Yazılar:
  • Devrim
  • Düşün Düşüşü
  • Kültürün İktidarı Şiirin Piyasası
  • Radyo Dersleri: Hikem-i Atâiyye Şerhi
  • Aşkar’ın 57. Sayısı Çıktı
  • Edebifikir Radyo
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim

Edebiyat İdeolojilerin Nesi Olur?

Davut Bayraklı  |  31/03/2014  |  Kategori : Fikir   |  Okunma:4.471

1

Davut Bayraklı, ideolojilerin edebiyatı araçsallaştırmasını anlattı.

***

Malzemesi söz olan edebiyat, bu özelliğiyle diğer sanat dallarından üstün bir konum edinir kendisine. İçtimai yapıyı oluşturan kültür ögelerinden birisi olan edebiyat, her ne kadar soyut gibi görünse de aslında somuttur. Bu özellikler sebebiyle edebiyat, toplumun üzerinde belli bir etki gücüne sahiptir. Platon da, edebiyatın toplumun üzerinde sahip olduğu bu etkilerin bilincindedir. Belki de bu güç ve etki durumu nedeniyle, edebiyat eserlerindeki sakıncalı parçaların genç kuşağı olumsuz yönde etkileyeceğine inanır.

Edebiyatın sosyal alana girerek, içtimai olanı kendine malzeme yapmasıyla ideolojik sahaya girmesi arasında kalın bir çizgi yoktur. İşte bu sebepten ötürüdür ki edebiyat ve ideoloji tartışmasında bu iki kavramı birbirinden bütünüyle bağımsız görmek ya da bağımsız olarak düşünmek güçtür. Edebiyatı eser açısından ele aldığımızda ideoloji ile iç içe geçtiğini görürüz. Hatta bazı edebiyat kuramcıları, edebî eseri ideolojiden ayırmazlar. Edebî eserin kolayca ideoloji malzemesi yapılması ve ideolojik çıkarlar, söylemler için kullanılması, bu kullanışa müsait olması da, edebiyat-ideoloji arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktadır. Ancak ideolojinin edebiyatı araçsallaştırması, eserin edebî gücünü kıran, onu zayıflatan bir sorun oluşturur.

Edebiyat ve ideoloji arasındaki bağlantıyı daha iyi anlayabilmek için devrimleri incelemek gerekir. Devrimler ya da inkılaplar, içtimaî ve zihnî değişimi gerekli kılar. Yerleşik düzeni yıkan, bu yıkımı da hızlı ve sağlıksız bir şekilde yapan devrimler, yıkımın ardından var olan düzeni yeniden biçimlendirmeye başlar. Bu yeniden biçimlendirme işlemi sırasında devlet, düzenleme çalışmasını farklı yollarla yapar, hatta zaman zaman şiddet de kullanır. Osmanlı Devleti’nin yıkılıp modern Cumhuriyetin kuruluşu da yukarıda anlattığımız sırayla gerçekleşmişti. Devlet-i Âliyye’den Cumhuriyete geçiş, beraberinde farklı bir sistem de getirmişti. Bu geçiş döneminde edebiyatta payını alıyor ve yeni rejimin istediği insan tipini oluşturma olgusu içinde terbiye ediliyordu. O dönem edebiyatında hem yapı olarak hem de içerik olarak gözle görülür ve köklü bir değişim gerçekleşiyordu. 1923 sonrasında gelişen edebiyat, içinde bulunduğu siyasî ortamdan azade kalamıyordu. Eserlerin siyasî gelişmelerden uzak kalamaması sanat kaygısını zedeliyor, ürünlerin edebî çıtasını aşağı düşürüyordu.

Cumhuriyet rejimi çok düşünmeye hacet görmedi ve toplumun her kesimini şekillendirmeye, dinî olana dahi bir şekil vermeye çalışırken edebiyat bundan nasibini almayacak mıydı? Elbette rejim edebiyata da bir çeki düzen verecekti. Bu yüzden bazı eserler ve eser sahipleri koruma altına alınmalıydı. Koruma altına alınacak bu eserler ve eser sahipleri kimler olacaktı, bu edebî ürünlerin özellikleri neler olacaktı? İşte bu sorular hemen rejimin içinde cevap bulmuş sorulardı. Kafa karışıklığı; bağımsız ve edebî değeri olan eser üretmek, ortaya koymak isteyen hür düşünceli münevverlerdeydi. Yoksa rejimin bu konuda her hangi bir kafa karışıklığı yoktu. İşte rejimin himaye altına alacağı ve hamisi olacağı eserlerin tasnifi:

  1. Modern cumhuriyetin devletçilik politikasına uygun olarak ortaya konulan “milliyetçilik” ve “modernlik” kavramlarını yükselten, topluma bunu empoze edenler.
  2. Yıkılan, eskiyen rejimi kötü gösteren, yeni kuşakların gözünde onu mahkûm edenler.
  3. Vatanseverliği savunanlar.
  4. Devlet, toplum ve sistem için kişinin kendisini feda etme idealini işleyenler.

Rejimin edebiyat üzerindeki ideolojik baskısı bunlarla da bitmiyordu. Bir sistem devrilmiş, yerine yeni bir sistem kurulmuştu. Devrimler tepeden inme yapılıyordu. Halkın benimsediği devrim, hemen hemen hiç yoktu. Tepkiyle karşılanan kurallar topların, jandarma dipçiğinin gölgesi altında zorla kabul ettiriliyordu. Bunun yanında Halkevleri üzerinden edebiyat ve sanat kullanılıyor ve resmi ideolojinin yerleşmesi sağlanıyordu.

Hâkim gücün, edebiyat üzerinde devlet baskısı kurması ve edebiyatı resmi ideolojiyle paralel olarak şekillendirme çabası, yeni bir Türk Edebiyatının doğmasına neden oldu. Ancak bu baskı, devletin kendi istediği sisteme uygun insan tipini yaratmada bir yardımcı olarak kullanmak istediği edebiyat, eserlerde nitelik ve keyfiyet zaafına sebep oldu. Behçet Kemal, Kemalettin Kamu gibi isimlerin verdikleri ürünler bunun en bariz örneklerini oluşturur.

Buna benzer isimlerle oluşturulmaya çalışılan edebiyat sonuç olarak halktan koptu. Sanatkârlar duygu ve düşüncelerini tam olarak açığa vuramıyorlardı. Buna hem dönemin sanat anlayışı, hem de dönemin hâkim gücü olan resmî ideoloji müsaade etmiyordu. Dilde sadeleşme adına başlatılan uygulamalar da, edebiyat dilini anlaşılabilir olma adına basitliğe indirilmişti. Son tahlilde belki dil anlaşılır olmayı başarmıştı ancak kitlelere ulaşmıyor, halka geçmiyordu.

Sosyalist bir dünya görüşüyle yola çıkan Toplumcu Gerçekçi yazar ve şairler, kendi düşünceleri üzerinden yeni bir edebî akım oluşturmuşlar, bu akım vesilesiyle de yeni bir alan açma çabasına girmişlerdi. Fakat edebiyatı tamamen ideolojinin bir aracına dönüştürmekten de kurtulamadılar.

Sonuç olarak edebiyatın toplumu şekillendiren diğer sanat dallarına göre daha baskın olduğunu düşünüyoruz. Bu gerçeği bilen resmî ideoloji, elinin altında bulunan kalabalıklara istediği fikri benimsetmek, toplumu şekillendirmek istediği hayat tarzına doğru kaydırmak, modern bir yaşamı(!) empoze etmek için edebiyatı bir araç olarak kullanmıştır. Bu durum ise edebiyatta nitelik kaybına yol açmıştır. Bu ağır kan kaybı sadece eserlerin kalitesini düşürmemiş, eserleri üreten yazarları, aydınları da sanatkâr ruhtan koparmıştır. Neticede ideolojik bakış açısı, sanat kaygısını geçince edebiyat ayağa düşmüş ve bayağılaşmış, özgün, başat eserler ortaya çıkamamıştır.

Şahsî kanaatimize göre edebî eserler ideolojik fikirlerin savunuculuğunu yapmamalıdır. Devlet, kendi halkını, halkının değerlerini göz ardı ederek, tarihî, millî değerleriyle karşı karşıya getirmemelidir. Hele de bunu edebiyat üzerinden yaparak, edebiyatı bayağılaştırmamalı, değerini düşürmemelidir. Fransız İhtilâli sonrasında Fransa’da, Bolşevik İhtilâli sonrasında Sovyet Rusya’da, Komünist Devrim sonrasında Çin’de yapılanların edebiyata nasıl zarar verdiği bunun en bariz göstergesidir.

Tweet

1 Yorum

  1. dik dur BİM eğilme A-101 birkaç adım ötede 01.04.2014 18:05:28

    Cumhuriyetin ilk günleri gibiydi ”sözün” diyen hırsız bir ideoloji yerine ‘ideoloji edebiyatın kısır çocuğudur’ gibi bir sözün daha fazla ideolojik putlara yakın olduğunu düşündürüyor…

    Cevapla

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

“Kelimeler Yalnızlığı Unutturdu”

Sonraki Yazı

Bugün Allah İçin Ne Yaptım!

İlgili Yazılar

  • Bilgi ve Düşünce Faaliyeti

    Salih Mirzabeyoğlu
    Bilgi ve Düşünce Faaliyeti Bilgi,...
  • 1

    Anlatının Büyüsü ya da Kurmaca Dünyaların Gerçeklikleri

    Mehmet Erikli
    Söze, anlatının insan için ne ifade...
  • Vicdan Nedir?

    EdebiFikir
    Vicdan Eğer bir eylemin ahlâkî...
  • Erdem Nedir?

    EdebiFikir
    ERDEM (yun. arete; lat. virtus; fr. vertu;...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Edebifikir Radyo

Son Yorumlar

  • Devrim için Tatar Ramazan
  • Rüzgâra Tutulmuş Günler – 35 için Mesti bezm-i elest
  • Edebifikir Radyo için okur
  • Edebifikir Radyo için nagehan
  • Edebifikir Radyo için nagehan
  • Edebifikir Radyo için nagehan
  • Edebifikir Radyo için .
  • Edebifikir Radyo için Ayşen
  • Edebifikir Radyo için nagehan
  • Edebifikir Radyo için nagehan

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Devrim

    Mehmet Raşit Küçükkürtül
    27.01.2021

  • Düşün Düşüşü

    Mehmet Emir
    26.01.2021

  • Kültürün İktidarı Şiirin Piyasası

    Ali Sözer
    25.01.2021

  • Radyo Dersleri: Hikem-i Atâiyye Şerhi

    Sulhi Ceylan
    23.01.2021

  • Aşkar’ın 57. Sayısı Çıktı

    EdebiFikir
    23.01.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • İletişim
  • Suyum Unum Buğdayım

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 3

    “Sezai Karakoç’a Sezai Karakoç Perdesi!”

    By Davut Bayraklı
    Sezai Karakoç dosyamızın beşinci...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...