Gölgeler Âlemi ve Yenilgi

Yenilgi Nedir?” dosyamızın dördüncü yazısını Davut Bayraklı yazdı.
***

1.

Yenilgi kelimesinin sözlük anlamına girip bakmak elbette ilk benim aklıma gelmedi. Genelde bir kavramdan ya da kelimeden yola çıkılarak sorulan sorulara cevap verecek insanlar öncelikle kelimenin sözlük anlamına bakarlar. Örnek: yenil-: “Mağlup olmak, kaybetmek, başarısızlığa uğramak…”

Bu aşamada yeterli cevap alınamamışsa yani yazar yazıya hız verecek bir paragraf elde edememişse bu kez kelimenin etimolojisine, morfolojisine gider. Oradan bir şeyler devşirebilirse bunları yazıya yedirir ve sonrasında düşünmeye başlar. Ya da öncesinde zaten belli bir düşüncesi vardı ama ona uygun bir girizgâh bulamadığı için beklettiği düşüncelerini bu aşamalardan sonra yazmaya, okurla paylaşmaya girişir.

Ben, bu saydıklarımdan hiç birini yapmaya niyetli değilim.

2.

Yenilginin insanı her zorluk karşısında biraz daha güçlü kıldığı bilinir. Eğer insan ruhunda pes etmek, bırakmak yoksa her mağlubiyet onu daha da güçlü kılar. Bir sonraki sefer için amaç ve umut verir. Bu manada bakıldığında yenilgi, insanı belli bir düşünceye, fikre, amaca bağlayan bir kuvvettir.

3.

İnsan, fert planında yenildikçe ya azminden dolayı iştahı artar ve daha güçlü olmak ister ya da pes eder ve bedbinliğe düşer. Birinci örnekteki insan ulaşılacak belli bir noktayı, mesafeyi ya da ara durağı, aldığı yenilgiler üzerinden aşılması gereken en önemli nokta konumuna getirebilir, bu noktada araç artık amaca dönüşür ve bu durum tehlikenin boyutunu arttırır. Artık ya savaştığınız şey olursunuz ya da mücadele ettiğiniz şeye dönüşürsünüz. Uğrunda mücadele ettiğiniz şey her ne ise o bir kenara itilir ve mağlubiyetler, yenilgiler yüzünden insanın ruhunda biriktirdiği galip gelme, alt etme isteği dipsiz bir kuyuya yani hırsa dönüşür. Bu aşamada kişi o kuyuya düşer ve oradan çıkacak bir el bulamazsa kaybeder. Bu sefer ki kaybediş daha öncekilerden de kötüdür zira bunun dönüşü, telafisi çok zordur. Zamana, mekâna, kadere, rızaya, sevgiliye yenilmek, yenilmek değildir aslında. Düşmana yenilmek de bunun gibidir. Çünkü insanın en büyük düşmanı kendi içindedir ve dışında yenildiği hiçbir şey gerçek yenilgi sayılmaz.

İkinci örnek üzerine konuşmaya gerek yok. Yaşanan mağlubiyetler eğer sizi bedbinliğe sürüklüyorsa zaten sizin için yapacak bir şey kalmamış demektir.

4.

İnsanın her anlamda kazandığı zaferler, aslında geçmişten o ana kadar getirdiği mağlubiyetlerin, yenilgilerin toplamından elde ettiği tecrübelerle kazanılmıştır. Galip gelmenin ihtişamını, önceki mağlubiyetlerin ihtişamı belirler. Daha önce ne kadar çok yenildiyseniz sonraki galibiyet o kadar büyük ve anlamlı olur.

5.

En büyük yenilgi insanın kendisine karşı yalan söylemesi ve kendisini aldatmasıdır. Bu durumun bilinen her hangi bir ilacı ya da tedavi yöntemi de yoktur. Zira kişi kendisini buna inandırdığı için verilecek tedaviyi uygulamayacaktır. İnsan hasta değilken ilaç içer mi? Bir hastalığı yokken ameliyat olur mu?

