Yazılar:
  • Hitler’in Sahte Günlükleri
  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi III
  • Sezai Karakoç'un Hatıraları - 2
  • Edebifikir Kitap Pusulası: Hatırat
  • Revü Gülütü
  • Bilgi ve Düşünce Faaliyeti
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050

istanbul günleri -2

Mehmet Raşit Küçükkürtül  |  10/10/2012  |  Kategori : Günlük   |  Okunma:2.156

1

 

nuh pastası -1

 

mart ayının başı olmalı, bizim dergiden onur’la birlikte röportaj için hakkı öcal ile görüşmeye gittik. hakkı bey, uzun zamandan beri birleşik devletler’de yaşıyor. siyasal bilgiler okudu ama gazetecilik yaptı. gazetecilik yapmasına rağmen bilişim üzerine uzmanlaştı ve bilişim alanında tanındı.  kartvizitinde bir dolu şey yazıyor: gazeteci, akademisyen, bilişimci, yazar, radyocu vs.  biz kendisiyle internet üzerine konuşmak maksadıyla buluştuk.

 

hakkı bey, birleşik devletlerden kayınvalidesinin rahatsızlanması nedeniyle türkiye’ye, istanbul’a mecburî bir dönüş yapmıştı. hemen bütün vaktini hastanede geçirmesine ve sıkıntılı ailevî durumuna rağmen bizimle görüşmek istedi. e-mektup ve telefon yoluyla irtibat kurmuş; beşiktaş’ta, yıldız hamidiye camisi’nde cuma günü buluşmak üzere sözleşmiştik.

 

soğuk havaların hafif durulduğu, pusun sisin ufaktan güneşi perdelediği bir sabah üsküdar’dan onur’la birlikte beşiktaş vapuruna bindik. vapurun üst kısmına çıktık, rüzgâra perde olsun diye bir köşeciğe sığıştık. onur’un poşetindeki simitten ikişer üçer lokma yedik. onur “google earth’ten baktım, yakın sahile” diyordu. vapurdan inince, bir kere onur’un ipinden tutmuştuk ya, onur bir yokuş caddeye vurdu yolumuzu.

 

çift şeritli; geniş kaldırımlı; sağlı sollu büfelerin, kafelerin, restoranların, iletişim dükkanlarının yolun iki tarafını kapladığı nispeten geniş bir caddeydi tırmandığımız. istanbul’un acemisiyim, adını sormayın. durun ben de bir google maps’tan bakayım… evet, yıldız caddesi. başka ne beklenebilir ki? yıldız cami, yıldız parkı, yıldız teknik üniversitesi, yıldız sarayı… e hâliyle caddenin adı da yıldız caddesi olacak. ofiste bir masa üstüm olmadığı için hâlâ dizüstümü yanımda taşıdığım günler. sırt çantamda dizüstü. bu şehirde hep sırt çantası… aslında benim bir ofise ihtiyacım yok, sırt çantam yeterli olabilir. hatta belki, ofis bir dergi çıkarmak için pek de ideal sayılmaz. arada sırada uğrayacağımız bir yer olmalı ofis. neyse… sizinle uzun uzun dergicilik nasıl olmalı diye konuşacak değilim. onur, elinde bir şey taşımak istemiyor. fotoğraf makinesini de sırt çantama koyduk. onur, elinde bir şey taşımak istemiyor. simit poşetini de…

 

yahya kemal’in heykeli olan park, neydi o? işte oraya geldik. türk silahlı kuvvetleri bir de kanuni heykeli diktirmiş buraya. bayram değil seyran değil eniştem kanuni’yi niye öptü? üstelik heykele iliştirilen tabelaya bakılacak olursa yakın zamanda öpmüş. tarihi hatırlamıyorum ancak okuyunca aklıma ilker başbuğ geldiğini anımsıyorum, belki de onun devrinde… bu taş yığıntının yanından geçtik. ilgimi, taş yığının etrafındaki dört aydınlatma cihazı çekti. hava kararınca bu taş yığınını şu dört parça cihaz aydınlatıyordu. bütün bu manzaradan bana kalan, aydınlatma için harcanan elektriğin israfı olduğunu düşünmem oldu. bütün heykeltraşlardan bağışlanmamı diliyorum!

 

evet, yürümeye devam… yahya kemal’in yanına geldik. onur tanıyamadı: “bu mu yahya kemal, hiç benzemiyor!” zihninde nasıl bir yahya kemal görüntüsü kalmış bilmiyorum ama bildiğin yahya kemal’di karşımızdaki: puf puf olmuş yanaklarından, güya düşünüyormuş gibi elini başına, yumruk yapıp yaslanmasından ve tabii oturuyor oluşundan! öte yandan heykeltraş, yahya kemal’e haksızlık etmiş, hazretin daha ihtişamlı bir göbeği vardı. hani şimdilerde “hayırdır, göbeklenmişsin, balkon çıkıyorsun yavaş yavaş!” diyorlar ya… söz konusu hazret olunca, balkon çıkmak tabiri epey hafif kalır. nasıl demeli, belki katmerli teras çıkmak cinsinden onunkisi…

 

parkı geçtik camiye geldik. saate baktık: “cumaya daha vakit var.” bizim onur tutturdu yıldız sarayı’na gidelim. her zaman gelmezmişiz filan… haklı çocuk, istanbul öyle bir şehir. parktan sonra hemen cami, camiden üç beş adım sonra saray… o ara, sultan abdulhamid’in bombalı suikasta uğradığı caminin burası olmayacağını düşündüm. başka bir camide saldırıya uğramıştır ve saldırı sebebiyle yıldız’ın yakınına bu camiyi yaptırmıştır diye akıl yürüttüm. doğru olmayabilir. ona da siz bakın google’dan, hepsine ben mi bakacağım!

