Yazılar:
  • Edebiyat ve Utanç
  • Yeni Kitaplar, Yeni Ufuklar...
  • Mutlu Olma Sakın
  • Reel Politiğin Kâhini: Carl Schmitt
  • Tarih Nedir?
  • Yedi İklim - Mart 2021
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi

İşe Gitmek İstemediğim Günler

Celal Kuru  |  25/07/2015  |  Kategori : Günlük   |  Okunma:3.422

2

Bugün işten çıkarıldım. Muhasebeye çağırılmam ve hesabımın kesilmesi kendimi tuhaf hissettirdi. İş yerinden uzaklaşıp tramvaya bindiğimde ise ilk defa koltukları boş görüyordum. Oysa ben kalabalıklar içinde kaybolmak istiyordum. Her zaman tıklım tıklım olan tramvay boştu. “İnsanlar nereye gitmişti?” sorusu zihnimde yankılanırken, gözlerimin önünde sadece bir imge beliriyordu: herkes işinde gücünde, bir tek sen avare ve boşsun. İnsan ruhu ne kadar şikâyetçi olursa olsun alıştığı şeylerden ayrıldığında acı duymaya başlıyor.

Cağaloğlu’na iniyorum. Yine, yeni kitaplar alıyor ve çantama yerleştiriyorum. Otobüse binip evin yolunu tutarken Rasim Özdenören’in uzun zamandır merek ettiğim “Toz” öyküsünü okumaya başlıyorum. Birkaç dile çevrilmeye hak eden kaliteli bir öykü doğrusu.

18.05.2015

Bugün ölümün yüzünü çok yakından gördüm. Gencecik yaşında vefat eden Fedai Tunca bize çok şey söylüyordu. Geleceğe dair bütün hayallerin, plan ve projelerin pamuk ipliğine bağlı şeyler olduğunu gösteriyordu. Cenaze namazının ardından rutin işlerimize döndük. Şiirimizin süt dişleri Koca Yunus’u anmadan geçemiyorum. “Bu dünyada bir nesneye yanar içim göynür özüm / Yiğit iken ölenlere gök ekini biçmiş gibi”

Ayrıca bugün Leylâ şehrime geldi. Sanki bütün masalar dağılmış, çaylar soğumuş, trafik durmuştu da oturup bir iki kelâm etmek nasip olmadı. Akşam, “Gidiyorum, bu.” mesajı ile bir şeyler oturmaya başladı içimde. Goethe’nin, Genç Werther’indeki bir soru zihnimi bulandırıyordu: “Böyle mi olmalıydı: İnsanın mutluluğu, aynı zamanda kederinin kaynağı mı olmalıydı?” Belki de bu sorunun cevabını Goethe bulamamıştı ama bize “Tezkiretü’l Evliyâ” adlı eserin satır aralarında cevabı sunulmuştu: “Dünyada seni sevindiren hiçbir şey yoktur ki onun altında seni üzen bir şey yatmış olmasın. Dünyada katıksız bir sevinç yaratılmamıştır.”

23.05.2015

On beş günü aşkındır hiçbir şey yazmamışım. Bugün seçimler vardı ve tek partili hükümet son buldu. İnsanlar iki gruba ayrılmış durumda. Bir grup sevinci diğeri ise hüznü doruklarına kadar yaşıyor. Mutedil olanların sayısı ne kadar da az. Görsel ve sosyal medyadan uzaklaşıp “Küçük Prens”i okumaya başlıyorum hem de dört çeviriden mukayeseli olarak. Kazananın ve de kaybedenin rakamlarla belirlendiği bugünlerde, kitap iyi bir dost, Küçük Prens iyi bir arkadaş.

07.06.2015

Her insanın mutlaka kendisini iyi hissettiği bir mekânı vardır. Benim uğrak yerim genelde Cağaloğlu’dur. Kazancakis’in “Zorba”sını kitapçının rafından indirip çantama yerleştiriyorum. Çıkışta Ali Ayçil’le karşılaşıyorum. Selâm, hâl-hatır sormanın ardından bir masaya kuruluyoruz. İlk durağımız “Tatar Çölü” oluyor. Kendimize kurduğumuz “Bastiani Kaleleri”nden bahsederken, Ayçil, sözü yerden kaldırıyor: “Evlilik insanı birçok kaleden korur. Tâ ki yenilerini inşâ etmediğimiz sürece.” Son olarak nasihatini bir levha gibi önüme dikiyor: “Önce iş, sonra eş, en son yazı.” diyor. Vedalaşırken ben yine yalnızlığıma doğru yürüyor Kadıköy’e geçiyorum. Kalabalıktan sıkılıp Üsküdar’a geçerken şehir yine akşamı karşılıyordu. Karanlık koyulaştıkça yalnızlığımız da zifiri bir hâl alıyordu.

Yalnızlık tehlikelidir.  Onun acısını bir kez tadanlar bir daha başka tatları ona değişmezler.

10.06.2015

Her sabah derin bir boşluğa uyanıyorum. Yastığımı bana küsmüş, yatağımı benden bıkmış, altımdaki çarşafı buruşmuş olarak buldukça, atalarımızın “Yerini yadırgamak”  deyimini daha bir derinden algılıyorum. Masamın üzerinde dört kitabın içerisine ayraç, dört kitabın içine de kalem koymuşum. Aynı anda sekiz kitabı okumak bir de buna dergileri eklemek… Ruhî bunalımların fettan bir güzel gibi el salladığı zamanlarda, kendimi durağa atıyorum. Gelen otobüsün nereye gittiği hiç önemli değil. Yeter ki beni benden uzaklaştırsın. Artık kimseye yer vermek gibi bir huyum da yok. Hayır, liseli ergenler gibi uyuyor numarası da yapmıyorum. Sadece başımda bekleyen insanların yüzüne boş boş bakıyorum.

