Yazılar:
  • Üç İstanbul Tek Devrim
  • Yalnızlığın Mabedi
  • Geçmiş Zaman Sancısı
  • Küçüklüğümün Sayrılarevinde Yangın
  • Peri Masalı Felakete Dönüşürse
  • Yahyâ’ya Mektup - 4
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi

İsmail Fenni

Arif Akbaş  |  25/08/2014  |  Kategori : Fikir   |  Okunma:3.581

1

Beyaz Arif Akbaş, İsmail Fenni’nin dünyasına ışık tutuyor…

***

İmparatorluğun son demlerine ve Modern Türkiye’nin ilk kuruluş yıllarına şahitlik eden İsmail Fenni, bizde bir hayli az olan felsefi eleştiri ekolüne dâhil edilebilecek bir gelenekten gelmekteydi. Bu açıdan Türkiye düşünce tarihi içinde Rıza Tevfik, Ahmet Şuayip, Şehbenderzade Ahmet Hilmi, Celal Nuri, Abdullah Cevdet, Baha Tevfik ve İsmail Fenni gibi simalar orijinal fikirlere sahip olmaları nedeniyle son derece önemliydi. İsmail Fenni deyince akla çoğunlukla; İbn-i Arabî ve vahdet-i vücud hakkında yapılan eleştirilere cevap niteliğindeki ‘Vahdet-i Vücud ve İbn-i Arabî’ adlı kitabı gelir.

H. İbrahim Şimşek, ‘İsmail Fenni Ertuğrul’un İbnü’l Arabî ve Vahdet-i Vücud Savunması’ [Tasavvuf, Sayı:21, s.199] makalesinde “1928’de basılan bu kitapta vahdet-i vücuda ve onu savunan İbnü’l-Arabî’ye yönelik eleştirileri kendine has bir metotla ele alıp çeşitli kaynaklardan da yararlanarak cevaplamış ve açıklamıştı. İsmail Fenni eserinde vahdet-i vücudun ne olduğunu ortaya koyarak onun birer felsefî fikir olan panteizm ve monizmle alakasını açıklamıştı. Yine o, Ahmed Sirhindî tarafından geliştirilen vahdet-i şühud anlayışıyla vahdet-i vücud arasındaki farklılıkları belirtti”, diyerek değerlendiriyordu. İbn-i Arabî’nin fikirlerine ta İbn-i Teymiyye’den beri bir dizi itiraz yapılmaktaydı. Fenni, en eski dönemden itibaren yapılan eleştirileri kendi tasavvufi anlayışı çerçevesinde tek tek yanıtlamaya çalışmış ve bu doğrultuda kendi nev-i şahsına münhasır felsefi dili de kurabilmişti.

İsmail Fenni Bey’in tüm eserleri yayımlanmamıştır. Bu güne değin yayımlanmış telif ve tercüme eserlerinin bize göre en dikkat çekici olanları; ‘Lügatçe-i Felsefe’(Orijinal bir felsefe sözlüğüdür.), ‘Maddiyyûn Mezhebinin İzmihlâli’(Tipik bir reddiye kitapçığıdır.), ‘Küçük Kitapta Büyük Mevzular’, ‘Materyalizmin İflası ve İslam I-II’ vb. İsmail Bey özellikle Stuart Mill’in “Hürriyet”, Paule Janet’in “Asr-ı Hazır Madiyyun Mezhebi”, Olvirer Lodge’dan “Hayat ve Madde” gibi felsefe eserlerini çevirdi. Yine hepimizin çok iyi bildiği Ezop Çocuk Masalları’nı İngilizceden o tercüme etmişti. Ayrıca birçok Arapça ve Farsça seçilmiş beyitlerin tercümesinden oluşan günümüz antolojilerine benzer kitapları vardı. Tüm bu çalışmaların çok sesliliği ve çok yönlülüğü onun entelektüel yönelimlerinin deruniliği hakkında ipuçları vermekteydi.

S. Hayri Bolay, İsmail Fenni’nin temel düşüncesinin vahdet-i vücudun benimsenmesi ve materyalizmin reddedilişine dayandığını söyler. “Ona göre varlık birdir, o da zorunlu, ezeli ve ebedi olan Allah’tır. Diğer varlıklar Allah’ın sıfatlarının görünüşünden ibarettir, geçici ve fani olup bizatihi mevcudiyetleri yoktur. Varlıklar bir aynada görünüp kaybolan suretlerden ibarettir. İsmail Fenni, ruhun olgunlaşmasının insan-ı kâmil’de mümkün olacağına inandığı için kişiyi ruhen kemale erdirecek yol olarak vahdet-i vücud görüşünü tercih etmiş, vahdet-i vücud anlayışının kaynağı olarak Kur’an ve hadisi göstererek bunun Hint, İran ve Yunan menşeli olduğu fikrine karşı çıkmıştır.” (T.D.V.A. s.99) Burada Fenni’nin oryantalist söylemi hemen rahatlıkla benimsemediğinin de altı çizilmesi gerekiyor.

