Yazılar:
  • Ölüm Var!
  • Üç Yüz Yirmi Altı Adım
  • Hal Bu ki
  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince...
  • Ah Kılıcı - II
  • İlk Taşı Kim Atsın?
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050

Kendine Adım Atmak

EdebiFikir  |  17/10/2020  |  Kategori : Edebifikir Haber Ajansı   |  Okunma:

5

Her buluşma ayrılığa gebedir ve her bir ayrılık buluşma çağrısıdır. Buluşma ve ayrılık arasında kendini bulmak ya da kaybetmekle hükümlü olan insan, seçiminin çocuğu değildir de nedir! Bu düşünceler içindeki Edebifikir ekibi 16 Ekim Cuma günü Kadıköy’ün izbe bir çay ocağında buluştu: Çaykolik.

Doktora araştırmasını yapmak için İstanbul’a gelen Ömer Ertürk, artık cuma buluşmalarımızın olmasa olmazı olmuştu. Günlerini kütüphanede Osmanlıca gazeteler okumakla geçiren Ömer, buluşmalarımız sayesinde kendine geliyordu. En son yürürken tüm insanları Osmanlıca bir harf olarak görmeye başladığından beri buluşmalarımızı dört gözle çekiyordu.

Bu hafta Muhammed Furkan da aramıza katıldı. Diplomasını almak için İstanbul’a gelmiş. Diplomada diploma hani. Onur öğrencisi. Çaykolik’te oturduğumuzda ilk olarak diploma ve onur belgesini gösterdi. Tabiî kendisine taziyelerimizi bildirdik. Hatta Sulhi bu durumu şöyle ifade etti: “Hayatımda hiç onur belgesi almadım. Hatta üniversiteyi iki sene uzattım. Şimdi düşünüyorum da az uzatmışım sanırım!”

Derken her nasılsa konu “İttihad Terakki” ve “Enver Paşa” meselesine geldi. Ömer, Enver Paşa’yla ilgili; Şevket Süreya Aydemir, Nevzat Kösoğlu ve Murat Bardakçı’nın kitaplarının okunabileceğini söyledikten sonra, “Bu arada Enver Paşa demişken, unutulmamalıdır ki, İttihatçılar ölür İttihatçılık ölmez” diyerek İttihat ve Terakki’nin “ne”liği üzerine bir tartışmanın fitilini ateşlemiş oldu. Furkan “İttihat ve Terakki benim çok merak ettiğim bir konu” diyerek sırasını savarken, Sulhi Ceylan “Niye başladıkları değil, nerede ve nasıl devam ettikleridir önemli olan” diyerek Ömer’in İttihatçı damarına bastı. Ömer hemen, Makedonya’daki Bulgar komitacılarını, Enver Paşa’nın bunlarla nasıl mücadele ettiğini, ayrıca Sultan II. Abdülhamid saltanatının sonlarına doğru yaşanan birkaç isyanı sayıp ‘İttihatçılar memleketi sattı’ diyeneler memleketin battığını maalesef görmek istemiyorlar” deyip net bir tavır koydu ortaya. Sulhi Ceylan “Peki ama Cumhuriyet’i, tüm bu olanlar içinde nereye oturtacağız” deyince, Ömer Ertürk doktora öğrencisi klasiği olarak önce okunması gereken kitaplar listesini sıralayıp, sonra “Cumhuriyet”i anlamak için mutlaka siyaset felsefesi okunması gerektiğini ve Kemalizmin çarpık yanlarını kısaca anlattı. Bunun üzerine Sulhi, “Haftaya Murat abiyi de çağıralım ve bu konuyu detaylı ele alalım diyerek” hem haftaya yapılacak toplantının müjdesini vermiş hem de Ömer’i, Murat abiyle tarih konuşmanın inanılmaz zevkli dünyasının hayaline daldırmıştı.

Onlar yeni buluşmanın kararını alırlarken, Furkan, elindeki poşetten mezuniyetini kutlarcasına birçok yiyecek çıkarıp masayı kendince donatmış ve Ömer “Furkan sana ne kadar onur derecesi verseler azdır” deyip yemek+mutluluk denklemini gözlerinden altyazıyla muhataplarına okutmuştu.

E tabiî her mutluluğun, Sulhi Ceylan tarafından “Yazı yazmıyorsun, söylediğim kitapları okudun mu?” cümleleriyle baltalandığı bir realite olduğunu ikisi de kısa sürede anladı. Ömer’e “İstanbul’a geleli on beş gün oldu fakat hâlâ yazı yazmadın, ayda en az iki yazı istiyorum yoksa kaldığın yurdu basarım” diyerek o güzelim nimetleri boğazına dizdi. Hızını alamayan Sulhi “İhyâ-u Ulûmu’d-dîn’i hâlâ bitiremedin, sana kırk dört (44) gün süre veriyorum, o süre zarfında bitecek” diyerek, Furkan’ın da yemek ve mutluluk denklemini baltalayıp yaptığı işin doğruluğu ve eminliğiyle çayını yudumladı. Sonra hıncını alamamış olacak ki, Furkan’a Feyyaz Kandemir’i arattırıp, alttan alta ona da birkaç laf çarpıp telefonu kapattırdı.

