Yazılar:
  • Distopyadan Ütopyaya
  • Kahraman Öldüğünde
  • Zihniyet ve Din
  • Eski Bir Dosttan Gelen Mektup
  • Kısa Bir Anın Fotoğrafı Yahut Modern Babil Efsanesi
  • Mezar Saati
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050

Rüzgâra Tutulmuş Günler – 13

Sulhi Ceylan  |  12/03/2019  |  Kategori : Günlük   |  Okunma:

5

3 Şubat 2019 – Pazar

Bugün yine dayanamadım ve bir arkadaşıma ayna oldum. Yani yıllardır üzerinde taşıdığı ve artık kimliği haline gelen takıntılarını söyledim: “Senin iki sorunun var. Birincisi her şeyi eleştirmek, ikincisi ise hiçbir şeyi beğenmemek. Bu yüzden hayat bir ıztırap senin için. İnsanları olduğu gibi kabullenmelisin. Çünkü insanlar rahatlıkla hata yapabilen ve bu hatasının hemen peşinden defalarca hata yapabilen canlılar.” Bunları der demez arkadaşım kendini savunmaya geçti ve ben de “İşte bak, dediğimi yapıyorsun!” dedim ama nafile. Çünkü kimse kendiyle yüzleşmek, hele hele sıkıntılarını kabul etmek istemiyor. İster istemez konuyu değiştirdim ama arkadaşım bir şekilde konuyu dediklerime çekerek kendini savunmaya devam etti. Ve ben yine pişman oldum, neden ağzımı açtım diye. Böyle zamanlarda hayatın, kartopu misali sürekli büyüyen bir pişmanlık olduğunu düşünüyorum. Bir esef kalbimi kaplıyor. Tamam “olanda hayır vardır” dervişlerin sözü ama bu söz hayat felsefesi haline getirmek için üst bir idrak seviyesi gerekiyor. Perdenin arkasını görmek yani olayların arkasındaki elin farkına varmak zor iş. Bizim gibi görsel idrakin mahzenlerinde hapsolmuşlar içinse neredeyse imkânsız. Sözün özü insan birbirinin değil kendi kendinin kurdudur. Durup durup kendini oyar ve bunun sebebini dışarıda arar.

13 Şubat 2019 – Çarşamba

Bugün bir arkadaşım beni arayıp çok iyi biri olduğumu söyledi. Fakat benim hakkında hiç de iyi düşünceleri olmayan kimseler de var etrafımda. Peki gerçek neydi, diye düşünmeye başladım. İlk arkadaşım benim iyi biri olduğumu söylüyordu çünkü ona şimdiye kadar hiç hayır dememiş ve tüm isteklerini bir şekilde yerine getirmiştim. Aslında iyilik menfaat ile değerlendirilen bir kavram. Çünkü kendilerine hayır dediğim ve yüzlerine kendi gerçekliğini (aslında öznel gerçekliğim) söylediğim için benim iyi biri olmadığımı düşünenler az sayıda değil. Ve işin can alıcı noktası ise herkesin kendi hükmünden son derece emin olması. O halde “iyi”nin ne olduğu üzerine odaklanmalıyım. Çünkü iyi ve kötü olarak tanımlanan değerler kendinden dolayı iyi ya da kötü değil bilakis insanın ona verdiği anlam ile ilgili. Yani tüm iyi ya da kötü tanımlara bize göre. Göreceli yani. İbn-i Sina’ya göre iyi varlığın kemali iken, kötü ise bu kemalin yokluğudur. Ama bu tanımı önemseyen yok. Çünkü kimse kemal bulmak istemiyor, sadece arzularının karşılanmasını talep ediyor ve bu talep de iyi ve kötüyü ortaya çıkarıyor ne yazık ki! O halde kendinin iyi biri olup olmadığını merak eden insan kişilerin kendisi hakkında ne dediklerine değil “iyi”nin kendisine yönelmeli belki de.

