Yazılar:
  • Gölgeler Âlemi ve Yenilgi
  • "Başkalarının Talihsizlikleri Baldan Tatlıdır"
  • Müsâbaka
  • Yenmek(!) = Yenilmek(?)
  • Sabahattin Âli’yi Kimler Öldürdü?
  • Sermest Gezegeni Radyo Programı
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi

Rüzgâra Tutulmuş Günler – 34

Sulhi Ceylan  |  13/07/2020  |  Kategori : Günlük   |  Okunma:1.530

5

20 Nisan 2020 – Pazartesi

Çoğu zaman anlaşılmadığımı düşünürüm. Bu sebeple kendime kapanır veinsanlardan uzak dururum. Yine böyle bir anda aklıma, başkalarının da benim gibi yani anlaşılmadıklarını düşündükleri geldi. Evet, tüm insanlık olarak anlaşılmadığımızı düşünüyoruz. Çünkü yaşanan duygular kişiye özel. Hiç kimse başkasının duygusunu aynı seviye ve hassasiyette hissedemiyor. Bu yüzden olsa gerek Ahmet Hamdi Tanpınar “İnsan kalbi, başkalarının duygularına ancak kendi tecrübeleri nispetinde açıktır.” der. Gerçi tecrübelerimiz bile bir değil. Çünkü iptilalarımız ve nesnelere duyduğumuz arzu dereceleri farklı. Yani aynı olaydan farklı tecrübeler devşiriyoruz. Böylece değişik bakış açıları ortaya çıkıyor. Birini anlamak, o kişinin yaşadıklarını anlamak demek. İşte bu imkânsız. Ama insan imkânsızlıklar içinde yaşayamaz. Şunu açıkça ifade edebilirim; biz birine bir şey anlattığımızda, anlattığımız şey aynıyla karşımızdakinin imgeleminde canlanmaz. Onun hayat serüvenine göre şekil alır ve anlam bulur. Sözün özü her insan yalnızdır. Ama yalnız değilmiş gibi yapar. Çünkü imkânsızlıkların insana yaptıramayacağı bir şey yoktur. Gerçi bu modern bir durumdur. Gelenekte insanın yalnızlığı diye bir konu yoktur. Ama bu da tartışmaya açıktır.

24 Nisan 2020 – Cuma

“Bir kitap okudum hayatım değişti” ya da “Bir film izledim dünyam karardı” gibi cümleleri duymuşsunuzdur. Ben bu cümlelere inananlardanım. Her ne kadar son derece zor olsa da insan hayatının akışını değiştirebilir. Durduğu yerden, gördüğü manzaradan vazgeçebilir. Sorumluklarının yükünü sırtından atıp yepyeni sorumluluklara yelken açabilir. Ama bütün bunları bir filmin ya da kitabın etkisinde aramak biraz safdillik olur gibi geliyor. Aslında insan her an kendini geliştiren bir varlık. Tabii eğer bunun derdindeyse. Dert sahibi kişi sürekli bir dolum halindedir. Çünkü dert insanı eyleme yönlendirir. Bu dolum sona doğru yaklaştı esnada kişi bir kitaba ya da filme denk gelir ve yukarıda söylediğim cümleyi kurar. Ama asıl mesele kişinin kendini etkilenmeye hazır hale getirmesindedir. Bu ise arayışın, yerinden memnun olmayışın, her gün baktığı yerde bir terslik olduğunu fark edişin sonucudur. Yoksa dünya genelinde sayısız kitap okunuyor ve film izleniyor ama bu cümleyi hakkını vererek kuran çok az.

