Yazılar:
  • Radyo Dersleri: Hikem-i Atâiyye Şerhi
  • Aşkar’ın 57. Sayısı Çıktı
  • Edebifikir Radyo
  • Kendini Kandırmak Yahut Bir Şehrin Uyandırdıkları
  • Hitler’in Sahte Günlükleri
  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi III
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050

Zamanın Nasıl Geçtiğini Dönem Sonu Transkriptine Baktığında Anlayan Gencin Bir Günü

Muhammet Emin Oyar  |  17/01/2013  |  Kategori : Deneme   |  Okunma:7.179

9

Muhammet Emin Oyar ders çalışmama psikolojisini kendi üzerinden anlatıyor. Ama hâlâ nasıl sınıf geçtiğini anlamadık.

***

Final haftasındayız. Yarın son iki önemli sınavım var ve ben birine bile çalışmadım. Hani sınavdan bir gün önce çalışılır ya genelde, bu sefer o da olmadı. Tüm planımı yaptım. Erkenden yatıp teheccüt namazına kalkıp bol bol dua edecek, sonra da sabah namazına kadar saat 15.00’te ki sınavıma, sabah namazından sonra da saat 11.00’deki sınavıma çalışacaktım.

Saatimi 03.30’a kurdum ve saat 23.00 gibi yattım. Uyandığımda saat 04.00 olmuştu. Planımda yarım saatlik bir gecikme oldu. Ama pek de önemli değildi. Teheccüt namazı kıldım. Şimdi de ders çalışmam gerekiyordu. Fakat uyku öyle bastırdı ki seccadenin üstünde uyuyakalmışım. Arkadaşım saat 06.30’da sabah namazına kaldırdı. Beraber namazı kıldık. Namazdan sonra artık ders çalışmalıydım ama aç karnına da ders çalışılmıyor tabiî. 07.00 gibi yemekhaneye indim. Kahvaltı, sohbet, çay derken saat 08.00 oldu. Artık odama çıkıp ders çalışmam gerekiyordu. Yemekhaneden çıktım. Tam merdivenin ilk basamağına adımımı atacağım sırada yan odadaki televizyonun sesi kulağıma ilişti. Arkadaşlar televizyon odasında haberleri seyrediyorlarmış. O an memlekete dair bir haber geçtiği için ben de merakla seyretmeye başladım. Ayakta televizyon seyretmek de olmaz tabiî ki. Koltuğa oturdum ki o oturuş. Spor haberleri ve hava durumu da bittikten sonra ders çalışmam gerektiği tekrar aklıma geldi. Saat 09.00’u geçmişti.

Koşturarak odama çıktım. Masamın önüne oturdum. Teheccüt namazından sonra çalışmam gereken dersi erteledim. Ona ilk sınavdan sonra çalışacaktım. 11.00’deki sınava yöneldim. Aslında yönelecektim. O dersin notlarının bende olmayışı ders çalışmama engel oldu. O saatten sonra da yapacak bir şey yoktu. Sınava kalmış bir buçuk saat. Birkaç on dakika düşündükten sonra en iyisinin okula gitmek olduğuna karar verdim. Arkadaşlarımın notlarından önemli yerlere bakabilirdim.

Sınava tam bir saat vardı. Atladım minibüse, on beş dakikada okula vardım. Fakat bizim sınıftan kimse yoktu. Okulda dolanmadığım yer kalmadı. Kimse de mesajlarıma cevap yazmıyordu. Anlaşılan o ki bizim bu sınav, kıldığımız teheccüte kalmıştı. Sınıfın hepsi sanki daha önceden anlaşmış gibi sınava beş dakika kala geldi. Onlardan bir dakika sonra da hoca sınıfa giriş yaptı. Yani hoca bizi beş dakika da olsa ders çalışma zahmetinden kurtarmış oldu. Etmediğim dua, okumadığım sûre kalmadı. Asistan sınav kâğıtlarını dağıttı. Sınav testti. En azından her soruyu doğru yapma olasılığımız %0’dan %20’ye çıktı. Yirmi beş soruluk sınav için yarım saatimiz vardı. Nedense benimkisi on dakikada bitti. O zaman anladım; sınavlarda soruları okumaktan çok, soruların üzerine düşünürken zaman kaybediyormuşuz. Bu sınavda düşünecek bir şeyim olmadığı için sınavım erkenden bitti. Sınavın nasıl geçtiği hakkında hiçbir fikrim yoktu fakat en azından bir şekilde sınavı bitirmiştim.

