Yazılar:
  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır
  • Yenileyen Yenilgi
  • Gölgeler Âlemi ve Yenilgi
  • "Başkalarının Talihsizlikleri Baldan Tatlıdır"
  • Müsâbaka
  • Yenmek(!) = Yenilmek(?)
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi

Güzün Boz Bulanık Saçlarını Taramak

EdebiFikir  |  31/10/2020  |  Kategori : Edebifikir Haber Ajansı   |  Okunma:1.760

5

Yine buluştuk. Buluştuk, çünkü konuşmamız gerekiyordu. Konuştukça arınmayacağımızı biliyorduk ama yine de saatlerce dertleştik. Belki de birimizin cümlesi diğerimize panzehir olurdu. En azından çözüm için ipucu… Sonra üç yazarımız, buluşmayı kendi sesinden dillendirdi. 

***

Feyyaz Kandemir

Hayâlî bir dille konuşuyoruz, Sulhi abiyi zarflıyorum Kadıköy’de buluşmak için: “Dediler kim hazân eyyâmı geldi vakt-i işrettir.”

Kabz hâlinde olduğunu bir haftadır sezmekteyim, “gel” diyorum, “gel de seni bıkkın ve sıkkın hâlinden azad edeyim.”

“Tamam” diyor, buluşalım. Sonra bir kendine, bir de güzün boz bulanık saçlarına, bulutlara bakıyor ve hayâlî bir dille şu mısraı mırıldanıyor: “Bahârından ne buldum kim bulam ânın hazânından”

Edebifikir’in beş yazarı buluşuyoruz. İkimizden başka Ömer Ertürk, Mehmet Erikli ve Süleyman Mete de var. Erikli ve Mete’nin gelmesinden ziyadesiyle memnunum, üçümüz de aynı kalemdeniz, efkârımıza tütün dumanı eşlik ediyor. Ertürk tütünü bırakmış, üzerine sinen kütüphane ve sahaf tozunu alın teriyle birleştirerek tezini tezyin etmek isteyen bir adamın haklı yorgunluğu içinde bizi seyrederken, içten içe “yoksa tütünü bırakmasa mı idim?” diye soruyor, ezgin gelgitler yaşıyordu.

Çaykolik’in küçürek masasına Sinan Paşa’yı, Enver Paşa’yı, Fazıl Ahmed Paşa’yı, Hilmi Ziya’yı, Sezai Karakoç’u, İsmet Özel’i, Cumhurbaşkanlığı ödüllerini bırakıyoruz. Yetmiyor Nizamiye Medreselerini, Girit Adasını, Evliya Çelebi’yi, Kâtip Çelebi’yi, İttihat ve Terakki’yi koyuyoruz. Masada tık yok. Sonra İletişim Yayınlarının garabet Türkçesini ekleyince, artık masa bu kadarını kaldıramaz deyip Çaykolik’ten ayrılıyor, Bahariye’den Moda’ya Kadıköy’ün etrafında hilal çizerken, sokakların bağrına, görünce ancak bizim tanıyabileceğimiz işaretler bırakıyoruz: “Adımlarımız birer hüzün damgasıdır sokaklarda”

Ömer Ertürk

Kütüphaneden çıkıp vapura bindiğimde yağmur başlamıştı. Yağmurun ummana kavuşması gibi ben de büyük buluşmaya doğru gidiyordum. Vapur Kadıköy sahiline ulaştığında Şeyh Sa’di Şirâzî’nin;

“Be-derya der menâfi bi-şumarest / Eger hahi selamet der kenarest” beytini idrak ederek buluşma yerine doğru yürüdüm.

İlkin Feyyaz karşıladı beni, ardından Sulhi Ceylan ve akabinde Mehmed Erikli ile Süleyman Mete dâhil oldular masaya. Cumhurbaşkanlığı ödüllerinin edebiyat alanında başka kimlere verilebileceğine dair fikirler beyan edildi. Bir ara Şeyh Galib masamıza teşrif edip tedbir-tevekkül çizgisinde benliğin acziyetini idrakimize yardımcı oldu. Bir ara Süleyman olmanın zorluğuna dair bir haşyet kapladı içimizi. Bir ara şeytanın bile “acaba beni de mi affedecek” düşüncesine kapıldığı Allah’ın rahmeti kapladı içimizi.