İsmail Fenni, maddeciliğe karşı ise ruhun maddeden bağımsız bir varlığı olduğunu kabul etmişti. Madde her zaman manaya tabiydi. Değil mi ki yaratılan her şey bir tek sözcükten çıkmıştır. Allah, “Ol” demiş ve tüm bu göz alıcı kâinat sonsuzluğu yaratılmıştı. Var olan her şey değişmeyen, kadim ve baki olan Allah’ın iradesiyle vücut buldu. Bu noktada İsmail Fenni çarpıcı bir örnek verir: ‘Ayna, üzerindeki suretlerin değişmesinden etkilenmediği gibi Allah da nesnelerin değişmesinden etkilenmez. Nesnelerin temel niteliği yokluk olduğundan onların oluşturduğu tabiata tanrılık izafe edilemez. Bu bakımdan bütün âlemi Tanrı olarak kabul eden panteist görüşler temelden yanlıştır.’ (Bolay, a.g.e.)

İsmail Fenni’nin ihtisas alanı felsefe olmakla beraber çocuk eğitimi, edebiyat ve musiki gibi çok çeşitli konularla uğraştı. Benim bilhassa müzik alanındaki fikirleri dikkatimi çekiyor. Ona göre; Müzik, pratik yönü teorik kısmına daha baskın olduğu için bir sanattır. Özellikle bir müzik türünde makamların, usullerin çokluğu ve çeşitliliğinin fazla olması mükemmelliği açısından artı bir değerdir. Türk musikisi bu artı değerlere fazlasıyla sahiptir.

O, Batı müziği parçalarının sık sık halka dinletilmesine ve propaganda malzemesi olarak kullanılmasına şiddetle karşı çıkar. Cumhuriyet döneminde yapılan bu ince siyaset neticesinde halkın eski musiki ile olan bağları koparılmaya çalışılmıştı. Fenni’ye göre aydınların bile bu müziğin güzelliğini ve zenginliğini anlayacak kültürden mahrum olduklarını görmek son derece acı bir şeydi. Beşir Ayvazoğlu bile; “Doğrusu, güftesi başka, bestesi başka telden çalan şarkılar çekilir gibi değil. Bu yüzden sözlü eserlerin çoğuna artık dayanamıyor, Dede Efendi’nin bazı şarkılarını bile sözlerine kulaklarımı tıkayarak tahammül edebiliyorum. Çoğu bin defa çiğnenmiş lâfları tekrar edip duran güfteler, musikimize itibar kaybettiriyor.” (Zaman, Güfteler ve Besteler) diyorsa artık münevverlerimizin hal-i pür melalini siz düşünün!

Beyaz Arif Akbaş 

Tweet

1 Yorum

  1. yeni chp 25.08.2014 20:16:38

    yeni arayüzü beğenmedim eskisi daha iyi duruyor

    çok sıradan ve kötü duruyor

    yan yana kareler berbat

    Cevapla

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Avrupa’da 880 bin Köle Yaşıyor

Sonraki Yazı

Seni Unuturum

İlgili Yazılar

  • Böyle Gelmiş Böyle Gider Arkadaş!

    Muhammed Furkan Kâhya
    Kendisinde bir şeyleri...
  • Felsefenin İlk Tanımları

    EdebiFikir
    Felsefenin ne olduğu ve neyle...
  • Yunus Emre Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar

    Feyyaz Kandemir
    Yunus Emre ve İlim # Yunus Emre...
  • 3

    Bize Giden Yol

    Ali Sözer
    Konuya iki misal ile başlayalım....
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Edebifikir Radyo

Son Yorumlar

  • Geçmiş Zaman Sancısı için İhsanbul
  • Yahyâ’ya Mektup – 4 için körlük
  • Midye Karanlığı için Bilmesendeolur
  • Mutlu Olma Sakın için bu havaya bir attar dükkanı
  • Midye Karanlığı için EdebiFikir
  • Midye Karanlığı için sümeyye
  • Midye Karanlığı için Dilşad
  • Kitap Ödüllü Absürt Test için Galip
  • Edebifikir Anketi: Yunus Emre Özsaray için Abdullah Yalın
  • Kitap Ödüllü Absürt Test için ihsan

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Türkçe Sözlükleri
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Üç İstanbul Tek Devrim

    EdebiFikir
    15.04.2021

  • Yalnızlığın Mabedi

    Sulhi Ceylan
    14.04.2021

  • Geçmiş Zaman Sancısı

    Sizden Gelenler
    09.04.2021

  • Küçüklüğümün Sayrılarevinde Yangın

    Sizden Gelenler
    08.04.2021

  • Peri Masalı Felakete Dönüşürse

    Adem Suvağcı
    07.04.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Türkçe Sözlükleri
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Niçin Sevdiniz?
  • Derin Yapılanma
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Genel
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 1

    Cüneyd

    By Asaf Hâlet Çelebi
      bakanlar bana gövdemi...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...