Yazılar:
  • Edebiyat ve Utanç
  • Yeni Kitaplar, Yeni Ufuklar...
  • Mutlu Olma Sakın
  • Reel Politiğin Kâhini: Carl Schmitt
  • Tarih Nedir?
  • Yedi İklim - Mart 2021
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi

0-1-2

Ömer Can Coşkun  |  17/07/2020  |  Kategori : Hikâye   |  Okunma:693

3

Kulağım tıkalıydı. Hiçbir şey duymadım. Duymadım ve görmedim. Şimdi düşünüyorum, neyi anlatmalı? Duymadıklarımı mı, görmediklerimi mi? Uzun süredir bir amacın içinde değilim. Gerçi dışında gibi de hissetmiyorum. Bu ikilemin içinde kaldım. İkiden bire ikide bir inen, sonra ne hikmetse ikiye ve ikilemine çıkan ve genelde ikinin en tepesinde, bir noktanın ucunda otururken ikiye çıktığını anlayan biri olarak, bence sıfıra çok yakınım. Ama gönül sıfır nokta bilmem kaç saniyede yüze çıkmak istiyor. Sonuçta onun içinde de sıfır var, bir var; iki yok. Bu dünyanın sıfırları bitmek bilmiyor. İnsan bir tek sıfır rakamını sevmiyor, kimse sıfırla hemhal olmak istemiyor. Olursa da mümkünse sıfırın yanında yöresinde bir rakam daha olsun ama farklı olsun istiyor. Sıfırın yanına farklı yöreden bir rakam gelsin de nasıl gelirse gelsin. Tek sıfır korkutuyor bizi. Sıfırdan yüze çıkmak istiyor gönül; tamam, ama bir de oradan inmek var. İnmek dert değil de çıkınca nasıl çıktın, diye soruyorlar; inince, neden indin, diye. Nasıl çıktın, diye sorabilmeleri için önce inmen gerekiyor. İnmek istemiyorsun işte bu yüzden. Ama iniyorsun elinde değil. Elinde değil, dilinde değil, gönlünde değil. İniyorsun. İnsanlar  hesap soruyorlar. İnsanlar çok hesap soruyorlar. İnsanlar çok, hesap soruyorlar. Hesabı kime vereceğimi şaşırıyorum. İkiye çıkıyorum tekrar. Bir sürü ikiye hesap vermeye kalkıyorum. Hâlbuki bir hesabım var bire verilir. Bu ikiler nereden çıktı? Ki ben sıfırım, hemen ikiye çıkamam. Arada bir var. Bir hep var. Sıfır hiç yok. İkiler arada bir var. Sanırım asıl ikiler yok. İkiler ikileyip gitseler belki biraz rahatlayacağım. Rahatlayacak mıyım? Sanmıyorum.

Hâlâ kulağım tıkalı. Kulaklarım demiyorum, demeyeceğim. İkiye bulaşmak istemiyorum. Bulaşmışım bulaşacağım kadar. Tek duyuyorum, tek görüyorum. Konuşmuyorum uzun süredir. İkiyi bire, biri sıfıra indirmek kadar güzel bir şey yok. Yok, yani yine sıfır. Bak, bu sıfır bir gün çok işimize yarayacak. Bütün sıfırlardan zincir yapacağım. Zinciri bileğime bağlayacağım. Bire doğru atacağım diğer ucunu. Evet, atacağım. Ancak atabilirsin çünkü. Attığın anda duaya başlarsın, inşallah tutar, diye. Tutmazsa ne yapacaksın? Başka yapacak bir şey yok ki. Tekrar deneyeceksin. Sıfırsın, bire gidersin. Zamanı belli değildir, birdenbire gidersin. Gözünü ayırma. Gözlerini ayırma değil. Etrafta ikiler kol geziyor. At sıfırdan zincirini. Tuttuysa senden sıfırı yok. Asıl özgürlük şimdi başlıyor. Bağla kendini.

Birkaç adım attım. Adımlarımı bir bir attım. Tek ayağım üzerinde sektim birkaç kez. İki sayılmasın diye. İkiyi yok saydım. Saydım yok iki. Sıfır da iki gibidir diyorlar. Çift sayıdır. Neresi çift sayıdır? Ne biçim çift sayıdır! İkiyi ikiye bölersin bir çıkar. Sıfırı kaça bölersen böl sıfır. Bak, ben bu sıfırı iyi bilirim. İyi bilirim dersen aslında bilmiyorsundur, diyorlar. İyi bilirim, deyince bilmiyor oluyorsan sıfır işte, diyorum. Yine sıfır, yine sıfır. Bu dünyanın kaç tane sıfırı var? Yanında bir’i olmayan kaç sıfır var? Bu dünyada…

