Yazılar:
  • Edebifikir Kitap Pusulası: İstanbul
  • Üç İstanbul Tek Devrim
  • Yalnızlığın Mabedi
  • Geçmiş Zaman Sancısı
  • Küçüklüğümün Sayrılarevinde Yangın
  • Peri Masalı Felakete Dönüşürse
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi

Zirvesinde Yaşamın Ne Çok Anlatılacak Söz Vardı

Nihat İlhan  |  09/10/2012  |  Kategori : Deneme   |  Okunma:2.705

 

Bir yağmur yağar. Kimse anlayamaz bir an için, kimse algılayamaz. Ancak değişmeye başlamıştır dünya hayatı. Belki bir ölüyü kabrinden çıkarır yaşayan başka birisi ve “dur, dinlenmek için bana zaman ver” der. Artık gerçekten böyle yaşıyoruz. Yaşamıyor, yaşamıyor, yaşamıyor gibi yaşıyoruz. Fakat ne diyebilirsin ki? Kaderin kulvarlarında koşturuyorsun, yitik hayallerin boşalıyor ceplerinden, istasyondan istasyona geçiyor hayatın, fakat ne dersin ki? Dert skalana kaç çentik atıldığına bakmadan, yürüdüğün yolların yağmurlu mu yoksa çamurlu mu olduğunu bilmeden, battığın denizlerin doruk noktasından haberin olmadan yaşamak dersin buna. Fakat ne diyebilirsin ki?

–       Hey bayım, bu kaçıncı peron?

–         Yaşamanın peronu olmaz evlat!

Istırabı hiç damarlarınızda algıladınız mı? Hani bir aşı vurulurken ki gibi. Masum bakışlarınız göğün zirvesinde, dağın yamacına marazileşmiş gönlünüz, bir uzun yola çıkmaya hazırlanıyorsunuz sanki diliniz mumyalanmış suskuya. Cümleler, ah, cümleler hep böyle yerlerde mi işe yarar? Hep dilinizin yüreğinize değdiği andaki fırtınaya mı eşlik etmek içindir sözler? Bir kere olsun nem alamaz mı dünyanın neşesinden? Her zaman mı, bacaklarında değil belki ama yüreğinin tam içinde olmalı mı o yorgunluk?

–         Hey bayım yaşamak için ne vardı dünyada?

–         Git, bir hayvana sor, bilirse o bilir derdini.

Sadece bize öğretileni, bize daha doğmadan verileni yaşamak için geldiğimizi düşünün dünyaya. Kimse ne yaptıklarından sorumlu, ne de yaşadıklarından. Cehennemin yakıcı hissiyatı damarlarınızda değil, âşık olup da ulaşamadığınız insanın sizi ıssızlığı ram eyleyişi yakınlarda değil ve kısmen de olsa sevinebiliyorsunuz yaşamaya. Çünkü bunun için gelmişsiniz. Siz pisletirken başkası süpürüyor, ya da siz silerken başkası pisletiyor. Fakat herkesin doğumuyla beraber başlayan bir görevi var; sorgusuz, sualsiz…

–         Hey bayım, her ne kadar bunalsak da bazen, yaşamayı insanlara sormamız gerekmez mi?

–         Gerçekten, hayatında kaç tane insan gördün?

“Hiç” diye anlatabilmek ne kadar zor olurdu dünyayı. Üstelik amansızcasına. Dizlerinizde derman kalmamış, yorgunluğunuz bileklerinizden boşalıyor hayata. Gözleriniz bir akbabanın leşini son kertesinde mıhlayışı yere.

“Hiç” diye anlatabilmek ne kadar zor olurdu dünyayı. Şuradan bir siyam ikizi geçti. Allah’ım keşke benim de ikizim olsaydı. Benim yetişemediğim yerde o da başlardı namaza. Fakat şu anda gözlerim nemli, bir şeylerden alacaklıyım sanki ismini bilmediğim. Hayat diyor ki; ver şu cümleleri, yaşamak da sana fazla! Ey Allah’ım, hangi handikabın ortasında kurban gitti gönlüm? Hangi gidişat benim o oyuklu yolumu takrir etti?

–         Hey bayım, yaşamak ne güzel değil mi?

–         Hayır, insan ölünce daha bir anlamlı oluyor nedense.

