Büyük Kumpas

(Edebifikir Haber Ajansı)

11 Ocak 2014 Cumartesi günü Mostar Gönüllüleri Derneği’nde yerimizi aldığımızda nedense burnumuza kötü kokular geliyordu. Meğer büyük bir kumpasın içine düşmüşüz de haberimiz yokmuş. Seminerin başlamasından hemen önce Davut Bayraklı’nın dinleyicilerden bir kaç kişiye para vermesini meğer biz hüsn-ü zan ile karşılamışız. Meğer Davut’un onlara borcu yokmuş.

***

Tartışmalı panel, panelistlerin karşılıklı oturması akabinde, moderatör Mehmet Erikli’nin yapmadığı giriş ile başladı. Mavi köşeyi Mehmet Raşit ile Sulhi Ceylan, pembe köşeyi ise Davut Bayraklı ve Aydoğan K temsil ediyordu.

***

Dinleyicilerin birbirine göz işaret yapmaları nedense Sulhi Ceylan’ın dikkatini çekmişti. Konuya tarihsel açıdan yaklaşan Mehmet Raşit’in konuşmaları Davut Bayraklı’nın tacizleriyle sürekli kesiliyordu. Duruma sessiz kalan moderatör de mi yoksa büyük kumpasa dâhildi?

Derken kalemizin son savunucusu Sulhi Ceylan, kılıcını çekip pembe putları birer birer devirdi. Hızını alamayan Sulhi Ceylan abileri; PaveseNietzscheElias Canetti ve Konfüçyüs’ten aforizmaları Davut ve Aydoğan’ın yüzüne karşı haykırdığında dinleyiciler yenilginin verdiği acıyı tatmıştı. Hiç beklemedikleri bu darbe pempe köşenin yenilgisinin ilk emareleriydi.

***

Derken sözü önce Davut Bayraklı ve sonra Aydoğan K aldı ise de bu tezlerimiz üzerine bırakın tez üretmeyi anti tez bile ortaya koyamadılar. Yenilginin pembe rengi nedense çok güzeldi.

***

Akabinde tartışma iyice alevlendi. İki tarafta kurşundan sert cümlelerini masaya bırakıyorlardı. Masada masaymış hani! Mehmet Raşit‘in Şair Mustafa Zülkadiroğlu hakkındaki anekdotu bütün salonun donup kalmasına neden oldu, Davut Bayraklı‘nın bile vicdanı sızladı! Zülkadiroğlu’nun bıraktığı kütüphaneyi karısının ateşe verip hınçla yaktığını duyan dinleyiciler, bir evliliğin asla edebiyata iyi gelmeyeceğini kabul ettiler.

***

Tartışmanın sonuna gelindiğinde mavi köşenin açık galibiyeti dinleyicileri şaşkınlığa uğratmış, ama böyle olmamalıydı sözleri seminer salonunu doldurmuştu.

***

Aydoğan K’nın son cümlesi ise pembe köşenin yenilgisini haykırıyordu: “Artık bitirelim tartışmayı, evde hanım bekler.” Davut’un da “Evet, evet bence de bitirelim, vakit geç oldu” demesiyle tartışmalı panelimiz buldu.

***

Ne oldu ise işte o anda oldu. Bir anda pembe köşe “Galibi dinleyiciler seçsin, konuyu oya sunalım!” dediler. Nasıl oldu ise mavi köşe bu isteğin arkasındaki kirli eli göremeyip “Peki, nasılsa biz yendik” dediler ve moderatör Mehmet Erikli konuyu oya sundu. Oylar sayıldığında pembe köşenin ezici bir çoğunluğa ulaştığı ortaya çıktı. Meğer siyaset ne kötüymüş. Bu sonuç neticesinde gönüllerde birinci sandıkta sonuncu olmak neymiş öğrendik.

***

Mehmet Raşit ve Sulhi Ceylan, siyasetten Allah’a sığınırken haksız başarılarını kutlayan Aydoğan K ve Davut Bayraklı istihzalı istihzalı gülüyordu.