 

saraya doğru yürüyoruz. sol yanımızda teknik üniversite. geçtik. islam birliği teşkilatı. geçtik. yıldız sarayı! heyecanlı mıyım? hayır. merak ediyor muyum? hayır. girdik içeri. “müzeyi gezmek istiyorsanız, ücreti bilmem ne kadar. fakat müze kartınız varsa…” bir sürü terane. ne olacaktı ya, hazreti mevlana’nın türbesinden para kazanılan bir yapı içerisinde başka ne olabilir? ne olursan ol, gel ama cebinde 10 tl olsun! sevgili dostumuz aydoğan k.’nın bu konuda gerekli ayarı vereceğini düşünüyorum.

 

komik bir durum oldu, müzenin bir bölümü ücretsiz geziliyormuş. “bari orayı gezin!” dediler. onur’la, o bölüme gittik. sonra bir kütüphane varmış. oraya yöneldik. burası, islam birliği teşkilatı’nın araştırma kütüphanesiymiş. daha sonradan hakkı öcal bey’in anlatacağı üzere ekmeleddin ihsanoğlu hoca – kendisi halihazırda islam birliği teşkilatı’nın başında bulunmaktadır – burayı vakti zamanında düzenlemiş, yolunu yaptırtmış ve islam birliği teşkilatı’nın araştırma birimini istanbul’a taşıtmaya razı etmiş üyeleri. onur’la birlikte kütüphaneye şöyle göz ucuyla baktık. vaktimiz sınırlıydı. 95 bin kitap varmış. görevli bizi kütüphaneye kaydetti. bundan sonra kütüphaneye adımızı verip ziyaretçi kartımızla girebilecekmişiz. benim araştırma bölümüme zannedirim “literature and critique” tarzı bir şeyler yazdı. onur da tarih araştırmasıyla ilgisi olmadığı hâlde tarih yazdırdı. gerçi benim de ne edebiyat’la ne de eleştiriyle alakam var. ama yine de kapının kenarından bakınca kütüphane çok cezbedici görünüyordu. inşallah, tekrar bu kütüphaneye geleceğim.

evet, bu “istanbul günü” bu kadar. “ee nuh pastası n’oldu, hakkı öcal n’oldu?” onu da artık “nuh pastası-2”de okursunuz.

 

 

Tweet

1 Yorum

  1. bir okur 05.08.2014 15:47:01

    sondan önceki paragrafa bakalım: ekmeleddin ihsanoğlu hoca(!) nın adını gündemden önce duyan, bilen türkiyedeki yaklaşık 423 kişiden birisiniz sayın yazar, tebrikler :)

    Cevapla

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

istanbul günleri -1

Sonraki Yazı

istanbul günleri -3

İlgili Yazılar

  • 6

    Rüzgâra Tutulmuş Günler – 37

    Sulhi Ceylan
    12 Haziran 2020 – Cuma İyi, deyince...
  • 2

    sistem müsaade etmiyor

    Mehmet Raşit Küçükkürtül
    orta okul, lise sıralarında okurken...
  • 4

    Rüzgâra Tutulmuş Günler – 36

    Sulhi Ceylan
    21 Mayıs 2020 – Perşembe Kaygının...
  • 5

    Rüzgâra Tutulmuş Günler – 35

    Sulhi Ceylan
    12 Mayıs 2020 – Salı Acı,...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Son Yorumlar

  • Bana Verilen Armağan için dönem bitiyor ve ben
  • Şimdi ya Sonra Belki de Dün için Ketebet
  • En Sevdiğimiz Kitap İsimleri için Ambrosia
  • Sırrı Fâş Eylemek için Nagehan
  • Revü Gülütü için Nesnâs
  • Revü Gülütü için Yarı donuk hevesimi ellerine veriyorum
  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi II için Kardeş
  • Sırrı Fâş Eylemek için Meclis-i Mebusan
  • Bir Başka Açıdan “Yedinci Gün” için zeynep
  • yekinen için m. fatih

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Hitler’in Sahte Günlükleri

    Davut Bayraklı
    21.01.2021

  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi III

    Bilal Can
    20.01.2021

  • Sezai Karakoç’un Hatıraları – 2

    Sizden Gelenler
    19.01.2021

  • Edebifikir Kitap Pusulası: Hatırat

    Abdurrahman Mıhçıoğlu
    18.01.2021

  • Revü Gülütü

    Sizden Gelenler
    16.01.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • İletişim
  • Suyum Unum Buğdayım

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • Modern Ölüm

    By Sizden Gelenler
      Yalnızlığa tahammül...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...