Yazılar:
  • Gölgeler Âlemi ve Yenilgi
  • "Başkalarının Talihsizlikleri Baldan Tatlıdır"
  • Müsâbaka
  • Yenmek(!) = Yenilmek(?)
  • Sabahattin Âli’yi Kimler Öldürdü?
  • Sermest Gezegeni Radyo Programı
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi

Aklın Girdabı

Sulhi Ceylan  |  02/11/2016  |  Kategori : Günlük   |  Okunma:2.792

5

(Metafizik Günlükler 1)

Can sıkıntısının ilacının olup olmadığını düşündüğüm anlarda canımın hepten sıkıldığını fark ettim. Yani can sıkıntısı yayılan, çoğalan bir hal. Hatta etrafındaki insanlara bile sirayet ediyor. Biliyorum, her şey “Eles-tü bi-rabbiküm?” sorusuyla, yani “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” sorusuna muhatap olmamızla başladı. Ama işin garibi ben bu sahneyi hatırlamıyorum. Bir tefsir âlimine bu durumu sorduğumda “İşte Mevla hatırlatmış sana ya!” diye cevap vermişti. Benim bu ayeti okumam hatırlamamın kendisi imiş. Hatırlatan ise Allah Teâlâ… Can sıkıntımın sebebini şimdi şimdi anlıyorum. Zira her hatırlama bir yükümlülük getirir. Ve her yükümlülük ise hakikatine varılmadığı takdirde can sıkıntısı olarak tezahür ediyor. En azından bende böyle. Genelleme yapmak çok da iyi bir şey değil zira sosyal bilimcilerin en büyük silahıdır genelleme. Umut her zaman kendine bir açık kapı bulur, öyle değil mi?

Kur’an-ı Kerim’de A’raf suresinde geçer bu ayet: “Hani Rabbin, Âdem oğullarının sırtlarından zürriyetlerini almış ve onları kendi nefislerine karşı şahitler kılmıştı: “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” (demişti de) onlar: “Evet (Rabbimizsin), şahit olduk” demişlerdi. (Bu,) Kıyamet günü: “Biz bundan habersizdik” dememeniz içindir.”  (172) Kısaca “Kâlû Belâ” diye bilenen bu sahne bir sözleşme niteliğinde. Öncelikle, insandan bahsediyorsak basit bir varlıktan değil, kendini ve kâinatı anlamlandırabilen ve idrak edebilen bir canlıdan bahsediyoruz demektir. Ve insandan bahsediyorsak aynı zamanda bir şahitten de bahsediyoruzdur. Zaten ayette de insanın şahitlik meselesi vurgulanıyor. Bu sözleşmenin nerede ve nasıl vuku bulduğu meselesine girmeyeceğim. Merak edenler söz konusu ayetin tefsiri için tefsir külliyatına başvurabilirler. Ama bir hatırlatma yapmadan edemeyeceğim. Haluk Nurbaki bir kitabında şöyle diyordu: “Fahr-i Kâinat Efendimize (s.a.v.) gönülden aşkı olmayanın, değil Kur’an’ı anlamak, okumaya bile mecâli yoktur, onun görüntüdeki ilgisi buzdaki yazı gibidir.” Bu cümle kalbimizin bir köşesinde dursun ve ben konuya devam edeyim. İnsan sorumlu bir varlık. Ve hiçbir sorumluluk ise insanın potansiyelini aşan bir yük yüklemez. Burası önemli. Zira kişi potansiyelini kullanmaya kullanmaya kendini köreltir ve en hafif yüklerde bile yıkılacak duruma gelir. Sonuçta ise suçu, sorumluluğun büyüklüğüne yükler. Bu açıklama da heybemizde dursun.

Hangi kitapta okuduğumu hatırlamıyorum ama bir veli Kâlû Belâ’dan bahsederken “Ben o hali hatırlıyorum. Hatta hâlâ kulaklarımda Allah’ın sorduğu ‘Eles-tü bi-rabbiküm?’ sorusu çınlıyor” diyordu. İlk başta çok ütopik gelebilir ama önce bir duralım. Hem durmak düşüncenin ilk adımıdır. Sonra devam edelim. Veli kimdir diye bir düşünelim. Veli; fıtrat insanıdır. İlk haline geri dönmüş kuldur. Nefsinin sesini bastıran ve gürül gürül vicdanının akarsuyunda yıkanan insandır. Saflaşmış yani çocukluğundaki o saf hale dönmüş kişidir. Zihnini ve kalbini samimiyet suyuyla temizlemiş gönül insanıdır. Kısacası veli kalbin çocuğudur. Sanıyorum nereye varmak istediğim ortaya çıktı.  Evet; saflaşmaktan bahsediyorum. Nefsin çocuğu olmak halinden kurtulmaktan bahsediyorum. Kalabalığı boğmaktan ve de… Özüne dönmekten…

Diğer bir meselemiz ise “beden.” Ruhun evi… Zaten insanın unutkanlığının sebeplerinden biri de bedenin ruh üzerindeki etkisi… Aslında insan bedeni bir savaş alanıdır. Bu savaş alanının bir tarafında ruh ve askerleri diğer tarafta ise nefis ve askerleri vardır. Ve bu savaş ise insan ölene kadar devam eder. Ruhun askerleri; cömertlik, cesaret, hilm, ihlas, sabır gibi hasletler iken nefsin askerleri ise cimrilik, gazap, intikam, kibir ve haset gibi hasletlerdir. Bu savaş meydanında askerler sürekli savaşırlar. İşte kazananlar Kâlû Belâ’yı hatırlayanlardır ya da hatırlamak için elinden geleni yapanlardır. Kaybedenler ise sürekli nefsinin askerlerini beslemek ve büyütmekle uğraşanlardır. Artık tarafını seç. Kibir askerlerinden müteşekkil bir ordunun mu olmasını istersin yoksa muhabbet askerlerinden müteşekkil bir ordu mu?

Sulhi Ceylan

(1 Kasım Salı / 22.28) 
Tweet

5 Yorum

  1. kslrblcyr 11.11.2016 22:03:39

    Solgun bir gül olur dokununca … İcimizde biriken, dolup tasanlar ,adeta yurekten kaleme kalemden kagida akmak isteyen hisler yazildimi solgun bir gul olur .Olsun biz ona bakip kendi icimizde biten dallanip budaklanan gulleri hatirlariz

    Cevapla
  2. sumeyye 10.11.2016 22:33:38

    Sulhi ceylan eskisi gibi yazmıyor. Mektuplarını özledik.

    Cevapla
  3. rana 08.11.2016 13:59:59

    sulhi ceylan günlüğünde okuru daha çok düşünmüş sanırım

    Cevapla
  4. ezkiya 02.11.2016 14:44:13

    Henüz birincisi olduğunu bilmek, yazıyı okumaktan daha iyi hissettirdi.

    Cevapla
  5. E. 02.11.2016 14:19:04

    Sulhi Ceylan’dan beklenen etki yok. Sanki cevaplar kendisini tatmin etmemiş.

    Cevapla

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Edebifikir Söyleşileri

Sonraki Yazı

Nurullah Ataç’ı Kim, Neden İki Defa Dövdü?

İlgili Yazılar

  • “orhan pamuk’u niye öldürsünler, ben kitaplarımda öldürdüm?”

    Mehmet Raşit Küçükkürtül
    (iktibas...
  • 6

    Rüzgâra Tutulmuş Günler – 37

    Sulhi Ceylan
    12 Haziran 2020 – Cuma İyi, deyince...
  • 2

    sistem müsaade etmiyor

    Mehmet Raşit Küçükkürtül
    orta okul, lise sıralarında okurken...
  • 4

    Rüzgâra Tutulmuş Günler – 36

    Sulhi Ceylan
    21 Mayıs 2020 – Perşembe Kaygının...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Edebifikir Radyo

Son Yorumlar

  • Mihrinaz için buradayımhep
  • Yenmek(!) = Yenilmek(?) için genel okuyucu
  • Dut Ağacı için hayri pıtır
  • Yenmek(!) = Yenilmek(?) için Cüneyd Dal'ı Okur
  • Yenmek(!) = Yenilmek(?) için Sühan perver
  • Yenmek(!) = Yenilmek(?) için Feyyaz Kandemir
  • Yenmek(!) = Yenilmek(?) için Celâl Kuru
  • Dut Ağacı için Eksi Beş Karış Miyop
  • Sermest Gezegeni Radyo Programı için sıkı can iyidir
  • Sermest Gezegeni Radyo Programı için EdebiFikir

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Gölgeler Âlemi ve Yenilgi

    Davut Bayraklı
    25.02.2021

  • “Başkalarının Talihsizlikleri Baldan Tatlıdır”

    Sulhi Ceylan
    24.02.2021

  • Müsâbaka

    Ömer Can Coşkun
    23.02.2021

  • Yenmek(!) = Yenilmek(?)

    Cüneyt Dal
    22.02.2021

  • Sabahattin Âli’yi Kimler Öldürdü?

    Davut Bayraklı
    20.02.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Derin Yapılanma
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 1

    Ketenpere

    By Bahadır Dadak
    On bir numaralı odaya geçmek...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...