19 Şubat 2019 – Salı

Etrafım, bahanelere sarılmış ve hatta bahane ile yaşamayı bir hayat felsefesi haline getirmiş kişilerle dolu. İnsanlar, öyle kolay ve sıkılmadan bahane üretilebiliyorlar ki bana sadece şaşıp kalmak kalıyor. Ve insanın en çok kendini kandırmak istediğini ve bu işte de gönüllü olduğunu bir kez daha anlıyorum.

Bahane sebep icat etmek demek. Bir işi yapmamak için hem vicdanı susturmak hem de o işin yapılmasını bekleyenlere karşı sebepler üretmek… Buradan bakınca bahane üretmek de bir işmiş gibi duruyor ama öyle değil. Her bahane yapılması gerekirken yapılmayan bir işi meşrulaştırdığı gibi tembelliği de artırır. Biraz daha derine inersek insanın kendisinin bahanesi olduğunu söyleyebilirim. Yani kişinin önündeki en büyük engel yine kendisidir. Bu durum bazen bahanelerle, bazen yalanlarla bazen de umursamazlıkla belirir. Ama her hâlükârda bahane ile ertelenen aslında zaman ya da iş değil insanın kendini inşa etmesidir. Kemale doğru bir varlık olan insanın zevale doğru yol almasında bahane bulunmaz bir hazinedir. Ne yazık ki bu hazine sadece zihni bir varlıktır. Gerçekliği yoktur.

Sulhi Ceylan

Rüzgâra Tutulmuş Günler 1
Rüzgâra Tutulmuş Günler 2
Rüzgâra Tutulmuş Günler 3
Rüzgâra Tutulmuş Günler 4
Rüzgâra Tutulmuş Günler 5
Rüzgâra Tutulmuş Günler 6
Rüzgâra Tutulmuş Günler 7
Rüzgâra Tutulmuş Günler 8
Rüzgâra Tutulmuş Günler 9
Rüzgâra Tutulmuş Günler 10
Rüzgâra Tutulmuş Günler 11
Rüzgâra Tutulmuş Günler 12


Tweet

5 Yorum

  1. Sıkılanoğullarından Can the Second 15.03.2019 15:08:14

    Artık insanlara ayna olmaktan vazgeç sulhi ceylaaann! Görmüyor musun ne zaman ayna olduğunu zannetsen pişman oluyorsun. Ayna olmak böyle bir şey değil ki.

    Cevapla
  2. Ayşe 13.03.2019 21:02:07

    Allah Teâlâ bir kulu sevdiği zaman Cebrâil’e:
    “Allah filanı seviyor, onu sen de sev!” diye emreder. Cebrâil de o kulu sever, sonra gök halkına:
    – Allah filanı gerçekten seviyor; onu siz de seviniz! diye hitâbeder.
    Göktekiler de o kimseyi severler. Sonra da yeryüzündekilerin gönlünde o kimseye karşı bir sevgi uyanır.

    Cevapla
  3. A.B. 13.03.2019 16:40:20

    “Kimse kendiyle yüzleşmek, hele hele sıkıntılarını kabul etmek istemiyor.” diyorsun Sulhi Hocam. Bu dediğin kolay iş değil. Cesaret ister. Yapamadığımız zaman pişmanlık karşımıza çıkar. Sonra da “Hayatın, kartopu misali sürekli büyüyen bir pişmanlık olduğunu düşünüyorum.” tanımını yaşamaya başlarız.
    “Sözün özü insan birbirinin değil kendi kendinin kurdudur. Durup durup kendini oyar ve bunun sebebini dışarıda arar.”

    “İyilik menfaat ile değerlendirilen bir kavram. İyi ve kötü olarak tanımlanan değerler kendinden dolayı iyi ya da kötü değil bilakis insanın ona verdiği anlam ile ilgili.” cümlelerini farkında olarak yada olmayarak yaşıyoruz. Bahanemiz olmaması lazım aslında. “Bahane sebep icat etmek demek. Bir işi yapmamak için hem vicdanı susturmak hem de o işin yapılmasını bekleyenlere karşı sebepler üretmek…” Sanırım bir cımbız ile tüm bahaneleri itina ile cikartsak olacak.