5 Mayıs 2020 – Salı

Bazen olur, hayatta hiçbir şey tat vermez. Bir türlü dinmeyen bir yağmura tutulur insan. Islandıkça kurumak konusunda umudu azalır. Belki de şımarığın tekidir insan. Bir ses duymak, varlığını hissetmek için kendini, aslında yaşamadığı bir duygu selinin içinde bulabilir. Bile isteye sırılsıklam olmasına rağmen ıslanmasında payının olmadığına da inanabilir. İnsan kendini her şeye inandırabilir. Bu, onun en büyük güçlerinden biridir. Hele de rabbinin kendinden yana olduğunu düşünüyorsa yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Çünkü güç haklılık doğurur ve cüret. İnsansa son derece cüretkârdır. İçinde depreşip duran ama bir türlü anlamlandıramadığı duygularıyla yaşamaktansa, onların etrafına çit örüp sınırlama kolaylığına kaçar. Çünkü başı ve sonu bilinen her duygu insana güvenli sahillerin yolunu açar. Hâlbuki bu sadece bir kaçıştır, ötesi değil. Ve insan bunu çokça yapar. Ama bir an gelir ve içindeki yağmur bulutları yine damlalarını bırakmaya başlar. Damlaların şiddetiyle baş edemeyeceğini anlayan insan ise kendince dünyaya küser. Dünyaya küsmek, tat alma duygusunun belirli bir süre de olsa kaybedilmesidir. Ama tüm bunların arkasında -vakti geldiğinde- tat alma derecesini arttırma niyetinden başka bir şey yoktur. İnsan kendine doğrultulmuş bir silahtır.

11 Mayıs 2020 – Pazartesi

Kirene Okulundan Aristippos geçmiş için üzülmekten, yani olmuş bitmiş ve yapılacak her hangi bir şey olmayan geçmiş için üzülmek ve pişmanlık duymaktan insanı kurtaracak yegâne şeyin bilgelik olduğunu söyler. Çünkü insan, geçmiş için sadece an’da hayıflanabilir. Elinde ise sadece an/şimdi vardır. Eğer şimdi, geçmişe odaklanırsa insanın geleceği de kaybolur. Bilgelik; insanın henüz gelmemiş gelecek için endişelenmesinden ve geçmişin acıları altında ezilmesinden kurtaracak sanattır. Bilgelik, Sokrates’de kendini tanımaya denk geliyordu. Bu ise insanın kendine dair bir bilgiye ulaşması demektir. O halde bilgelik olayları bir bilgi ile değerlendirme sonucunda ortaya çıkar. Burada anahtar kavram, özne ile nesne arasındaki ilişkiden doğan bilgidir. Bilgiyi bir nur olarak düşünebiliriz. Orada olduğu halde göremediğimiz gerçeklikleri aydınlatan ve bizi kuruntu, vesvese ve önyargı bataklığından kurtaran bilgi aklın uyanış halidir. Uyanmak ise geçmişin ağırlıklarından ve geleceğin korkusundan kurtulmaktan başka bir şey değildir.

Sulhi Ceylan

Tweet

5 Yorum

  1. bay golyadkin'in korkusu 17.07.2020 01:32:30

    Eğer yalnızlık modern bir konuysa bu sadece mevcut durumu açıklamaz mı? Yani insanın hakikati bunun ötesine imkan verebilir. Ama öteki ile ilişkimiz ciddi hasara uğramış. Ne kendimizi ne başkalarını görüyoruz. Belki de anlatma, anlaşılma ihtiyacı bile bu kokmuş düzenin parçasıdır. İnsan insanı anlatmadan da anlar, konuşmadan da tanır aslında da o insan nerde?

    Bir de bana öyle geliyor ki gerçek, bazısına bilgelik verirken bazısının aklını alıyor. Aradaysa ahenk yoksunluğu gibi koca bir fark var. Acaba niye?

    Cevapla
  2. A... 16.07.2020 12:59:28

    “Birini anlamak, o kişinin yaşadıklarını anlamak demek. İşte bu imkânsız. Ama insan imkânsızlıklar içinde yaşayamaz.”

    “Dert sahibi kişi sürekli bir dolum halindedir. Çünkü dert insanı eyleme yönlendirir. Asıl mesele kişinin kendini etkilenmeye hazır hale getirmesindedir.”

    “İçinde depreşip duran ama bir türlü anlamlandıramadığı duygularıyla yaşamaktansa, onların etrafına çit örüp sınırlama kolaylığına kaçar. Çünkü başı ve sonu bilinen her duygu insana güvenli sahillerin yolunu açar. Hâlbuki bu sadece bir kaçıştır, ötesi değil.”