Sonra Mehmed Erikli yazmak için gezip-görmem gerek diyerek bizi Bahariye sokaklarına götürdü. Kitapçıya girdiğimizde -gün boyu İletişim Yayınları’nın Türkçeye yaptığı zulmü eleştirmiş olan bana, Feyyaz’ın, İletişim Yayınları’ndan çıkan Dino Buzzatti’nin Tatar Çölü kitabını uzatmasıyla- “Allah insanı iddiasından vurur” sözü karşıladı beni. Kadıköy’ün albenisine dalan nefsimi, Sulhi Ceylan’ın “Kadıköy gökkuşağı gibidir, o renkler içinde vahdetini bulmalısın. Tecellilerin çokluğu yolunu kesret çölünü düşürmesin!” sözleri tokatladı. Adımlarımız şehrin gürültüsünde izbe sokaklara doğru atılırken içimizdeki çalar saat vaktin geldiğini haber verdi: Ayrılmalıydık. Yola koyulduğumda yağmur yeniden yağmaya başlamıştı, dudaklarımda Sezai Karakoç’un dizeleri dolanıyordu:

“Onlara anlat yağmur karşılıklı yağar / Ruhların içindeki müzikle karşılıklı”

Sulhi Ceylan

Evet buluştuk. Ama bu her zamanki gibi bir buluşma değildi. Zaten “tekrar” kelimesi bir sanıdan ibaret. Tekrarda tekrar yoktur. İnsan işte, farkı göremeyince tekrardan dem vuruyor. Ve böylece kendi inşâ ettiği hapishanenin en büyük hücresinde pineklemeye başlıyor. Şu an size hücremden sesleniyorum. Siz, arkadaşların Kadıköy’de buluştuk demesine bakmayın. Her birimiz bir hücredeyiz ve ona isimler vermeye bayılıyoruz. Çünkü isimlendirdiğimiz an bizden bir parça oluyor ve acımız azalıyor. Kısacası koskocaman bir kandırmanın içindeyiz. Ve hepimiz de durumun farkında. Oyunu bozana kadar –mış gibi yapmaya devam ediyoruz.

Evet buluştuk. Feyyaz Kandemir, Ömer Ertürk, Mehmet Erikli ve Süleyman Mete… Feyyaz neşeli, ilimde ilerlemenin ve kendisine açılan yeni bakış açılarının büyüsü altında. Ömer coşkulu, tezini yazıyor olmanın verdiği güven ile yere basıyor. Mehmet sakin, dünyanın yükünü çekmeye gelmediğinin farkında. Süleyman huzursuz, korkuları ile yüzleşmekten yorgun ama savaşa devam ediyor. Ve ben bir hücrenin içinde konuşuyor olmanın verdiği kabz halinin geçmesini bekliyorum. Hayır diyorum hücrede değilim, burası Kadıköy!

Edebifikir Haber Ajansı

Tweet

5 Yorum

  1. soru 01.11.2020 04:12:25

    Her halimizi “olsun”a sığdırıp bir sözle rahatlamak mümkün mü? Mesela şöyle:

    “Mesrûr ve fâriğ ve emîn ol ki, sana yağmurun çemene yaptığını yapacağım.
    Ben senin gamını yerim; sen gam yeme. Ben sana yüz babadan daha şefkat ediciyim.”

    Cevapla
    • sanal derviş 02.11.2020 10:06:57

      Kalem oynatmayı pek beceremem o sebeple şunu söylesem belki şifa olur karşılıklı, dünyada rahat yoktur.

      Cevapla
      • soru 02.11.2020 21:09:13

        muhakkak doğrudur. o zaman bir an önce dünyadan çıkışın yolunu bulmalıyız!
        ama dünya da nedir? “…gafil olmaktır; meta gümüş evlad ve kadın değildir.”
        yine de olmaz mı?
        aslında biliyorum ahir zaman, kat kat sarılıyız dünyayla, halimiz iyice kötü. ama madem ki insanız ve bağlanmak fıtratta var, ben de bu kadar bulanıklığıma gözümü kapayıp bir ihtimale, belki’ye bağlanacam diye uğraşıyorum işte. yetmiyor buralara da bulaştırmaya çalışıyorum. bunu yapmamdan anlaşılıyor işte saf olmadığı. keşke bana şöyle kaldırması ağır kötü bir söz söyleseniz.

