Yazılar:
  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi III
  • Sezai Karakoç'un Hatıraları - 2
  • Edebifikir Kitap Pusulası: Hatırat
  • Revü Gülütü
  • Bilgi ve Düşünce Faaliyeti
  • Sırrı Fâş Eylemek
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050

Dolmuş Vakaları

Mümin Munis  |  16/09/2013  |  Kategori : Günlük   |  Okunma:3.326

1
cicek abbas

Mümin Munis’in İstanbul maceraları devam ediyor. Bu sefer dolmuşla tanışmış.

***

(İstanbul Günlükleri 2)

Minibüslere neden ‘dolmuş’ dendiğini, dilde böylesi bir anlam kaymasının hangi sebeplerle ortaya çıktığını anlamak için illa İstanbul’a gelmek gerekmiyor elbet. Ancak bu kavram vakasını en üst düzeyde idrak edebilmek yalnız İstanbul’da mümkün… Çünkü yığınlar halindeki kalabalığın küçük yığınlar haline getirilerek herhangi bir vesait içine doldurmak suretiyle taşınması hadisesi İstanbul’un günlük manzaralarından. Özellikle otobüs, minibüs, metrobüs gibi sonuna ‘-büs’ eki getirilerek türetilmiş kelimelerle adlandırılan kara taşıtlarının ortak noktası ‘dolmuş’ olmaları. Yani içinde neredeyse nefes alacak yer kalmayıncaya kadar dolmuş olmaları. İnsanoğlunun ‘dolmuş’ diyerek suçu araca yüklemeye çalışması da ilginç. Araç dolmuş da dolduranın hiç mi suçu yok? Zannediyorum ‘doldurulmuş’ denseydi, fiilin failini işaret etmek bakımından daha yerinde olurdu.

‘Toplu taşıma’ ifadesini çoktan aşmış bir durum var ortada. Mesai saatlerinin başında ve sonunda ‘toplu tükeniş’ gibi bir taşınma durumu. Hızlı yaşlanma seansları. Ömrün yıpranma payları. Nefessizlik hüneri. Sabır denemeleri. Vesaire vesaire…

Bu toplu işkencelerden bazen tuhaf tablolar da çıkıyor elbet. Kısa İstanbul mazimde gördüğüm eğlenceli ‘doldurulmuş’ manzaralarından birkaçı…

Bir defasında…

Küçük kalabalık yığınımız otobüsteki yerini aldıktan, ayaktakiler hayata tutunurcasına bir yerlere tutunduktan ve otobüs ‘yeter/ince’ doldurulduktan sonra yola koyulduk. Tabiî ki kimsenin ağzını bıçak açmıyordu. Mesai yorgunluğunun ötesinde, konuşulanların bir yığın kulak misafiri tarafından işitilme riski, koyu bir suskunlukla mühürlüyordu dudakları. Kimsenin sözlü edebiyatı bu kadar misafiri kaldıracak durumda değildi. Sadece otobüs şoförünün sesi duyuluyordu. Şoför duraklardan ‘binecek’ olan yolcuları alıp küçük yığınımıza eklemeler yapabilmek için ‘Arkaya doğru yürüyelim abim… Arkaya doğru, boş yerlere geçelim… Yürüyelim abiler’ diyordu. Arkada bulunanlar en arkaya, ortada bulunanlar arkaya, önde bulunanlar ortaya doğru alınıp da önde açılan yerlere yeni birileri eklendikçe küçük yığınımızın huzursuzluğu artıyordu. Üflemeler, karnından konuşmalar… Ama illa şoförün sesi: ‘Abiler arkada yer var, yürüyelim abiler… Arkaya doğru yürüyelim… Boş yerlere geçelim… Yürüyelim abiler… Yürüyelim…’ Küçük yığınımızın içinde yerini kestiremediğim, sadece ses olarak algıladığım genç bir adam iktibas olduğunu düşündüğüm ya da dejavu olduğum sözü söylüyor; ‘Yürüyelim yürüyelim, bu ne kaptan… Hep yürüyeceksek neden otobüse bindik. Yürüyerek giderdik gideceğimiz yere.’