Ve konu her zamanki gibi şiire geldi. Ömer, Hâfız’ın “Mecusi bin yıl ateş yaksa / İçine düştüğünde ateş yine onu yakar” beytini masanın üzerine koyuverdi. Beytin ağırlığı sebebiyle masadan çatırtı sesleri yükseldi. İnsanın yapıp ettiklerine anlam vermemesi, ezbere yaşamlar, akıl ve iman dualitesi, imandaki kaygı problemi, iradenin niyete etkisi ve birçok mesele o an ekibin zihnini meşgul etmeye başladı. Dakikalar geçiyor ama herkes kendi zihni ile meşgul olduğu için ses seda çıkarmıyordu. İşte ne olduysa o an oldu. Furkan, Ömer ve Sulhi ayaklanıp kendilerini Bahariye Caddesi’ne attı. Hayır hayır, çokluğun içinde kendilerini kaybetmek için yapmadılar bunu. Bilakis çokluğun gölge varlık olduğunu idrak etmek ve böylece sorularına cevap bulmak için adımlarını saymaya başladılar. Her adım bir sonraki adımın habercisiydi. O halde insanın attığı ilk adım kendinden uzaklaşmaya bir atıftı. Madem öyle adımları geri geri atıp o ilk adıma dönmek gerekiyordu.

Gece üstüne örtü çekmeye hazırlanırken ekibimiz geri geri adım atmayı sürdürüyordu.

Edebifikir Haber Ajansı

Tweet

5 Yorum

  1. Oku Yamayan 20.10.2020 01:05:57

    Bir derin “ahhh” çekerim içimden ama o kadar sessiz, ıssız, yalnız kalır ki ben bile farkında olmam çoğu zaman. Ancak ve ancak bu yazı farkına varmamı sağlar varlığının. Farkına varmak yeterli olur mu? Elbette hayır!

    Çığlıklar duyulur mu sokaklarda, yoksa başka yalnızlıklara mı yolculuk? Neredesiniz? Gelmediniz!

    Muhabbet hangi şehrin kaldırım taşları, vefa hangi çay ocağında çaya tad? Ayrılık hangi şehirde daha zor, vuslat hangi mevsime yakışır?

    Bu buluşmalar yeni bir yazı neslinin habercisi midir merak ederim.

    Sesimiz duyulur mu oralardan? Ozlendiniz!

    Cevapla
  2. Pörsümüş Beyaz Kulaklık Cakı 19.10.2020 14:07:48

    18 yaşımdan bu yana, edebifikir’i seyrediyorum, altı sene geçti. Sizinle olduğumdan haberiniz yok diyemem. Siz de hissediyorsunuz eminim. Peki ama burada olmanın ne kadar haz verici bir şey olduğunu bilebilir misiniz? Bilemezsiniz. Belki de bilmezlikten gelirsiniz. Bilmiyorum. Adımlarınızı her nereye atarsanız atın, vefadan başka bir şey görmeyeceksiniz. Konuyla alakası yok bunların tabi. Ama bu yorumun konusuna denk düşen bir yazı çıkar elbet yakında. Sadece ben bekleyemedim.

    Cevapla
    • Aşkabat 19.10.2020 19:23:37

      Vefakarlık başka bişey yine de kulaklıklarını değiştir bence :(

      Cevapla
  3. Sosyalist Parti 19.10.2020 11:37:50

    a. karaca’sız, m.r. küçükkürtül’süz, m. erikli’siz bir buluşma, konsere diye evden çıkılıp çay bahçesine doğru yol alan bir garip üzüntüye dönüşür.

    sulhi ceylan ne yapmak nereye varmak istemektedir? toplayın şu adamları artık.

    Cevapla
  4. Kahrında hoş diyemeyen adam 19.10.2020 08:40:26

    Yalnızlıkta gerek lakin fikir alışverişi yapacak dostlarda gerek Rabbim güzel dostlukları mübarek ve ahiretlik kılsın. İmrendim doğrusu.

    Cevapla

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Gerekçe – Bir Çift Yaprak

Sonraki Yazı

İnsan Bilimlerine Prolegomena

İlgili Yazılar

  • 7

    Ah Kılıcı – II

    EdebiFikir
    “Karım ol!Evimin içinde dolaş,...
  • 8

    Edebifikir’den Haberler

    EdebiFikir
    * Sitemizde kullandığımız sayaç...
  • 7

    Yeni Başlayanlar için Yazı Yazmanın İncelikleri

    EdebiFikir
    * İyi bir yazar, son derece iyi bir...
  • 9

    İki farklı yakada iki farklı gece!

    EdebiFikir
    Feyyaz Kandemir ayaklarını sıcak...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Son Yorumlar

  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince… için vefati
  • Üç Yüz Yirmi Altı Adım için Sağlık ocağı
  • Üç Yüz Yirmi Altı Adım için Birsen T.
  • Ankara Beni Bulsun! için General
  • Hal Bu ki için Biryolcu
  • Ah Kılıcı – II için serhat
  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince… için Peder bey
  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince… için Tahir Tarık
  • Ah Kılıcı – II için A.b
  • Ah Kılıcı – II için ca-hill

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. İbrahim Orhun Kaplan
  11. Mehmet Emir
  12. Mehmet Erikli
  13. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  14. Mücahit Emin Türk
  15. Muhammed Furkan Kâhya
  16. Muhammet Emin Oyar
  17. Ömer Ertürk
  18. Ömer Can Coşkun
  19. Şadiye Sare Kaplan
  20. Sizden Gelenler
  21. Süleyman Mete
  22. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Ölüm Var!

    Tahir Tarık Balıkçı
    20.05.2022

  • Üç Yüz Yirmi Altı Adım

    Bilal Bahadır Kuzucuk
    19.05.2022

  • Hal Bu ki

    Ömer Can Coşkun
    18.05.2022

  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince…

    EdebiFikir
    17.05.2022

  • Ah Kılıcı – II

    EdebiFikir
    15.05.2022

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Genel
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sâdî Şirâzî
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sokağın Nabzı
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • tarhların üzerindeki yaşlı gezgine

    By Bilal Can
    sürür rüzgar usul yazın bitişinde...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...