        Cevapla
        • ruh-u revan 03.11.2020 19:40:42

          Kaldırması ağır kötü bir söz söylemek mi?
          Bir söz söyleyenecek ise umuda ve inanca dair olmalı!
          Yıllar öncesiydi, tedavisinin olmadığını söyledikleri bir hastalığın tanısını aldığımda, kör kuyularda merdivensiz bırakılmış gibi hissetmiştim.
          Bilmek, bulmak ve olmak için bir yolculuk olabilir miydi bu?
          “Neden ben?” sorusunun cevabını aradım uzunca bir müddet. Bilmeye çalıştım.
          Sonra bulmak için kapı kapı dolaştım, bazı kapıların yüzüme çarpılmasına, eli boş dönmeme aldırış etmeden devam ettim yoluma.
          Ya olmak?
          Belki de ona hiç sıra gelmeyecekti, olduğumu sandığım gün, öldüğüm gün olacaktı.
          Her şeye rağmen yepyeni başlangıçlar ile hayata tutunacak bahaneler aradım kendime.
          Kimseye bildirmedim derdimi.
          Kederimi ve hüznümü yalnızca Allah’a arz ettim.
          Tam düzeldi, artık bitti dediğimde yeniden nüks etti, bir hazân mevsiminde.
          Bu böyledir, imtihanlar olur ve herkesin derdi kendine ağır.
          Öleceğini bile bile umutla yaşamak.
          Yükünü hazır tutan yolcular gibi yaşamak. Şu naylon ve merhametsiz düzene verilecek en esaslı yanıtmış.

          Her anımızın mucizelerle dolu olduğunu hatırımızdan çıkarmayacak kadar umut dolu bir ömür dilerim herkese…

          Son söz;
          İyiyi ve kötüyü tanıdım, günahı ve fazileti, haklıyı ve haksızı; yargıladım ve yargılandım; doğumdan ve ölümden geçtim, sevinçten ve kederden, cennetten ve cehennemden; ve en sonunda anladım ki,
          ben her şeyle “Bir” im ve her şey benim içimde.

          Cevapla
        • Sanalın bile dervişi olamadı 05.11.2020 14:31:11

          Yola çık yoldan çıkma demişler ne güzelde söylemişler. Hüznümüzün neye ve kime olduğu belli. Bulunduğumuz mevki çileli, dertli ama şunu öğrendim ki derdin bile şifa getirdiği bir yol bu. Ne güzel öyleyse bu yolun derdi. Hisse hisse. Asıl mesele bu , yaşadıklarımızdan çıkacak hisse. Bilmiyorum ne söylemeye çalıştım şifa aramaktayım.

          Cevapla

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Aklın Odaları ve Saklı Huzursuzluklar

Sonraki Yazı

Medfun Şiirler 1: Bilmez

İlgili Yazılar

  • 34

    Sermest Gezegeni Radyo Programı

    EdebiFikir
    Konuşmak istiyoruz. Konuşmamak...
  • 35

    Edebifikir Radyo

    EdebiFikir
    Program ile ilgili soru ve...
  • 7

    Edebifikir Oku, Kendi Nefsine Alaycı Bir Tebessüm Bırak

    EdebiFikir
    Neymiş efendim, 2020 bitmiyormuş....
  • 2

    Edebifikir Yazarları ve 2050

    Feyyaz Kandemir
    Bahadır Dadak: Bahadır Dadak’ın...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Edebifikir Radyo

Son Yorumlar

  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır için Obsidyen
  • Gölgeler Âlemi ve Yenilgi için Periferi
  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır için Ömer asaf
  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır için okur
  • Sermest Gezegeni Radyo Programı için .
  • Sermest Gezegeni Radyo Programı için Feyza
  • Sermest Gezegeni Radyo Programı için Abdullah
  • Mihrinaz için buradayımhep
  • Yenmek(!) = Yenilmek(?) için genel okuyucu
  • Dut Ağacı için hayri pıtır

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır

    Celal Kuru
    27.02.2021

  • Yenileyen Yenilgi

    Mehmet Emir
    26.02.2021

  • Gölgeler Âlemi ve Yenilgi

    Davut Bayraklı
    25.02.2021

  • “Başkalarının Talihsizlikleri Baldan Tatlıdır”

    Sulhi Ceylan
    24.02.2021

  • Müsâbaka

    Ömer Can Coşkun
    23.02.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Derin Yapılanma
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 1

    İsim ve Sıfatlara Dair

    By Sizden Gelenler
    Ramazan başlamadan evvel kütüphanemdeki...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...