    Cevapla
  4. ziya 13.03.2019 11:37:15

    ”Aslında iyilik menfaat ile değerlendirilen bir kavram. ”
    iyi kavramının ölçütünü bilmediğimiz sürece yazarın da dediği gibi menfaatleri başka şeyler zannederiz.

    Cevapla
  5. nazenin 12.03.2019 21:13:58

    Sulhi Hocamızın kalemine, emeğine sağlık. Günlük yazmak harcım değil, haddim olmayarak da anılarımı yazdım.

    3 Şubat 1990
    Ayna olmak hoştu amma ayna kırılınca kendimi göremeyince görünmez olmuş gibi hissetmiştim tabi bir anlık sürdü bu his. Ayna beni görüyor gerçekliği elimi kesince uyanmıştım.
    13 Şubat 1990
    İnsanların hakkımda düşündüklerini çok merak ediyordum. Haddim olmayarak insanlar hakkında ne düşünüyorsam onların da benim hakkımda öyle düşündükleri neticesinde vardım. Ya da bu düşüncede yok oldum ve bu işime geldi.

    19 Şubat 1990
    Bahane kelimesi Paha ne? Sorusunu getirdi peşinden. Her bir bahane için ne kadar paha sorusuna Selam verdim borçlu çıktım.

    6 Nisan 1990
    Ağlıyordum. İlk nefesimi içime çekmiştim. İlk nefesim beni terkederken peşinden çok koştum ama yetişemedim ve bu korku beni içine çekiyordu.

    Cevapla

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Hakikat ve Tefekkür

Sonraki Yazı

Ne Bilir?

İlgili Yazılar

  • 1

    Çetrefilli Perşembe’ye Hâşiye

    Adem Suvağcı
    Bu metin Celal Kuru’nun...
  • Çetrefilli Perşembe’ye Nazire

    Sizden Gelenler
    Bu metin Celal Kuru’nun...
  • 4

    Çetrefilli Perşembeye Zeyl

    Sulhi Ceylan
    Bu metin Celal Kuru’nun...
  • 4

    Çetrefilli Perşembe

    Celal Kuru
    07.00 Uyanır uyanmaz telefonuma...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Son Yorumlar

  • Kahraman Öldüğünde için hasna para
  • Kahraman Öldüğünde için H. G.
  • Mezar Saati için A.
  • Örümcek Adamın Bundan Haberi Var mı? için Padavra
  • Kısa Bir Anın Fotoğrafı Yahut Modern Babil Efsanesi için can
  • Eski Bir Dosttan Gelen Mektup için A.b
  • Eski Bir Dosttan Gelen Mektup için #TTB
  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi VII için Tahir Tarık
  • Kısa Bir Anın Fotoğrafı Yahut Modern Babil Efsanesi için KöstekliSaatKösteği
  • ben bugün düşüyorum için Derya

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. İbrahim Orhun Kaplan
  11. Mehmet Emir
  12. Mehmet Erikli
  13. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  14. Mücahit Emin Türk
  15. Muhammed Furkan Kâhya
  16. Muhammet Emin Oyar
  17. Ömer Ertürk
  18. Ömer Can Coşkun
  19. Şadiye Sare Kaplan
  20. Sizden Gelenler
  21. Süleyman Mete
  22. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Distopyadan Ütopyaya

    Cüneyt Dal
    01.07.2022

  • Kahraman Öldüğünde

    Sizden Gelenler
    30.06.2022

  • Zihniyet ve Din

    EdebiFikir
    29.06.2022

  • Eski Bir Dosttan Gelen Mektup

    Tahir Tarık Balıkçı
    28.06.2022

  • Kısa Bir Anın Fotoğrafı Yahut Modern Babil Efsanesi

    Mehmet Erikli
    27.06.2022

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Genel
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sâdî Şirâzî
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sokağın Nabzı
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • Eskimez Pörsümez ve Ebedi Yeni

    By Sulhi Ceylan
    Halkımızın dilinden dökülen Allahu...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...