Dönemin son sınavı için çalışabilirdik artık. Sınavdan ilk ben çıktığım için kendimi kantine attım. Tek başıma ders çalışmak zor olacağından arkadaşlarımı bekledim. Birkaç çay içtim. Yarım saat sonra arkadaşlarım geldi. Hemen ders çalışmaya başlamadık tabiî ki. Karnımız acıktığı için önce bir şeyler yedik. Sonra birer çay içtik. Saat de geçtikçe geçiyordu hatta 13.00 olmuştu. Bir arkadaşla beraber kampüs mescidine gittik. Namazlarımızı kıldık. Diğerleriyle kütüphanede buluşacaktık. Saat 14.00 gibi kütüphanedeydik. Arkadaşlarımızın ders çalışır vaziyette olmalarını bekliyorduk. Ama pek de beklediğimiz gibi olmadı. Biri bilgisayarını çıkarmış oyun oynuyor, diğerleri de onu seyrediyordu. Bir şekilde o bilgisayarı kapattık. Saate bakmak istemiyordum. Ama arkadaşın biri: “Yuh! Sınava yarım saat kalmış ne yapacağız?” diye kütüphanenin ortasında bağırınca yirmi iki yıllık geçmişim gözümün önünden bir film şeridi gibi akıp akmaya başladı. Hemen sınıfa gittik. Hoca gelene kadar birkaç konuya baktık. Birkaç konu dediğim en fazla yirmi sayfa. Sınav konuları ise toplam yüz yetmiş sayfaydı. Ama yirmi sayfa da olsa ders çalışmış gibi olmak bile bize yetti. Hoca sınıfa geldi. Artık “ne olursa olsun” modundaydık. Sınav test değildi. Ama çalışmış gibi yaptığımız o yirmi sayfadan birkaç soru çıktı. Az da olsa kâğıdımızın üstünde bir işçilik olacaktı.

Bu sınavdan en son ben çıktım. Birkaç soruyu yapmak fazla zamanımı almamıştı. Ama yinede sorular biter bitmez çıkmamıştım. Olağan üstü bir şeylerin olmasını, kalemin kendiliğinden sorulara cevap yazmasını bile bekledim. Olmadı. Zaten yaklaşık on dakika bekledikten sonra uyuyup kalmışım. Hoca uyandırdı da öylece sınavım bitti.

Sonuç ne oldu derseniz, derslerimden bir şekilde geçtim. Belki de sınavda uyuduğum vakit kalem kendiliğinden cevap yazdı sorulara. Kim bilir? Sevdiğimiz, sevildiğimiz var çok şükür.

 

 

Muhammet Emin Oyar

 

 

Tweet

9 Yorum

  1. edebi fakir 05.02.2013 02:35:23

    tam veritabanı sınavına çalışırken anlamadığım bir konu üzerine internette araştırma yapıyordum ki sınavı alt etmenin yolunu buldum :)

    Cevapla
  2. has edebi nakkas 17.01.2013 20:38:42

    aferin yavrularım hep böyle yapın!

    hatta size benim önerim şudur
    sınavda çantanızdan seccadenizi çıkarın ve sınıfın ortasına gelip
    allahu ekber sesiyle yüksekçe tekbiri getirip namaza durun.

    en azından rapor filan verirler de hoca kanaatten geçirir…

    Cevapla
    • meo 17.01.2013 23:59:00

      Yanlış anlaşılmasın. Bu yazı sadece bir hikaye denemesidir. Anı, fikir ya da düşünce yazısı değil. Sınav zamanı öğrencilerde olan tembellik hissini kısaca anlatmaya çalıştık. Ders çalışmadan ders geçin diye bir düşünceyi naklettiysek özür dileriz. Yorumunuz için teşekkürler…

      Cevapla
  3. Bursevi 17.01.2013 19:29:45

    Yazık bana ya!!!!! ben çalışıp çalışıp zor geçiyorum! İşin “püf”ü tehheccüt mü yani? Bilememişim :) İnsan bu yazıyı son iki günde mi yazar? Teessüfler!!

    Cevapla
    • meo 18.01.2013 00:03:14

      Anlatılmak istenenler yanlış yerlere gitmesin lütfen. Tabii ki de deveyi sağlam kazığa bağlamak gerek. Biz sadece bazı şeylerin son anda aklımıza geldiğini belirtmeye çalıştık. Biz de ders çalışıyoruz yani :)

      Cevapla
  4. haşimi 17.01.2013 15:32:45

    senki mat sınavına 1 saat önce çalışp 50 alan adamsın bu yılkı performans düşüklüğünü planjöre bağlıyorum sayın oyar:)

    Cevapla
  5. ahmet oyar 17.01.2013 13:14:21

    saatlerdeki gibi yerine sıralarında, akıp akmaya yerine su gib akmaya …
    gerisi eh idare eder…

    Cevapla
  6. mümtaz ve nuran 17.01.2013 11:15:41

    Yazıyı okurken pek çok yerde çok gülümsedim doğrusu, o kritik anları bu kadar mizahi bir dille anlatmak çocuk ruhlu insanların işidir. (yazar inkar etse de inanmayın, kendimden biliyorum :) )

    Cevapla
  7. 50. kattan düşerken uyuyakalan insan 17.01.2013 10:59:37

    Bu milleti teheccüde kalkanlar şahlandıracaktır inşallah.

    Cevapla

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Necip Fazıl ve Para-lanmak…

Sonraki Yazı

Diriliş Nesli Bir Muhayyile mi?

İlgili Yazılar

  • Kendini Kandırmak Yahut Bir Şehrin Uyandırdıkları

    Muhammed Furkan Kâhya
    Gece yaptığım seyahatlerdeki kadar...
  • 2

    Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi III

    Bilal Can
    Bizi buraya sıkıştırdılar, bizi...
  • 1

    Sezai Karakoç’un Hatıraları – 2

    Sizden Gelenler
    “O güne kadar İslam, içimizde...
  • 2

    Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi II

    Bilal Can
    Dünyanın bu yakasındaki çocukların...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Edebifikir Radyo

Son Yorumlar

  • Radyo Dersleri: Hikem-i Atâiyye Şerhi için Züheyla BOYNUKALIN
  • Radyo Dersleri: Hikem-i Atâiyye Şerhi için Çaylak
  • Radyo Dersleri: Hikem-i Atâiyye Şerhi için Hamdullah
  • Radyo Dersleri: Hikem-i Atâiyye Şerhi için Tacettin
  • Radyo Dersleri: Hikem-i Atâiyye Şerhi için Sümeyye
  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi III için lamekan
  • Edebifikir Radyo için Hep Hiç
  • Edebifikir Radyo için eski bir radyocu
  • Edebifikir Radyo için Nazenin
  • Edebifikir Radyo için yemen illerinden

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Radyo Dersleri: Hikem-i Atâiyye Şerhi

    Sulhi Ceylan
    23.01.2021

  • Aşkar’ın 57. Sayısı Çıktı

    EdebiFikir
    23.01.2021

  • Edebifikir Radyo

    EdebiFikir
    22.01.2021

  • Kendini Kandırmak Yahut Bir Şehrin Uyandırdıkları

    Muhammed Furkan Kâhya
    22.01.2021

  • Hitler’in Sahte Günlükleri

    Davut Bayraklı
    21.01.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • İletişim
  • Suyum Unum Buğdayım

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 4

    Barınağın Fethi

    By Sizden Gelenler
    Yıllardır bir rüyadayım sanıyorum....
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...