Yazılar:
  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır
  • Yenileyen Yenilgi
  • Gölgeler Âlemi ve Yenilgi
  • "Başkalarının Talihsizlikleri Baldan Tatlıdır"
  • Müsâbaka
  • Yenmek(!) = Yenilmek(?)
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi

Bir Kadıköy Kaçamağı ya da İnsan Ne Zaman Kendi Olur?

EdebiFikir  |  19/07/2018  |  Kategori : Edebifikir Haber Ajansı   |  Okunma:1.555

7

İnsan ne zaman kendi olur? Ya da insan kendine karşı ne zaman samimi olabilir? Sulhi, Serdar ve Feyyaz bir yaz akşamı Kadıköy’de buluştuğunda, üçlünün gün boyu peşinden koştuğu ve bir türlü cevabını bulamadığı sorular bunlardı. Ne zaman cevaba yaklaşsalar sorunun bilinmeyen başka bir yönü ortaya çıkıyor ve bir girdap misali üçlüyü içine çekip bilinmedik sokaklarda bırakıyordu. Gerçi Sulhi kaybolmakta mahirdi. Feyyaz kelimelerinin köklerinde cevabın saklı olduğuna inanıyordu. Serdar ise kavanozun dışına sadece içindeki sızar diyordu.

Üç arkadaş bu sorunun peşinde Kadıköy’ün sokaklarını adımlarken aslında her biri bir umudun peşinde ama kendi umutlarının peşinde biteviye yürüyorlardı. Hani bir şey olacak ve her şey değişecek beklentisi genelde insanları sarar ya! İşte bu beklenti her ne kadar Sulhi’yi sarmasa da Feyyaz ve Serdar hâlâ umutlarını büyütmeyi terk etmemişlerdi.

Üçlü, Çaykolik’te dertlerini masanın üzerine bıraktığında Kadıköy’de hareketlenme başlamıştı bile. Feyyaz, Sulhi’ye bu da ne şimdi böyle der gibi bakarken Serdar’ın gözleri gülmeye başlamış ve sanki ne olacağını sezmişçesine haydi biz de halkın arasına karışalım diyordu. Bu arada Sulhi telefona sarılıp Abdullah Karaca’yı aradı ve aynen şunları söyledi: “Kadıköy’deyiz, sokakta kıpırdanma başladı, estetik ve hazzın dansını izlemek istiyorsan hemen kop gel. Ama unutma eğer gelirsen bir daha asla eski Abdullah olamazsın ve eğer gelmesen evine ekmek ve yoğurt alan bir adam olarak kalmaya ömrün boyunca devam edeceksin.” Telefon kapandığında ekip Abdullah’ın gelip gelmeyeceğini düşünmeye başladı. Abdullah, hayatı boyunca bir buluşmaya vaktinde gelmemişti. Çünkü vakit onun üstünden değil o vaktin üstünden geçiyordu ve bu sebeple ne kadar geç kalsa, bu geç kalmışlığı sebebiyle kendini suçlu hissetmiyordu. Dolayısıyla Abdullah’ın gelme ihtimali nerede ise yoktu ama nedense Sulhi, sesindeki heyecanı duydum. Gelecek, gelmek zorunda, diyordu.

Ekip sahile geçmiş ve denize nazır bir bankta oturup hem Abdullah’ı bekliyorlar hem de Türk şiirinin geleceğini konuşuyorlardı. Ama ne konuşurlarsa konuşsunlar konu bir şekilde “İnsan ne zaman kendi olur?” sorusuna çıkıyordu. Çünkü insan başkası olduğu zaman kendi olamazdı. Aklını kiraya verdiği zaman kendine ihanet etmiş olurdu. Sevdiği zaman ise kendi olmaktan çıkıp sevdiği oluyordu. Konu iyice dallanıp budaklandığında Abdullah Karaca o istihzalı gülüşü ile birden görünüverdi. “Yeşilçam filmlerindeki Türkçeyi özlüyorum, İstanbul kendini kaybediyor, dilimiz güdükleşiyor, İstanbul koca bir köye dönüyor, farkında değil misiniz?” diyerek sohbete bir anda giriş yaptı. Hemen, şu an konuşulan İstanbul Türkçesi masaya yatırıldı. Türkçenin sorunları, hız ve haz peşinde koşan insanın dil ile ilişkisi, dile olan ihtiyacın hissedilişi gibi meseleler tartışıldı, çözüm önerileri sıralandı ve konu yine insanın neden kendi olamadığına geldi.  Feyyaz Türkçeye daha fazla önem vermeliyiz, dil hafızadır derken Abdullah sizi özledim, çok ihmal etmişim bu buluşmaları, bence insan kendini kaybetmeden kendisi olamaz, önce yokluğunun farkına varmalı dedi. Serdar, sanki bu cevapları dinlememişçesine daha dibe, en dibe inmeliyiz. Öncelikle insan nasıl insan olur sorusunu cevaplamak zorundayız ve bunun için metafizikten önce fiziğin bilgisine yoğunlaşmamız gerekiyor, dedi. Sulhi ise insan zayıflıklarını fark etmeden ve acizliğini görmeden bu sorunun cevabına yaklaşamaz. İnsanın kendisi olması için kendisine otopsi yapması gerekir. Ama kim duygularını yarıp içine bakarak kendiyle yüzleşmeyi kabul eder ki, dedi.

O esnada oturdukları bank sanki hareket ediyor ve denize doğru sürükleniyordu. Abdullah hemen “Ben yeni evliyim, hayır beni almayın” dese de Sulhi ellerinden sıkıca tutup denizin sularıyla buluşmayı beklemeye başladı. Bir rüzgâr esip hava aydınlanmaya başladığında bank yerinde duruyordu ama üzerinde oturan kimse yoktu.

Edebifikir Haber Ajansı

Tweet

7 Yorum

  1. Rana Özge Hisarcıklı 20.07.2018 22:43:00

    Sayın Aydoğan K’nın ”K”sı hakkında yapılan hiçbir açıklama gerçeği yansıtmamaktadır.

    Sayın Aydoğan K, ”K”sıyla gündeme gelmekten memnun değildir. Ülkemizin onlarca sorunu varken, bu tarz dertleri gayrı ciddi bulmakta ve tasvip etmemektedir.

    Sayın Aydoğan K adına
    Basın ve Halkla İlişkiler Sorumlusu ve Genel Menejeri Rana Özge Hisarcıklı

    Cevapla
  2. 250 yıldır uyuyan bekçi 20.07.2018 15:45:09

    sulhi ceylan
    abdullah karaca
    aydoğan korkmaz
    raşit küçükkürtül

    bunlar buluşmadan uyandırmayın beni.

    Cevapla
    • sadık 20.07.2018 17:30:25

      Bildiğim kadarıyla Aydoğan beyin soyadı Karahanlı.

      Cevapla
      • Gülşen 20.07.2018 17:52:03

        Oradaki ”K” soyadını değil ikinci adını belirtir. Bilmeden yazmayın. O ‘K’ da Korhan. Yani doğrusu Aydoğan Korhan Yılmaztürk. Gerçek soyadı Yılmaztürk yani

        Cevapla
      • Dermotolog 20.07.2018 18:05:04

        Yazmayayım diyorum ama dayanamadım. Ben, kendisiyle zamanında tanışmış ve bunu sormuştum. Bana dediği soyadının Karapençe olduğu.

        Cevapla
      • araştırmacı gasteci 20.07.2018 18:31:21

        siz daha orda mısınız, gerçek adının Doğanay olduğunu biliyor muydunuz?

        Cevapla
  3. sun tzu 19.07.2018 14:51:01

    yılları yılları kovaladı… kimler gelip geçmedi ki bu buluşmalardan… yeni katılanlar oldu, ayrılanlar oldu, ayılanlar oldu, bayılanlar oldu, ölenler oldu, olanlar oldu allahım ama değişmeyen tek şey sulhi ceylan.

    sulhi ceylan’ı eski bir sevgiliye benzetebiliriz pekala… gidenlerin boşluğunu dolduracak yeni “sevgili”leri hep buluyor.

    herkes gelip geçiyor, bir şeyler değişiyor ama sulhi değişmiyor. aslolan sulhi, geri kalan herkes onun saçlarını tarayan bir rüzgar sadece. çünkü sulhi yanlış yerde: kadıköy’de. yanlış yerde bekliyor. yanlış yerde arıyor hayatı, hakikatı, anlamı. yanlış sokaklarda debeleniyor. bu yüzden bir türlü geçmiyor o sıkıntı, o keder, o yalnız kalma korkusu, o boşluk, o… o… o…

    yanlış yerde olmanın bedelini ödüyor ama farkında değil. ve hiç farkında olmadan göçüp gidecek.

    Cevapla

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Seneca: “Ruhun için vakit ayırmak istersen, ya fakir olman ya da fakir gibi davranman gerek”

Sonraki Yazı

Duyulmayan Anlam Çığlığı

İlgili Yazılar

  • 34

    Sermest Gezegeni Radyo Programı

    EdebiFikir
    Konuşmak istiyoruz. Konuşmamak...
  • 35

    Edebifikir Radyo

    EdebiFikir
    Program ile ilgili soru ve...
  • 7

    Edebifikir Oku, Kendi Nefsine Alaycı Bir Tebessüm Bırak

    EdebiFikir
    Neymiş efendim, 2020 bitmiyormuş....
  • 2

    Edebifikir Yazarları ve 2050

    Feyyaz Kandemir
    Bahadır Dadak: Bahadır Dadak’ın...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Edebifikir Radyo

Son Yorumlar

  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır için Obsidyen
  • Gölgeler Âlemi ve Yenilgi için Periferi
  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır için Ömer asaf
  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır için okur
  • Sermest Gezegeni Radyo Programı için .
  • Sermest Gezegeni Radyo Programı için Feyza
  • Sermest Gezegeni Radyo Programı için Abdullah
  • Mihrinaz için buradayımhep
  • Yenmek(!) = Yenilmek(?) için genel okuyucu
  • Dut Ağacı için hayri pıtır

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır

    Celal Kuru
    27.02.2021

  • Yenileyen Yenilgi

    Mehmet Emir
    26.02.2021

  • Gölgeler Âlemi ve Yenilgi

    Davut Bayraklı
    25.02.2021

  • “Başkalarının Talihsizlikleri Baldan Tatlıdır”

    Sulhi Ceylan
    24.02.2021

  • Müsâbaka

    Ömer Can Coşkun
    23.02.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Derin Yapılanma
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 1

    Buhar

    By Mükerrem Mete
    Midesi bulandıkça aklı duruldu. Ne...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...