Ve gizil bir amaç. Perçemlerimde bir dert zinciri. Kemendim fazla uzaklarda değil, gözlerinde yaşamın. Elimin bir ucunda dilimin Uhud’u. Alacaklıyım sesim oldukça kelimelerden. Yaşamak denilince, hangi makamda çalacaktır o musiki? Hangi musiki serenat yapacaktır yeniden aya? Hem artık serenatlar da eski de kaldı sevgiliye. Belki de sevgili bile yok, kendimizi kandırıyoruz. Hayır, gönlümün dilberi, hayır. Meskûn mahallelerde duyur adını. Şivesi yarsa da gökyüzünün şerhini sesinin, yine bağır bir alacaklı gibi dünyaya; sevgilim mahremimdir, mahremimdir Ey Dünya! Sen bilmezsin, sen anlamazsın. Zaten sevgili yüreğimde hançer, bir de sen açma; çünkü boşalır cüzzamında bir hayâ, boşalır dert küskünü, boşalır halinin Allah’a istiğfar edilişi.

Söyleyemem, biliyorum. Çünkü dünyaya küsersin Ey Dünya! Benim gibi.

Firakımın sonsuz nöbeti, bugün bakmayacağım, hayır; geriye götürün sevgiliyi. Beni tağutlarla, beni deccallerle hüküm süren bu dünyada, yalnız başıma ölebilmek için denizlere sevk eyleyin. Belki orada, birisi alır sesimi; Hayye Alel Felah, Hayye Alel Felah…

–         Hey bayım, hangi yolu denersek deneyelim, ölmeyecek miyiz?

–        Biz buna ölmek demiyoruz evlat, yaşamak diyoruz sessiz harflerde. Saygılar.

Ve adam gidiyor. Ve adam gidince bir panayır. Gökte eleğimsağma bir dehşet. Kabir kapanıyor. Düşlüyor birisi yeniden yaşamayı. Sonra bir adam geliyor. Ölüye şöyle diyor; “Dur, dinlenmek için bana zaman ver.” Ölü yer veriyor ama nihayetinde o da çıkmak istemiyor yerinden. Nedendir bilinmez ama insan bazen sonsuzu özlüyor…
Tweet

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Boynumda Asılı Duran Karanfil

Sonraki Yazı

Sevgilinin Çakrasıyım Gözlerimle

İlgili Yazılar

  • Yalnızlığın Mabedi

    Sulhi Ceylan
    1. Edip Cansever’in “İdris’le...
  • 1

    Edebiyat

    Orhan Veli Kanık
    Birçok yazarımızın bir türlü...
  • 1

    Olay Şöyle Oldu!

    İbrahim Orhun Kaplan
    Günlerden bir gün can...
  • Mevziden Uzak Düşler

    Bilal Can
    İnsanın yalnızlık nedeni Gecenin...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Edebifikir Radyo

Son Yorumlar

  • Edebifikir Kitap Pusulası: İstanbul için Muhammed Furkan
  • Edebifikir Kitap Pusulası: İstanbul için Künhüne vâkıf birisi
  • Geçmiş Zaman Sancısı için İhsanbul
  • Yahyâ’ya Mektup – 4 için körlük
  • Midye Karanlığı için Bilmesendeolur
  • Mutlu Olma Sakın için bu havaya bir attar dükkanı
  • Midye Karanlığı için EdebiFikir
  • Midye Karanlığı için sümeyye
  • Midye Karanlığı için Dilşad
  • Kitap Ödüllü Absürt Test için Galip

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Türkçe Sözlükleri
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Edebifikir Kitap Pusulası: İstanbul

    Muhammed Furkan Kâhya
    16.04.2021

  • Üç İstanbul Tek Devrim

    EdebiFikir
    15.04.2021

  • Yalnızlığın Mabedi

    Sulhi Ceylan
    14.04.2021

  • Geçmiş Zaman Sancısı

    Sizden Gelenler
    09.04.2021

  • Küçüklüğümün Sayrılarevinde Yangın

    Sizden Gelenler
    08.04.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Türkçe Sözlükleri
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Niçin Sevdiniz?
  • Derin Yapılanma
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Genel
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 1

    Üstad Muharrem Cezbe

    By EdebiFikir
    Edebifikir okuyucuları Üstad Muharrem...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...