***

Sonuç; bekâr bir dinleyici kitlesi karşısında  Edebiyat ve Evlilik paneli yapılmaz.

DİĞER YAZILAR

7 Yorum

  • Nane Molla , 16/01/2014

    panelin konusu edebiyat ve evlik değil de tek eşlilik mi çok eşlilik mi olsaydı ne güzel olurdu ya.

  • davut bayraklı , 15/01/2014

    Tartışmalı panelde daha Aydoğan K ile baş edemeyen bu ikili, yenilgiyi olgunlukla karşılamak yerine Aziz Yıldırım taktiğine sarılıp işi şikeye vurmuşlardır. Hem kendilerine mavi masa diyenler, bize renk konusunda sorma zahmetine bile girmediler. Bizim rengimizi dahi kendileri seçtiler. Her şeye rağmen Trabzonspor’un onurlu mücadelesi gibi şike ve haksız galibiyetler karşısında biz de mücadelemizi sürdüreceğiz. Bekleyin, göreceksiniz.

  • Aydoğan K , 15/01/2014

    Bu yazıyı kaybedenlerin yazdığını bilmek lazım her şeyden önce. Tarihi kazananlar yazardı ama o kadar alçakgönüllüyüz ki ”Kaybettiniz ama kazanmış gibi yazınız” diye size bıraktık. Çünkü sizler edebifikir içindeki paralel yapılanmasınız. Aslolan biz, ailemiz ve fikirlerimiz. Sizler, güvenimizi boşa çıkarıp, sunduğumuz olanakları sömürenlersiniz.

    Biz halkımızın oyları ile kazandık. Sizin gibi yalana dolana, kulis oyunlarına girmedik. Mağlubiyeti bile şerefle taşıyacak bir yapınız yok. Sözü Davut beye bırakıyorum. Teşekkürler.

    • yalçın küçük , 15/01/2014

      demokrasi y…klıktır.

  • yunus f. , 14/01/2014

    Davut bayrakli oyle bir seyi gercekten yapmis olamaz, hayir bunu ne edebiyat ne evlilik kaldirir..evlensek de evlenmesek de gonlumuz hep mavi masayla..hem mavi cok siirsel, pembe de neymis..ama boyle bir panel konusu da edebifikirin farkini ortaya koymuyor mu..vesselam

  • mustafa sarıgül , 14/01/2014

    bekâr arkadaşları isterlerse evlendirebiliriz, ilgilenenleri şişli evlendirme dairesine bekliyorum. sizlerle büyük işler başaracağız.

  • astılar,zehirlediler,Mehmet Raşit ve Sulhi Ceylanı yedirtmeyiz , 14/01/2014

    Kumpas üzerine konuşmak için zerre tereddüt edecek,belki de panelle hiç bir alakası olmadığı halde dürtüler(nasıl bir şey ise) sebebiyle tipik toplum yapımızın güzide örneğini sergileme amacını görev olarak algılayarak girişimde bulunmaya yeltenmiş her kim var ise işte o ;elbet vardır…
    Evvela yoğun sınav takvimimiz konuşma hayatımızı içten içe sarıp sarmalamış durumda.Lüks,israf eksenli hayat değirmenleri döndükçe bizim de başımız dönmüyor değil.Kendimiz hangi kuyuya su içmek için yeltensek daha dikkatli baktığımızda bilhassa suyun kendisine baktığımızda işin hiç de öyle olmadığının farkına varıyoruz.Evet durgun suların insanı yanıltıcı olduğunu iddia etmek o berrak insanı suya atan kişiyi görme fırsatını bize sağladığı için pek mümkün görünmüyor.Velhasıl-ı kelam;işte o su; evli olanları temsil ediyor.(burada sanki bir tv programı ‘gibi’ bir algı söz konusu)
    ASIL SORU ŞU Kİ:Bu panelin içinde kısa bir zaman sonra Çin’de yayınlanmaya başlanacak bir Türkiye dizisi evli olanlara değil bekarlara mı tesir etmiş ???

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir