanın üzerine koydum. Hoca biraz ders anlattıktan sonra “Evet arkadaşlar şimdi 152. maddeye geçelim” dediğinde sınıfta tek bir “şakırt” sesi duyuldu. Amfideki yüzden fazla öğrenci aynı anda sayfa değiştirmişlerdi. Tabiî ki de ben onlara ayak uyduramadım.

Dersi anlatan hocanın öğrencilerin hepsinin adını bilmesi dikkatimden kaçmadı. Bunu marifet olarak görüyor olmalıydı ki uzaktan uzaktan beni kesiyor, gözlerini kısıp adeta “Ben bu öğrenciyi nasıl tanıyamam” diyerek bana soru sormaya çekiniyordu. “Söyle bakalım adını bilmediğim öğrenci…” diyerek söze başlamayı kendine yediremeyecekti. Kim bilir, belki de tüm öğrencilerini tanımakla nam salmıştı ve bu ününü bozmak istemiyordu.

Ders esnasında öğrencilerden gelen sorulara oldukça şaşırmıştım. Bir de bu sorulara sadece benim şaşırmam şaşkınlığımı iki katına çıkarttı. Hoca da “Akşam, tam olarak hangi vakit aralığını işaret eder? Yol kesme tam olarak nedir?” gibi sorulara tüm soğukkanlılığıyla, aruz ölçüsüne de sadık kalarak cevap veriyordu.

Annemi dinlemeyip bu bölümü okumadığıma pişman değilim. Bir arkadaşımızın kitaplığındaki kitap için söylediği “Okumadım, okumam da” sözünü ben bu bölüm için tekrar etmek istiyorum. Bu bölümde okuyan ve buradan mezun olan birçok arkadaşım var. Allah onlara kolaylık versin, işleri çok zor. Hesap sormak ve hesap kesmek kolay olabilir ama bu hesapların bir gün denetleneceğini de akıldan çıkarmamak lazım.

Sonunda hoca “Evet arkadaşlar, on dakika ara veriyoruz. Sonra devam edeceğiz.” demişti. Onların arası benim vedam oldu. Eşyalarımı toplayıp amfiden çıkıyordum ki hocanın beni süzdüğünü ve karizmasını çizmeden dersten ayrılmama gayet memnun olduğunu gördüm. Haftaya başka derste görüşmek üzere…

Tweet

1 Yorum

  1. Fevzi1524 04.04.2014 18:42:31

    Arkadaşı bir de tıp fakültesine davet ediyorum :)

    Cevapla

Fevzi1524 için bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Melek Küstü

Sonraki Yazı

“Kelimeler Yalnızlığı Unutturdu”

İlgili Yazılar

  • Düşün Düşüşü

    Mehmet Emir
    Âgâhî karıştır kanı yaş ileHak...
  • Kendini Kandırmak Yahut Bir Şehrin Uyandırdıkları

    Muhammed Furkan Kâhya
    Gece yaptığım seyahatlerdeki kadar...
  • 2

    Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi III

    Bilal Can
    Bizi buraya sıkıştırdılar, bizi...
  • 1

    Sezai Karakoç’un Hatıraları – 2

    Sizden Gelenler
    “O güne kadar İslam, içimizde...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Edebifikir Radyo

Son Yorumlar

  • Rüzgâra Tutulmuş Günler – 35 için Mesti bezm-i elest
  • Edebifikir Radyo için okur
  • Edebifikir Radyo için nagehan
  • Edebifikir Radyo için nagehan
  • Edebifikir Radyo için nagehan
  • Edebifikir Radyo için .
  • Edebifikir Radyo için Ayşen
  • Edebifikir Radyo için nagehan
  • Edebifikir Radyo için nagehan
  • Edebifikir Radyo için EdebiFikir

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Düşün Düşüşü

    Mehmet Emir
    26.01.2021

  • Kültürün İktidarı Şiirin Piyasası

    Ali Sözer
    25.01.2021

  • Radyo Dersleri: Hikem-i Atâiyye Şerhi

    Sulhi Ceylan
    23.01.2021

  • Aşkar’ın 57. Sayısı Çıktı

    EdebiFikir
    23.01.2021

  • Edebifikir Radyo

    EdebiFikir
    22.01.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • İletişim
  • Suyum Unum Buğdayım

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • Ahmet Arif Şiirlerini Leyla Erbil’e Yazmış

    By EdebiFikir
    Türk edebiyatında en çok baskısı...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...