Bu bedbin ruh haline giren insan, yol almaktan ziyade yolun varlığını inkâr etmeye meyyaldir. Her kapının kapalı olması da vicdanen onu rahatlatır çünkü açık kapı olsaydı yola düşmesi gerekecekti ama buna cesareti yok. Açık kapı ve yürünecek yol olmayınca yenilgisinin de (kendince) haklı bir mazereti olacak. İnsan nasıl da kendini kandırmaya meyyal!

6.

Yenilgi üzerine yazı yazarken kullanılacak bir yöntemden bahsetmek istiyorum. Birinci maddeye ek olarak söyleyeyim, size verilen bir kavram ya da kelime üzerinden yazı yazmanın en iyi yollarından birisi de o kavramın/kelimenin zıt anlamlılarını kullanmanız ve bazı pasajları sadece bu olgu üzerinden okura vermenizdir (Bu yazıda benim de yaptığım gibi). Sonuç olarak bu yöntem, hem yazıya artı bir derinlik katar hem de okurun zihninde “Adama bak, meseleyi ne kadar farklı açılardan düşünüyor!” cümlesini kurmasına neden olur.    

7.

Her ne görüyorsanız âlemde, hepsi gölgedir. Asıllar burada değildir!

8

Yenilmek ve ya galip olmak diye bir şey yoktur. Bu, kişinin karşı karşıya kaldığı olay açısından o anlık yapılmış bir tanım ya da tespitten ibarettir. İnsan, yenilmez ve mağlup olmaz. Zaferler yenilgilerle büyümez. Yukarıda yazılanların hiç birisi bu satırların sahibi tarafından doğru kabul edildiği için yazılmış değildir. Peki, o zaman neden yazıldı tüm bunlar? Genel kanı bu olduğu için, insanlar bunları duymayı ve okumayı bekledikleri için kaleme alındı aslında.

9.

Netice olarak insanın kazanması ya da kaybetmesi diye bir durum olduğunu düşünmüyorum. Dünyanın küre biçimli olduğuna, yer çekimi diye bir şeyin varlığına inanmıyorum. İnsanoğlu Ay’a, buna bağlı olarak da Mars’a gitmedi. Yarın teknoloji gelişecek ve gideceğiz diyorlar, bu da bir yenilginin üstünü örtmek için söylenmiş koca bir yalan. Hiçbir yere gidemeyecekler. Bu evren bizim için yaratılmış ve biz buradan hiçbir yere gidemeyeceğiz. O zaman bu iddialar nereden çıktı? Çünkü insan hayallerine yenildiğini düşündüğü için bu yenilgilerden muhteşem bir galibiyet, dört başı mamur bir zafer çıkarmak istedi. Bu durum ona dünyanın en büyük yalanını söyletti: Dünya küredir, yerçekimi diye bir şey vardır! (Alın size en büyük yenilginin zafere dönüştürülme simülasyonu.)

1o.

Yenilmeyi ve galip olmayı, bu dünya açısından gerçek bir olguymuş gibi düşünmemenizi öneririm. Zamana yenilmekle, kanseri yenmek arasında hiç bir fark yoktur ve ikisi de bana göre hasta bir düşüncedir. Ölümü yenmek, sevdalandığı sevgilinin kalem kaşına yenilmek büyük bir aldatmacadır. Ölüm için tayin edilen zaman vardır ve o vakit geldiğinde, sizin galip gelip gelmediğinize bakılmaz, sizi alır ve götürür.

Biz, yenmek ya da mağlup olmak için bu gölgeler âleminde yaşamıyoruz. Gölgelerden kurtulup aslı anlamak ve onu idrak etmek asıl mevzumuz. Elbette bir şeyler karşısında kazanımlarımız, galibiyetlerimiz olacak. Gücümüzün yetmediği bazı durumlar karşısında da yenilgiler biriktireceğiz. Sonuç olarak gölgeden geçip aslı anlamaya başlarsak işte o zaman bu konuyu tekrar konuşmamız gerekebilir.

Davut Bayraklı

DİĞER YAZILAR

1 Yorum

  • Periferi , 27/02/2021

    Daha önce ne kadar çok yenildiyseniz sonraki galibiyet o kadar büyük ve anlamlı olur.
    Müthiş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir