Yazılar:
  • Ah Kılıcı - II
  • İlk Taşı Kim Atsın?
  • O Belde
  • Nutellanâme
  • Balığın Karnı
  • Sorgulama Dosyası: Gökdelenler
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050

Rüzgâra Tutulmuş Günler – 29

Sulhi Ceylan  |  24/04/2020  |  Kategori : Günlük   |  Okunma:

1

09 Ocak 2020 – Perşembe

Tasavvuf ehlinin düsturları, yola dair çıkarımları beni her zaman etkilemiştir. İhlasa dair şu cümleleri son derece vurucu bence: “Unutamayacağın hayrı yapma!”

İyilik (hayr) özünde Allah için yapılan bir ameldir. Hiç tanımadığımız insanlara dahi Allah için yardım eder, dertlerine derman olmaya çalışırız. Bu son derece güzel bir hal. Bu halin daha üstü ise yapılan iyiliğin unutulmasıdır. Eğer unutmuyorsak bir beklenti içine giriyoruz demektir. Beklentinin olduğu yerde ise ihlas olmaz. İhlas yüzde yüz beklentisizlik halidir. Hiçbir karşılık ummama da diyebilirim. Her karşılık beklentisi, ihlasın bizden uzak olduğunu gösterir. Ortada bir karşılık varsa samimiyet haliyle yoktur.

Sufiler bu meseleye şöyle bir örnek veriyorlar. Yıllarca gönüllü olarak yardım ettiğin biri ile bir sebepten ötürü tartıştığında eğer kalbinden “Yazıklar olsun, buna bana nasıl yapabilirsin” gibi bir cümle geçtiyse yaptığın iyilikleri Allah için değil saygı görmek için yapmışsındır. Yaptığın iyiliklerin hatırlanmasını ve bu sebeple sana karşı çıkılmamasını bekliyorsun demektir. Sözün özü unutamadığın iyiliklerde ihlas yoktur.

20 Ocak 2020 – Pazartesi

Herhangi birini yaptığı bir hata sebebi ile yargılayıp hakkında hüküm vermek son derece kolay. İnsan da zaten kolay olana meyyal. Fiilin niçin yapıldığının neredeyse hiç önemi yok. İfa edilmiş olması kâfi. Hâlbuki bir meseleyi her boyutuyla değerlendirsek büyük ihtimal ilk vardığımız hükme varamayız. Bu yüzden olsa gerek hocam “Kimseyi kendi ölçülerinle yargılama, yapabiliyorsan onları kendi ölçüleriyle yargıla” der. Fakat bu hiç de kolay değil. Başkalarını anlamak affetmeyi doğurur. İnsansa her zaman af yolunu tutmak istemez. Çoğunlukla ceza vermek, intikam almak ister. Böylece kendini o menfur fiilleri yapan kişiden uzaklaştırmış olur. Birini kendi ölçüleriyle değerlendirmek, kişinin kendi geçmişi ile değil karşısındakinin geçmişiyle olaya bakmayı gerektirir. İşte böyle bir bakış her şeyi değiştirebilir. İnsanların göründükleri gibi olmadığını anlarız ilkin. Saniyen, bir olayın meydana gelmesinde sadece o kişinin fiillerinin olmadığını bilakis imkânlar düzeneğinin var olduğunu farkederiz. Ve bu düzeneği kişinin kendi çabasıyla meydana getiremeyeceğini. Salisen ise aynı şartlar altında olsak bizim de o fiili işleyebilme potansiyelimizin olduğunu…

21 Ocak 2020 – Salı

“Üz”, eski Türkçede kesmek, koparmak anlamına geliyor. Üzmek kelimesi bu köke dayanır. Yani üzmek kesip koparılmışlığı, kırılmışlığı ifade eder. Üzülen kişi bir şeylerden koparılmış ve kırılmış demektir. Kişinin hedeflediği ve ulaşmak istediği şey ile arasının açılması sonucu bir koparılmışlık hali doğar. Yani arzulanan nesne ile insanın arasına bir boşluk (uzaklık) girer ve böylece kalpte hüzün başlar. Çünkü arzulanan ile arzu sahibi arasında niyet sebebi ile mecazen de olsa bir birliktelik oluşur. Ama istenmeyen şartların araya girmesi bu birliktelik bozulur ve kişi üzülmeye başlar. Üzülmek, can sıkıntısını, can sıkıntısı ise ruhun bedene sığamama durumunu ve bedenin dışına çıkma arzusunu tetikler. Bu durumda kişinin önünde iki seçenek belirir. Ya gayretini arttırıp arzulanan şeye ulaşmak için daha fazla çalışmak ya da üzüntü denizlerine gark olmak. Fakat bir de, gayret ne kadar çok olursa olsun ulaşılamayacak şeyler var. Burada ise sadece kadere rıza gerekir. İsyanın hiçbir getirisi yoktur. O halde üzülmek aslında bir ruh durumu olup kişinin nesnelere verdiği değer ile orantılı olarak artar ya da azalır.

Sulhi Ceylan

Tweet

1 Yorum

  1. * 24.04.2020 18:50:09

    İçimde bir sızı oldu. Hangi yaranın kabuğu eşelendi kim bilir?

    Cevapla

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Karantina Çayları

Sonraki Yazı

Fok Balıklarından İnsana Bir Yalnızlık Serüveni

İlgili Yazılar

  • 1

    Çetrefilli Perşembe’ye Hâşiye

    Adem Suvağcı
    Bu metin Celal Kuru’nun...
  • Çetrefilli Perşembe’ye Nazire

    Sizden Gelenler
    Bu metin Celal Kuru’nun...
  • 4

    Çetrefilli Perşembeye Zeyl

    Sulhi Ceylan
    Bu metin Celal Kuru’nun...
  • 4

    Çetrefilli Perşembe

    Celal Kuru
    07.00 Uyanır uyanmaz telefonuma...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Son Yorumlar

  • Ah Kılıcı – II için A.b
  • Ah Kılıcı – II için ca-hill
  • Ah Kılıcı – II için Yolcu
  • Ah Kılıcı – II için gizli örgüt
  • Ah Kılıcı – II için Dıngıl Osman Tezvaran
  • Ah Kılıcı – II için A.b
  • 15 Maddede Ali Emîrî Efendi için Seçil
  • Ahmet Haşim: Müslüman Saati için Seçil
  • Ahmet Haşim: Müslüman Saati için Burak
  • Ankara Beni Bulsun! için serdar

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. İbrahim Orhun Kaplan
  11. Mehmet Emir
  12. Mehmet Erikli
  13. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  14. Mücahit Emin Türk
  15. Muhammed Furkan Kâhya
  16. Muhammet Emin Oyar
  17. Ömer Ertürk
  18. Ömer Can Coşkun
  19. Şadiye Sare Kaplan
  20. Sizden Gelenler
  21. Süleyman Mete
  22. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Ah Kılıcı – II

    EdebiFikir
    15.05.2022

  • İlk Taşı Kim Atsın?

    Sulhi Ceylan
    13.05.2022

  • O Belde

    Tahir Tarık Balıkçı
    12.05.2022

  • Nutellanâme

    Adem Suvağcı
    10.05.2022

  • Balığın Karnı

    Sizden Gelenler
    09.05.2022

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Genel
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sâdî Şirâzî
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sokağın Nabzı
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • İnsanın Beyniyle Düşünmeye Başlamasının Tarihi Yenidir Yahut Biraz da Kalbimizle Düşünsek?

    By İbrahim Aksu
    İnsanın beyniyle düşünmeye...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...