    “İnsan kendine doğrultulmuş bir silahtır.”

    “Bilgiyi bir nur olarak düşünebiliriz. Orada olduğu halde göremediğimiz gerçeklikleri aydınlatan ve bizi kuruntu, vesvese ve önyargı bataklığından kurtaran bilgi aklın uyanış halidir. Uyanmak ise geçmişin ağırlıklarından ve geleceğin korkusundan kurtulmaktan başka bir şey değildir.”

    Cevapla
  3. Sinoplu Diyojen 16.07.2020 08:47:24

    Sulhi Ceylan aslında yer altında yaşayan ve yılın belli günlerinde dışarı çıkan eli mumlu bir tellaldır.

    Cevapla
  4. smerdyakov'un havanı 15.07.2020 20:37:34

    ilk cümlelerdeki hâl içinde okumaya başladım yazıyı. tevafuğun hayret veren mütebessim çehresiyle karşılaştıktan sonra “imkânsızlıkları” zorlayarak serim-düğüm-çözüm akışında bir yazı düşledim fakat yazının elime tutuşturdukları, tebessümü kendi çehresine kardı ve gitti…

    “…her insan yalnızdır. Ama yalnız değilmiş gibi yapar. Çünkü imkânsızlıkların insana yaptıramayacağı bir şey yoktur.”

    Cevapla
  5. Lenu Huberus 13.07.2020 20:52:08

    Dünyaya küsmek, tat alma duygusunun belirli bir süre de olsa kaybedilmesidir. Ama tüm bunların arkasında -vakti geldiğinde- tat alma derecesini arttırma niyetinden başka bir şey yoktur. İnsan kendine doğrultulmuş bir silahtır.

    şu insanoğlu ne menem bir şeydir hakikaten, değerli bir tespit Sayın Ceylan…

    Cevapla

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Barbar Modern Medenî

Sonraki Yazı

“karartma geceleri” filmine dair bir deneme

İlgili Yazılar

  • “orhan pamuk’u niye öldürsünler, ben kitaplarımda öldürdüm?”

    Mehmet Raşit Küçükkürtül
    (iktibas...
  • 6

    Rüzgâra Tutulmuş Günler – 37

    Sulhi Ceylan
    12 Haziran 2020 – Cuma İyi, deyince...
  • 2

    sistem müsaade etmiyor

    Mehmet Raşit Küçükkürtül
    orta okul, lise sıralarında okurken...
  • 4

    Rüzgâra Tutulmuş Günler – 36

    Sulhi Ceylan
    21 Mayıs 2020 – Perşembe Kaygının...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Edebifikir Radyo

Son Yorumlar

  • Mihrinaz için buradayımhep
  • Yenmek(!) = Yenilmek(?) için genel okuyucu
  • Dut Ağacı için hayri pıtır
  • Yenmek(!) = Yenilmek(?) için Cüneyd Dal'ı Okur
  • Yenmek(!) = Yenilmek(?) için Sühan perver
  • Yenmek(!) = Yenilmek(?) için Feyyaz Kandemir
  • Yenmek(!) = Yenilmek(?) için Celâl Kuru
  • Dut Ağacı için Eksi Beş Karış Miyop
  • Sermest Gezegeni Radyo Programı için sıkı can iyidir
  • Sermest Gezegeni Radyo Programı için EdebiFikir

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Gölgeler Âlemi ve Yenilgi

    Davut Bayraklı
    25.02.2021

  • “Başkalarının Talihsizlikleri Baldan Tatlıdır”

    Sulhi Ceylan
    24.02.2021

  • Müsâbaka

    Ömer Can Coşkun
    23.02.2021

  • Yenmek(!) = Yenilmek(?)

    Cüneyt Dal
    22.02.2021

  • Sabahattin Âli’yi Kimler Öldürdü?

    Davut Bayraklı
    20.02.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Derin Yapılanma
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 1

    Şehrin Filozofu ile Röportaj

    By Emre Baştuğ
      Taksim’de akşam saatleri,...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...