Akşam eve döndüğümde, içimdeki boşluğun bir kartopu gibi büyüdüğünü fark ediyorum. Otuzlu yaşlar insanın idrak seviyesinin genişlediği, gençliğin, haytalığın gerisin geri çağırdığı ancak olgunluğa doğru koşar adım gittiğimiz günler olarak karşımıza çıkıyor. Kütüphanemi, kitaplarımı seyrederken Anadolu irfanı karşısında boynumu büküyorum.

“İnsanın bildiği yanıldığına yetmezmiş.”

11.06.2015

Ân gelir huzursuzluktan öleceğimize, kalbimizin ortadan ikiye yarılacağına, yüzümüzün etlerinin lime lime döküleceğine inanırız. Yaşamak ve ölmek arasında bir med-cezir hâli üzerimize çöreklenir. Ölüm bir kurtuluş gibi gözükse de, içimizden gelen bir ses bizi dizginler. Fudayl b.Iyad hazretleri dünyasını değiştirdiğinde, “Yeryüzünden hüzün kalktı” denilmiş; dikkat et, sen öldüğünde, “Dünyadan bir leş kalktı” denilmesin.

Bugünlerde hep sol yanıma yatıyorum. Kerih bir iş yaptığımın farkındayım ama kalbimin üzerine vücudumu bastırmasam yerinden fırlayacakmış gibi atıyor. Sabah yüzümü yıkarken uzayan sakallarımdan dökülen su damlalarını seyrediyorum. Yüzümdeki acıyı saklamak için uzatıyorum sakallarımı. Önceleri yüzümdeki hüzne laf atanlar şimdi sakalıma söz söylüyor.

Gerçekten insan zevâhire takılıp kalan bir varlıktır.

12.06.2015

Bu sabah iş görüşmesine gittim. Yollardaki kalabalığa ilk defa dikkat kesiliyordum. Servisler, minibüsler, otobüsler kısacası tüm toplu taşıtlar insanları yarı açık cezaevlerine götürüyor, belirli bir süre mahkûm edip evlerine iade ediyor âdeta. İş görüşmelerim ise tam bir facia. Girişte kimliğimin elimden alınması hürriyetimin çalınması gibi geliyor. Adım başı güvenlik ise gardiyanları andırıyor. Şirketlerdeki tek tip elbise giyme zorunluluğu ise askerliğin izdüşümü. Doldurduğumuz formlar ise işin cabası. Okuduğunuz okullar, bildiğiniz diller, talep ettiğiniz ücret… Asgari ücretin acı ama gülünç yüzüyle ilk kez karşılaşıyorum.

Akşam eve döndüğümde masanın üzerinde şair Bülent Ata’nın, “Eve Gitmek İstemediğim Günler” kitabı gözüme ilişiyor. Kitabın ismi benim hayatımda “ İşe Gitmek İstemediğim Günler” olarak karşılığını buluyor.

15.06.2015

 

Celal Kuru

Tweet

2 Yorum

  1. yesil_kalb 27.07.2015 22:46:34

    Hayatın çelişkileri insanın hissiyatlarına vuruyor doğal olarak..samimi şekilde yazılınca da kendimizi okuyoruz adeta.

    “Saf çelişkisizlik olan ölümden ötesi” diyor Sezai üstadım.

    Velhasıl… Küçük Prens unutmamak için tekrarladı: “Gerçeğin mayası gözle görülmez.”

    Cevapla
  2. yunus 25.07.2015 13:22:51

    Yeni bir yazar gün yüzüne çıkmış, çok iyi olmuş bu günlükler. Devamını bekleriz

    Cevapla

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Uğultu ve Titreme

Sonraki Yazı

Sevgi Üstüne

İlgili Yazılar

  • “orhan pamuk’u niye öldürsünler, ben kitaplarımda öldürdüm?”

    Mehmet Raşit Küçükkürtül
    (iktibas...
  • 6

    Rüzgâra Tutulmuş Günler – 37

    Sulhi Ceylan
    12 Haziran 2020 – Cuma İyi, deyince...
  • 2

    sistem müsaade etmiyor

    Mehmet Raşit Küçükkürtül
    orta okul, lise sıralarında okurken...
  • 4

    Rüzgâra Tutulmuş Günler – 36

    Sulhi Ceylan
    21 Mayıs 2020 – Perşembe Kaygının...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Edebifikir Radyo

Son Yorumlar

  • Sermest Gezegeni Radyo Programı için EdebiFikir
  • Sermest Gezegeni Radyo Programı için Nagehan
  • yekinen için furkan
  • Hayat Denen Soru İşareti için bu fotoğraflar
  • Bu Yazı Sadece Öğretmenler İçin Yazılmadı! için canevinden
  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır için Reel okur
  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır için Obsidyen
  • Gölgeler Âlemi ve Yenilgi için Periferi
  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır için Ömer asaf
  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır için okur

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Edebiyat ve Utanç

    EdebiFikir
    06.03.2021

  • Yeni Kitaplar, Yeni Ufuklar…

    Cüneyt Dal
    05.03.2021

  • Mutlu Olma Sakın

    Sulhi Ceylan
    04.03.2021

  • Reel Politiğin Kâhini: Carl Schmitt

    Muhammed Furkan Kâhya
    03.03.2021

  • Tarih Nedir?

    EdebiFikir
    02.03.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Derin Yapılanma
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 6

    Davut Bayraklı Düğün Alışverişinde Görülmüş!

    By EdebiFikir
    Davut Bayraklı’nın bir müddet iş...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...