Başka bir defasında…

Yine bir mesai sonu… ‘Doldurulmuş’ vasıtamız bu kez minibüs… ‘Kervan yolda düzülür’ diyerek yol üzerinden alınanlarla beraber minibüsümüz statü değiştirerek ‘taşırılmış’ haline geliyor. Küçük, sevimli yığınımıza son eklenen ve sıkışıklık sebebiyle tek ayaküstünde bekleyenler arasında bir öğrenci, gideceği semti koordinat verir gibi belirterek ücretleri uzatıyor. ‘Dudullu’da Atatürk Lisesinin karşısında, Okul durağında ineceğim… Bir öğrenci…’

Mekân darlığının verdiği ‘kabz’ hali yetmezmiş gibi bir sorumluluk daha biniyor küçük kalabalığımızın sırtına; ‘şoförle yeni yolcular arasında tahsilat ve muhasebe işlemleriyle ilgilenmek…’

Uzatılan paralar birkaç metrelik mesafede şoföre ulaşana kadar o kadar çok el değiştiriyor ki… Meşhur kişilerin cenazesindeki kalabalığı tasvir etmek için söylenen deyim geliyor aklıma; ‘parmak uçlarında taşınmak…’ Şoföre ulaşan ücretler iniş koordinatına göre tahsil edilip para üstü uzatılıyor. Şoförün verdiği para üstü yine özenle aynı yoldan sahiplerine ulaştırılıyor. Minibüse son eklenenler arasındaki öğrenci arkadaş eline ulaşan para üstüne bakıyor önce ve sesini şoföre duyurmak gayretiyle: ‘Benim bir öğrenciydi ama…’

Küçük yığınımızın sorumluluğunu yerine getiremediği imasında bulunan öğrenci arkadaşa veriyor ağzının payını: ‘Heee öğrenciydi. Ama o öğrenci şoföre varana kadar öğretmen oldu gardaş… Boşver sen en iyisi!’

Kalabalık taşıma araçları ömür törpüsü gibi, evet… Ama biz de somurtmuş heykeller değiliz nihayet.

 

 

Tweet

1 Yorum

  1. eser gürson 16.09.2013 18:24:15

    teşekkürler mümin munis. bu mudur, budur!

    feyza yapıcı, lütfen siz de mikro çalışın. dost ve eleştirmen tavsiyesi.

    Cevapla

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Kerem

Sonraki Yazı

Kant Adam Yaraladı!

İlgili Yazılar

  • 6

    Rüzgâra Tutulmuş Günler – 37

    Sulhi Ceylan
    12 Haziran 2020 – Cuma İyi, deyince...
  • 2

    sistem müsaade etmiyor

    Mehmet Raşit Küçükkürtül
    orta okul, lise sıralarında okurken...
  • 4

    Rüzgâra Tutulmuş Günler – 36

    Sulhi Ceylan
    21 Mayıs 2020 – Perşembe Kaygının...
  • 5

    Rüzgâra Tutulmuş Günler – 35

    Sulhi Ceylan
    12 Mayıs 2020 – Salı Acı,...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Son Yorumlar

  • Bana Verilen Armağan için dönem bitiyor ve ben
  • Şimdi ya Sonra Belki de Dün için Ketebet
  • En Sevdiğimiz Kitap İsimleri için Ambrosia
  • Sırrı Fâş Eylemek için Nagehan
  • Revü Gülütü için Nesnâs
  • Revü Gülütü için Yarı donuk hevesimi ellerine veriyorum
  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi II için Kardeş
  • Sırrı Fâş Eylemek için Meclis-i Mebusan
  • Bir Başka Açıdan “Yedinci Gün” için zeynep
  • yekinen için m. fatih

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi III

    Bilal Can
    20.01.2021

  • Sezai Karakoç’un Hatıraları – 2

    Sizden Gelenler
    19.01.2021

  • Edebifikir Kitap Pusulası: Hatırat

    Abdurrahman Mıhçıoğlu
    18.01.2021

  • Revü Gülütü

    Sizden Gelenler
    16.01.2021

  • Bilgi ve Düşünce Faaliyeti

    Salih Mirzabeyoğlu
    15.01.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • İletişim
  • Suyum Unum Buğdayım

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • Ölüme Dair Konuşmalar 2

    By Turgut Uyar
    ... İşte günlerden bir gün...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...