Bir ara bana bu kadar çok düşünme dediler. Düşünmezsem sıfırım, dedim. Bu senin istediğin değil mi, dediler. Yok, dedim. Ben “bir”e gitmek istiyorum. Düşünmeye başladığın anda aklın karışacak, dediler. Bire değil ikiye çıkacaksın, dediler. Ama ben bir zincir salladım bire doğru, sıfırlarımdan, dedim. Zincir tutundu mu, karşıya dediler. Tutunmadı, dedim. Güldüler. Tutunursa yürürüm o zincirin üzerinden görürsünüz, dedim sinirlenerek. Bir zincirin iki ucu vardır, dediler. Her halükarda yolun ikiden geçiyor. Bir çıkış ve bir varış eder iki, dediler. Zincirin üstü zordur. Dengede durması, metalin sesi yorar insanın kulaklarını. Kulağını, dedim. Kulağını! Tamam, dediler. Kulağını. Yorulursun, dediler. Her halükarda. Zinciri tutar keserim ucunu dedim. Kolay mı o kadar dediler. Pamuk ipliği değil ki hemen kesilsin. Durdum sıfırda. Baktım etrafıma. Açıklamaya lüzum yok. Bir, zincirin ucunda. Gitmeliyim, dedim. Bastım zincirin üzerine. Bir gıcırtı, halkaların birbirine sürtünmesi kulağımı yormaya başladı. Sallanmaya başladı zincir. Dengemi sağlamakta zorlanmaya başladım. Bir sağa bir sola… Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum ama. Düşersem yine sıfırdayım. Bunu düşününce sallantının da etkisiyle bir mide bulantısı başlıyor. Gülüyorlar. Çok gülüyorlar. Birkaç adım daha atıyorum körü körüne. Gözüm görmüyor artık, sıfırım. Kulağım sağır, bir sıfır daha. Ayaklarımın altında bir zincir var mı? Sallanıyorum veya düşüyorum. Bu gelgitlerim ne kadar sürecek? Bu gelgitlerin içinde insan bir mide bulantısı hissetmeye başlayınca gel-git arasındaki kısa çizginin üzerinde denge oyunu oynadığını anlayacak mı? Anlayacak mıyım? Mide bulantısı çizgiden düştüğümüzde geçecek mi? Oyunun da çizginin bir parçası olduğunu zemine çarptığımızda anlayacak mıyız?

Anlar mıyız?

Anlamazsak…

Sıfır!

Ömer Can Coşkun

Tweet

3 Yorum

  1. Feyyaz Kandemir 23.07.2020 00:13:52

    Ömer Can Coşkun iyi bir yazar. Okuduğum her yeni metninde buna biraz daha ikna oluyorum. Yapmacığa düşmüyor. Samimiyetini geçirmeyi biliyor. Edebifikir’de hepimizden daha fazla gelişim kaydeden yazar oldu. Yayımlanan son 9-10 metnini okurken aldığım keyfi ve duyduğum memnuniyeti gıyabında söylemiştim, buraya da yazayım; marifeti iltifattan mahrum bırakmak olmaz.

    Cevapla
  2. Pars-Aslanbey 22.07.2020 21:49:24

    V0rl1ğına sağlık.Iki çok sıfır, bire yakın.🤴🏿🌹

    Cevapla
  3. Treasure 18.07.2020 09:30:51

    Oldukça dilemmalı ve komplike.

    Cevapla

Treasure için bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Philtrum

Sonraki Yazı

Erdem Nedir?

İlgili Yazılar

  • 6

    Dut Ağacı

    Celal Kuru
    Yazar: Merhabalar. Yeni yazdığım...
  • 1

    Mesai

    Cüneyt Dal
    Sokağın başında bekliyorum. Bu ara...
  • 3

    Bodur

    Celal Kuru
    Bodur, çirkinliğin tarihi yeniden...
  • 1

    Gerçek Kesit

    Mehmet Emir
    I. Uyananlar uydu. Paçasın...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Edebifikir Radyo

Son Yorumlar

  • Sermest Gezegeni Radyo Programı için EdebiFikir
  • Sermest Gezegeni Radyo Programı için Nagehan
  • yekinen için furkan
  • Hayat Denen Soru İşareti için bu fotoğraflar
  • Bu Yazı Sadece Öğretmenler İçin Yazılmadı! için canevinden
  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır için Reel okur
  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır için Obsidyen
  • Gölgeler Âlemi ve Yenilgi için Periferi
  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır için Ömer asaf
  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır için okur

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Edebiyat ve Utanç

    EdebiFikir
    06.03.2021

  • Yeni Kitaplar, Yeni Ufuklar…

    Cüneyt Dal
    05.03.2021

  • Mutlu Olma Sakın

    Sulhi Ceylan
    04.03.2021

  • Reel Politiğin Kâhini: Carl Schmitt

    Muhammed Furkan Kâhya
    03.03.2021

  • Tarih Nedir?

    EdebiFikir
    02.03.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Derin Yapılanma
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 1

    İnsansız Dünya Sahası

    By EdebiFikir
    Yine canımız fena hâlde...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...